- 13 Haziran 2015
- 5.881
- 19.320
- 248
- Konu Sahibi wanderingstar
-
- #21
Kotu birsey olacaksa oluyor zaten bosver ya olan olmus hamilesin birde keyfini cikar yokmu soyle caninin istedigi birsey?kostur esini ...herkese elinden geldigince faydali olmussun yine olursun ama insanlar da biraz sana faydali olsun dimi...yuk oldugunu dusunmek bence cocuklugundan gelen birsey gidemiuorsan uzmanlarin videolarini izle cunku cok hassassin hamilelikte var tabi fakat dunya hassas kalplere gore degil ,olumlu dusunSürekli kötü bir şey olacak, bir şey olacak ve hayatım tepe taklak gidecek, ben kimseye yetemeyeceğim, takıntılarım daha da yoğunlaşacak kimseye faydam olmayacak gibi düşüncelerim yüzünden mutsuzum. Kendim dahil kimseye yük olmak istemiyorum.
Hayır değil. İlaç kullanmayı, psikoloğa gitmeyi güçsüzlük olarak görüyor. Sen kendini iyileştiremiyorsan tanımadığın biri nasıl iyi etsin seni gibi psikoloji konusunda sığ düşünüyor. Ona göre kendini dışarı atarsan, aktivite vb hobi edinirsen kafan rahatlıyor iyileşiyorsun.eşiniz doktor mu? o neden karar veriyor ilaç kullanıp bırakmanıza?
EŞinizin yorumuna bayıldım, sen deli değilsin! Bu ilaçları kullananlar deli yani öyle mi? Size gelince o ilaçlara olan bağımlılığınız psikolojik yani o ilaçlar değil sizi ileştiren, bir şey içiyorum hissi. Hayat size inat bir eş şimdi de ne kadar insanın sahip olmak istediği bir bebek sunuyor size. Kendinizi suçlamaya, yetersiz görmeye devam ederseniz yine olan biteni kaçıracaksınız bir bakmışsınız çocuğunuz 4 yaşında. O yüzden silkelenin ve kendinize gelin. Hamilelik çok güzel bir olay içinizde can büyütüyorsunuz bunun tadını çıkarın. Bok şansMerhaba hanımlar,
olabildigince kısa anlatmaya çalışacağım içimdekileri. Çocukluktan beri takıntılıydım aslında. Her şeyin melankolik tarafını düşünürdüm. Ailemden şiddet görmedim, ama aile üyelerinin birbirine hakaretleri, annemin ağlamaları, 4-5 yaşıma dair hatırladığım olumlu anım yok. Sadece annemin çantasını alıp anneanneme gidişimiz, eve gelişimiz, tekrar gidişimiz. Olmayan düzenim.
7 yaşında takıntılı bir düşünceye daldım. Bütün hayatımı (18ime kadar) bu takıntı etrafinda kurdum. Bu takıntı yüzünden yiyemedim, ölümden döndüm gelişim bozukluğu yaşadım. Ergenliğim güzel kızlara, dolgun hatları arkadaşlarıma özenmekle geçti. Tek duyduğum cümle: Çok zayıfsın oldu. Özgüvensiz büyüdüm. Ama bir yandan da cok iyi bir arkadaştım herkese. Sırdaş, yoldaş, ortamın en espirili kızı. Kimseyle kavga etmişliğim bile yoktur yani. Kimseye derdimi anlatmadım ama herkesn dipsiz kuyusu oldum. Hani msn vardı ya eskiden abartısız aynı anda 20 kişinin derdini dinler hepsine psikolog gibi tavsiyeler verirdim. Beni sorduklarında iyiyim boşver bişeyim yok derdim.
neyse işte bu takıntı ve özgüvensizlikler üniversiteye hazirlandığım sene vurdu beni. Mide bulantıları, öğürme krizleri, titremeler. Aman allahım ne oluyordu? Hiçbir şey anlamadan sınava girdim çalışmadım bile. Sonuç olarak istediğim üniversite ve bölümü de kazanamadım. Ağlama krizleri geldi, ailem psikiyatriye götürdü. 18 yaşında antidepresan, xanax vb ile tanıştım. 15 gün yataktan kalkamadım. Herkes geleceğini şekillendirirken ben okuluma gidemedim. Öyle böyle okul bitti ama ben hiç iyilesemedim. Zaten zorla gittim okula istemedim her şeye isyanım vardı. İyice kötüleştim sonra evden çıkamaz hale geldim.
1 saat deli gibi yürüyüp öylesine baska bir psikiyatra girdim. Doktorun yaninda atak geçirdim vs. Yeni bir ilaca basladim: paxil.
bu sırada tabii hayat kaçıyor düşüncesi ile hayatımın aşkı ile tanıştım. Bana güç verdi yanımda oldu. Onunla beraber ve ilacın da yardimi ile takıntılarımla baş edebildim. Sene 2013; hayat benim için bastan başladı.
gençliğimde deneyimleyemediğim tüm yerler, korkudan gezemediğim istanbul, özgürlük ve mutluluk hissi, aşk... korktuğum her şeyin üstesinden geldim ve sarhoş gibi hayatı yaşadım.
Mutlu olmayı o kadar özlemiştim ki, sadece anın büyüsüne kaptırdım kendimi. Birkaç iş yerinde çalıştım ama uZun soluklu olmadı, dikiş tutturamadım yani parça parça. Kendimi gelistirmek için(kariyer anlamında) adım atmadim.
neyse 2017de evlendim, evliliğimin ilk yılı sorunlar ile geçti bu sorumsuzluklarım yüzünden. Eşim sevmediğim işimde çalışmam için ısrar etti, çok mutlu olmadığım bir yerde 1.5 sene calistim falan filan... çok ağladım, eşimle olan sorunlardan vs dolayı. Kendisi de çok titizdi çünkü boğuyordu beni bazen.
her neyse bu arada tabii ben ilaca vs devam ediyorum çünkü bırakamıyorum, eşim de inatla bırak sen deli değilsin sen normalsin vs diyor. O hallerimi bilmediği için tabii.. bırakamadım. Ama 3,5 sene geçti ve çocuk istiyorduk artık. Hamile kaldım ilk denememde. 8 haftalığım şu an.
şu an ilacımı bıraktım ve benden baska herkes mutluymuş gibi hissediyorum. Cocukluk takıntılarım geri geliyomuş gbi, yiyemiyorum. Mahvoluyorum devamlı ağlıyorum. Mutsuzum ve çevremdeki herkesi mutsuz ediyorum. İlk defa sorunlarımla yüzleşmek zorundayım, artık birilerine anlatmak durumundayım ama yapamıyorum. Kendimi yiyorum. Bu bebeği hak etmediğimi düşünüyorum. Kendimi değersiz ve özgüvensiz hissediyorum. Mutsuzluktan beslendiğimi düşünüyorum . Nedir benim derdim, neden aşamıyorum?
eşim şu an yanındayim diyor ama ben inanmıyorum. Elbet sıkılacak, bıkacak gidecek diyorum. Çünkü kendime ben bile tahammül edemezken, o nasıl eder ki..?
Onlara göre öyle hiç görmemişler ki çevreden, aileden vs. Eskiden kalma inanışlar işte psikşyatriye şizofrenlee akıl hastaları gider ilaç alır uyur vs vs..EŞinizin yorumuna bayıldım, sen deli değilsin! Bu ilaçları kullananlar deli yani öyle mi? Size gelince o ilaçlara olan bağımlılığınız psikolojik yani o ilaçlar değil sizi ileştiren, bir şey içiyorum hissi. Hayat size inat bir eş şimdi de ne kadar insanın sahip olmak istediği bir bebek sunuyor size. Kendinizi suçlamaya, yetersiz görmeye devam ederseniz yine olan biteni kaçıracaksınız bir bakmışsınız çocuğunuz 4 yaşında. O yüzden silkelenin ve kendinize gelin. Hamilelik çok güzel bir olay içinizde can büyütüyorsunuz bunun tadını çıkarın. Bok şans
Size ben ilacla yasayan bir es istemiyorum diyen adama haksizlik etdiginizi düsünmeyin. O bunlari size söylerken hic aciyormu size? Etrafinizda insanlar biraz cahil kalmis bu konuda. Nasil bedensel problerimizide ilac kullaniyorsak ruhsal sikintilardada kullanmak cok normal. Bana göre ruhsal hastaliklar bedensel agrilardan daha ciddi ve yipratici.Onlara göre öyle hiç görmemişler ki çevreden, aileden vs. Eskiden kalma inanışlar işte psikşyatriye şizofrenlee akıl hastaları gider ilaç alır uyur vs vs..
Şimdi şimdi biraz alışıyor ama ilk evliliğin baslarinda ben ilaçla yaşayan bi eş istemiyorym bile demişti yani.. çok yara var içimde çok. Haklısın en güzel en kıymetli zamanlar..
Bu gereksiz vicdan. Bu hayata herkes biraz bencil. Öyle de olmali. Siz kimseye isteyerek zarar vermiyorsunuz. Bu durum gecici ve hekesin basina bu tür olaylar gelebilir. Hayat bu. Belki 10 yil sonra esinizin de basina bir rahatsizlik gelebilir. Kimsenin garantisi yok.Evet böyle olduğum için de çok kötü hissediyorum bencilmişim gibi. Başın sağolsun senin de...
Valla sokağa cıkma yasaği bittiği gün psikiyatriye gideceğim randevumu aldım. Yılın son günü ayağa kalkacak halim yok. İlaç kullanırsam da kullanırım napayım böyle yaşamaya, yaşamak denmiyor. Bebeğime inşallah bir şey olmaz tek duam bu, ama bu gidişle ben de çok yıpranacagim.Kendi kendine ilacı bırakmakla iyi yapmamışsın. Vücudun bir süre sonra yoksunluk belirtisi gösterebilir. Üstelik hamilelikte hormonların dengesizliği de ekstra olur. Bu hissettikleriniz basit kaprisler değil. Bazen yaşadıklarından bazen de genetik olarak anksiyete ve depresyona eğilimli olunuyor. Beyinin mutluluk ve diğer hisleri hissetmenizi sağlayan hormonların hepsinin bir zarın diğer tarafına emilememesinden veya o hormonların az salgılanmasından da kaynaklanıyor. Terapi alacak durumunuz yoksa YouTubedan ünlü psikiyatristleri, nefes egzersizleri, yoga, motivasyon videolarını da izleyin. İlaç konusunda doktorun tavsiyesine kulak verin kafanıza göre ilacı bırakmak daha kötü olaylara sebebiyet vermesin
Haklısınız ama ben içime ata ata bu hale geldim biraz da. Şimdi hamileyim ve bu çocuk sadece benim değil, onun da çocuğu. Eşimden gizleyemem böyle bir durumda ilaç kullanacaksam yani ona da haksızlık olur. Beraber karar vermeliyiz, yarın öbür gün suçlanmak istemiyorum. Ama ailesine vb söylemeyi düşünmüyorum tabii. Hatta şimdi gel seni anneme götüreyim falan diyo annesi şehir dışında. İstemiyorum gitmek ama nasıl söylicem ben gitmek istemiyorum iyi değilim belki sonra diye onu bile bilmiyorum.Size ben ilacla yasayan bir es istemiyorum diyen adama haksizlik etdiginizi düsünmeyin. O bunlari size söylerken hic aciyormu size? Etrafinizda insanlar biraz cahil kalmis bu konuda. Nasil bedensel problerimizide ilac kullaniyorsak ruhsal sikintilardada kullanmak cok normal. Bana göre ruhsal hastaliklar bedensel agrilardan daha ciddi ve yipratici.
Biz insanlar aslinda basli basina yalniz varliklariz. Ailemiz bile bir yere kadar bize yardim edebilir. Kendinizi sevin ve deger verin. Siz kendinizi sevmezseniz kimse sevmez.
Ilac kullandignizi ve hastaliklarinizdan baskasina bahsetmek zorunda degilsiniz. En azindan ben gizlerdim ve sadece piskologumdan yardim talep ederdim. Mutluluk bizim icimizde. Kücük seylerden mutlu olmaya calisin.
Bu gereksiz vicdan. Bu hayata herkes biraz bencil. Öyle de olmali. Siz kimseye isteyerek zarar vermiyorsunuz. Bu durum gecici ve hekesin basina bu tür olaylar gelebilir. Hayat bu. Belki 10 yil sonra esinizin de basina bir rahatsizlik gelebilir. Kimsenin garantisi yok.
işte ben buna deliriyorum arkadaş!her neyse bu arada tabii ben ilaca vs devam ediyorum çünkü bırakamıyorum, eşim de inatla bırak sen deli değilsin sen normalsin vs diyor.
Ben 8-9 sene ilaç kullandım bıraktım bu hale geldim. 1 ay içinde. Üstelik ilaçlı dönemlerim de panik ataklarım sayılı da olsa olmuştu, şimdi ise çok kötüyüm. Stresten karnım geriliyor zaten, şimdi olmasa ilerde gelir başıma stresten ötürü. Gözümü kararttım malesef, böyle yaşayamacağım. Evliliğime, çocuğuma mal olsa bile böyle yaşamak istemiyorum ben.işte ben buna deliriyorum arkadaş!
konunun uzmanı olmayan herkes başımıza psikiyatr kesiliyor!
nasıl ki bir enfeksiyon veya diyabet gayet normal hastalıklarsa,psikiyatrik hastalıklar da aynı şekilde o kadar normaldir!
sizin durumunuzdaki birinin ilaçlarını asla ama asla doktordan habersiz bırakmaması lazım. psikiyatrik rahatsızlıklar utanılacak şeyler değildir, nasıl ki bedenimiz hastalanıyorsa zihin ve ruhumuz da hastalanabilir; ve bu hastalıkların da tedavisi vardır.
depresyon ve anksiyete yaşıyor gibisiniz, mutlaka tedavinize devam edin.
stres vücudumuzdaki her sistemi etkiler bana inanın,Allah korusun hamileliğinizi ve bebeğinizi de etkiler. Normal bir gebelik yaşamanızı engeller.
kimseyi dinlemeyin ve mutlaka doktora gidin lütfen
ilaç kullanırken iç sıkıntısı çok nadir geliyor değil mi ?Ben 8-9 sene ilaç kullandım bıraktım bu hale geldim. 1 ay içinde. Üstelik ilaçlı dönemlerim de panik ataklarım sayılı da olsa olmuştu, şimdi ise çok kötüyüm. Stresten karnım geriliyor zaten, şimdi olmasa ilerde gelir başıma stresten ötürü. Gözümü kararttım malesef, böyle yaşayamacağım. Evliliğime, çocuğuma mal olsa bile böyle yaşamak istemiyorum ben.
Evet çok nadir baş edebiliyorsun, ya da öteleyebiliyorsun.ilaç kullanırken iç sıkıntısı çok nadir geliyor değil mi ?
İlacı kendi kendinize mi yoksa doktor kontrolünde mi bıraktınız? Zira psikiyatrik ilaçların kullanımını çok dikkatli takip etmek gerekir, bazı ilaçlar öyle bi andan kesilmezler.Merhaba hanımlar,
olabildigince kısa anlatmaya çalışacağım içimdekileri. Çocukluktan beri takıntılıydım aslında. Her şeyin melankolik tarafını düşünürdüm. Ailemden şiddet görmedim, ama aile üyelerinin birbirine hakaretleri, annemin ağlamaları, 4-5 yaşıma dair hatırladığım olumlu anım yok. Sadece annemin çantasını alıp anneanneme gidişimiz, eve gelişimiz, tekrar gidişimiz. Olmayan düzenim.
7 yaşında takıntılı bir düşünceye daldım. Bütün hayatımı (18ime kadar) bu takıntı etrafinda kurdum. Bu takıntı yüzünden yiyemedim, ölümden döndüm gelişim bozukluğu yaşadım. Ergenliğim güzel kızlara, dolgun hatları arkadaşlarıma özenmekle geçti. Tek duyduğum cümle: Çok zayıfsın oldu. Özgüvensiz büyüdüm. Ama bir yandan da cok iyi bir arkadaştım herkese. Sırdaş, yoldaş, ortamın en espirili kızı. Kimseyle kavga etmişliğim bile yoktur yani. Kimseye derdimi anlatmadım ama herkesn dipsiz kuyusu oldum. Hani msn vardı ya eskiden abartısız aynı anda 20 kişinin derdini dinler hepsine psikolog gibi tavsiyeler verirdim. Beni sorduklarında iyiyim boşver bişeyim yok derdim.
neyse işte bu takıntı ve özgüvensizlikler üniversiteye hazirlandığım sene vurdu beni. Mide bulantıları, öğürme krizleri, titremeler. Aman allahım ne oluyordu? Hiçbir şey anlamadan sınava girdim çalışmadım bile. Sonuç olarak istediğim üniversite ve bölümü de kazanamadım. Ağlama krizleri geldi, ailem psikiyatriye götürdü. 18 yaşında antidepresan, xanax vb ile tanıştım. 15 gün yataktan kalkamadım. Herkes geleceğini şekillendirirken ben okuluma gidemedim. Öyle böyle okul bitti ama ben hiç iyilesemedim. Zaten zorla gittim okula istemedim her şeye isyanım vardı. İyice kötüleştim sonra evden çıkamaz hale geldim.
1 saat deli gibi yürüyüp öylesine baska bir psikiyatra girdim. Doktorun yaninda atak geçirdim vs. Yeni bir ilaca basladim: paxil.
bu sırada tabii hayat kaçıyor düşüncesi ile hayatımın aşkı ile tanıştım. Bana güç verdi yanımda oldu. Onunla beraber ve ilacın da yardimi ile takıntılarımla baş edebildim. Sene 2013; hayat benim için bastan başladı.
gençliğimde deneyimleyemediğim tüm yerler, korkudan gezemediğim istanbul, özgürlük ve mutluluk hissi, aşk... korktuğum her şeyin üstesinden geldim ve sarhoş gibi hayatı yaşadım.
Mutlu olmayı o kadar özlemiştim ki, sadece anın büyüsüne kaptırdım kendimi. Birkaç iş yerinde çalıştım ama uZun soluklu olmadı, dikiş tutturamadım yani parça parça. Kendimi gelistirmek için(kariyer anlamında) adım atmadim.
neyse 2017de evlendim, evliliğimin ilk yılı sorunlar ile geçti bu sorumsuzluklarım yüzünden. Eşim sevmediğim işimde çalışmam için ısrar etti, çok mutlu olmadığım bir yerde 1.5 sene calistim falan filan... çok ağladım, eşimle olan sorunlardan vs dolayı. Kendisi de çok titizdi çünkü boğuyordu beni bazen.
her neyse bu arada tabii ben ilaca vs devam ediyorum çünkü bırakamıyorum, eşim de inatla bırak sen deli değilsin sen normalsin vs diyor. O hallerimi bilmediği için tabii.. bırakamadım. Ama 3,5 sene geçti ve çocuk istiyorduk artık. Hamile kaldım ilk denememde. 8 haftalığım şu an.
şu an ilacımı bıraktım ve benden baska herkes mutluymuş gibi hissediyorum. Cocukluk takıntılarım geri geliyomuş gbi, yiyemiyorum. Mahvoluyorum devamlı ağlıyorum. Mutsuzum ve çevremdeki herkesi mutsuz ediyorum. İlk defa sorunlarımla yüzleşmek zorundayım, artık birilerine anlatmak durumundayım ama yapamıyorum. Kendimi yiyorum. Bu bebeği hak etmediğimi düşünüyorum. Kendimi değersiz ve özgüvensiz hissediyorum. Mutsuzluktan beslendiğimi düşünüyorum . Nedir benim derdim, neden aşamıyorum?
eşim şu an yanındayim diyor ama ben inanmıyorum. Elbet sıkılacak, bıkacak gidecek diyorum. Çünkü kendime ben bile tahammül edemezken, o nasıl eder ki..?
Merhaba, paylaştım sıkıntılarımı. Destek olacağım dedi, valla doktor ilaç yazarsa köstek olmasınlar baska bir şey istemiyorum.İlacı kendi kendinize mi yoksa doktor kontrolünde mi bıraktınız? Zira psikiyatrik ilaçların kullanımını çok dikkatli takip etmek gerekir, bazı ilaçlar öyle bi andan kesilmezler.
Terapi için maliyeti karşılayamıyorum demişsiniz, devletin sağladığı imkanları daha detaylı araştırsanız, kullandığınız ilaçları size yazan psikiyatra durumu anlatıp bi yönlendirme isteseniz işe yaramaz mı? Şu an aklınız korku ve kaygılarla, olmazlarla dolu farkındayım ama burada konuyu tartışmaya açtıgınıza göre durum o kadar da ümitsiz degil, oluruna bakabilirsiniz.
Bu tarz rahatsızlıklar şeker gibi, tansiyon gibi uzun vadeli planlama gerektiren ve tedavilerinizi aksatırsanız kötüleşen hastalıklar. Ve hasta olmakta ayıp ya da utanılacak bi şey yok. Ki bu noktada eşinizin sen deli degilsin bırak bu ilaçları tavrı çok yanlış ve sorumsuzca. Sonuçlarını kestirebilse eminim o da bu lafı etmezdi.
Siz lütfen samimiyetle eşinize geçmişte yaşadığınız atakları vs. anlatın, başlangıçtaki belirtileri tekrar göstermeye başladığınızı ona söyleyin ve desteğini isteyin. İyi günde kötü günde dedikleri bu oluyo zira. Sonra bütçenize uygun bi tedavi yolu bulun el ele verip.
Hipnoterapi uzmanı olan bir psikiyatrist araştırın lütfen.Kesinlikle basit bir kapris değil belki ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalacağım, eşime çocuğuma hayatı zindan edeceğim keske evlenmeseydim vs sürekli kendimi suçluyorum. Terapiye inancım kalmadı çok gittim anlık rahatlama dışında faydasini göremedim. Çocukluktan yerleşme sistemin bir parçası olmuş gibi atamıyorum hep orada sadece bastırabiliyorum...
Sanırım bir psikiyatri zamanı geldi.
Benimki depresyon gibi aklıma kötü ihtimaller gelince ağlıyorum. Hani tvde çocuk gördüm ağlıyorum gibi değil o durumlara tepkim yok hattaHamilelijteki hormon degisimleri tetiklemis olabilir. Hamileligin ilk donemi ben de olur olmaz herseye agliyordum.
Ilaclari aniden kestiginiz icin o kasılmalar oluyor.Bile isteye zarar verme çabasında olsam emin ol ilaçları kesmezdim birden. Aşkla bağlı olduğum eşim, ailem dahil kimse bana ilacı birden bıraktıramazdı bebek dışında :) Bu benim istemeyerek yaptığım bir durum. Yani tabii yemek yiyorum insanız aksi halde hayatta kalamazdık hatta şu an kendimi telkin ediyorum onun için ye, onun için yap vs diye. Ama eskisi gibi degil hissediyorum. Çevrenizde hiç panik atak yaşayan var mı bilmiyorum ama sürekli kendini dinleme ve kasılma hali oluyor. Kimine çarpıntı, kimine baş dönmesi. Beni de geldiğinde böyle kitliyor yeme içmeden kesiyor.
psikiyatriye gideceğim evet, bu durum ilerlemeden müdahale etmem lazım. Gebelikte kullanılabilen ilaçlar mevcut. 3 aydan itibaren gerekli ise başlanıyor. Benim durumnda grekli kategorisine girer sanırım bu sekil devam ederse hadi şimdi neyse de ilerde karnımdakine zarar. İlaç içsem ona zarar mı acaba? Kafamda bir ton tilki ile tabi gelir mutsuzluk. Sadece çok üzülüyorum; onun için bile iradeli olamadım.. İnsan böyle durumlarda yaşam ne için var diye kendine soruyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?