- 22 Kasım 2010
- 11.195
- 19.834
- 498
- Konu Sahibi TheQueeninthenorth
- #1
Daha önce babamla ilgili konular açmıştım, hatırlayanlar olabilir. ne yazık ki babamla olan problemlerimde bir arpa boyu yol kat edemiyorum. kendimi her konuda kararlı, mantıklı biri olarak görsem de söz konusu babamla olan ilişkim olunca küçücük bir kız çocuğuna dönüveriyorum. o yüzden dışardan bir bakış açıısına ihtiyacım oluyor sık sık.
Babamla hep problemli bir ilişkimiz oldu. Annemle babam ben çok küçükken boşandılar, erkek kardeşim ,annem, anneannem, büyükanneannemle büyüdüm. Biz büyürken babamın ne maddi ne manevi desteğini gördük. Evliliklerinde ve boşanma sürecinde, hatta daha sonrasında anneme çektirdiklerine hiç girmeyeceğim. Annem işe girdi, tüm yükü omuzlandı. Babam varlıklı bir ailenin şımarık, her istediği yapılmış, gençliğinde hiçbir maddi zorluk yaşamamış ama pek çok iş kurup batırdığı, ailesinden kalan malları kumarda ve batırdığı işlerde yediği için şu anda elindekini avucundakini tüketmiş biri. bir emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor, arkadaşlarında kalıyor. 5 kardeşin en küçüğü. Diğer kardeşleri hali vakti yerinde, kendi işlerini kurmuş yürüten insanlar. Onlar da babama destek olmaya çalışsalar da onların işlerini zarara uğratmış, herkesten borç almasıyla yaka silktirmiş biri. Kardeşlerinden ikisiyle çeşitli sebeplerden mahkemelik şu anda babam. Onlardan mal kaçırmaya çalışması gibi mevzular yüzünden mahkemelikler. Kısacası ailenin hayırsızı olarak addedilebilecek biri. Fakat ağzı çok iyi laf yapan, arkadaş çevresinde sevilen, çevresi geniş, ortamcı, elinde para olduğunda en kaliteli yerlerde harcamayı seven, eli haddinden fazla açık biri. Biz büyürken kırk yılda bir annemin çocuklar seni özledi diye dürtüklemesiyle bizle görüşen, aylarca ortadan kaybolmalarıyla ünlü babam biz büyüyünce sanki dünyanın en iyi babasıymış gibi hayatımızın orta yerine kuruluverdi. Aslında elle tutulur bir problemimiz yok, dediğim dedik tavırları, sürekli tepeden bakan, eleştiren hallerini saymazsak son bir kaç yılda hiç olmadığımız kadar iyiyiz ve sık görüşüyoruz. Kendisi diyaliz hastası, haftanın üç günü makineye bağlanıyor. hastalığı ortaya çıktığından bu yana daha sık görüşür olduk. çeşitli borçları vardı onları kapattım. sgk borçlarını ödedim, emekli olmasını sağladım. zamanında beni bir spor ayakkabı için ağlattığı günleri unuttum, o benden istedikçe hayır diyemedim. annemin, anneannemin eleştirilerine kulak tıkadım. gelgelelim babam beni ve kardeşimi irili ufaklı sömürmeye devam ediyor. bazen tel faturasını ödüyorum, bazen cep harçlığı veriyorum. emekli maaşı asla ona yetmiyor. bazen hayır bu ay sıkışığım da dediğim oluyor ama genelde benden istediğini alabiliyor. en son bir sahil kasabasına yerleşmek istediğini söyledi. gidiş için uçak biletini aldım, taşınma masrafları için de 3 bin tl gönderdim. nakitim yoktu kredi çektim. bu arada ben de kendi yağında kavrulan bir insanım. evliyim, eşim de ben de çalışıyoruz. bir çocuğumuz var. kirada oturuyoruz. kuzenlerim kira gelirleriyle günlerini gün ederken ben okuyup ettim kendi alnımın teriyle kazandığımı çok hak ediyormuş gibi babama veriyorum...hasta diye elimden geleni yapıyorum. yarın öbür gün bir şey olsa vicdan azabı çekerim diyorum. ama babam da bunu çok güzel kullanıyor. mesela verdiğim 3bin tl taşınma işlerine değil de at yarışına gidecek ve o gene taşınmayacak gibi hissediyorum. babama karşı bu yumuşak karnımdan nasıl kurtulabilirim? nasıl hayır diyebilirim sürekli irili ufaklı maddi isteklerine? yoksa beni büyütürken hiç emeği olmasa da babamdır, zaten hasta deyip elimden geldiğince yardım etmek midir doğru olan?
Babamla hep problemli bir ilişkimiz oldu. Annemle babam ben çok küçükken boşandılar, erkek kardeşim ,annem, anneannem, büyükanneannemle büyüdüm. Biz büyürken babamın ne maddi ne manevi desteğini gördük. Evliliklerinde ve boşanma sürecinde, hatta daha sonrasında anneme çektirdiklerine hiç girmeyeceğim. Annem işe girdi, tüm yükü omuzlandı. Babam varlıklı bir ailenin şımarık, her istediği yapılmış, gençliğinde hiçbir maddi zorluk yaşamamış ama pek çok iş kurup batırdığı, ailesinden kalan malları kumarda ve batırdığı işlerde yediği için şu anda elindekini avucundakini tüketmiş biri. bir emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor, arkadaşlarında kalıyor. 5 kardeşin en küçüğü. Diğer kardeşleri hali vakti yerinde, kendi işlerini kurmuş yürüten insanlar. Onlar da babama destek olmaya çalışsalar da onların işlerini zarara uğratmış, herkesten borç almasıyla yaka silktirmiş biri. Kardeşlerinden ikisiyle çeşitli sebeplerden mahkemelik şu anda babam. Onlardan mal kaçırmaya çalışması gibi mevzular yüzünden mahkemelikler. Kısacası ailenin hayırsızı olarak addedilebilecek biri. Fakat ağzı çok iyi laf yapan, arkadaş çevresinde sevilen, çevresi geniş, ortamcı, elinde para olduğunda en kaliteli yerlerde harcamayı seven, eli haddinden fazla açık biri. Biz büyürken kırk yılda bir annemin çocuklar seni özledi diye dürtüklemesiyle bizle görüşen, aylarca ortadan kaybolmalarıyla ünlü babam biz büyüyünce sanki dünyanın en iyi babasıymış gibi hayatımızın orta yerine kuruluverdi. Aslında elle tutulur bir problemimiz yok, dediğim dedik tavırları, sürekli tepeden bakan, eleştiren hallerini saymazsak son bir kaç yılda hiç olmadığımız kadar iyiyiz ve sık görüşüyoruz. Kendisi diyaliz hastası, haftanın üç günü makineye bağlanıyor. hastalığı ortaya çıktığından bu yana daha sık görüşür olduk. çeşitli borçları vardı onları kapattım. sgk borçlarını ödedim, emekli olmasını sağladım. zamanında beni bir spor ayakkabı için ağlattığı günleri unuttum, o benden istedikçe hayır diyemedim. annemin, anneannemin eleştirilerine kulak tıkadım. gelgelelim babam beni ve kardeşimi irili ufaklı sömürmeye devam ediyor. bazen tel faturasını ödüyorum, bazen cep harçlığı veriyorum. emekli maaşı asla ona yetmiyor. bazen hayır bu ay sıkışığım da dediğim oluyor ama genelde benden istediğini alabiliyor. en son bir sahil kasabasına yerleşmek istediğini söyledi. gidiş için uçak biletini aldım, taşınma masrafları için de 3 bin tl gönderdim. nakitim yoktu kredi çektim. bu arada ben de kendi yağında kavrulan bir insanım. evliyim, eşim de ben de çalışıyoruz. bir çocuğumuz var. kirada oturuyoruz. kuzenlerim kira gelirleriyle günlerini gün ederken ben okuyup ettim kendi alnımın teriyle kazandığımı çok hak ediyormuş gibi babama veriyorum...hasta diye elimden geleni yapıyorum. yarın öbür gün bir şey olsa vicdan azabı çekerim diyorum. ama babam da bunu çok güzel kullanıyor. mesela verdiğim 3bin tl taşınma işlerine değil de at yarışına gidecek ve o gene taşınmayacak gibi hissediyorum. babama karşı bu yumuşak karnımdan nasıl kurtulabilirim? nasıl hayır diyebilirim sürekli irili ufaklı maddi isteklerine? yoksa beni büyütürken hiç emeği olmasa da babamdır, zaten hasta deyip elimden geldiğince yardım etmek midir doğru olan?