- 20 Nisan 2014
- 1.694
- 722
- 178
- Konu Sahibi Maria_Puder
-
- #81
Kardesim biraz agir bir ornek olacak ama sen tecavuzculerin bir kisminin cocukluluklarinda tecavuze ugradigini bilmiyormusun? Sen aileden sevgi gormemissin sende sevgi veremiyorsun.bence vakit kaybetmeden psikologa degil psikiyatriste yani bir doktora gitmelisin.o yavrunun gunahi yok senin gecmisteki sevgi goremeyisinden.hadi goreyim seni bak Allah evlatta vermis.iyi bir anne olmak icin git doktora gorun duzelt kendini.sevgiler...Merhabalar,
beni çok uzun süredir rahatsız eden bir konu hakkında fikir istiyorum sizden.
ben 27 yaşındayım. sanıyorum istenmeyen bir gebelik sonucu doğdum ki annemle babamın beni bir gün bile sevgiyle kucakladığını hatırlamıyorum. sürekli şiddet ve hakaret gördüm.
bir kasabada yaşıyorduk. tüm çocukluğum tarlalarda yevmiyelerde geçti. yaz tatili nedir bilmezdim. yaz demek tarla dmekti, iş demekti. bundan çok gocunmuyorum. kendi paramı kazanıyordum. kışın okulda çok işime yarıyordu. çünkü okula gidecek dolmuş param bile olmazdı bazen.
liseyi adıyamanda okudum ki ailem aslında denizlide. ben anadolu lisesini kazandım babam beni okutmamak için kazandığımı bile bana söylemedi bir süre. annem söyledi ama baban göndermeyecek sevinme dedi. araya öğretmenlerim girdi ve beni adıyamana yolladılar. yatılı okula. 4 yıl orada okudum ama bir kere ziyaretime gelmediler. bu kız türkiyenin öbür ucunda bakalım ne yapıyor demediler.
lise bitince ilk yıl üniversiteyi kazanamadım.o zaman evleneceksin dediler ve 3 çocuklu boşanmış bir adama vereceklerdi beni. ama ek yerleştirmeyle 2 yıllık bir bölümü kazandım. oraya da göndermeyiz dediler. ben okuyacağım diye direttikçe annem dövdü beni. o kadar çok ağladım ki okula gidemiyorum diye son kayıt günü gidip kayıt yaptırdık. denizlide 120. km mesafe olan bir ildeydi üniversite.
2 yıl boyunca oraya da hiç gelmediler. bi kızımız var bizim demediler. arkadaşlarımın ailesi nerdeyse her hafta gelirdi . ben üzülürdüm onları gördükçe.
annemle babam ama özellikle annem çok soğuk bir kadındır. bi kere beni bağrına bastığını canım dediğini hatırlamıyorum. teyzem yanımda kuzenlerimi severdi ben ağlayarak başka odaya geçerdim.
ne zaman anneme sarılmak istesem git başımdan derdi. babamla çok sorun yaşıyorlardı ve o sorunlar hayattan bezdirdi annemi. ondan istemiyor beni derdim.
sürekli hastaydı, mutsuzdu...annemin etmediği hakaret kalmazdı. afedersiniz o...pu bile dedi bana
babam deli olduğumu düşünürdü hep. psikoloğa görünsen kesin hastaneye alırlar seni derdi. kendime hiç güvenim kalmadı bu olanlar yüzünden tabi.
neyse... üniversite bitmek üzereydi 20 yaşında hala dayak yiyordum . eşimle tanıştık okul bitmek üzereyken. ve 6 ay sonra evlendik. çok şükür rabbim eş konusunda güldürdü yüzümü. sonra hamile kaldım .
şimdi benim de bir kızım var. 6 yaşında. çok seviyorum tabi ki. ama sevgimi veremiyorum tam olarak. kızıyorum ufacık şeyde. elimde olmayarak, istemeden 1 adım uzakta tutuyorum onu kendimden.içimde başka bri var sanki. bi sarılsam kulağıma bi ses bırak, şımarmasın diyor. ve ben bu sesi kıramıyorum. sürekli kendimle savaş halindeyim. annem bana ne yaptıysa aynısını kızıma yapmaya meyilliyim. çok kızıyorum kendime. eşimle defalarca konuştum bu konuyu. psikoloğa gitmek istediğimi söyledim ama psikologluk bi durum yok diyor.
yardım edin bana. annem gibi soğuk, sorumsuz biri olmak istemiyorum.
amin canım..Allah nerede varsa yaşayana gani gani sabır versin
cok zordur
Merhabalar,
beni çok uzun süredir rahatsız eden bir konu hakkında fikir istiyorum sizden.
ben 27 yaşındayım. sanıyorum istenmeyen bir gebelik sonucu doğdum ki annemle babamın beni bir gün bile sevgiyle kucakladığını hatırlamıyorum. sürekli şiddet ve hakaret gördüm.
bir kasabada yaşıyorduk. tüm çocukluğum tarlalarda yevmiyelerde geçti. yaz tatili nedir bilmezdim. yaz demek tarla dmekti, iş demekti. bundan çok gocunmuyorum. kendi paramı kazanıyordum. kışın okulda çok işime yarıyordu. çünkü okula gidecek dolmuş param bile olmazdı bazen.
liseyi adıyamanda okudum ki ailem aslında denizlide. ben anadolu lisesini kazandım babam beni okutmamak için kazandığımı bile bana söylemedi bir süre. annem söyledi ama baban göndermeyecek sevinme dedi. araya öğretmenlerim girdi ve beni adıyamana yolladılar. yatılı okula. 4 yıl orada okudum ama bir kere ziyaretime gelmediler. bu kız türkiyenin öbür ucunda bakalım ne yapıyor demediler.
lise bitince ilk yıl üniversiteyi kazanamadım.o zaman evleneceksin dediler ve 3 çocuklu boşanmış bir adama vereceklerdi beni. ama ek yerleştirmeyle 2 yıllık bir bölümü kazandım. oraya da göndermeyiz dediler. ben okuyacağım diye direttikçe annem dövdü beni. o kadar çok ağladım ki okula gidemiyorum diye son kayıt günü gidip kayıt yaptırdık. denizlide 120. km mesafe olan bir ildeydi üniversite.
2 yıl boyunca oraya da hiç gelmediler. bi kızımız var bizim demediler. arkadaşlarımın ailesi nerdeyse her hafta gelirdi . ben üzülürdüm onları gördükçe.
annemle babam ama özellikle annem çok soğuk bir kadındır. bi kere beni bağrına bastığını canım dediğini hatırlamıyorum. teyzem yanımda kuzenlerimi severdi ben ağlayarak başka odaya geçerdim.
ne zaman anneme sarılmak istesem git başımdan derdi. babamla çok sorun yaşıyorlardı ve o sorunlar hayattan bezdirdi annemi. ondan istemiyor beni derdim.
sürekli hastaydı, mutsuzdu...annemin etmediği hakaret kalmazdı. afedersiniz o...pu bile dedi bana
babam deli olduğumu düşünürdü hep. psikoloğa görünsen kesin hastaneye alırlar seni derdi. kendime hiç güvenim kalmadı bu olanlar yüzünden tabi.
neyse... üniversite bitmek üzereydi 20 yaşında hala dayak yiyordum . eşimle tanıştık okul bitmek üzereyken. ve 6 ay sonra evlendik. çok şükür rabbim eş konusunda güldürdü yüzümü. sonra hamile kaldım .
şimdi benim de bir kızım var. 6 yaşında. çok seviyorum tabi ki. ama sevgimi veremiyorum tam olarak. kızıyorum ufacık şeyde. elimde olmayarak, istemeden 1 adım uzakta tutuyorum onu kendimden.içimde başka bri var sanki. bi sarılsam kulağıma bi ses bırak, şımarmasın diyor. ve ben bu sesi kıramıyorum. sürekli kendimle savaş halindeyim. annem bana ne yaptıysa aynısını kızıma yapmaya meyilliyim. çok kızıyorum kendime. eşimle defalarca konuştum bu konuyu. psikoloğa gitmek istediğimi söyledim ama psikologluk bi durum yok diyor.
yardım edin bana. annem gibi soğuk, sorumsuz biri olmak istemiyorum.
Durumun piskologluk canim. Daha fazla gecikmeden git. Malesef kizin 6 yasina gelmis. Keske bu kadar beklemeseydin.Merhabalar,
beni çok uzun süredir rahatsız eden bir konu hakkında fikir istiyorum sizden.
ben 27 yaşındayım. sanıyorum istenmeyen bir gebelik sonucu doğdum ki annemle babamın beni bir gün bile sevgiyle kucakladığını hatırlamıyorum. sürekli şiddet ve hakaret gördüm.
bir kasabada yaşıyorduk. tüm çocukluğum tarlalarda yevmiyelerde geçti. yaz tatili nedir bilmezdim. yaz demek tarla dmekti, iş demekti. bundan çok gocunmuyorum. kendi paramı kazanıyordum. kışın okulda çok işime yarıyordu. çünkü okula gidecek dolmuş param bile olmazdı bazen.
liseyi adıyamanda okudum ki ailem aslında denizlide. ben anadolu lisesini kazandım babam beni okutmamak için kazandığımı bile bana söylemedi bir süre. annem söyledi ama baban göndermeyecek sevinme dedi. araya öğretmenlerim girdi ve beni adıyamana yolladılar. yatılı okula. 4 yıl orada okudum ama bir kere ziyaretime gelmediler. bu kız türkiyenin öbür ucunda bakalım ne yapıyor demediler.
lise bitince ilk yıl üniversiteyi kazanamadım.o zaman evleneceksin dediler ve 3 çocuklu boşanmış bir adama vereceklerdi beni. ama ek yerleştirmeyle 2 yıllık bir bölümü kazandım. oraya da göndermeyiz dediler. ben okuyacağım diye direttikçe annem dövdü beni. o kadar çok ağladım ki okula gidemiyorum diye son kayıt günü gidip kayıt yaptırdık. denizlide 120. km mesafe olan bir ildeydi üniversite.
2 yıl boyunca oraya da hiç gelmediler. bi kızımız var bizim demediler. arkadaşlarımın ailesi nerdeyse her hafta gelirdi . ben üzülürdüm onları gördükçe.
annemle babam ama özellikle annem çok soğuk bir kadındır. bi kere beni bağrına bastığını canım dediğini hatırlamıyorum. teyzem yanımda kuzenlerimi severdi ben ağlayarak başka odaya geçerdim.
ne zaman anneme sarılmak istesem git başımdan derdi. babamla çok sorun yaşıyorlardı ve o sorunlar hayattan bezdirdi annemi. ondan istemiyor beni derdim.
sürekli hastaydı, mutsuzdu...annemin etmediği hakaret kalmazdı. afedersiniz o...pu bile dedi bana
babam deli olduğumu düşünürdü hep. psikoloğa görünsen kesin hastaneye alırlar seni derdi. kendime hiç güvenim kalmadı bu olanlar yüzünden tabi.
neyse... üniversite bitmek üzereydi 20 yaşında hala dayak yiyordum . eşimle tanıştık okul bitmek üzereyken. ve 6 ay sonra evlendik. çok şükür rabbim eş konusunda güldürdü yüzümü. sonra hamile kaldım .
şimdi benim de bir kızım var. 6 yaşında. çok seviyorum tabi ki. ama sevgimi veremiyorum tam olarak. kızıyorum ufacık şeyde. elimde olmayarak, istemeden 1 adım uzakta tutuyorum onu kendimden.içimde başka bri var sanki. bi sarılsam kulağıma bi ses bırak, şımarmasın diyor. ve ben bu sesi kıramıyorum. sürekli kendimle savaş halindeyim. annem bana ne yaptıysa aynısını kızıma yapmaya meyilliyim. çok kızıyorum kendime. eşimle defalarca konuştum bu konuyu. psikoloğa gitmek istediğimi söyledim ama psikologluk bi durum yok diyor.
yardım edin bana. annem gibi soğuk, sorumsuz biri olmak istemiyorum.
çok güzel şeyler yazmışsınız. çok teşekkür ederimmaria_puder, ben sizi biraz anlıyorum. benim annem de, sizinki kadar olmasa da mesafeli, kuralcı bir kadındır. ben daha ağzından seni seviyorum lafını duymadım sanırım. o yüzden kendi ayaklarımın üstünde durmalıyım gibi bir psikolojim var hep. oğlum 5 yaşında, ben de özellikle stresli zamanlarda tavırlarımda içimden annem çıkıyor zannediyordum. ama üzerinde çalıştım. direk sorun olarak teşhis ettim bunu ve aştım diyebilirim. sen de bunu bir sorun olarak görebiliyorsan, aşacaksın Allah'ın izniyle.
ben sıcakkanlıyımdır, kolay iletişim kurarım, hep sarılırım ama mesela ufak bir şeyde çok fazla kızabiliyordum çocuğa, bu böyle olmadı neden diye. sonra özellikle çocuk gelişimi hakkında okuduğum zamanlarda, çocuktan beklediğim şeylerin daha yaşının gereği olmadığını, kendimi ve çocuğu kasmamam gerektiğini öğrendim. bir de başkalarının yargılamalarına da bir yerden sonra bakmadım.taktığım şeyi boş verdim, zorlamadım, zaman içinde de her şey yoluna girdi, tuvalet eğitimi gibi.
çocuklar çok küçük yaşlarda çok ileri hislere sahipler. o yüzden karakterin çok büyük bölümü 7 yaşına kadar oturuyor. çocuğuna onu sevdiğini söyle, hissettir, sofraya oturturken, uyandırırken, yatırırken. biz beraber hikayeler yazardık yatmadan. o hikayelerde ben onun hem annesi, hem arkadaşı olurdum. gerektiğinde özür diliyorum, o zaten artık bana yaptığımın yanlış olduğunu hatırlatıp, özrünü istiyor.
eşin iyi biriymiş, onu gayet huzurlu bir yuvada büyütürsün. çok sevdiğim bir film repliği: çocuklar kullanım klavuzlarıyla doğmuyorlar. annelik zor zanaat ama dünyanın en güzel hissi. bu dünyada en önemli şey insansa; sen bunu yetiştiriyorsun. elinde taptaze bir hayat var, ve en orda başrolü oynuyorsun.Allah sana nasib etmiş, emanet etmiş bir kulunu. annen senin geçmişin. onları da Allah'a emanet et. kurallarını esnet. sen nasıl birinin seni zorla doyurmasına, zorla bir şeyi yaptırmasına kızaran, o da kızıyor. boş bırakma ama alternatif sun.
çocuğunla mutluluklar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?