- Konu Sahibi _MedceziR_
- #361
Rıza Sarraf,Barış Güler ve Kaan Çağlayan'a tahliye kararı çıktı
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ben de cok derinine bilmiyorum herseyi yok, bazen keske mümkün olsa diyorum. Ilkokuldan beri Anadolu Lisesi, yok üniversite sinavi kosturuldugumuz icin, Türkiye`nin gecmis siyasi dengelerini arastirmaya vakit kalmiyor. Pek cok seyi okulda ögretmedikleri icin...Üniversitede de bir yere kadar...
Anafen döneminden gecmis cocuklariz yani. Senin oldugun yerde de zorlamislar demek. Bizim bir tanidigin oglu intihar etmisti. Anafen`de okuyan. Arkadaslari doldurusa getiriyor, inancsiz babasina kafa tutuyor, sonra babasi cocugu dershaneden aliyor, tekrardan kendi kitaplar veriyor cocugun eline, cocuk arkadaslariyla baba arasinda kalip, intihar etti sonunda.
Aynen ülke onlarin, daha ne olsun, üc bes ögrencinin pesinde kosmalarina gerek kalmadi artik. Cünkü artik tepeden, etnik, dini, renk seklinde gruplara ayrilip birbirimizle catistiriliyoruz.
Cok güzel bir köse yazisi Can Dündar`dan, konuya geri dönüs yapiyorum:
Başbakan, son 10 yıldır belki de ilk kez savunmaya geçti.
Hep o hamle eder, gündem belirler, çerçeveyi çizerdi; diğerleri ona cevap yetiştirirdi.
İşler ilk kez tersine döndü.
Gündem, Erdoğan’dan bağımsız hareket eden, başıboş bir mayına dönüştü. Onu ne zaman, nerede vuracağı belli değil.
Her gece yeni bir dinleme kaydı, sağlam görünen bir urbayı iplik iplik çözerken Başbakan’ın yeni bir açığını ele veriyor.
Ve Erdoğan, cevap veremiyor:
“Hayır, o ses benim değil. Asla oğlumla böyle bir konuşma yapmadım. ‘Paraları sıfırla’ diyen ben değilim” diyemiyor.
Telefonda “Tamamen sıfırlandı mı” diye soran kısık sesi izah edemedikçe, meydanlarda yüksek sesle bağırıyor.
O bağırtı, o kısık seste hissettiğimiz suçüstü ürpertisini bastırmaya yetmiyor.
Tersine, “telefondaki kısık ses”in meydandaki her haykırışı, neyi örtmeye çalıştığı sorusunu beraberinde getiriyor.
Başbakan, ilk kez gündem yaratmıyor, gündemden kaçıyor.
***
Ama kaçarken tehlikeli bir şey yapıyor.
“27 Mayıs heyülası”nı hortlatıyor.
Menderes’in arkasına saklanıyor.
Dün, “Çok önemli bir tarihi belge açıklayacağım” diyerek 27 Mayıs’tan sonra, dönemin Eskişehir Sıkıyönetim Komutanı’nın, “Hükümet erkânı, beraberinde 12 uçak dolusu altınla yurtdışına kaçarken yakalanmıştır” diyen bir bildiriyi halka dağıttığını iddia etti.
Tarihin dikkate almadığı bir bildiriye halkın dikkatini çekme gayretkeşliğinin tek bir nedeni var:
“Dün Menderes’i soygunculukla suçladılar, bugün beni suçluyorlar” demek...
Menderes’i kendine siper ederek telefondaki soygunu perdelemek...
***
Bu iddia, bugünkü çürük kokusunu gidermeye yeter mi?
Başbakan’ın oturak yerinde kıl olmakla müftehir kitleler, “Onu bırak da niye telefonda oğluna ‘Evde ne var ne yok çıkar’ dedin, onu anlat” demez mi?
“Vurdumduymazlığın bu kadarına da pes” diye isyan etmez mi?
***
Tarihten biliyoruz ki, etmiyor.
Halkımız, belki otoriteye hürmetinden, belki “Ne olur ne olmaz” korkusundan, Hünkârın gidişinden tamamen emin olmadıkça alkışı, tezahüratı kesmiyor. Lakin devrildiği saat, heykelinin üzerinde zıplamak için meydanlara doluyor.
Şark’ta işler biraz böyle yürüyor.
Madem Başbakan, DP döneminden dem vurdu; biz de o dönemden bir örnek verelim. Kendisine Menderes’in gözde bakanlarından Samet Ağaoğlu’nun “Yassıada Günlükleri”ni (Gülay Sarıçoban, Yapı Kredi Y, 2013) okumasını tavsiye edelim.
Ağaoğlu, Başbakan’ı “uçuran” o alkışların, o övgülerin, o tezahüratın nasıl kandırmaca olduğunu, nasıl bir anda tersine dönebildiğini, bugün “Dik dur” diye gaz verenlerin, devrildikten sonra nasıl “Biz onu uyarmıştık” diye yan çizdiklerini, “içeriden” gözlemlerle anlatıyor.
Kitaptan bir bölümü aktarırken bayat sıkıyönetim bildirilerinden ziyade, ibretlik tanıklıklara itibar edilmesinin, kişi ve ülke sağlığı açısından daha anlamlı olduğunu belirtmek istiyorum.
SAMET AĞAOĞLU’NUN KİTABINDAN
Nerede Hayranların?
“Vekiller onun (Menderes’in) sözlerini hayranlıkla dinledikleri, alkışladıkları, en ufak bir itiraz yapmadıkları halde şimdi (Yassıada’da) ‘Bizim haberimiz yok’ diye kekeliyorlar. Menderes iktidarda ‘Bütün şerefler benimdir’ diye kükrüyordu. O halde neden bugün ‘Bütün mesuliyetler benimdir’ diyemiyor? ‘Çok güzel yapmışsınız, hayran olduk’ diyenler neden şimdi, ‘O yaptı, biz de tasvip ettik’ demek cesaretini gösteremiyor? İşte Şark burada kendini gösteriyor. Ah melun Şark! Ah bu Şark’ta politika yapmak! Seni düşmanların değil, dostların yiyor!”
Rıza Sarraf,Barış Güler ve Kaan Çağlayan'a tahliye kararı çıktı
O kadar savciyi, bassavciyi, hakimi, polisi, emniyet müdürünü, ilce teskilat müdürünü her ne varsa, degistikten sonra tahliye karari cikmasi ne kadar sasirtici bir durum.
Bu arada ülkede adalet sisteminin nasil yavas calistigindan yakinilirken, Ergenekon`u Balyoz`u yillardir sürerken, 1-2 ayda mahkeme ne cabuk yargiya variyor?
Yargi bagimsiz olmadiktan sonra, karara varsa kac yazar.
O kadar savciyi, bassavciyi, hakimi, polisi, emniyet müdürünü, ilce teskilat müdürünü her ne varsa, degistikten sonra tahliye karari cikmasi ne kadar sasirtici bir durum.
Bu arada ülkede adalet sisteminin nasil yavas calistigindan yakinilirken, Ergenekon`u Balyoz`u yillardir sürerken, 1 ayda mahkeme ne cabuk yargiya variyor?
Yargi bagimsiz olmadiktan sonra, karara varsa kac yazar.
Rıza Sarraf,Barış Güler ve Kaan Çağlayan'a tahliye kararı çıktı
Adaletsizliğin, hırsızlığın tarihini yazıyorlar!!
Adalet!!!! hatırlayamadım neydi o
Şu an Balıkesir de konuşuyor Başbakan ve söylediği cümle yıllarca başörtüsü ile okuyamadınız ,bizleri başörtüsü ile birbirimize düşürmek istediler gibi cümleler kurdu..Tıpta bir karşılığı varmı bilmiyorum ama fenalık gelmesinin bir tedavisi varsa istiyorum...
yuhh artık denecek birşey yok
hakkımı helal etmiyorum hiçbirine
diğerleri hiç suçsuzken sahte delillerle müebbet yatsın
bunlar da dışarda elini kolunu sallaya sallaya gezsin
umarım gün gelir bu yapılanların hesabı sorulur
Ben aklandilar sanmistim ama bu da iyiymis:
İşte mahkemenin açıkladığı tahliye kararının gerekçesi: Atılı suçların şüpheliler lehine değişme ihtimali, delillerin toplandıkları, sabit ikametgah ve konumları gereği kaçma ve delilleri karartma ihtimali bulunmadığından ayrı ayrı tahliyelerine karar verildi.
5 şüpheli hakkında yurtdışına çıkış yasağı konuldu ve kamu davası açılıp savunmaları tespit edilene kadar ikametgahlarına en yakın karakola her cuma günü mesai saatleri içinde giderek imza atmalarına karar verildi.
Sanki Ergenekon`dan, Balyoz`dan iceride yatanlar icin gecerli degil bu: "Atılı suçların şüpheliler lehine değişme ihtimali, delillerin toplandıkları, sabit ikametgah ve konumları gereği kaçma ve delilleri karartma ihtimali bulunmadığından ayrı ayrı tahliyelerine karar verildi."
Iste ADALETIN ÖLDÜGÜ bir ÜLKEDEN MANZARALAR....
yakında masum da ilan ederler zaten ben ona da şaşırmam
fezlekelerin gitmesi neden o kadar uzun sürdü çünkü deliller karartılmaya çalışılıyo bence
önce bi alıştırma yapıcaklar sonra hepten serbest bırakacaklar sanırım
Ergenekon ve Balyoz`dan tutuklu olanlarin hikayelerini okusun bu millet, hos okusa ne degisecek onu da bilmiyorum ama, laf olsun diye söylüyorum iste. Su an o kadar sinirliyim ki. Mustafa Balbay`i yillarca iceride tikili biraktiniz, cocuklarina esine hasret biraktiniz, cikarma nedeninizi de biliyoruz ya neyse. Ergenekon ve Balyoz`dan tutukladiklarinizi, ölülerini bile gömmeye göndermeyerek, gönderdiklerinizi gardiyanlarla baglayarak, ayni gün icinde, bir ertesi gün geri getirip kafese tikarak, acilarini bile yasamalarina izin vermeyerek, zalimligin en büyügünü yaptiniz. Dogan Yurdakul, kanserli esi durumu agirlasmasina ragmen göremedi, birilerine minnet etmek zorunda kalmak istemedi, esini son kez göremedi. Yasini basini almis adamin kacma ihtimali ve delilleri karartma ihtimali mi vardi ki??????????
Simdi Riza Sarraf, o icerde cile ceken aydinlardan, komutanlardan daha mi güvenilir bir adam???????? Digerlerinin belli bir ikamet adresi yok muydu?????
Hayatta en tahammül edemedigim sey, birilerinin hem suclu hem güclü olmasidir. Kanattiginiz bütün yüreklerin acisi gelip bir sekilde sizi bulacak hic merak etmeyin.
Simdi Riza Sarraf Ebru Gündes`le bebeklerini mutlu mesut büyütmeye devam etsinler.... 2 ayda tahliye karari, vay be! Adaletin carki niye sadece birilerinden yana calisir ki?
Ergenekon ve Balyoz`dan tutuklu olanlarin hikayelerini okusun bu millet, hos okusa ne degisecek onu da bilmiyorum ama, laf olsun diye söylüyorum iste. Su an o kadar sinirliyim ki. Mustafa Balbay`i yillarca iceride tikili biraktiniz, cocuklarina esine hasret biraktiniz, cikarma nedeninizi de biliyoruz ya neyse. Ergenekon ve Balyoz`dan tutukladiklarinizi, ölülerini bile gömmeye göndermeyerek, gönderdiklerinizi gardiyanlarla baglayarak, ayni gün icinde, bir ertesi gün geri getirip kafese tikarak, acilarini bile yasamalarina izin vermeyerek, zalimligin en büyügünü yaptiniz. Dogan Yurdakul, kanserli esi durumu agirlasmasina ragmen göremedi, birilerine minnet etmek zorunda kalmak istemedi, esini son kez göremedi. Yasini basini almis adamin kacma ihtimali ve delilleri karartma ihtimali mi vardi ki??????????
Simdi Riza Sarraf, o icerde cile ceken aydinlardan, komutanlardan daha mi güvenilir bir adam???????? Digerlerinin belli bir ikamet adresi yok muydu?????
Hayatta en tahammül edemedigim sey, birilerinin hem suclu hem güclü olmasidir. Kanattiginiz bütün yüreklerin acisi gelip bir sekilde sizi bulacak hic merak etmeyin.
Simdi Riza Sarraf Ebru Gündes`le bebeklerini mutlu mesut büyütmeye devam etsinler.... 2 ayda tahliye karari, vay be! Adaletin carki niye sadece birilerinden yana calisir ki?
Konuyu biraz baside indirgeyerek cevap veriyorum sanırım ama "Para her kapıyı açar" lafını kesin bi siyasetçi söyledi bence. Para bizim ülkemizde en büyük güç. Siyasetle ilgili hangi konudan bahsedilirse bahsedilsin açığa çıkmayan/çıkarılmayan gerçeklerin sonu hep maddiyata çıkıyo. Diyorlar ya Türkün dostu yok diye, o öyle değil, asıl Türkün en büyük düşmanı yine Türk.
Biraz içimi döktüm sanırım
Konuyu biraz baside indirgeyerek cevap veriyorum sanırım ama "Para her kapıyı açar" lafını kesin bi siyasetçi söyledi bence. Para bizim ülkemizde en büyük güç. Siyasetle ilgili hangi konudan bahsedilirse bahsedilsin açığa çıkmayan/çıkarılmayan gerçeklerin sonu hep maddiyata çıkıyo. Diyorlar ya Türkün dostu yok diye, o öyle değil, asıl Türkün en büyük düşmanı yine Türk.
Biraz içimi döktüm sanırım
Balıkesir mitinginde konuşan Başbakan Gezi Parkı protestolarına katılanlar için: ''Pazartesi günü Ankarada bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist.'' dedi.
Balıkesir mitinginde konuşan Başbakan Gezi Parkı protestolarına katılanlar için: ''Pazartesi günü Ankarada bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist.'' dedi.
Bugün mü dedi Angry?
Hizini alamadi sanirim, kasetler falan da cikinca, solculari ateist diye yaftalama furyasini canlandirmaya gecti herhalde. Bir zamanlar komünistlerin hepsi ateist diye ögrenmistik, solculara indik.. :)
Heh simdi komsucuklar baslar: "Ateist bunlar, terörist onlar, PKK bile onlardan iyidir.", fikra gibi ülkemize hos geldiniz.