Anonim Şiirler

BeKlEmEyİn
Nazik olmak için
bir gülümseme beklemeyin

Sevmek için
sevilmeyi beklemeyin

Bir arkadaşın değerini anlamak için
yalnız kalmayı beklemeyin


Çalışmaya başlamak için
en iyi işi beklemeyin


Öğütleri hatırlamak için
düşmeyi beklemeyin


Duaya inanmak için
acıları beklemeyin

Yardım edebilmek için
zamanınız olmasını beklemeyin


Özür dilemek için
Dİğerinin acı çekmesini beklemeyin
Nede barışmak için ayrılığı

BEKLEMEYİN ÇÜNKÜ
NE KADAR ZAMANIMIZ VAR BİLMİYORUZ
 
"Yabancı Kollarda Uyuyamadıgım, Bölük Pörçük Rüyalarımda Bile Savasamadıgımsın.
Hesapsızlıgım, Oyunsuzlugum, Sorgusuzlugumsun...
Sahiplenilmemis Aidiyetim, Köreltilmiş Ümitlerim...
Emek Emek Onardıgın Enkazım, Kendimligim,
Çocuklugum, Kadınlıgım,
Bir lçten Gülüşüm, Yaslara Karısan Kahkahamsın;
lçimdeki En Büyük Karmasamsın...
Uzaklarda Bir Gün Batımında, Gözgöze Gözyaslarımızı Paylastıgımsın...
Kaçıslarımın Failisin, Hiçbirinde Özgür Bırakmayan...
Ve Zamansızlıgımsın;
Simdiki Zamandan -Di li Geçmislere Çentikleyemedigim,
Gelecek Zamana Fiili Çekemedigim...
Sevmedigim Terazilere Mahkum Kılansın,
Çöreklenip Bir Kefesine Yüregimi Zincirleyen...
Bir Yap Boz Oyunusun Sen,
Son Parçası Kalmısken Tekrar Binbir Parçaya Dagılan;
Beni Oyundan Ayrı Koymadan...
Sen Bunca Kararlılıgımda Artık Çarpıklasmıs Bir Soru lsaretiyken;
Ben Hala,
Allah Kahretsin Hala,
Kiminle Sevissem Hala,
Seni Aldatıyorum!"


yazarı bilinmiyor...
 
Duygularımız, düşüncelerimiz,
Ayrılmaya karar verdi,
Ve Ayrılık yelleri esmeye başladı
Sonra bakışlarımız,dalgınlıklarımız,
Eşlik etti , esen ayrılık yellerine..
Sana olan sevdam,
Sana olan sevgim,
Yelin şiddetini artırdı..
Ayrılık rüzgarları esti,durdu,
Hiç dinmedi, şiddeti büyüdü...
Hep sen ve
Ben böyle istediğimiz için....

Nihayetinde gönüllerimiz ayrıldı,
Seslerimiz ayrıldı, ellerimiz ayrıldı,
Bu arada konuşmalarımız ayrıldı,
Ve hayatımız dayanamadı ayrılığa,
Hep sen, ben böyle istediğin için...

Gülümsemelerimiz, gözyaşlarımız
Hayallerimiz ayrıldı birbirinden,
Kaderimiz ayrıldı....
Hayatımız ayrıldı ardından ,
Ayrılık rüzgarları dinmek bilmedi,
Poyraz oldu,lodos oldu esti durdu,
Nihayetinde ayrıldık işte…

( aLıntıdır...) :çok üzgünüm::a015:
 
Kısa bir mola vermek istiyorum, izin verir misin hayat...

Acıyan yerlerimle kelimelere sığınma vakti şimdi,
Uzak şehirler arıyorum yüreğimin yabancı olduğu.
Keşfetmediğim, görmediğim, bilmediğim bir yer olmalı...
Hatırlatmamalı seni bana...

Demek ki deniz olmamalı....

Vedalaşmamalıyız seninle,
Sana bu iyiliği yapmamalıyım!


İlk kez nefretin eşiğindeyim, ama...

Senden vazgeçemem... Bilir herkes...


Acıyan yerlerimle düşlere sığınma vakti şimdi,
ne olur yakmayın ışıkları, ben herşeyi çizerim düşlerimle...
Neden yine yabancılaştım?
Bu senin suçun...

Herkes kendi ipini çeker,
Herkes kendi akıtır gözyaşını,
Ama...

Sen ben yok aramızda... Bilir herkes...

Senden ricalarımı anlatmam zor sana...
Ne olur çok görme bana hayatı. Ne olur dokunma...
Acıtma...
Gülümsememi sever sevdiğim en çok, bari ağlatma...


Kısa bir mola vermek istiyorum, izin verir misin hayat...
Gerçekler sancı yapıyor, az bir düş alıp döneceğim.




Alıntıdır..
 
Son düzenleme:
sıkıyordu
hayat
gemiler sallanıyordu yelde ahşap kalıntıları
kalamar mürekkepten çok şey
öğreniyordu birey yavruları
yüzen bir tahta parçası
yüzülen bir mamut derisi
yüzleşen güneşle birey oğlu
bir tahta parçası yüzen
bir mamut derisi yüzülen
güneşle birey oğlu yüzleşen
bir tahta
yüzen parçası
bir mamut
yüzülen derisi
bir ey oğul
mürekkep yalamışların piri
ikiz
sekiz
şerefsiz
inci tanesi
iskenderiye
pers meltemi
dirilen bahçeleriyle babilin

denizlerin yerini deniz kızları
betiklerin derini felsefe kazanı
bireylerin serini eskimo atası
bilgilerin gizini bruno roması
ırların en şirini karanın saçması

salakça değil mi
 
:asigim:ŞenizKENDİNE İYİ BAK!!!
Kendine iyi bak bir veda değil elveda cümlesidir çoğu zaman;
O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde;
Kendine iyi bak çünkü bundan sonra ben yanında olma ya cam,olama ya cam;
İste semde isteme semde,sevdim bir zamanlar seni,hala seviyorum ve benden sonrada mutlu olmanı istiyorum,olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum;
Kendine iyi bak çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında,sana bakacak ben olmaya cam,kendine iyi bak ve beni düşünme,çünkü bende seni düşünme ye cem artık;
Arama sakın beni yazma çünkü ben yazma ya cam,sil beni yüreğinden çünkü ben sili cem,fakat yaşanılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum,ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum!!!
Kendine iyi bak aramızda geçen her şeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim,aslında bilmem çok önemli değil,iyi olduğunu var saya cam;
Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum,seni kendinle baş başa yapayalnız bırakıyorum,biliyorum kendini bırakacak sın benden sonra,o yüzden iyi bak diyorum;
Aslına bakarsan çokta fazla umursamıyorum ah kendine iyi bak derler ve giderler tutkuyla sevenler bazen birden fazla söylerler bunu,çünkü onları ayırmak eti tırnaktan ayırmak gibidir,kolay kolay kopamaz onlar,süreç çok acı vericidir yürek parçalayıcıdır,her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine kendine iyi bak gözleriyle ayrılırlar,ta ki umutta sevgide tükeninceye kadar,ta ki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar,tutkunun ötesinde sevenler bir kez kendine iyi bak derler ve giderler,onlar bu acıyı bir kez den fazla kaldıramayacaklarını bilirler;
Kendine iyi bak derler ve giderler bu sözlerin içinde ihanet yok hiçbir zaman olamaz derler ve giderler en büyük ihanet değimlidir aslında seni seveni ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek kendine iyi bak derler ve giderler seni suskunluğa mah kum edip giderler seni parçalara ayırıp en büyük parçayı yanlarına alıp giderler seni senden alıp giderler daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için kendine iyi bak diyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet suçlatmaz kendini savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın savaşmışlarsa yenildikleri için kızarsın yine suçlayamazsın yenil diğin için kızarsın yine suçlayamazsın;
Ayrılığın kaçınılmazlığına inandırır seni kendine iyi bak derler ve giderler elinden umutlarını düşlerini sevgilerini alıp giderler bir tek anıları bırakırlar geride birde hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler her şey o saniye orada bitsin kapansın bu sayfa isterler, bitti diyemedikleri için kendine iyi bak derler kırıldım ve affedemiyorum diyemedikleri için kendine iyi bak derler seni istemiyorum artık hayatımdan çıkara cam ama bil ki hiç unut maya cam diyemedikleri için kendine iyi bak derler bili yorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum diyemedikleri için kendine iyi bak derler vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler,çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır bilirler.
Kendine iyi bak bir noktadır çoğu zaman kendine iyi bak deme bana sadece kötülükler noktalansın isterim ben oysa sen iyisin sen gözümdeki ışık dudağımdaki tebessüm sen içimdeki sevinç sin,sen hayatıma renk katan sen yüreğimdeki çarpıntı sen hayatımdaki neşesin sen yolumu aydınlatan sen dert ortağım sen gönül yoldaşım,sen bir tanesin kendine iyi bak deme bana nokta koyma keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler keşke affedebilsen beni keşke bende affedebilsem keşke döndürebilsek zamanı geriye nafile ama yinede gitmesen olmaz mı bitmesek olmaz mı sen eksikken ben nasıl tam olurum, senden kalan boşluğu kimlerle doldururum;
Savaşsak aramıza giren şeytanla olmaz mı hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi,hani sevgi eninde sonunda kazanırdı,hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı hani en büyük zaferler en kanlı savaşların ardından kazanılırdı bunların hepsi yalan mı sahiden gitmesen olmaz mı bitmesek olmaz mı ?
PE Kİ O ZAMAN SENİN İSTEDİĞİN GİBİ OL SUN ÖYLEY SE SENDE KENDİNE İYİ BAK!



ALINTI
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Seni sensizliğinde bulmuşken
Sıcaklığını sürmüşken ruhuma
Bir sonbahara emanet edip yürüyorum.
Saçları sarı, gözleri ıslak
Yalnız bir İstanbul’lum.
 
Bunca yıl yaşamışsın, hayattan payına düşeni almışsın;
Dönen bu çarkların arasındaki görevini yerine getirmeye çalışmışsın;
Mutlaka sevmişsin, sevilmişsin;
Dostların arkadaşların vardır;
Hatta seviyorum sandığın bir sevgilin vardır;
Belki bankada dünyayı satın alacak kadar yüklü bir hesabın,
Belki de cebinde sadece nefes alacak kadar yeterli bir paran vardır;
Fakat zaman zaman sorarsın kendine "böyle mi olmalıydı?" diye;
Öyle anların olur ki niçin yaşadığını bilmezsin!
Her şey anlamsız gelir!
Yüksek dağlara tepelere çıkıp haykırmak istersin!
Belki duyurabilirsin sesini birilerine;
Ne çare?
Deli diyecek en yakın dostların bile!
Ve
Neden, niçin, nereye kaçacağını bilmediğin için, o diyarları terkedemezsin!
"Çok şükür yaşıyorum" dersin!
Hayatın sana sunduğunu kabul edersin!
Lakin beyninin en kuytu köşelerinde hep bir soru işareti olmuştur!
Yüreğinin en derin yerinde hep bir ateş yanmıştır!
Bir yanın hep eksik kalmıştır!

-

Yanılıyor muyum?

-

Bazen bir sahilde dalgalarla konuşursun ve farkında olmadan öfkeyle denize taş atarsın sanki yılların içinde biriktirdiğini boşaltır gibi;
Bazen de pencerene konan bir güvercinle dertleşirsin;
Sonra bir gün gelir sanki masallardaki gibi, sanki filmlerdeki gibi aniden bir peri tarafından büyülenirsin!
Bir asır çözemediğin, harflerini birleştiremediğin bulmacayı çözersin!
Hayatın bir sır perdesi gibi bir anda açılır!
Niçin gülerken ağladığını,
Yüreğini sıkıştıran o ağır taşın nereden geldiğini,
En mutlu anlarında bile neden kalbinin hiç çarpmadığını,
Çevrende yüzlerce insan varken neden senin kendi içinde yalnız olduğunu,
Yıldızların parlaklığının niçin gözlerini kamaştırmadığını,
Güneşin niçin seni ısıtmadığını anlarsın!
Birden hiç ağlamadığın kadar ağlarsın!
Belki de kabullenmek istemezsin yıllarının bir odun parçası gibi çağlayana atıldığını;
Hayat çeşmesinden içiyorum sandığın suyun hazan çeşmesinden aktığını görürsün!
Bunca yıl alıp verdiğin nefeslerin boşa olduğunu ve aslında yaşamadığını anlarsın!
Eksik kalan bir yanın var ya?
İşte "O" eksiktir!
Her şeyin olmuştur belki!
Ama "O" yoktur!



Belki benimde her şeyim oldu ama "SEN" yoktun!
Uyandım bu bitmez uykudan!
Anladım "SEN" yoksun!
Biliyorum "SEN" eksiksin!
Yaşamaya değer "SEN"...
Uğrunda ölümü göze alabileceğim "SEN"...
Saçının bir teline tüm günahları hiçe sayabileceğim "SEN"...
Bir bakışına bütün yasakları ezip geçebileceğim "SEN"...
-

İnsan herkesi, her şeyi sevebilir! Güzel bir kalbi seversin, bir çiçeği seversin, baharı, güneşi, yıldızları, çocukları seversin... Hatta çok seversin;

Ama... "AŞK" var ya dostum?

"AŞK" başkadır...



Eğer yüreğindeki boşluğun "AŞK" olduğuna inanıyorsan?
Ve
Bulduysan "O" insanı "O" aşkı!
Kafandaki sorunun cevabı "O" kişi ise?
Kaçırma "ONU" sonra çok geç olabilir!
Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun?



Sarıl "ONA"... Son nefesin gibi!..
 

Yitiriyorum bazen
sabır sandığım ümitleri..
Vakti çoktan geçmiş,
hangi yöne salsam bilemedim;
bahenesizim..
Kuytu karanlıklarımla bezenmiş
bir avuç yalnızlık örülü
tüm tercih sıralarında,
kendime rastlamamaktan yoruldum.
Tamamım sitemlerle örülü şimdilerde..
Sanki bütün o şarkılar benim için yazılmış,
boşa kürek sallayan vicdanından haberim yok yine..
Telefon desem, aramak istediğim kişiye
ulaşamıyorum ne zamandır..
Suçluyum aslında,
küfretmem lazımdı..

Bir avuç gece altı üstü,
'seni seviyorum'suz,
yorumsuz..
Kör savruluşları saklıyorum içine.
Öyle bakma,
eğilip parçalarını toplamadığın,
tüm kelimelerin üzerine,
içilen soğuk biraları sevmiştim ben..
İçmesem de dünya dönüyor oysa,
ama içince de başım..
Anlaşılmayınca,
bir anlamı kalmayınca,
dibine de vursan,
çekip kendini de vursan manasız zaten..
 


Bir şeylerin intikamını bıraktım ardımda,
alamadım..
Ötekinin gölgesiyle sebebim oldun sen..
Öteki ve sen..
Bense luzumsuz..
Böyle vuslat olmaz!
Yanılmış duyguların yalan çocuğu,
içimi çeke çeke hergün anımsıyorum aynı gözleri..
Ne çok şeyin özetidir aslında iç çekmek..

Affetmek değil aslında,
hasret sadece..
Nerdesin kimlesin bile bile..
Çaresiz..
Yitik..
Ve hatta sitemkar..
Pişman ve gururlu,
ve biraz dalgın,
ve hatta susarak,
bağışlanmaz bir öfkeyle..
 
Zalim İstanbul

07 Nisan 2008 Yazan* admin | Kategori* İstanbul Şiirleri
Zalim,zalim,zalimsin be İstanbul!
Çok gördün bana mutluluğu,
Çok gördün bana yaşamayı,
Nefes almayı çok gördün,Gülüp eğlenmeyi çok gördün bana.
Sende tattım acıyı,
Sende tattım iki yüzlü,kalleş insanları.
Özü sözü bir olmayan insan görünümlü yaratıkları sende gördüm,bildim ben.
Mutlu olduğum o küçücük anları çok gördün bana.
Arkasından verdiğin acılar yedi bitirdi mutluluklarımı,
Açamayacağım kilitli sandıklara sürdün sevinçlerimi
En küçük şeylerden mutlu olmak istemez miydim
Gülmedim,belki mutlu olamadım ama.
Kimsenin haberi olmadı.
Göstermedim onlara gözyaşlarımı.
Zevkle izlemelerini istemedim tükenişlerimi.
Onlarında bir darbe vurmalarından korktum belkide kim bilir?
Bir sen biliyordun İstanbul!
Bir sen görüyordun günden güne eridiğimi.
Ama tutmadın ellerimden.
……..
Çek istemiyorum ellerini.!Uzatma o ince dallarını.
Kırılır korkuyorum.
Şimdi ölüyorum.Sessizce gidiyorum.Mutlu olacağım o yere!
Sabırsızlıkla bekliyorum.Mutluluk nedir bilmek istiyorum.
İşte ölüyorum!İşte gidiyorum!!!
 




Seni nasıl sevdim ben
nasıl böyle kör olabildim ki.
Her bir köşesi aşkla dolu bu yüreğe
senin o bom boş o işe yaramaz yüreğini nasıl layık görebildim.
Bukadarı az bile sayılır demekki hiç bukadar aklım başımdan gitmemiş benim. Düşüncelerim hiç birşeye karşı böyle buz tutmamış.Ben sana olan bu uslanmaz aşkımı kendi ellerimle yerleştirmişim kendi yüreğime
meğer talan etmişsin içimi farkkettirmeden.
Rutubetinden şişmiş kalbim başka hiç birşeyi hissedemez olmuş.
Sana giden bütün yolları yakmışlar kuru bir kibritin cılız alevinde burnumda benzin kokuları.
O kızıl ateşlere girmeyi göze almışımda
önüme engeler koyman gücüme gitmiş.
Ama vazgeçmemişimde daha ne olsun…
Şimdi haddi hesabı yok yüreğimde yanan ateşlerin
katlettin bütün toz pembe hayallerimi
dudaklarım bir tebessüme hasret dayanamıyorum.
Bu can artık kaçıp gitmek istiyor bu bedenden .
Ellerim şu arsız kalbimi yerinden çıkarıp atmak istiyor.
Bu gözü kara aşk mantığımı sıkıştırmış bir köşeye
aklımı başımdan kovuyor.
Tek birşey bile kalmadıki içimde
senin bulaşmadığın gözü doymuyor bir türlü.
Ne olur dur bir yerde
artık kessin sesini içimde feryat eden çocuksu umutlar .
Yok olduğunu kabullenme fırsatı ver bana biraz.
Bu kez kabullensin gerçeği kalbim….




aLıntıdır...



 
SİMİDİN İKİ YARISI


İlkokula başladığımız günü hatırladın mı?
Aynı sırayı kapmıştık koşarcasına
Nasıl da sevmiştik birbirimizi
Dost olmuştuk taparcasına
Tanımadan bilmeden kimliğimizi.
Hangimiz simit alsak bölerdik orta yerden
Yarısı senin yarısı benimdi
Hastalansan, bir gün okula gelmesen ya
Yarısı paketlenir, yarısı boğazıma düğümlenirdi
Her şeyi böler paylaşırdık
Artık simidin iki yarısı olmuştuk
Simidin iki yarısı

Hatırladın mı?
Cebimizdeki bozuklukları
Döker masanın üstüne sayardık
Farketmezdi, bende fazla sende eksik
Oldu mu iki bilet parası, haydi sinemaya.
Film de kafamıza göre değildi ya
"Gönül Yarası",
Olsun biz yine giderdik.
Maksat birliktelik...
Hatırladın mı?
Resim öğretmenimiz mum boya istemişti
Kuru boyalar zaten harçlığımızı bitirmişti
Bir kutu alıp da bölmüştük renkleri
Ne farkederdi;
Birlikte boyamıyacak mıydık resimleri?
Sen de saklar mısın hâlâ?
Atmamışım küçülmüşleri
Bende siyahı, sende sarısı, kalemler...
Kalemler bile simidin iki yarısı

Hayallerimizi de paylaşırdık,
Hatırladın mı?
Ben de evlenecektim ileride, sen de.
Benim kızım, seninse oğlun olacaktı
Çoktan takılmıştı isimleri de.
Dostça, kardeşçe
Sevmeyi öğreneceklerdi, kenetlenmeyi
Dahası, bir simidi ortadan bölmeyi
Kimbilir, severlerdi birbirlerini aşkla
Belki de evlenirlerdi
Ne güzel hayallerdi

Benim kızım,
Senin oğlunun karısı, hayaller...
Hayaller bile simidin iki yarısı
Ne kadar oldu görüşmedik bilmiyorum
Kayboldun birden
O günden beri simidin yarısı elimde
Yarısı boğazımda düğüm
Ben şerefli bir görev aldım orduda.
Kızım büyümekte
İsmi de kararlaştırdığımız gibi,
Ya sen?
Hep seni merak edip durdum,
Evlendin mi, oğlun var mı?

Ta ki...
Kanımı donduran o güne kadar
O harekât gününe...
Savaş alanındaydık, senin elinde silah
Benim elimde silah
Savaşmak zorundaydık
Bire-bir bırakmıştı kader
Ölmek-öldürmek değildi beni kahreden
Bir can borcumuz vardı,
Ha bugün, ha yarın ödenecekti zaten
Ne düşündüğünü bilememek
Ve öğrenememekti beni öldüren

Kıpırdamadan duruyordun,
bir heykelden farksız bir ölüden sessizdin.
Davranmaman şaşkınlık mı
Yoksa sevginin bedeli miydi, bir bilebilsem?
"Davran" diyordum.
Seni öldürmem için yüce bir sebebim var,
Ölmem için de.
Vatan-Millet sağolsun
Yine de istiyordum
Kendime ait bir sebebim olsun
Tüm savaşlar sevgiyi kurtarmak içindir.

Bir simidin bedeli; sevgiyle ödenirmiş.
Bir sevginin bedeli; ölüp, ölüp dirilmekle
"Davran, seni bu şekilde öldüremem"
Sesim, dağlara çarpıp yankılanıyordu
Öldürsem de ölmüştüm, öldürmesem de
Ne Vatanıma ihanet edebilirdim, ne de sevgine

Belli ki, sen de keskin nişancıydın, ben de
Yoksa gönderirler miydi bizi birbirimize?
Aynı anda karşılıklı iki kurşun ve iki beden,
Düşen, beyaz karlar üstüne sızan,
Kanımız değildi.
Hani, lisenin köşesinde takıldığımız
Kafe vardı ya...
İçtiğimiz tavşan kanı çayların demiydi.

Cebimizden çıkan üç-beş kuruşu gördün mü,
Sende eksik, bende fazla, ne farkeder?
Tam iki bilet parasıydı.
Bu film de kafamıza göre değildi ya
"Gönül Yarası..."
Olsun, maksat birliktelik, haydi sinemaya.

Hasretten açık kalan gözlerimizde
Son hayallerimizi gördüm;
Benim kızım senin oğlunun karısıydı.
Beyaz karlardan
Bedenlerimize yansıyan ışığı gördüm;
Güneşin sarısıydı.
Ellerimizde sımsıkı sarıldığımız
Ve gevşeyen avuçlarımızdan kayan
Simidin iki yarısıydı.

Duyuyor musun?
Şimdi arkamızdan yalan yanlış zanlar
"Aynı anda ikisi ha", yanlış yargılayanlar
Al eline kalemi, yazalım taşımızı.
Bende siyahı, sende sarısı
Söylesin taşlar, söylesin yazgımızı
"-Çekinmedim Vatan uğrunda öldürmekten"
"-Kaçınmadım sevgim uğruna ölmekten"
Kimdi bizi bize böylesine düşman eden?
Şüphesiz ki, yaşarlar bir simidi ikiye bölmeden
Yarısı sende yazsın, yarısı bende
Bizi kim anlar? Ancak zamanlar...
Bir simidi ikiye bölen zamanlar, zamanlar...
Zamanlar bile simidin İki Yarısı,
Simidin İki Yarısı...



Zehra Birsen Yamak
 
Her zaman bir beden büyük geldi hayat sana..
Bir beden büyük kadınlar,
Bir beden büyük gömlekler,
Bir beden büyük acılar,
Bir beden büyük sevinçler...
Parmağın ağzında bakakaldın patlayan flaşlara..
Saksıdaki çiçeği koklamak üzereydin hep;
Oysa ki çiçek yerine saksı düştü kafana....
Alçıdan heykeller yaptın sen de;
Hayal bu ya;
Bazen benzettin bir kelebeğe,
Bazen de gülümseyen bir meleğe....
Bırak alçıları , bak ne diyeceğim....
Ben birazdan derinlere yüzmeye gideceğim.
Sever misin...?
Benimle denize gelir misin....?
 
sevmiştim seni ölesiye,
Tutulmuştum,deli olmuştum.
Bir sen vardın
Ama sadece sen...
Sanki yer,gök herşey
Ama herşey kaybolmuş,
Bir sen vardın nereye baksam
Neye dokunsam,
Bir seni görürdüm
Ve bir sen olurdun
Baktığımda bütün canlı ve cansız
Her şey...

Ne güzel bir masaldı oysa,
Senle olmak,
Elele tutmak,
Sohbet etmek senle.
Dertleşmek,şakalaşmak
Sahillerde kumlara oturup
Hayaller kurmak.
Omzuna yaslandığım geceler de
Yıldızlara aşkımızı anlatmak...
Deselerdi ki bana
-Sana bin yıl ömür
Vazgeç sevdiğinden.
Vazgeçermiydim senden asla,
Ne senden ne aşkından,ne sevginden
Hatta saçının bir telinden.

Ölüm sensizlikten daha güzel gelirdi
Beni sevdiğini bilerek ölmek
Gözlerimi yummak yanında.
Belkide son anımda yanında olmak en güzeliydi.

Şaka gibi gelmişti önce,inanamamıştım
Hani 'unut beni'demiştin ya
Gitmek istemiştin ya.
Şaka da olsa
'Git'diyememiştim.
geç farkettim,terkettiğini
Öyle büyük bir aşkı,silip küfrettiğini.
Kader diyemedim bir türlü
kader diyip geçemedim işte
Çok gözyaşı döktüm ardından
Yalvarırken Allah'a
Dualar ettim her gece
Bütün her şey rüya olsun diye.

Geç farkettim
Oyunlarında kullandığını beni.
Ben acı çekerken peşinde
Senin mutlu olup eğlendiğini.
Ne diye onca yeminler ettin
Ne diye hayallerine benide ortak ettin.
Sonra adam gibi
-Bir gün hepsi gerçek olacak,dedin.
Ve bir gün
ve işte o gün 'unut' dedin sebebsiz
Söyle bana neden?
Sana yalancı deseydim gücüne gidermiydi
Yalancı demek bence gerkesiz
Sana tek bir şey söylemek gerek;
Neden bütün bunlar şerefsiz...

Akacak kanım kaldı sanki bedenimde,
Neler kaybetmiştim oysa
Senden önce.
Gururum,onurum vardı sadece
hayatım boyunca tutunduğum.
Onuda sen aldın,kuruttun şerefsizce.
'Unut'diyordun değilmi bana
Unuturum seni,meraklanma.
Ellerini,sözlerini,gözlerini
Sevdiğim,aşkım deyişini.
Unutamam,unutmam,unutmayacağım tek bir şeyi,
Sırtımdan vurduğunu
Ve bir de şerefsiz olduğunu...


Kış gelipte aç kalan serçeler gibiydim
Soğuk bir kış sabahında rastladım sana.
Sen sevdandan kırıntılar attın
Ben se sana inanıp,sana kandım.
Sonra,beni tek başıma bıraktın.
Şimdi uçamam
Kanatlarım buz tuttu.
ve ayaklarım buz tutacak
Sonra bedenim buz tutacak
Belki köpek çıkacak karşıma benim
bedenimi parçalayacak,beni öldürecek
Ama hiç kimse senin kadar
Şerefsizce beni incitmeyecek...

Dünyanın en güzel uçurtmasını yapacaktın bana,
Uçacaktı havalarda Sevdamızı anlatacaktı
Yeryüzüne,gökyüzüne,tüm insanlara.
En güzel gülleri sen toplayacaktın
Serecektin yollarıma.
Ve bir gün öyle bir şey yapacaktın ki
Süprizdi söylemiyordun
ben şaşıracaktım
Bu kadar büyük aşk var mı diye inanamayacaktım.

Evet sen bir uçurtma yaptın
hayallerimi üstüne sakladın.
Sonra bıraktın iplerini
Ulaşamayacağım yerlere attın.
Sen sevdamın güllerini topladın
Hemde en güzellerini
Sonra serdin önüme,
Soldurup attın boş çöp tenekelerine.
Ve sen öyle bir şey yaptın ki bana
Süpriz oldu şaşırdım,
-Bir insan bu kadar şerefsiz olurmu diye
Bir türlü inanamadım...

Sana yalancısın deseydim kızardın değilmi
Şimdi isminin baş harfi şerefsiz..
Oysa seni sevmiştim
Oysa ben seni seviyordum
Kahretsin ben seni hala seviyorum,
Ve bir kez daha kahretsin
Artık yüzünü bile görmek istemiyorum.
Aşk affeder derler ya
Sakın inanma,çünki ben inanmıyorum.

İmkansız aşklar vardı ya yazdığım şiirlerimde
Şimdi senden tek iz kalacak işte o bir kelime.
Senin yaşadığın sürece,
Boynunda asılı bir tek kolyen olacak
Sen istesende,istemesende
Üstünde hep 'şerefsizsin' yazacak.
Ve ben var ya
Seni tanıdığım güne lanet edeceğim
Ama 'Sevgiye inancımı'
Senle gömmeyeceğim..
 
Sen olmayınca seni göremeyince biliomusun çok kötüyüm ben . Aklıma ne çok şey geliyor ve herşeyi bırakıp yok olmak geliyor içimden bazen. Ama seni koyup gitmek en ağır olanı. Olmayacaz biz birlikte, yarım kalacak herşey, yarım kalacak bu masal. Bizim masallardan güsel aşkımız yarım kalcak .
Seni çok seviyorum, sensiz olacaksa olmasın bu hayat. Yaşamaya deymez hiç birşey .Senden başka hiç kimse yaşamaya deymez.
Seni göremediğim günlerde böyleyim işte karamsar ve pamuk ipliğine bağlı. Seni özlüyorum ben bebem. Sen olmayınca olmuyor be aşkımm. Sanki eksiğim bitiğim.
Ya birlikte olamassak korkusu beni deli ediyor. İşte böyle her anım her dakikam seninle ama sensiz. Özledim seni çok özledim bitanem.
Hesapsız kitapsız yalansız sevdim. İlk defa sevdim .Sen bu kalbin sahibisin ölene kadar. Hayatımın anlamı herşeyimsin.
Yaşadıklarımız kare kare aklımda. Şükrediyorum allaha bize bunları yaşattığı için.Daha nice güzel günler yaşanacaksa biran evvel görsün bizi allahım.Yoksa dayanamayıp yenik düşeceğiz.Düşmeyelim . Öleceksek birlikte ölelim ,yaşayacaksak birlikte yaşayalım aşkım....
 
Soruyu sormak kolayda

Cevabı kabul ettirmek zor geliyor bünyeye

Ne bileyim; Şişkinlik yapabilir

Başın dönebilir

Hiç duymayabilir tat alma duygun tümden yok olabilir



Sonra içinde bir yolculuk isteği

Avuç içi büyüklüğünde yalnızlık bavulunda

Başın serin,karanlık otobüs camında

İçinde bir yazma isteği

Tekrar tekrar nakaratlar

Yıllar,yollar,sonra yine yıllar,yollar



Uzak bir kasabanın

Üçüncü sınıf bir odasındasın uyandığında

Yalnız ve çıplak.....
 
Yoruldum sevmelern acimasizligindan terkedislerden hevesleri
mutluluga hasret yasamaktan sevdaya susamaktan yorgunum
gözyaşlarimi dinmeli artik geçmeli yürek inlemeleri
bir sevda olmali çağlayan gibi işte hayat dedirtmeli....
 
Usul usul birakip gitti yüreğin yüreğimi
aşkimizin hesabini bile bana ödettin
sonra ağladin sizladin çirpindin ama yetmedi
silemedi araya çizdiğin uçurumun resmini
oysa ben seni hep sevdim
içim yana yana ağlaya ağlaya sevdim
yanindayken yanlizligina ittin beni kimi zaman
kimi zamansa karanliklara
bakiyorum da gecmise
sen beni ne sekilde sevdin ben bi onu bilemedim...
 
a.s.

Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste

Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş

Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatır mısın bana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne çöl misali susuzum özlemine kalbim nasıl kana

Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına

Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne alsam seni taşısam yüreğimde lime lime
Anne hakkın ödenmez tek kelime

Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına

Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar

Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım

Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese

Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne

Seni çok Seviyorum ANNECİĞİMMMM:1hug::1hug:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…