Arkadaşları Sınıfta Döve Döve Öldürdüler!!!

parkon

bence bitti
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2009
14.782
11.186
823
Okuldan ölüme böyle gitti
ZONGULDAK (CİHAN)
14/06/2014
İstanbul'da öğrenim gördüğü İbrahim Özaydın Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde, 4 öğrenci tarafından dövüldüğü iddia edilen ve 21 gün kaldığı yoğun bakım ardından hayatını kaybeden 15 yaşındaki Ferit Aslan Sarı, Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı beldesinde gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze sırasında hala Hava ve anne Şengül Sarı sinir krizi geçirdi.
İddiaya göre, İstanbul İbrahim Özaydın Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde 23 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen olayda, 15 yaşındaki Ferit Aslan Sarı, okulda öğrenim gören 4 kişilik öğrenci grubu tarafından dövülerek komaya girmişti. Okuldan önce Arnavutköy'deki bir hastaneye kaldırılan, oradan da yaklaşık 3 saat sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Ferit Aslan Sarı, 21 gün yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra dün sabah itibari ile hayatını kaybetti. Bugün adli tıp kurumundan alınan cenaze öğleden sonra Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı beldesi Caferler köyüne getirildi. Acı feryat ve ağıtlarla karşılanan cenazeyi araçtan indirmek isteyen aile sakinleri, hala Hava ve diğer yakınlarının sinir krizi geçirmesi nedeniyle araçtan indirilemedi. Aile büyüklerinin gelmesi ve uzaklaştırılmak istenen bazı kadınlar fenalık geçirdi.

Kardeşinin karne alacağı gün toprağa verilmesinin kendilerinin acısını bir kez daha artırdığını ifade eden ağabey Halil Sarı, yetkililerden adalet istediklerini söyledi. Kardeşinin 5 vakit namazında olduğunu ve spor dışında hiç bir alışkanlığının olmadığını kaydeden ağabey Sarı, "Olay öğle arasında oldu. Kardeşim öğle arasında mescitte namaz kılıyor. Yukarıya sınıfına çıkıyor. Sınıfına giderken arkadaşının yanağını sıktıktan sonra sınıfına giriyor. Kardeşimin hemen arkasından sınıfa 4-5 çocuk giriyor. Bunlar başka sınıftan. Kardeşime 'Sen neden o çocuğa vurdun' diye soruyor. Kardeşim de vurmadığını söylüyor. Tartışıyorlar. Kardeşim ayağa kalkar kalmaz şah damarına vuruyor. Ayırmaya çalışıyorlar. Kardeşim gitmeye çalışıyor. Kardeşime koşarak tekme atıyor. O sırada kardeşim kafasını yere vuruyor. O sırada bilincini kaybetmiş. Daha sonra kardeşimi oradan çıkarmaya çalışıyorlar. Oradan bir şekilde Arnavutköy Devlet Hastanesi'ne getiriliyor. Orada da 3 saat 112 ekiplerini bekledik. Orada beyin kanaması geçirdiğini ve ciğerlerin patlamış olduğunu söylediler. Yoğun bakım için Haseki Hastanesi'ne gittik. Orada 21 gün kaldık. Dün vefat etti." diye konuştu.

OLAYI GÖREN ÖĞRENCİLERİ RÜŞVET ALMAKLA SUÇLADILAR

Kardeşinin, okul idaresi tarafından, şakalaşırken kaza olduğunu ve bundan dolayı yaralandığını söyleyen Halil Sarı, "Öğretmenlerin tuttuğu tutanakta arkadaşı ile şakalaşırken yere düştü ve kafasını vurdu. Müdür ve 8 öğretmen böyle bir tutanak tutmuş. Karakola ifade vermeye gittiğimizde müdür, iki tane şahit buldum ben. Ailesi ile birlikte karakola getirdik. Çocuklar ifade verdi. Okul müdürü öğrencileri rüşvet karşılığında getirdiğimizi söylemiş. Öğrenciler aynı okuldan olduklarını ve kardeşimin sınıfında olaya şahit olduklarını söylediler." dedi.

"HERKES KARNESİNİ ALIRKEN BİZ ONU TOPRAĞA VERİYORUZ"

Diğer çocuklar bugün karnesini alırken kardeşini toprağa verdiklerini ifade eden Halil Sarı, "Maalesef konuşacak bir şey yok. Herkes karnesini alırken kardeşim bugün toprağa verilecek. Adaletin sağlanmasını istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz." diyerek duygularını dile getirdi.

Evin önünde yapılan dua sırasında baba Hüseyin Sarı, oğlunun tabutuna sarılarak göz yaşı döktü. Cenazenin kamyonete yerleştirildiği sırada anne Şengül Sarı, oğlunu son kez görmek istedi. Buna müsaade edilmemesi üzerine sinir krizi geçiren acılı anneyi, yakınları sakinleştirmeye çalıştı. Hala Hava Sarı ise kamyonetin kasasından ayrılmak istemedi.

Ormanlı beldesi şehir merkezi camisine getirilen Ferit Aslan Sarı'nın cenazesi, ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Caferler köyündeki aile mezarlığında son yolculuğuna uğurlandı.
Cihan
 
Okullarımız ne halde?
Bir çocuk okulda nasıl öldürülür?hemde dayak yiyerek?
Bu gidişat beni çok korkutuyor..
Amerika'ya benzemeye başladık..
Bencil, şiddete meyili bir nesil yetişiyor diyoruz ama bu nesilde öğretmen ve yöneticilerin rolü ne?
Neden bu başıboşluk?
Nöbetçi öğretmen nerde?
Neden okullarda disiplin uygulanmıyor artık?
15 yaşında bir çocuk bu şekilde öldürülmeyi hakeder mi?
Kim bunun sorumlusu?
Kafamda bi dünya soru var..
Çok üzdü bu haber beni,Allah ailesine sabır versin..
 
okulların ne kadr tehlikeli olduğunu okumuş olduğum liseden çok iyi biliyorum. uyuşturucu, kavga, şiddet, cinayet, tehdit vs her şeyin olduğu bir lisede okudum. biraz daha az stresli bir ilkokulum da oldu. lisede düzenli olarak her yıl bir kavganın içinde bulurdum kendimi, benim dışımdaki sebeplerden. bu yüzden kardeşim için de endişeleniyorum. ki benden daha pasif daha çekingendir. şimdi de o kötü bir lisede okuyor. başına bir iş gelmeden okulu bitirsin diye ümit ediyorum.
 

parkon,
ben bir veli olarak gördüklerimi yazayım, sen kendince bir çıkarım yaparsın.
Öğretmenler bu öfkeli çocukları frenliyemiyor, frenlemeye kalktıklarında onlarda şiddet görüyorlar, öğretmeni azarladığında okula almak istemediğinde çocuk utanıp kızaracağına ben sana gösteririm hocaaa diye fırlıyor okuldan, bir grupla geri dönüyor öğretmeni dövüp etrafa korku salmak için.
Öğretmenler bu tip çocuklar okula gelip diğer çocuklara zarar vermesin diye susup yutmak zorunda kalıyor çoğu şeyi.

Lise çağındaki bazı çocuklar dehşet maalesef, kızı da erkeği de. Her an birine sataşmak için bekleyen tipler var, bu çocukları aileleri de engellemiyor, bazıları da engellemek istese de engelleyemiyor, öfkesini körükleyen ebeveynlerde var, çocuk okula geç kaldığı için git geç kağıdı al diyen öğretmene diklenip almayacağım deyip okuldan eve gidiyor, evden babayı alıp müdürün odasına dalıyor, müdürün boğazına sarılıp sen benim oğlumu, kızımı nasıl okula almazsın diyenler var.


Kimi ailede artık yaka silkmiş çocuğundan, gitsin de nereye giderse gitsin, kime bulaşırsa bulaşsın eve mümkün olduğunca az gelsin havasında, bu olayda hakikat nedir bilmiyorum, 15 yaşında bir çocuk ölmemeliydi, Allah ailesine sabır versin lakin lise dendiğinde durup bir düşünür oldum, o kadar olaya şahit oldum ki kızımın burnu bile kanamadan liseyi bitirmesine şükrettim resmen.

Sadece okul idaresiyle olacak dava değil liselilerin dehşeti, ailelerin ilgisizliği de var, lisedeki çocukların velileri toplantılara bile katılmaz doğru dürüst.
Lise önlerine herhangi bir olayda ekip arabaları geliyor ama onlarda karakola götüp ifade alıyor, öğüt veriyorlar, yaşları tutmadığından salıyorlar, çocuklar dışarıda yapacağından geri kalmıyor, devam ediyorlar.
 

Haklısın Mune , korku hakim liselerde.
Ama benim genel izlenimim artık şiddetin ilkokul çağına kadar indiği.
Hergün farklı bir olay duyuyorum çevremde.
Kız çocukları bile çete kurup dolaşmaya başlamış ilkokullarda.
Derse girmeyin diye diğer kızların boğazına yapışanı mı ararsın,erkek için döveni mi,haraç isteyeni mi?
Daha 10 yaşında bunları yapmaya başladı çocuklar..
Dediğin gibi lise çağındaki çocuktan korkabilir öğretmen, zaten o yaşta eğitemezde..
Ama ilkokullarda bile müdehale yok.
Sokakta bu kadar başı belaya girmez heralde çocukların.
Geçenlerde bir Veli 10 yaşındaki oğlunun başında beklemek için 10 gün izin alıyordu.
Çocuğu okulda ölümle ve kaçırmarlar tehdit eden bir çete varmış, duyunca şok oldum.
Okul yönetimine söylemiş , hiçbirşey yapılmıyormuş.
O kadar çok böyle olay duyuyorum ki,hemde ilkokul ve ortaokulda.
Neden bu disiplinsizlik , aklım kesmiyor.
 
parkon,
valla ilk ve orta okul çağındaki çocuklara okul idaresi neden gerekeni yapmıyor bilemiyorum, belki yönetmelik vs bağlıyordur ellerini kollarını, bilgim olmadığı için fikirde yürütemiyorum fakat liseler çok kötü, kız çeteleri de erkek çeteleri kadar fena, kız diyorsun ama yanında kesici alet taşıyan, okul dışında bir çevre edinip o çevreyi şiddet, haraç, tehdit için kullanan kızlar var, bu çetelerin hepsi okuldaki çocuklardan oluşmuyor, dışarda da uzantıları var, bahsettiğin olayda emin ol tehdit eden çocukların aileleri ilgisiz ailelerdir, maalesef çok acıdır ki 12 yıldır veli olarak bu çetelerdeki çocuklarla ilgili tespitim ailelerinin eğitim ve kültür seviyelerinin zayıf olduğu, çocuklarınla yeterince ilgilenmeyen, sokakta kimlerle gezip tozuyor bilmeyen insanlar olduğu yönünde.

Kimi hayat mücadelesi, geçim derdi yüzünden bilmiyor, kimi artık umursamadığından çocuk neler yapıyor farkında değil, kimi de biliyor ama ne yaparsa yapsın havasında.

Bilinçli bir tane anne babanın çocuğunu o çetelerde göremezsin, birkaç tane çıkar, onlarda bana da sataşacaklar korkusundan zorla tehditle aralarında olmak mecburiyetinde kalıyor.

Özellikle anneler çok dikkatli olmak zorunda, çocuklarınızın yanına asla ama asla çok para vermeyin, anne yüreği aç kalmasın, arkadaşları birşey aldığında onunda canı çeker alamaz diye okul harçlığını bol tutanlar var, yapmayın bunu, okulun yemekhanesi mi var, kantini mi var, kantinde yiyeceği içeceği en pahalı şey kaç liraysa onu hesaplayın atıyorum günlük toplam 5 lira mı tutuyor, o kadar verin, 5 lira olması gerekirken 10 lira olmasın cebinde, bu çeteler çocukların hergün okulda harcadığı parayı takip ediyorlar, mümkünse çok marka eşya olmasın üzerinde, anne babasının ne iş yaptığını, gelir seviyesini bile konu etmesinler, çocuktur annem bana şunu aldı, babam bunu alacak diyorlar saf duygularla.
 
Cok çok acı
Allah sabır versin ailesine.
Bir çocuk kolay doğmuyor, büyütülmüyor..
Kolay mı buz gibi topraga teslim.etmek :'(
Allahım..
Maalesef ki artık ortam çok bozuk.
İlkokul talebelerinin bile ağızlarında cinsel içerikli küfür..
Şiddete eğilim..
Kaldı ki, liseden bahsediyoruz.
Ergenliğin doruk noktası.
En tehlikelisi..
Burada aileler devreye girmeli bence.
Eğitim ailede başlıyor ve ne tesadüftür ki tanıdığım her psikopat ailevi sorunlar yaşamış ya da gereken ilgiyi ve sevgiyi görememiş.
Bizim lisede de bir olay olmuştu medyaya yansıyan.
Ve evet müdür bile dayak yemişti.
Bir sınıf arkadaşım bıçaklanmıştı.
Neyse ki yaralı kurtuldu.
Ama bu ilk değil. İlk de kalmayacak.
Tv de gençleri şiddete, serseriliğe özendiren öyle çok dizi-film var ki.
Su alan gemi gibi bu durum.
Kurtarmaya çalışsak da zor.
Allah yardımcımız olsun.
 


Aslında anlatmaya çalıştığımız noktalara temas etmişsiniz, çete denen grupların içinde yer alan çocukların çoğunluğu sorunlu ailelerde yetişmiş çocuklar, ilgisizlik, sevgisizlik, umursamazlık, okula başından atmak için gönderilmiş çocuklar, ben başa çıkamıyorum başkaları uğraşsın düşüncesiyle gönderiliyorlar okula.
 

Üstüste beğenemedim.
Yukarda söylediğin gibi ilgisiz veya sorunlu ailelerin çocukları bunlar..
Ama malesef o kadar çok ki artık bunlardan, acil önlem alınmalı diye düşünüyorum.
Veliler ilgilenmiyorsa enazından ilk ve ortaokulda çocuklar disiplini öğrenmeli.
Gerçekten kabus gibi bir nesil yetişiyor malesef..
 


Şu an ben ortaokulda, eşim lisede öğretmen... Durumu şöyle anlatayım liseyi siz zaten güzel özetlemişsiniz, eşim yumruk mu yemedi, yolu mu kesilmedi...
Ben daha küçüklerin değerlendirmesini yapacağım... Benim dersine girdiğim yaş seviyesi 11- 15 yaş arası... 15 yaş grubunun liseden farkı yok. Ders için de biri diğerine sataştımı, birbirine girdimi yandın demektir, koca adam gibi dövüşüyorlar. Araya girmeye çalışmak cesaret istiyor... Ki buna rağmen her şeyi göze alıp giriyorsun araya... Lisede yine sınıfta kalma var, ortaokulda bunu da yapamıyorsun çocuk sınıfta kalacağım diye korkmuyor, ee çocuğa azcık uyarı konuşması yapsan veli hemen okula damlıyor.. Çok sorunlu kavgacı bir kıza çok agrasif olduğunu, böyle devam ederse ileride sorun çıkabileceğini söyledim. Ertesi gün kızımın psikolojisinin öğretmen bozdu diye dilekçemi hazırlayan veliyle karşılaştım. Şimdi ben ne yapayım kimi nasıl uyarayım... Bu ve bir çok nedenden ötürü öğretmenlerin çoğu dersine giriyor dersini anlatıyor çıkıyor... Ders anlatırken sürekli araya giren ayağa kalkan, ona buna vuran bi öğrenci var. ne yapabiliyoruz biliyormusunuz. hiç bir şey...... dövsen dövülmez, kızsan veli gelip rencide ettin çocuğumu der, idareye götürsen hiçbir yaptırımı yok doğru düzgün çocuğun çekineceği, güzellikle konuşsan 10 dakika sonra yine başlar.. artık ağlayacal seviyeye geliyor öğretmenlerin çoğu... o bir kişi yüzünden bütün sınıfın dersi aksıyor. sonra başarı neden düşük. Öğretmen neden canla başla çalışmıyor... Öğrenci sana küfreder kızdın mı sen suçlu olursun.. o çocuktur çünkü. Sen sinirden köpürürken o çocuk karşında sırıtır... Ben şunu söylüyorum sadece.. Öğretmenlik ciddi sabır işi ve inanın eğitim halkasının en madur olan kesimi öğretmenler.. daha o kadar çok yazacağım şey var kiiiii.... uzatmak istemiyorum...

Ayrıca olayın videosunu izledim olay sınıfın içinde oluyor nöbetçi öğretmenin görebileceği alanda olmuyor... Bu da ayrı bir sorun nöbetçi öğretmenin bu tür kavga olaylarında yapabileceği pek bişey olmuyor, çünkü bizler nöbet esnasında aynı anda o koridorun ve o koridorda bulunan sınıfların hepsinde birden olamayız... ki biri birine bişey yapacaksa nöbetçi öğretmenin uzağındayken yapıyor....
Bir gün bir erkek öğrenci bir kız öğrenciye kafa attı, kızın burnu kanadı benden aldım arabamla hastaneye yetiştirdim.. ki o gün ne nöbetçiyim ne de o sınıfa dersim var... hastane röntgen doktor falan uğraşırken kızın babası geldi benim üzerime yürüyor... Al işte öğretmensin hemen ilk suçlu sensin... Yine anlayış gösterdim babadır telaşlıdır dedim... O kadar çok şey var ki...

Ama yinede ben bu mesleği çok seviyorum ve bazı insanlar vardır o iş için varlardır... Kendimi öyle görüyorum... Yıllar sonra bana face.den öğrencilerim anlattığım dersi nasıl anlattığımı ve hala hatırladıklarını yazdığında.. Benim en büyük ödülüm bu oluyor... Sorun tamamen sistemden kaynaklı....

O kadar iyi yanı var,o kadar sıkıntılı yanı var. Hepsini yazmam olanaksız ama şöyle bir özet geçeyim dedim...
 

Bir veli 5. sınıftan 8 sınıfa kadar bir kere bile okula gelmez mi? Gelmiyorlar. Veli toplantısı yapıyorum. hepsini tek tek arıyorum 30 kişilik sınıftan bakıyor 7-8 kişi gelmiş.. Evine gidiyorum çocuk sorunu ile ilgili sıkıntıyı anlatıyorum... "Hoca sen bi düzenle çocuğu beni dilemiyor" diyor... öyle resmen başından savıyor..
 
Teşekkürler kucukkurbaga, bir veli olarak ben eğitimcileri çok iyi anlıyorum, 12 yıl boyunca kızımın peşinde oldum hep, dolayısıyle de öğretmenlerle iç içeydim, öğretmenler öğrencilerden saygı ve derslerde performanstan başka birşey beklemiyor, velilerdense gelip ilgilenmelerini istiyorlar fakat toplantılarda bu çağrılarına, isteklerine pekte karşılık bulamıyorlar, saygılı, terbiyeli çocuğa o kadar hasret hale gelmişler ki, derste dikkatle dinleyen, öğretmenine saygı gösteren öğrencilerini asla unutmuyorlar, velilerle bile toplantılarda göz kontağı kurabildikleri velilerin gözünden anlıyorlar ne kadar ilgili olup olmadıklarını.

Zor bir meslek, insan eğitmek, birşeyler öğretmek meşakkatlidir, öğrenmek istemeyen çocuğa ne yaparsanız yapın öğretemiyorsunuz, aile de size destek olmuyorsa işiniz iyice zora giriyor, okul demek öğretmen okul idaresi ve veli işbirliği olursa eğitim yuvası demektir, veli kendini çeker, çocuğuyla ilgilenmezse öğretmenlerin yapabileceği pek birşey yok ne yazık ki

Allah yardımcınız olsun, sevilmese yapılacak meslek değil cidden Sabrı ve çocuk sevgisi olmayanlar yapmamalı öğretmenliği.
 
Nasıl yapılır bilemiyorum ama sitemdeki belkide sistemde değil toplumdaki demem lazım aksaklıkla düzeltilmezse daha çok evladımız vefat eder, daha çok öğretmenimiz vefat eder... Çünkü suçu sisteme de atmak yanlış aslında toplumsal bir sorun var ama nasıl çözülür bilemiyorum... Sistemsel sorun varsa Bakanlık bu konuda aslında çok çabalıyor, sık sık değişikliğe gidilmesinin nedeni de bu, umutluyum ben açıkcası... İşailelere daha çok düşüyor ilk ve temel eğitimi evde alıyor çocuk çünkü..
 
Son düzenleme:
O toplumsal sorun çok çocuk yapın yerine bakabileceğiniz, sevgi ve ilginizi verebileceğiniz kadar çocuk yapın bilincini yerleştirmeyle, gelir düzeyleri arasındaki uçurumları kapatarak, Milli Eğitim Bakanlığı + Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ortak düzenleyeceği ve katılım zorunluluğu olan aile bilinci, topluma yararlı birey yetiştirme, çocuklarla iletişim gibi konuların ele alınacağı ebeveyn kursları açmakla, ilk ve orta okulda yeniden sınıfta kalma, sınıfta bırakma sistemini getirmekle çözülebilir ancak.

Ve mutlaka sorunlu çocuklar için okullara ücretsiz pedogoji servisleri kurulmalı, rehber öğretmen, sınıf öğretmeni ve okul idaresinin çözülemeyecek kadar ağır sorunları olan çocukları bir rapor düzenleyerek bu ücretsiz pedogoji servislerine gönderme yetkisi verilmeli, zira kimi çocukta aile içi şiddet, alkolik baba, evde sevgi ve ilgi görmediği gibi aşağılanma, birey sayılmama gibi sebeplerden ağır bir ergenlik dönemi geçiriyor ve öfke kontrolü sağlayamıyor, bazısı da aile birşeyler yapmak istiyor ama yetersiz bilgi ve eğitim sebebiyle çocuğuna nasıl yaklaşacağını bilmiyor, çevresinden de yardım göremediğinden çocukla iletişimi kopma noktasına geliyor, böyle çocuklar ilgi ve psikolojik destekle toparlanabilir türden çocuklar.

Bu çocuklar ilkokul seviyelerinde düzeltilebilir ancak, lise çağı çok geç, liseye gelmiş bir çocuk için artık yapabilecek birşey kalmıyor
Belki çok katı bir yaptırım olur ama yapılmazsa sonuçlarının daha ağır olacağı aşikar, çocuk polisleri ve ihbar hattı olmalı, sırf doğurmuş olmak için doğurup çocuklarıyla asla ilgilenmeyen aileler önce uyarılmalı devlet tarafından, düzelme olmadığı takdirde devlet korumasına alınmalılar.
 
Artik çocuklarda tehlikeli olmaya basladilar diyordum bana olmaz öyle şey diyordunuz iste bakin habere... Üzgünüm ama öyle artik tehlikenin yasi da düştü... Ölen çocuğa cidden çok üzüldüm... Bende görüyorum ki okullarda artik disiplin yok...tabi sistem böyle... Suan ki sistem öğrenciyi koruyan bir sistem.. Dolayisiyla dayaktir, cezadir yok öğrenciyi kaybetmek değilde kazanmaya yönelik bir sistem var.. Liseler ilkokullar cigrindan cikti disiplin olmadigi için.. Gerçi disiplin olunca da magduriyetler ortaya cikiyor.. Milli egitim zor ya, çok hassas bir kurum... Ki ülkemizde öğrenci sayisinin fazla olduğu düşünülürse ne yaparsan yap bizim ülkemize uymuyor..
 
Olen cocuga Allah rahmet eylesin. 9 yil once liseden mezun oldum durum farksizdi. Okula sarhos gelen , hap icip gelen , kavgada okulda bicaklama ne ararsan vardi. Hergun bi vukuat. 4 lise yanyanaydi her gun kavga gurultu. En son okul icinde bicaklar cekilmis mudur kendini odasina kilitlemisti. Polis kapida dururdu da bi ise yaramazdi. Okulun onu ana caddeydi cok kez gecen arabalarin ustlerine yatirip cocuklari dovduklerini gordum. O okuldan ablamla nasil mezun olduk nasil universiteyi kazandik mucize valla.

Bu durumun sorumlulari bana gore aileler. Ogretmenlerin bu olaylari engellemeleri mumkun degil.
 

Ingiltereydi sanirim asiri kilolu oldugu icin aileyi sorumlu tutmustu devlet ve duzelmesse aileden alacagini soylemisti. Biz neden cocuklarimiza bu degeri vermiyoruz? Evimin onunde bir ilkokuk var aman Allahim. Daha bu yasta boyleyseler ileride nasil olacaklar dusunmek bile istemiyorum. Cogu aile cocuguna yarardan cok zarar veriyor. Arkadasim ilkokul ogretmeni. Bi kac ogrencisinde siddet egilimi gormus ve velilere soylemis. Aldigi cevaplar dovmesin de dayak mi yesin olmus. Once aileleri egitime almak gerekiyor aslinda.
 
Meslek lisesinde öğretmenim. Öğrenciler aile tarafından aşırı şımarık yetiştirilmiş. Güzellikle rica ettiğin isteklere bile aşırı kaba cevaplar alabiliyorsun. Okumak istemeyen öğrencilerin zorla sınıfta tutulması başlıca sebep. Okulumuz yatılı dolayısıyla devlet öğrencilerin çorabına, daire şablonuna kadar her ihtiyacını karşılıyor. Akşamdan kalan 10 tane ekmek kahvaltıda sunulsa devlet bize taze ekmek vermek zorunda diye baş kaldırıyorlar. Ki amaç sadece ekmek israfının olmaması.

Öyle aileler var ki çocuklarını istemedikleri için, boğazı doysun diye okula gönderiyorlar. Ceplerinde harçlık yok. Kendinden küçük sınıfları dövüp paralarını alıyorlar. İdare böyle küçük olaylar için tutanak tutmayın sizin yüzünüzden okulun adı çıkıyor diyor. İki tane kız öğrenci erkek kavgasına tutuşmuşlar kız jiletle diğerinin şah damarını kesecekmiş bulamamış. Bu öğrenci sağlık meslek lisesinden mezun. Daha damarların yerini bilmiyor. Yarın sen bu hemşireye çocuğunu emanet edeceksin.

Çocuklarınızı yetiştirirken aman sıkıya gelmesin, aman özgüvenli olsun, yeter ki ağlamasın diyerek tüm özgürlükleri tanımayın. Tv karşısına terk edip dedikodumuzdan kalmayalım aman demeyin. Kınamak için söylemiyorum, üzülüyorum. Siz dizi izlerken kızım/oğlum git ders çalış demeyin. O tv dizisini dinler, merakından çalıştığını da anlamaz.

Çocuklarınıza hayır demeyi öğretin, onun yerine her işini yaparak değil sorumluluk vererek. Gerçek hayatla başbaşa bırakın. Kriz çözmeyi, istemediği bir durumla karşı karşıya gelirse ne yapacağını bulmayı öğretin. Kendini tehlikelerden korumayı öğretin.

Zor olur ama yapabilirsiniz. Ben 4 yaşında falandım komşuya gittik, çocukları bir odaya topladılar. Herkes çekmeceleri karıştırmaya başladı. Ben ortamı terk etmiştim. Küçük ne anlar demeyin. Güzelce anlatılırsa her çocuk onlar. Sebep sonuç ilişkisi kurarak, hikayeleştirerek anlatın. Hastaysa ve yemek istemiyorsa savaşçılar için mızrak, top, tüfek gerektiğini yiyeceklerinde bunların ana malzemesi olduğunu anlatın.


Bırakın o aptal kutusu kalsın köşede. Siz evladınızla vakit geçirmenin keyfine varın.
 


Emeklerinize sağlık, çok zor ama kutsal bir göreviniz var.
Amacım öğretmenleri suçlamak değil, nedenini sorguluyorum bu şiddetin.
Mutlaka ki, ailenin tutumu ve çocuğuyla ne kadar ilgilendiğiyle alakalı bu şiddete ve belaya eğilim.
Ama gözlemlediğim bu çocuklardan çok fazla olduğu ve ailelerinde kendini eğitmeye niyeti olmadığı.
O yüzden sorguluyorum, lisede değilde ilkokulda disiplin verilebilir mi bu çocuklara diye.
Anladığım kadarıyla sistem buna izin vermiyor.
Çünkü özel okulda öğretmene küfür tarzı bir cevap verdiği için okuldan atılan bir çocuk tanıyorum.
Oğlumda o okulda ve oldukça disiplin sağlanmış durumda.,
Öğretmenlerin elini kolunu bağlayanlar yönetim ve sistem sanırım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…