• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Annem

Hepinize hayırlı ramazanlar..
26 yaşındayım. Öğretmenim. Ailemin olduğu şehre atandım. Kendime ait bir gelirim var yaklaşık olarak bir senedir. Aile evinde olduğum için de pek bir masrafım olmuyor tahmin edersiniz ki. Birikime de harcamaya da yeterli geliyor.
Fakülteden buraya eşya taşıyamadım pek okul bitince. Az kıyafet almıştım. Atandıktan sonra her gün işe giyinerek gidiyoruz doğal olarak sıkıntı yaşıyorum. İki kıyafet alıyorum annem hemen elbiseye bu kadar para harcama, çaput doldurdun evi diyor. Benim param, işte lazım oluyor diyorum anlamıyor. Sabrediyorum nasılsa eylülde düğünüm var diye ama artık cidden tahammülümü zorluyor.
Erkek arkadaşım evlilik teklifi edicek yüzük konuşuyoruz çocuk pırlanta tek taş alacak ona diyor ki almasın öyle ne gerek var. Sanana anne diyorum maddi durumu iyi alamayacak olsa zaten istemem bence gereksiz diyor.
Çeyiz için kahvaltılık alacağım bana diyor ki 6 kişilik al. Anne diyorum 12 kişilik almayı uygun gördüm ben. Çok saçma bence kalabalık misafirin gelirse yemek tabaklarının altını çıkarırsın onları kullanırsın 6 kişilik aldıklarını günlük kullanırsın diyor. Anne sen kendine öyle yap bana karışma diyorum iyiliğini istiyorum sen anlamıyorsun diyor.
Nişan için düğün salonu bakıyoruz en pahalı yerleri beğeniyor. Bir gün için o kadar para vermek istemiyorum ben daha uygun bir şeyler bakalım diyorum sen öğretmensin yakışmaz diyor. Saçma sapan bir hayat yaşama şekli var sürekli her şeyime müdahale ediyor. Bana kafayı yedirmek üzere. Ben mi hatalıyım anlayamıyorum. Bir akıl verin benim kalmadı bu evde.
Eee yüzük ömürlük.Ama nisan salonunu lüks istiyor.Garip.Kiyafet konusunda anneniz haklı olabilir.Cok kıyafet alan birisi değilim.Belki senede 14 15 parça alırım.Dolapta bekliyor çürüyor gidiyor.
 
şimdiden bile pişman oluyorum. Benim parama karışmasını istemiyorum. Çok karışıyor. Sınır çizmeye kalktığım zaman da saygısız oluyorum. Birikti artık hepsi ben de. Sabrımın son demlerine geldim. Keşke en başında ayrı eve çıksaydım. Hata yaptım
Seninkiler yine iyiymiş benim annem sürekli benden para istiyor babam ayrı istiyor kardeşlerim ayrı.. ve ben de öğretmenim yeni evlendim
 
Türk tipi geleneksel vıcık vıcık her şeye karışan anne modeli öyle güzel benimsenmiş ve sindirilmiş ki, karşı çıkmanın lafını ederek bile insanları delirtmek mümkün. Yetişkin, kendi parasını kazanan insanların giydiğine, yediğine, yatacağı yatağa kadar karışmak normal bişey değil ya. Tamam kırıp geçirelim demiyorum ama sınırı da kırmadan çizeceğimiz yerde duramayabiliyorlar. Annemi çok severim ve sayarım ama kına yapmaktan tek bir lafı yüzünden vazgeçtim. Terzi bir arkadaşım bana zamanında kendi kınasında giydiğinin aynısı bir kıyafet dikmeyi teklif etti uygun fiyata, zaman da ekonomi zamanıydı, paramız kısıtlıydı. Kıyafet de zevkime uygun, sade ve çok güzeldi. Severek kabul ettim. Annem “Sen ne anlarsın kınadan kıyafetten, ben bir bakınırım sana uygun bir şey bulurum” dediydi. Kayınvalidem de tanıdığı “şatafatlı” bir terziden, karşılayabileceğimizin çok üzerinde bir fiyatla -tabii yine eşim ve benim ödememiz koşuluyla- almamızı buyurdu. O gün eşimi arayıp “kına iptal” demiştim. Kendilerine de isteklerini karşılayacak maddi durumumun ve terzi provalarında harcayacak vaktimin olmadığını söylemiştim. Kırıldılar ve ağladılar. Napsaydım? İstemediğim bir kıyafeti şehrin diğer ucundaki terziye fahiş fiyatla üç provada diktirip ağlayarak mı giyseydim? Kına yapmam daha iyi. Uzun lafın kısası, konu sahibinin dur demesi gerektiğini düşünüyorum ben de.
 
Back