Emeklerinize sağlık, çok zor ama kutsal bir göreviniz var.
Amacım öğretmenleri suçlamak değil, nedenini sorguluyorum bu şiddetin.
Mutlaka ki, ailenin tutumu ve çocuğuyla ne kadar ilgilendiğiyle alakalı bu şiddete ve belaya eğilim.
Ama gözlemlediğim bu çocuklardan çok fazla olduğu ve ailelerinde kendini eğitmeye niyeti olmadığı.
O yüzden sorguluyorum, lisede değilde ilkokulda disiplin verilebilir mi bu çocuklara diye.
Anladığım kadarıyla sistem buna izin vermiyor.
Çünkü özel okulda öğretmene küfür tarzı bir cevap verdiği için okuldan atılan bir çocuk tanıyorum.
Oğlumda o okulda ve oldukça disiplin sağlanmış durumda.,
Öğretmenlerin elini kolunu bağlayanlar yönetim ve sistem sanırım.
Emeklerinize sağlık, çok zor ama kutsal bir göreviniz var.
Amacım öğretmenleri suçlamak değil, nedenini sorguluyorum bu şiddetin.
Mutlaka ki, ailenin tutumu ve çocuğuyla ne kadar ilgilendiğiyle alakalı bu şiddete ve belaya eğilim.
Ama gözlemlediğim bu çocuklardan çok fazla olduğu ve ailelerinde kendini eğitmeye niyeti olmadığı.
O yüzden sorguluyorum, lisede değilde ilkokulda disiplin verilebilir mi bu çocuklara diye.
Anladığım kadarıyla sistem buna izin vermiyor.
Çünkü özel okulda öğretmene küfür tarzı bir cevap verdiği için okuldan atılan bir çocuk tanıyorum.
Oğlumda o okulda ve oldukça disiplin sağlanmış durumda.,
Öğretmenlerin elini kolunu bağlayanlar yönetim ve sistem sanırım.
yine laf edeceksiniz ama bu da feminize edilen egitimin sonucu. ''ayy çocuklara bagırmayın ay vurmayın ay bilmem ne, onlar sadece çocuk, bütün çocuklarımız okusun adam olsun'' diye diye egitimdeki disiplini mahvettiler. eti senin kemigi benim tipi anlayışa da karşıyım tabi ama bunun ortası yok mu ya sankii. hak eden çocuga bagırılır hatta hafifçe vurulur da. her daim her çocuga her koşulda sevecen davranmak, alttan almak çocugu şımartır. çocuga hiç bagırmayınca, sert çıkmayınca çok modern oluyoruz sözde.
bir de tabi çocukların ailesi var. kendi çocuguna ayrıcalık bekleyen mi ararsın, saldım çayıra mevlam kayıra diyen mi ararsın, kafası anlatılanı almayan veli mi ararsın... binbir türlü tip var ve hepsine de ne kadar kıt anlayışlı ve ilgisiz de olsalar iyi davranmak zorunda kalıyor ögretmenler tabi çocukalrının da her türlü yaramazlıgını ve şımarıklıgına çekmek zorunda kalıyorlar.
bunun bir de ögretmen tarafı var tabi. bazı ögretmenler de meslege layık degil. ''ayın 15inde maaşımı alırım gerisi beni hiç alakadar etmez'' havasında olanlar da var. tabi bir de artık eskisi kadar erkek ögretmen de kalmadı okullarda, kadın ögretmenlerin sayısı iyice arttı ve onlar da disiplini saglayamıyorlar maalesef.
çocuklar sözde sürekli olarak şiddetten uzak büyütülüyor ama bu, çocukların içindeki kabadayıyı öldürmez, onları hem şımartır hem de ya zayıf bir çocuk yapar ya da her istedigini yapabilecegini zanneden bir kabadayı. gerektigi yerde gerektigi tepkiyi almaları lazım. tabi sonrasında haddini bilmeyen şımarık velilere de haddini bildirecek yasalar lazım.
''ay çocuktur onun aklı ermez'' zihniyetinin de bitmesi lazım, bu çocukların da hapse girmesi ve ailelerinin de ceza alması lazım. her çocuk okumak zorunda degil derken bana karşı çıkıyordunuz. her çocuk okumasın işte, gitsin bir işe girsin eşek gibi çalışsın bakalım serserilik yapabiliyor mu öyle kolay kolay. hazır parayla, bol vakitle, sıfır sorumlulukla serserilik yapmak kolay...
not : diger konularda yorum yapınca ya erkek oldum ya şarlatan ya cahil ya da yobaz... bu sefer de beni ögretmen sanacaksınız kesin, yok canım ögretmen de degilim ben.
yine laf edeceksiniz ama bu da feminize edilen egitimin sonucu. ''ayy çocuklara bagırmayın ay vurmayın ay bilmem ne, onlar sadece çocuk, bütün çocuklarımız okusun adam olsun'' diye diye egitimdeki disiplini mahvettiler. eti senin kemigi benim tipi anlayışa da karşıyım tabi ama bunun ortası yok mu ya sankii. hak eden çocuga bagırılır hatta hafifçe vurulur da. her daim her çocuga her koşulda sevecen davranmak, alttan almak çocugu şımartır. çocuga hiç bagırmayınca, sert çıkmayınca çok modern oluyoruz sözde.
bir de tabi çocukların ailesi var. kendi çocuguna ayrıcalık bekleyen mi ararsın, saldım çayıra mevlam kayıra diyen mi ararsın, kafası anlatılanı almayan veli mi ararsın... binbir türlü tip var ve hepsine de ne kadar kıt anlayışlı ve ilgisiz de olsalar iyi davranmak zorunda kalıyor ögretmenler tabi çocukalrının da her türlü yaramazlıgını ve şımarıklıgına çekmek zorunda kalıyorlar.
bunun bir de ögretmen tarafı var tabi. bazı ögretmenler de meslege layık degil. ''ayın 15inde maaşımı alırım gerisi beni hiç alakadar etmez'' havasında olanlar da var. tabi bir de artık eskisi kadar erkek ögretmen de kalmadı okullarda, kadın ögretmenlerin sayısı iyice arttı ve onlar da disiplini saglayamıyorlar maalesef.
çocuklar sözde sürekli olarak şiddetten uzak büyütülüyor ama bu, çocukların içindeki kabadayıyı öldürmez, onları hem şımartır hem de ya zayıf bir çocuk yapar ya da her istedigini yapabilecegini zanneden bir kabadayı. gerektigi yerde gerektigi tepkiyi almaları lazım. tabi sonrasında haddini bilmeyen şımarık velilere de haddini bildirecek yasalar lazım.
''ay çocuktur onun aklı ermez'' zihniyetinin de bitmesi lazım, bu çocukların da hapse girmesi ve ailelerinin de ceza alması lazım. her çocuk okumak zorunda degil derken bana karşı çıkıyordunuz. her çocuk okumasın işte, gitsin bir işe girsin eşek gibi çalışsın bakalım serserilik yapabiliyor mu öyle kolay kolay. hazır parayla, bol vakitle, sıfır sorumlulukla serserilik yapmak kolay...
not : diger konularda yorum yapınca ya erkek oldum ya şarlatan ya cahil ya da yobaz... bu sefer de beni ögretmen sanacaksınız kesin, yok canım ögretmen de degilim ben.
ahaha erkek falan bilmem de kadınlarla bir derdinin olduğu kesin....
ilköğretimden sonra her çocuğun okuması gerekliliğine şu anki Türkiye şartlarında ben de katılmıyorum..
yazmaya üşeniyorum, siz de okumaya üşenirsiniz emin olun, sistemden başlar, velilere uzanır öğretmenlerden çıkarım...
kısaca şunu söyleyeyim eşimin sınıfında 9, benim sınıfımda 7 zayıfı olan öğrenciler güle oynaya sınıf geçirildiler...hem de doğrudan, hem de ortalaması 10 küsür, 20 küsür olan dersleri öğrendiği varsayılarak....gerisini siz düşünün...bu yıl öğretmencilik oynamışım öyle hissettim sene sonunda...
Öğretmenlerin de bu kadar yüceltilmemesi taraftarıyım. Elini kolunu sallayan öğretmen oluyor. Maaşı iyi tatili iyi diye olmasın sayısı bakın bir de kaç tane idealist çğretmen var ona bakın. Daha birinci sınıftan tek tek babaların mesleklerini soran gerektiğinde maaşlarını soran başkasının kıymetlisine sümüklü sidikli diyen öğretmenlerin elinden geçtik. 55 yaşında annem var ilkokulda tırnaklarını kesmediği için dayak yememek için tırnaklarını yediği olurmuş. 55 yaşındaki kadın 6 ı yaşlarından beri bir gerizekalı yüzünden trnaklarını yiyor.
kadınlarla bir derdim yok, konuya farklı bakıyorum ben sadece. şöyle ki, aslında ezilen tarafın kadın degil, çogu durumda erkek oldugunu düşünüyorum. böyle düşünmem için kadınlarla derdimin olmasına gerek yok.
sınıf geçirme konusu da ayrı bir dert evet. herkes sınıf geçmesin, herkes okumasın. böyle herkes okuyunca bişey olacak zannediyor bazıları da. okuyacak olanlar okusun, okumayacak olanlar da başka alanlara yönelsin. çocuk yaşta yetişmeye başlasınlar meslekler için.
buna benzer olarak her ile üniversite, herkese üniversite diploması diye çıktılar ortaya. ya bunun kadar aptalca bişey olabilir mi? her ile bir sürü üniversite yaparsan, üniversitelerin kalitesi düşer, lise dengi birşey olur çıkarlar. onun yerine büyük şehirlere az sayıda ama hakkaten de adam gibi imkanlara sahip üniversiteler kur, işinde gerçekten çok çok iyi hocaları getirt koy üniversiteye. gerekirse yurt dışından profesörler ithal et ve üniversite sayısını artıracagına üniversitelerin kalitesini artır... ama yok... her yerde üniversite olacakmış eşitlikmiş bilmem neymiş.
herkesin diploma alması da komik. sonra ortalıkta üç kuruşa alakasız işlerde çalışan ünv. mezunları doldu. eskiden mühendis deyince bi agırlıgı olurmuş, hatta lise mezunun bile... şimdi mühendis deyince ''ha evet bizim çaycı da mühendislik mezunu'' muhabbeti dönüyor.
okumayacak çocugu verin küçük yaşta bi kuaförün yanına ya da bunun egitim kalitesini artırın işinde usta bi kuaför olsun en basitinden. boyacının yanına verin boya ustası olsun, asansör montajında ustalaşsın ya da üretiminde ya da sanat dalları var şu var bu var... köylerdeki çocuklara topragı işlemeyi daha iyi ögretin, hayvancılıgı daha iyi ögrensinler... devlet bunlara hiç teşvik etmiyor. bu yüzden üretim ve hizmet kalitesi de düşüyor iyice (zaten çok yoktu ya neyse...) ondan sonra ben herkes okumasın deyince ''vay yobaz'' oluyor.
Burda bela okumazsak sevinirim, her meslekte olduğu gibi öğretmenler arasında da mesleğini layıkıyle yapmayanlar vardır ama bu bize onlara bela okuma hakkını vermez.
Konu yine nasıl öğretmenlere gelmiş .
Milletin ne derdi var şu öğretmenlerle anlamıyorum.
Bir günde mühendisler tartışılsın ne bileyim bir gün de mimarlara b*k atılsın arkadaş.
Yetti şu vasıfsız,3 ay tatil yapıyorlar yatıyorlar yieea deyip deyip durmalarınız.
Her meslek grubu için geçerlidir bu işini iyi yapanla yapmayan niye illa öğretmenler için söyleniyor bu anlamıyorum.Milyon defa aynı mevzu sıkılmadınız mı bunları demekten ?
O değil şimdi gel ayırdık kontenjan dese meb elindeki işi bırakıp depar atarak koşup öğretmen olacak bunu diyenlerin %90 ı.
O değil de 2 ay tatilin başlamasına son 13 valla iyi hea
çok hoş, yaşadığınız yer neresiyse bize de söyleyin gelelim...
bu konuya yazmak istemiyorum fazlsıyla sinir bozucu ama bunu görünce dayanamadım haha...
bir de otorite bağırarak, dayakla ya da höt diyen erkek bakışıyla sağlanmaz, ona otorite denmez çünkü arkasından herkes kaldığı yerden devam eder (bkz: gelişim psikolojisi ; baskı unsuru ortadan kalkınca istenmeyen davranışın tekrarı)
çok konu dışı olmadan kaçayım ...
yaşadıgım yer istanbul, neden sordun acaba? kırmızılı kısımla ilgili sinirlendiysen sinirlen. ben ne yazdıgımın gayet farkındayım.
otorite kurup disiplini saglmanın tek bir yolu yok. belli durumlarda belli yöntemlerle saglanır. yerine ve muhataba göre sükunet ve bilgelikle, ve yine yerine ve muhatabına göre sertlikle ve höt diyen erkek bakışlarıyla...
sen ise sadece sükunet ile saglanacagını zannediyorsun. ay çok kmiksin...
yaşadıgım yer istanbul, neden sordun acaba? kırmızılı kısımla ilgili sinirlendiysen sinirlen. ben ne yazdıgımın gayet farkındayım.
otorite kurup disiplini saglmanın tek bir yolu yok. belli durumlarda belli yöntemlerle saglanır. yerine ve muhataba göre sükunet ve bilgelikle, ve yine yerine ve muhatabına göre sertlikle ve höt diyen erkek bakışlarıyla...
sen ise sadece sükunet ile saglanacagını zannediyorsun. ay çok kmiksin...
konu sinirimi bozdu senin yorumunla ilgisi yok...
ben bugüne kadar sesimi yükseltmeden sağladım otoriteyi, normal değilim o halde ???
neyse konu dışından kendimi kib lememek için nokta diyorum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?