Ayşe Öğretmen Diyarbakır'dan Beyaz Show'a bağlandı, stüdyo buz kesti

_Setuel_

PaŞaM & ÇiKoM
Kayıtlı Üye
14 Şubat 2011
2.634
72
Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show’a telefonla bağlanan Diyarbakır’daki bir öğretmen, programa damga vurdu. Öğretmen Ayşe Çelik, ablukanın sürdüğü bölgede yaşananlara dikkati çekerek, “Sessiz kalmayın, insanlar, çocuklar ölüyor,” dedi

“Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız?” sorusuyla konuşmasına başlayan öğretmen Çelik, medyanın tutumuna işaret ederek, “Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın,” dedi.

Bölgedeki ölümler karşısındaki tutumlara da vurgu yapan Çelik, “Ölen çocuklara sevinen insanlar var. Onlara hiçbir şey diyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka,” dedi.

Öğretmen olduğunu belirten Çelik, yasakların olduğu yerlerde öğrencilerini terk eden öğretmenlere de seslendi ve “Bir daha oralara nasıl dönecekler ve o çocukların gözlerinin içine nasıl bakacaklar?” diye sordu.

Sesinin titrediğini belirten öğretmen Ayşe Çelik, canlı yayında sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bomba seslerinden, kurşun seslerinden… İnsanlar susuzluk ve açlıkla mücadele ediyor; özellikle de bebekler ve çocuklar. Lütfen duyarlı olun ve sessiz kalmayın.”

Beyazıt Öztürk teşekkür edip, alkışlattı

Programın sunucusu Beyazıt Öztürk de Çelik’in sözlerini dinledikten sonra teşekkür ederek, “Elimizden geldiğince duyurabileceğimiz yerlerden duyurmaya çalışıyoruz. Bu söyledikleriniz bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya devam edeceğiz. İnşallah o söylediğiniz barış dilekleri en kısa zamanda gerçekleşir ” ifadeleriyle seyircilerden Çelik’i alkışlamasını istedi.

Beyazıt Öztürk, “Bu tür şeylerin en azından konuşulması gerek,” dedi ve tekrardan öğretmen Çelik’i alkışlattı.

Sosyal medyada günün konusu oldu

Diyarbakır’daki öğretmenin canlı yayındaki sözleri sosyal medyada da en çok konuşulanlar listesinde ilk sıraya yükseldi.

#BeyazShow hashtag’i altında yapılan kimi yorumlarda ırkçı ifadeler öne çıkarken, Diyarbakır’dan arayan Ayşe öğretmenin bölgede yaşananları Batı’ya duyurması ise birçok olumlu tepki de aldı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/..._Beyaz_Show_a_baglandi__studyo_buz_kesti.html
 
Niye bu konular acilinca askerlerle kiyaslama getiriyorsunuz? Asker emir kulu, kendine emredileni yapar. Ustleri neyi emrederse onu. Bu ulkede Genelkurmay Baskanligi evvelden fiilen bagimsizdi, basbakana karsi sorumlu idi. Bugun ordu bagimsiz degil, Turkiyede hic bir kurumun bagimsiz olmamasi gibi. Ordu artik emirleri "Ben baskomutanim" diyen Erdogandan aliyor. Yani bu savasin taraflarindan biri PKK digeri direkt Cumhurbaskani ve AKP hukumeti. Onlar saldir derse saldiriyorlar, baris yapacam derse gidip Apo'ya "buyrun, konusun efem" diyorlar. Ne askeri? O eskidendi. Ordu bir daha darbe yapamasin diye elli tane duzenleme yapildi bu ulkede. Kendi baslarina karar mercii degiller artik. Onlar da ayni orada yasayan sivil halk gibi bu savasin kurbanlari sadece.
 
Cocuklari dusunseydi bu öğretmen soyledikleri cok daha baska olurdu. Evet cocuklara masumlara olan oluyor her daim. Peki ogretmen hanim devletten isteginiz nedir? Operasyonlar hemen durmali mi?

Devlet bizi öldürüyordan baska bir seyler söyleyin Allah aşkına? Bebekleri cocuklari masumlari kim öldürüyor once bunu durustce kendinize itiraf edin?

Cocuklari terkedip giden ogretmenlerse tamamen demogoji. Ne yapmalari bekleniyordu ogretmenlerin?


Simdi bana fasist diyecekler. Desinler. Ben bıktım artik askerin katil olarak gosterilmesinden
 
o öğretmen değilmiş sahte çıkmış internette haberlerde var
 
Oradan giden öğretmenleri nasıl suçlarsınız pes!!! Nasıl bir çöküntü altında bırakırsınız! Orada o hendekleri açan o masumları öldüren şerefsiz pkk diyemeyen bu öğretmene ne demek gerekir? Masumlar ölüyor, evet ama kim öldürüyor? Cesaretini takdir ediyorum bu öğretmenin ama sorumlunun pkk olduğunu açık yüreklilikle konuşmuyorsunuz öğretmen hanım.
 
Bu ogretmen de mi sahte cikmis:

Bianet’in haberine göre, ‘Yasakta bir öğretmen’ imzasıyla mektup kaleme alan ilkokul öğretmeni, 4 Eylül’den beri süren sokağa çıkma yasağının aniden yapılan anonslarla başladığını, yasağın ihtiyaçları karşılamak için dahi esnetilmediğini belirtti.

İsminin açıklanmasını istemeyen öğretmen, gazetelere ve diğer medya organlarına ulaşmaya çalıştığını, Cizre’de yaşananların medyada görülmediğini söyledi.

‘Cephane yok, siviller öldürülüyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve valiliğin gerçekleri söylemediğini ifade eden öğretmen, “Burada cephane yok, sivil insanlar öldürülüyor. Halk kendini korumaya çalışıyor. Gençler barikat kurmuş kendilerini korumak için. Evinin önünde oynayan çocuklar öldürülüyor” dedi.

Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:

“Cizre’ de altı yıldır görev yapan bir öğretmen olarak, insanlığımdan utanıyorum. 4 Eylül saat 20:00’dan itibaren yürürlüğe konan ve ‘güya benim can güvenliğim için’ sokağa çıkma yasağı yedinci gününde.

İnsanlığımdan utanıyorum. 21’inci yüzyılda devlet halkın yaşadığı yerlere toplarla saldırıyor.

İnsanlığımdan utanıyorum. Dünya 4.5G’yi kullanıyorken burada telefonlar kesik.

İnsanlığımdan utanıyorum. Yaralılar hastaneye götürülemiyor.

İnsanlığımdan utanıyorum. Cenazeler buzdolaplarında bekletiliyor.

İnsanlığımdan utanıyorum. Tüm Türkiye buna sağır, kör, dilsiz ve daha utanmam gereken onlarca sebep varken büyük bir patlama sonra, elektrikler kesiliyor. Acaba hangi öğrencim ya da ailesi öldü veya yaralandı.

‘Akrabasını polisin öldürdüğü çocuğa polisi nasıl sevdirebilirim’
Sokakta öğrencilerim soruyor; ‘Öğretmenim şu öldü ya da şunların evine bomba düştü biliyor musunuz’ diye. Ağlıyorum gözyaşlarımı içime akıtarak. Soruyorlar bizim suçumuz ne, biz ne yaptık ki’ diye.”

“Devlet yarın bana, bize diğer öğretmenlere diyecek ki; ‘Çocuklara vatan, millet, bayrak, polis sevgisi kazandırın’. Arkadaşı, akrabası, abisi, kardeşi öldürülen birine öldürdüğünü düşündüğü birini sevdirebilir miyim? Sevdirebilir misiniz?”

“Yazacak daha çok acı var. Karanlıktayım, karanlıktayız. Kimse var mı diye seslenmeyin. 140 bin insan var, insanlık adına yardım edin…”

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...tmenden_mektup__insanligimdan_utaniyorum.html
 
Bunun bir kurgu olduğunu düşünüyorum. Hatta kanalla irtibatlı olduğunu düşünüyorum. Öğretmen saygındır milletin göZünde. Bunada vurgu yapılmış.
 
Dün fox haberi izlediniz mi? Operasyonlara bizzat katılan gazeteci ordaki tuzakları nasıl patlattıklarına birebir şahit olup haber yaptı. Aslında bir sürü gazeteci yaptı bu haberi. Nasıl hala ''' gençler barikat kurup kendilerini koruyorlar'' denebiliyor pes!! Kime neye karşı korunuyor bu ''gençler''?
 
Anlamıyorum. Sadece bu kısım görünüyor. ''Akrabasını abisini öldüren birini nasıl sevdirebilirim.'' Bu nasıl bir düşmanlık nasıl bir nefret anlamıyorum. Siz nasıl inanabiliyorsunuz ve ben nasıl zerre inanmıyorum.
 
Orada hendek de var, halk da var. Senin sokagina hendek kazilmis diye senin gunlerce sokaga cikmani yasaklasalar, kis ortasi elektrigini suyunu kesseler, sokagini evini bombalasalar ne hissederdin?
 
Orada hendek de var, halk da var. Senin sokagina hendek kazilmis diye senin gunlerce sokaga cikmani yasaklasalar, kis ortasi elektrigini suyunu kesseler, sokagini evini bombalasalar ne hissederdin?
Peki yasaklamasalar? Herkes sokağa çıksa önüne gelen çoluk çocuk dışarıda oynarken bir mermiyle kafası gözü patlasa?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…