Lut Kavmi, elçilerini yalanladı.
Kardeşleri Lut, onlara dedi ki: "Sakınmıyor musunuz? Muhakkak, ben sizin için emin(güvenilir) bir elçiyim. Artık Allah'tan korkup(sakının) ve bana itaat edin. Buna karşılık, ben sizden bir ücret istemiyorum. Şüphesiz ücretim, ancak alemlerin Rabb'ine aittir. Siz, insanlar (arasında), erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabb'inizin, sizler için yaratmış bulunduğu, eşlerinizi bırakıyorsunuz. Bilakis, sizler haddi aşan bir kavimsiniz."
Dediler ki: "Ey Lut, şayet vazgeçmezsen, (elbette) sen (sürülüp) çıkarılanlardan olacaksın."
(Lut) dedi ki: "Muhakkak ben, sizin bu yaptığınıza buğz edenlerdenim. Rabb'im, beni ve ailemi, bunların yaptıklarından kurtar."
(Bunun üzerine) onu ve ailesini toptan kurtardık.
Ancak yaşlı bir kadın müstesna.
Sonra, geride kalanları yerle bir ettik.
Ve üzerlerine, bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
Şüphesiz, bunda bir ayet(delil) vardır. Ancak onların çoğu iman etmiş değillerdir.
Ve muhakkak, senin Rabb'in, Aziz(şerefli) ve Rahim(acıyan) dır. [ŞUARA (26)/160-175]