- 5 Eylül 2023
- 11
- 13
- 21
- Konu Sahibi kimsebilemedibeni
- #1
herkese öncelikle merhaba. daha yirmilerime yeni girmiş ama bir o kadar da hayatın getirdiği zorluklara ve sorumluluklara karşı yorulmuş, tükenmiş bir genç kızım. öncelikle sorunum ideallerim, bu doğrultuda da ideallerime karşın toplum. her şeyden önce lise dönemimle beraber iyi bir akademik hayat geçirdim. başarılı, çevrem tarafından örnek gösterilen biriydim. 10.sınıftayken korona gelip pandemi sürecine girdiğimizde bile derslerimi aksatmamış, kendimi çeşitli uzaktan sertfika alabileceğim programlara vermiştim. bu alanda felsefe başta olmak üzere edebiyat, tarih, sanat ve sinema alanlarında geliştirdim. ama kendimi geliştirdikçe-ki özellikle felsefeye dahil olduğumda- yaşamım, ters döndü sanki. 11.sınıfta annemin bizi terk edişi, boşanma süreçleri derken babam tarafından bir ''hukuk oku, ben hep okumak istemiştim. güzel de bir alan.'' demesiyle hedefim o yöne kaydı. ama 12.sınıfta o tempoya asla ayak uyduramadım. babam, genel olarak eğitim konusunda baskıcı tutum sergileyen biridir. ortaokulda takdiri bir puanla kaçırdığımda bile şiddet gösteren, küçüklüğümden bu yana ders konusunda gölgesini kötü bir şekilde hissettiren birisi. ki 12.sınıfta terapi de aldım, aynı şekilde psikiyatristim babama ''baskınızı hissettiği için büyük kaygı bozukluğu yaşıyor'' diyip, baba-kız terapisi tavsiye etti. ama babam buna ''zaman kaybı'' diyerek geçti. sonuç olarak yıl sonunda 50K yaptım. ve iyi bir hukuk bölümü gelmiyordu. tekrardan sınava hazırlanmaya babam bir şekilde ikna olmuştu. halalarım araya girmişti bu süreçte. 2. sınava hazırlandığım yılda ise, ben değiştim. artık hiçbir şeye hevesim kalmamıştı, yine de bir şekilde hazırlanıp 28K yaptım. Geri çekmiştim çekmesine, ama artık hukuk istemiyordum. istediğim ne, ne olmak istiyorum bilmiyordum. bu süreçte sanat dergilerinde yazılar yazdım, yeni uğraşlar edindim. en sonunda tercih vermeyeceğimi, tekrar sınava bu sefer sayısaldan hazırlanacağımı söyledim. o süreç çok kötüydü, babamla büyük tartışmalar yaşadık. amcalarım çok söylendiler, bir yere gitmediğim için. şimdi ise sınava 2 gün var, ama benim bu sene sınava çalıştığım gün sayısı toplam 15 günü geçmez. inanılmaz bir psikolojiye girdim, intahara kalkıştım ve sevgilim son anda buna engel oldu. kendimi sadece kitaplar, sanat ve felsefe konusunda geliştirebildim. ve bir dil öğrendim, lakin asıl görevim olan derslere sıra geldiğinde hep basiretim bağlandı gibi hissettim. dün ise oturup ''ne istiyorsun?'' diye kendime sorduğumda, tüm bunların içinde bana zevk veren diğer şeyin fizik olduğuna karar verdim. ama şimdi sınava girsem sayısalda anca 400K içerisine girebilirim, geçen sene de öyle olmuştu çünkü. belki daha kötüsü olur. çevremde beklentiler çok yüksek, babamın da öyle. çünkü hep başarmıştım bir şekilde, şimdi de öyle olacak sanıyorlar. oysaki ben içten içe aşırı kötü bir yıl geçirdim. öyle ki evden 6 ay çıkmadım, markete gitmek için bile. şimdi yeni yeni toparlıyorum. lakin o sıralamayı babam gördüğünde şiddete bile meyledebilir, güveni inanılmaz sarsılır ve hiç gitmek istemeyeceğim bir bölüme zorla yollayabilir. eskiden ses çıkarmazken, şimdi ses çıkarma gücünü kendimde buluyorum. ekonomik konuda bağımsızlığım yok, bu yüzden aynı evi sadece yatmak olarak kullanacağım. kütüphaneye gitme kararı aldım çünkü. ama babama, pazar günü sınav sonrası kitapçıktaki harf kodlamasını ''yanlış mı kodladım, hatırlamıyorum.'' demeye karar verdim. çünkü yaptığım sıralamanın kötü olacağını biliyor, babamın buna oranla tepkisinin çok artacağını biliyorum. ve buna mecbur gibiyim. sadece tek sormak istedğim, gerçekten şu iyileştiğim ve kendi hedefimi bulduğum dönemde: boyun mu eğmeliyim baskılara yoksa ideallerimin ve isteklerimin arkasında mı durmalıyım?