Evliliklerin saçma sapan şeylerden yıkıldığının bir özeti.Aslında ortada büyük bir problem de yok.Çözülebilecek bir mesele.Nasıl mı ?
1-İlk önce her ikinizde sakinleşecek , inadı bırakacak , suçlamadan konuşup birbirinizi DİNLEYECEKSİNİZ
2-Artık bir aile olduğunuzu ve bu aileyi dağıtmasına kimsenin gücü yetmeyeceğini birbirinize AŞILAYACAKSINIZ
3-Aslında var olan sıkıntı , sıkıntı denilemeyecek kadar küçük bir mesele olduğunun farkına varacak , halinize ŞÜKREDECEKSİNİZ
4-Her ne problem olursa olsun zamanında çözülmeli prensibinden yola çıkarak bu problemi ertelemeden ortak bir nokta bularak-ki bu da ancak karşılıklı iletişimden geçer - ve de empati kurarak , kimseyi suçlamadan problemi çözeceksiniz.
Hiç kimse ama hiç kimse sana şunu şunu şöyle şöyle yap , şöyle şöyle konuş diyemez.Çünkü olayı yaşayan ve konuşma esnasında konuşmanın seyrini belirleyecek olan sizsiniz.
Ayrıca unutmayın ki !!! mutluluk ve huzur bile belirli bir çabadan ve sıkıntılardan sonra gelir.Yani bu yaşadığınız her şey imtihanınızdır.Sakin kalmaya ve akıllıca davranmaya özen gösterin.Taraflar birbirlerini yalnızlığa terkettikçe boşluk hep başkaları tarafından doldurulur.Birbirinizi yalnızlığa terketmeyin.
Eğer ki eş olmaya niyetliyseniz , bu sıkıntıları yenmek zorundasınız.Ama niyetiniz eş olmak değilse - eşiniz ve sizin için diyorum tabiiki - o zaman oyun oynamanın alemi yok.Evlilik baştan sona hep mücadele , hep çaba ve hep idare sanatıdır.bizim istediğimiz evlilikler ancak dizilerde olur.Dolayısıyla her ikinizde çabalayın.Eşinizle anlaşmaya başladıktan sonra da kardeşinin biletini kesersiniz.Ama önce birbirinize inanmalısınız.
Sarılın birbirinize sıkı sıkı ....