- 3 Mart 2013
- 12
- 0
- Konu Sahibi kefren842000
- #1
Merhaba arkadaşlar,
ailenize yeni katıldım. Yeni üye olmuş olabilirim ama sizleri daima takip ediyordum. Benim de meselem bir türlü veremediğim kilolarım. Ve bununla birlikte gelişen sağlık sorunlarım. Dizlerimde ağrılar, vücudumun her yerinde sızılar. Özellikle bel ağrılarım dayanılmaz oluyor, gece uykumdan uyandırıyor. Peki bu kadar işkence çekiyorsun da neden şimdiye kadar başarı elde edemedin kilo verme konusunda diye soracak olanlar için peşinen bir cevap vereyim: irademe bir türlü hakim olamıyorum. Daima çelik gibi bir iradeye sahip olduğumu düşünen ben, nedense son yıllarda söz konusu yemek olduğunda aynı başarıyı gösteremiyorum. Çünkü bazı konularda sıkıntım var ve beni mutlu eden tek şey yemek. Ve sonunda şişmanlamak. Buna duygusal obezite deniyor.
Neyse fazla uzatmayayım, sonunda bundan tam 3 gün önce şu ana kadar yapamadığım bir kararlılık ile bu işe başladım. Gözümü kararttım. Çünkü oğlumla küçücük oyunları bile oynayamaz hale geldiğimi, o elimde tutarken ben hep oturmayı istediğimi fark ettim. Aslında biliyordum ama nedense söz konusu çocuklarımız olunca tırnaklarımız daha bir görünür oluyor, sesimiz biraz daha gür çıkıyor. Çok utandım özellikle halimden. Ona olması gereken anneliği yapamadığım için. Çok üzüldüm, uzunca düşündüm. Ve bu işin gerçekten kafada bitmesi gerektiğine kesinlikle inandım.
Bu güne kadar onlarca başarı hikayesi okudum. Hepsine gıpta ile baktım. Nasıl başarmış olduklarını bir türlü anlayamadım. Ama hep umutlandım. Bir gün ben de kendi gözlerimden gördüğüm beni dış görünüşüme yansıtabilecektim. Kendi gözlerimden gördüğüm diyorum, çünkü insanların bana bakarken ne hissettiklerini az çok anlayabiliyorum. Hatta bazen işi abartıp sürekli nasıl beslenmem gerektiğini söyleyenleri, hatta bunun bir hastalık gibi birşey olduğunu düşündüğünü ifade edenler de oldu. Oysaki ben insanlara baktığımda şişman göründüğümü hiç hissetmiyorum. Benim ben, o ince ruhlu, çabuk kırılan, bunun için de kimseyi kırmamak için uğraşan insanım ben. Dışarıdan gördüğünüz ruhu olmadığını düşündüğünüz, kilolu olmasının kendi hatasından kaynaklandığını sandığınız "şişman" değilim ben.
Kararımda çocuğum kadar eşimin de etkisi yadsınamaz tabi. Aramızın limoni oluşu, daha doğrusu her tartışmamızda "şişko" diye arkamdan bağırışı, özellikle bunu bir incitme aracı olarak kullanması cidden insanlık suçu değildir de nedir?
Bu kadar önemli olan dış görünüş benim için aslında sadece sağlıksal bir olgu. Sağlıklı olmak aslında en büyük hedefimdi, ama bir türlü fitili ateşleyemiyordum. Bu saydıklarım bunları sağladı. Daha çok başındayım biliyorum ama bu bile benim için çok zordu ve ben bu engeli kırdım. Şimdi hedefe kilitlendim. Çok düşünüp üzerinde durmamaya, hayatımı olduğu gibi yaşamaya çalışıyorum ama aklımın bir köşesinde de neden düzgün beslenmem gerektiği konusunun sürekli taşıyorum.
Bu bölümden de bu süreçte yaşadığım herşeyi paylaşacağım. Aslında el yazımla tuttuğum bir günlüğüm var ama olur da başarılı olursam, belki benim gibi birilerine bir katkım olabilir düşüncesi ile bu platformda da yazmaya karar verdim.
Eğer merak edenler olursa yediklerimi de yazabilirim ama genel itibari ile, her diyet listesinde verilen türde beslenmeye çalışıyorum. Sabah kepek ekmekli, peynirli, zeytinli, salatalı kahvaltımı yapıyorum. Öğle ve akşam protein ve sebzeyi karıştırmaya çalışıyorum. Ara öğünlerde süt ve meyve tüketmeye çalışıyorum.
3 gün önce düz hesap 82 kilo ile başladım. Boyum 153 cm. Yani nerden baksanız 30 kilo fazlam var. Bilincindeyim. Sürecin uzun olacağını da biliyorum ama yılmamak için elinden geleni yapıcam. Bana katılmak, destek olmak, öneride bulunmak isteyen olursa her zaman buradan yazabilir. Her Cumartesi kilomu yazacağım. Bakalım sonuçlar nasıl olacak? Bu da büyük bir hevesle başlanıp biten bir diyet hikayesi mi olacak, yoksa cidden bir başarı hikayesine mi dönüşecek. Bu hikayenin başlangıcını ben yaptım ama sonunu hep beraber yazacağız.
Hadi bakalım, kolları sıvayalım.
Sağlıklı günler arkadaşlarım...
ailenize yeni katıldım. Yeni üye olmuş olabilirim ama sizleri daima takip ediyordum. Benim de meselem bir türlü veremediğim kilolarım. Ve bununla birlikte gelişen sağlık sorunlarım. Dizlerimde ağrılar, vücudumun her yerinde sızılar. Özellikle bel ağrılarım dayanılmaz oluyor, gece uykumdan uyandırıyor. Peki bu kadar işkence çekiyorsun da neden şimdiye kadar başarı elde edemedin kilo verme konusunda diye soracak olanlar için peşinen bir cevap vereyim: irademe bir türlü hakim olamıyorum. Daima çelik gibi bir iradeye sahip olduğumu düşünen ben, nedense son yıllarda söz konusu yemek olduğunda aynı başarıyı gösteremiyorum. Çünkü bazı konularda sıkıntım var ve beni mutlu eden tek şey yemek. Ve sonunda şişmanlamak. Buna duygusal obezite deniyor.
Neyse fazla uzatmayayım, sonunda bundan tam 3 gün önce şu ana kadar yapamadığım bir kararlılık ile bu işe başladım. Gözümü kararttım. Çünkü oğlumla küçücük oyunları bile oynayamaz hale geldiğimi, o elimde tutarken ben hep oturmayı istediğimi fark ettim. Aslında biliyordum ama nedense söz konusu çocuklarımız olunca tırnaklarımız daha bir görünür oluyor, sesimiz biraz daha gür çıkıyor. Çok utandım özellikle halimden. Ona olması gereken anneliği yapamadığım için. Çok üzüldüm, uzunca düşündüm. Ve bu işin gerçekten kafada bitmesi gerektiğine kesinlikle inandım.
Bu güne kadar onlarca başarı hikayesi okudum. Hepsine gıpta ile baktım. Nasıl başarmış olduklarını bir türlü anlayamadım. Ama hep umutlandım. Bir gün ben de kendi gözlerimden gördüğüm beni dış görünüşüme yansıtabilecektim. Kendi gözlerimden gördüğüm diyorum, çünkü insanların bana bakarken ne hissettiklerini az çok anlayabiliyorum. Hatta bazen işi abartıp sürekli nasıl beslenmem gerektiğini söyleyenleri, hatta bunun bir hastalık gibi birşey olduğunu düşündüğünü ifade edenler de oldu. Oysaki ben insanlara baktığımda şişman göründüğümü hiç hissetmiyorum. Benim ben, o ince ruhlu, çabuk kırılan, bunun için de kimseyi kırmamak için uğraşan insanım ben. Dışarıdan gördüğünüz ruhu olmadığını düşündüğünüz, kilolu olmasının kendi hatasından kaynaklandığını sandığınız "şişman" değilim ben.
Kararımda çocuğum kadar eşimin de etkisi yadsınamaz tabi. Aramızın limoni oluşu, daha doğrusu her tartışmamızda "şişko" diye arkamdan bağırışı, özellikle bunu bir incitme aracı olarak kullanması cidden insanlık suçu değildir de nedir?
Bu kadar önemli olan dış görünüş benim için aslında sadece sağlıksal bir olgu. Sağlıklı olmak aslında en büyük hedefimdi, ama bir türlü fitili ateşleyemiyordum. Bu saydıklarım bunları sağladı. Daha çok başındayım biliyorum ama bu bile benim için çok zordu ve ben bu engeli kırdım. Şimdi hedefe kilitlendim. Çok düşünüp üzerinde durmamaya, hayatımı olduğu gibi yaşamaya çalışıyorum ama aklımın bir köşesinde de neden düzgün beslenmem gerektiği konusunun sürekli taşıyorum.
Bu bölümden de bu süreçte yaşadığım herşeyi paylaşacağım. Aslında el yazımla tuttuğum bir günlüğüm var ama olur da başarılı olursam, belki benim gibi birilerine bir katkım olabilir düşüncesi ile bu platformda da yazmaya karar verdim.
Eğer merak edenler olursa yediklerimi de yazabilirim ama genel itibari ile, her diyet listesinde verilen türde beslenmeye çalışıyorum. Sabah kepek ekmekli, peynirli, zeytinli, salatalı kahvaltımı yapıyorum. Öğle ve akşam protein ve sebzeyi karıştırmaya çalışıyorum. Ara öğünlerde süt ve meyve tüketmeye çalışıyorum.
3 gün önce düz hesap 82 kilo ile başladım. Boyum 153 cm. Yani nerden baksanız 30 kilo fazlam var. Bilincindeyim. Sürecin uzun olacağını da biliyorum ama yılmamak için elinden geleni yapıcam. Bana katılmak, destek olmak, öneride bulunmak isteyen olursa her zaman buradan yazabilir. Her Cumartesi kilomu yazacağım. Bakalım sonuçlar nasıl olacak? Bu da büyük bir hevesle başlanıp biten bir diyet hikayesi mi olacak, yoksa cidden bir başarı hikayesine mi dönüşecek. Bu hikayenin başlangıcını ben yaptım ama sonunu hep beraber yazacağız.
Hadi bakalım, kolları sıvayalım.
Sağlıklı günler arkadaşlarım...