- 24 Kasım 2008
- 14.247
- 37
- Konu Sahibi Halikarnas
- #21
Spirulina üzerine keyifli bir sohbet
Bu hafta canım değişik bir konuya el atmak istedi. Gazete sayfalarını çevirdim. ınternet sayfalarında dolaştım… Değişik bir şeyler bulacağım... Şöyle çarpsın okuyanı… Alsın götürsün… Ne fayda! Hep aynı 3.sayfa haberleri. Yok, yok! Ben inatçıyım ama… Bulacağım!...
Birazdan da yemeğe çıkacağız. Hâlâ bir şey yok. Bari şu spirulina tabletimi alayım unutmadan. Spirulina? Spirulina! ışte buldum! Hatta sizin için hoş bir röportaj bile yapabilirim. Kimle mi? Tabii ki birincil dereceden kullanıcıyla…
Yani kendimle! Buyurun size spirulina üzerine keyifli mi keyifli bir sohbet… (Bu arada aramızdaki samimiyete dayanarak konuğumuza ismiyle hitap ediyorum. Kusuruma bakmayın)
EDıTÖR: Elif, aylardır dilinden düşürmediğin şu spirulina nedir?
ELıF BENGÜ: Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında daha kısa ve açık bir tanımlamayla asrın süper gıdası deniliyor.
E: Ne yani, yosun mu yiyorsun?
E.B: Hayır yemiyorum. Tabletlerini içiyorum.
E: Bence bunu biraz açman gerek…
E.B: Spirulina protein,mineral ve vitaminler açısından çok zengin doğal bir besin. Üretimi özel havuzlarda yapılıyor. Olgunlaşan spirulinalar sudan süzülerek kurutulduktan sonra kimyasal bir işlemden geçirilmeden doğal haliyle toz ya da tablet haline getiriliyor. ışte ben de bu tabletlerden kullanıyorum.
E: IIIgggghhh… Neden kullanıyorsun peki? Ne yararı var sana yosun yemenin? Pardon yosun tableti içmenin?
E.B: Ha ha ha… Evet başlangıçta kötü görünüyor değil mi? Yosun tableti fikri pek alışılmış değil. ınan ne tadı ne kokusu var. Ama yararları sayılamayacak kadar fazla…
E: Cidden merak ettim.
E.B: ıstersen önce sana spirulinanın tarihçesini açayım biraz. Yararlarına oradan geçelim.
E: Tamam.
E.B: Spirulina 21.yüzyılın gıdası olarak tanınıyor ama aslı yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500’lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Ancak bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, ısrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina artık ülkemizde de yetiştiriliyor.
E: Astronot yiyeceği mi? Neymiş şu minik yosun parçası…
E.B: Boşuna yutmuyorum aylardır o tabletleri ben… Spirulina doğadaki en zengin komple yüksek biyolojik değerde proteine sahip. Bu sayı kendisine en yakın soya fasulyesinden yaklaşık 2 kat daha fazla. Doğadaki en zengin B12 vitaminine sahip, en yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat daha fazla B12 vitamini içeriyor. Ayrıca doğadaki en zengin organik demir oranı da spirulinada mevcut. Ispanaktan 58 kat, dana ciğerinden 28 kat daha fazla… Burası özellikle bayanları ve sigara içki müptelalarını ilgilendiriyor; spirulina doğadaki en zengin antioxidant kaynağı. Sahip olduğu başlıca antioxidantlar B1, B5 ve B6 vitaminleri; çinko, magnezyum ve bakır mineralleri; amino asitler ve beta carotene, vitamin E ve selenyum.
E: Sanırım E vitamini cilt için en yararlı vitamin?
E.B: Evet doğru. Ve spirulina doğadaki en zengin E vitamini içeren besin. Kendisine en yakın buğday filizinden 3 kat daha fazla… Ayrıca doğadaki en zengin Gamma Linolenic Asit ve en zengin klorofil kaynağı…
E: E böyle bir kaynağın etkileri de inanılmaz olmalı…
E.B: Elbette. En başta protein ve mineraller açısından çok zengin olduğu için vücudun bağışıklık sistemini destekliyor ve bir çok hastalığın tedavisinde de yardımcı olarak kullanılıyor. ıçinde %12 oranında bulunan alfalinolenik asit vücudun savunma mekanizması üzerinde etkili. Virüslerin hücre içine nüfuz etmelerine engel oluyor ve hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Şöyle diyebilirim sana; üst solunum yolları enfeksiyonu yüzünden en ufak nezleyi bile yatakta geçirmek zorunda kalan ben koca bir kış herkes gripten kırılırken en ufak bir soğuk algınlığı bile yaşamadım.
E: ınanamıyorum! Sen çok nazeninsindir bildiğim kadarıyla…
E.B: Yaaa… ınan. Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.
E: Peki, yosun tableti mideni kötü yapmıyor mu?
E.B: Ha ha ha… Aksine. ıçinde bulunan mukoprotin sayesinde kolay sindiriliyor ve bu özelliğinden dolayı gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında da tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılıyor. Ayrıcaaa… Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.
E: Yani hayretle dinliyorum.
E.B: Cilt yanıklarında tedavi edici, hücre yenileyici ve yumuşatıcı etkisinin yanı sıra radyasyonun vücuttan atılmasında da etkili. Bugün Çernobil mağduru çocukların tedavisinde spirulina da kullanılıyor.
E: Aklım karıştı. Gerçekten. Bu kadar protein, vitamin… Ama sen hiç kilo almadın… Aksine giderek zayıflıyorsun?
E.B: Çünkü spirulina zayıflama diyetlerinin de baş tacı. Vücudu beslerken aynı zamanda yemeklerden önce alındığı zaman, tokluk hissi veriyor. Laf aramızda bu bilimsel değil tamamiyle bana ait bir görüş, spirulina vücut yağlarını da yavaş yavaş yakıyor.
E: Evet asıl önemli kısım da bu. Bu kadar bilimsel açıklamadan sonra… Asıl sen neler hissediyorsun spirulina kullanımından sonra? Yani bir değişiklik, bir his? Ne?
E.B: Bir kere 1 haftalık kullanımdan sonra inanılmaz bir enerji başlıyor. Cildin ve saçların değişiyor. Kendini dinç ve çok sağlıklı hissediyorsun. Hastalıklara karşı güçlü oluyorsun Uykun düzene giriyor. Neşeni ve enerjini çevrendeki herkes fark ediyor. Tam bir antidepresan yani!
E: Yani aylardır sende var olan değişimin sırrını da bir röportajla çözmüş oldum! Gerçekten farklı görünüyorsun. Ama bu kadar yararının yanı sıra bir zararı da olmalı değil mi? Hiç mi yok?
E.B: Hayır. Bir kere ilaç olmadığı için kullanım üst sınırı bile yok. Bizler günde 3 kere kullanırken daha çok enerjiye ve güce ihtiyacı olan sporcular, vücut geliştirme sporlarıyla uğraşanlar, dağcılar ve ağır iş koşullarında çalışanlar 2 katı hatta daha fazlasını tüketebilirler. Çünkü hiçbir yan etkisi yok.
E: Son soru, spirulinayı nerede bulabilirim? Ve bu kadar yararlı bir kaynağa bir servet mi ödemem gerek?
E.B: Spirulina şu anda eczanelerde ve attarlarda rahatlıkla bulunabilir. ıthal
edilenlerin yanı sıra Ege Üniversitesi ELBıTEM tarafından üretilen yani %100 yerli malı olanları da var. Ve ikisi arasında çok büyük bir fiyat farkı yok. Spirulina’nın 35-40 YTL arası fiyatı var.
E: Bu hoş ve yararlı sohbet için çok teşekkür ederim.
E.B: Rica ederim.
ALINTI
Bu hafta canım değişik bir konuya el atmak istedi. Gazete sayfalarını çevirdim. ınternet sayfalarında dolaştım… Değişik bir şeyler bulacağım... Şöyle çarpsın okuyanı… Alsın götürsün… Ne fayda! Hep aynı 3.sayfa haberleri. Yok, yok! Ben inatçıyım ama… Bulacağım!...
Birazdan da yemeğe çıkacağız. Hâlâ bir şey yok. Bari şu spirulina tabletimi alayım unutmadan. Spirulina? Spirulina! ışte buldum! Hatta sizin için hoş bir röportaj bile yapabilirim. Kimle mi? Tabii ki birincil dereceden kullanıcıyla…
Yani kendimle! Buyurun size spirulina üzerine keyifli mi keyifli bir sohbet… (Bu arada aramızdaki samimiyete dayanarak konuğumuza ismiyle hitap ediyorum. Kusuruma bakmayın)
EDıTÖR: Elif, aylardır dilinden düşürmediğin şu spirulina nedir?
ELıF BENGÜ: Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında daha kısa ve açık bir tanımlamayla asrın süper gıdası deniliyor.
E: Ne yani, yosun mu yiyorsun?
E.B: Hayır yemiyorum. Tabletlerini içiyorum.
E: Bence bunu biraz açman gerek…
E.B: Spirulina protein,mineral ve vitaminler açısından çok zengin doğal bir besin. Üretimi özel havuzlarda yapılıyor. Olgunlaşan spirulinalar sudan süzülerek kurutulduktan sonra kimyasal bir işlemden geçirilmeden doğal haliyle toz ya da tablet haline getiriliyor. ışte ben de bu tabletlerden kullanıyorum.
E: IIIgggghhh… Neden kullanıyorsun peki? Ne yararı var sana yosun yemenin? Pardon yosun tableti içmenin?
E.B: Ha ha ha… Evet başlangıçta kötü görünüyor değil mi? Yosun tableti fikri pek alışılmış değil. ınan ne tadı ne kokusu var. Ama yararları sayılamayacak kadar fazla…
E: Cidden merak ettim.
E.B: ıstersen önce sana spirulinanın tarihçesini açayım biraz. Yararlarına oradan geçelim.
E: Tamam.
E.B: Spirulina 21.yüzyılın gıdası olarak tanınıyor ama aslı yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500’lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Ancak bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, ısrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina artık ülkemizde de yetiştiriliyor.
E: Astronot yiyeceği mi? Neymiş şu minik yosun parçası…
E.B: Boşuna yutmuyorum aylardır o tabletleri ben… Spirulina doğadaki en zengin komple yüksek biyolojik değerde proteine sahip. Bu sayı kendisine en yakın soya fasulyesinden yaklaşık 2 kat daha fazla. Doğadaki en zengin B12 vitaminine sahip, en yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat daha fazla B12 vitamini içeriyor. Ayrıca doğadaki en zengin organik demir oranı da spirulinada mevcut. Ispanaktan 58 kat, dana ciğerinden 28 kat daha fazla… Burası özellikle bayanları ve sigara içki müptelalarını ilgilendiriyor; spirulina doğadaki en zengin antioxidant kaynağı. Sahip olduğu başlıca antioxidantlar B1, B5 ve B6 vitaminleri; çinko, magnezyum ve bakır mineralleri; amino asitler ve beta carotene, vitamin E ve selenyum.
E: Sanırım E vitamini cilt için en yararlı vitamin?
E.B: Evet doğru. Ve spirulina doğadaki en zengin E vitamini içeren besin. Kendisine en yakın buğday filizinden 3 kat daha fazla… Ayrıca doğadaki en zengin Gamma Linolenic Asit ve en zengin klorofil kaynağı…
E: E böyle bir kaynağın etkileri de inanılmaz olmalı…
E.B: Elbette. En başta protein ve mineraller açısından çok zengin olduğu için vücudun bağışıklık sistemini destekliyor ve bir çok hastalığın tedavisinde de yardımcı olarak kullanılıyor. ıçinde %12 oranında bulunan alfalinolenik asit vücudun savunma mekanizması üzerinde etkili. Virüslerin hücre içine nüfuz etmelerine engel oluyor ve hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Şöyle diyebilirim sana; üst solunum yolları enfeksiyonu yüzünden en ufak nezleyi bile yatakta geçirmek zorunda kalan ben koca bir kış herkes gripten kırılırken en ufak bir soğuk algınlığı bile yaşamadım.
E: ınanamıyorum! Sen çok nazeninsindir bildiğim kadarıyla…
E.B: Yaaa… ınan. Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.
E: Peki, yosun tableti mideni kötü yapmıyor mu?
E.B: Ha ha ha… Aksine. ıçinde bulunan mukoprotin sayesinde kolay sindiriliyor ve bu özelliğinden dolayı gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında da tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılıyor. Ayrıcaaa… Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.
E: Yani hayretle dinliyorum.
E.B: Cilt yanıklarında tedavi edici, hücre yenileyici ve yumuşatıcı etkisinin yanı sıra radyasyonun vücuttan atılmasında da etkili. Bugün Çernobil mağduru çocukların tedavisinde spirulina da kullanılıyor.
E: Aklım karıştı. Gerçekten. Bu kadar protein, vitamin… Ama sen hiç kilo almadın… Aksine giderek zayıflıyorsun?
E.B: Çünkü spirulina zayıflama diyetlerinin de baş tacı. Vücudu beslerken aynı zamanda yemeklerden önce alındığı zaman, tokluk hissi veriyor. Laf aramızda bu bilimsel değil tamamiyle bana ait bir görüş, spirulina vücut yağlarını da yavaş yavaş yakıyor.
E: Evet asıl önemli kısım da bu. Bu kadar bilimsel açıklamadan sonra… Asıl sen neler hissediyorsun spirulina kullanımından sonra? Yani bir değişiklik, bir his? Ne?
E.B: Bir kere 1 haftalık kullanımdan sonra inanılmaz bir enerji başlıyor. Cildin ve saçların değişiyor. Kendini dinç ve çok sağlıklı hissediyorsun. Hastalıklara karşı güçlü oluyorsun Uykun düzene giriyor. Neşeni ve enerjini çevrendeki herkes fark ediyor. Tam bir antidepresan yani!
E: Yani aylardır sende var olan değişimin sırrını da bir röportajla çözmüş oldum! Gerçekten farklı görünüyorsun. Ama bu kadar yararının yanı sıra bir zararı da olmalı değil mi? Hiç mi yok?
E.B: Hayır. Bir kere ilaç olmadığı için kullanım üst sınırı bile yok. Bizler günde 3 kere kullanırken daha çok enerjiye ve güce ihtiyacı olan sporcular, vücut geliştirme sporlarıyla uğraşanlar, dağcılar ve ağır iş koşullarında çalışanlar 2 katı hatta daha fazlasını tüketebilirler. Çünkü hiçbir yan etkisi yok.
E: Son soru, spirulinayı nerede bulabilirim? Ve bu kadar yararlı bir kaynağa bir servet mi ödemem gerek?
E.B: Spirulina şu anda eczanelerde ve attarlarda rahatlıkla bulunabilir. ıthal
edilenlerin yanı sıra Ege Üniversitesi ELBıTEM tarafından üretilen yani %100 yerli malı olanları da var. Ve ikisi arasında çok büyük bir fiyat farkı yok. Spirulina’nın 35-40 YTL arası fiyatı var.
E: Bu hoş ve yararlı sohbet için çok teşekkür ederim.
E.B: Rica ederim.
ALINTI