Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Ege Üniversitesi Aile Planlamasıİnfertilite Araştırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Erol Tavmergen gebeliğe engel olan etkenleri açıkladı.
Yeni Asır'da yer alan habere göre bu etkenlerden belki de en önemlisinin yaş olduğunu belirten Tavmergen, "Kadının yaşının ilerlemesi ile beraber çocuk sahibi olma yetisi azalmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle yumurta rezervleri azalır ve yumurtalar kalite bakımından yeterli gelmemeye başlar" dedi. Tavmergen, kadınların önemsiz olarak gördükleri bazı sorunların anne olma şansını etkileyebilecek kritik sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
ADET DÜZENSİZLİĞİ
Hamileliğin oluşması için yumurtlama ve döllenmenin düzenli olarak çalışması gerekmektedir. Bunun için de kadının her yumurtlaması yani düzenli olarak adet olması gerekmektedir. Yumurtlamanın olmaması, gebeliğe engel teşkil eden bir durumdur. Yumurtlama işlevlerinin bozulmasına yol açan etkenlerden bazıları ise; beslenme düzensizlikleri, sigara kullanımı geçirilmiş operasyonlar, doğumsal sorunlar ya da stres olabilir. Gebeliğin oluşmasını sağlayan bir diğer etkide FSH adı verilen, folikül uyarı hormondur. Bu hormonun düzenli olarak salgılanması sayesinde yumurta büyür ve yeterli olgunluğa ulaştığında çatlar. Bu hormonun düzensiz çalışması sonucunda yumurtlama ile ilgili sorunlar söz konusu olarak gebeliğe engel teşkil edebilir. Yumurtlama ile ilgili sorunlar mutlaka tıbbi yardım ile tedavi edilmelidir.
TÜPLERİN TIKALI OLMASI
Hamileliğe engel teşkil edebilecek diğer durumlardan biri de tüplerin tıkalı olmasıdır. Tek tüpün tıkalı olması neticesinde kadınlar doğal yollarla hamile kalabilir. Ancak iki tüpün tıkalı olduğu durumlarda sperm ve yumurta birleşemez. Bu sebeple de gebelik gerçekleşmez. Bu gibi durumlarda tüp bebek yöntemi ile gebe kalmak mümkündür. Prof. Dr. Erol Tavmergen, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve özellikle kadınlar için adet geciktiricilerin gebeliğe engel olabileceğini söyledi.
ÇİKOLATA KİSTİ
Çikolata kisti, doğrudan kısırlık sebebi değildir. Ancak çikolata kisti olan kadınlann yüzde 40'ı kısırlık sorununa sahiptir. Prof. Dr. Tavmergen endometriozis bulunan kadınların hem düşük yapma hem de yüksek riskli gebelik tehdidi altında bulunduklarının bu çalışma ile ortaya konulduğunu anlattı. Endometriozis kadınların hayatını tehdit edebilen önemli bir soruna daha yol açıyor; "dış gebelik".
DİĞER ENGELLER
Spiral kullanımı bazı durumlarda gebeliğin oluşmasını olumsuz etkileyebilmektedir. Polikistik over sendromunun bulunması, birden fazla kürtaj yaptırmış olmak, antibiyotik ve ağrı kesici ilaçların bilinçsizce kullanılması, rahim ağzında mevcut olan yaralar ve şekil bozuklukları da anne olma şansını zorlayabilir. Kadınlar düzenli doktor kontrollerini aksatmadan, varsa sorunlarının erken dönemde teşhis ve tedavisi konusunda duyarlı olmalılar.
DUYARLILIK GEREKLİ
Prof. Dr. Erol Tavmergen, kadında yumurtalık deposunu gösteren, çok basit testler olduğunu belirtti. Son dönemde teknolojinin gelişmesiyle de gerçek bilgiye en doğru haliyle ulaşabildiklerini belirten Tavmergen, 'Anti müllerian' (AMH)adlı hormonun yumurtalığın içindeki yumurta kapasitesini ortaya koyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol Tavmergen, bu testin en önemli özelliklerinden birinin de adet döngüsünün herhangi bir zamanında yapılabiliyor olması olduğunu aktardı.
Yeni Asır'da yer alan habere göre bu etkenlerden belki de en önemlisinin yaş olduğunu belirten Tavmergen, "Kadının yaşının ilerlemesi ile beraber çocuk sahibi olma yetisi azalmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle yumurta rezervleri azalır ve yumurtalar kalite bakımından yeterli gelmemeye başlar" dedi. Tavmergen, kadınların önemsiz olarak gördükleri bazı sorunların anne olma şansını etkileyebilecek kritik sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
ADET DÜZENSİZLİĞİ
Hamileliğin oluşması için yumurtlama ve döllenmenin düzenli olarak çalışması gerekmektedir. Bunun için de kadının her yumurtlaması yani düzenli olarak adet olması gerekmektedir. Yumurtlamanın olmaması, gebeliğe engel teşkil eden bir durumdur. Yumurtlama işlevlerinin bozulmasına yol açan etkenlerden bazıları ise; beslenme düzensizlikleri, sigara kullanımı geçirilmiş operasyonlar, doğumsal sorunlar ya da stres olabilir. Gebeliğin oluşmasını sağlayan bir diğer etkide FSH adı verilen, folikül uyarı hormondur. Bu hormonun düzenli olarak salgılanması sayesinde yumurta büyür ve yeterli olgunluğa ulaştığında çatlar. Bu hormonun düzensiz çalışması sonucunda yumurtlama ile ilgili sorunlar söz konusu olarak gebeliğe engel teşkil edebilir. Yumurtlama ile ilgili sorunlar mutlaka tıbbi yardım ile tedavi edilmelidir.
TÜPLERİN TIKALI OLMASI
Hamileliğe engel teşkil edebilecek diğer durumlardan biri de tüplerin tıkalı olmasıdır. Tek tüpün tıkalı olması neticesinde kadınlar doğal yollarla hamile kalabilir. Ancak iki tüpün tıkalı olduğu durumlarda sperm ve yumurta birleşemez. Bu sebeple de gebelik gerçekleşmez. Bu gibi durumlarda tüp bebek yöntemi ile gebe kalmak mümkündür. Prof. Dr. Erol Tavmergen, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve özellikle kadınlar için adet geciktiricilerin gebeliğe engel olabileceğini söyledi.
ÇİKOLATA KİSTİ
Çikolata kisti, doğrudan kısırlık sebebi değildir. Ancak çikolata kisti olan kadınlann yüzde 40'ı kısırlık sorununa sahiptir. Prof. Dr. Tavmergen endometriozis bulunan kadınların hem düşük yapma hem de yüksek riskli gebelik tehdidi altında bulunduklarının bu çalışma ile ortaya konulduğunu anlattı. Endometriozis kadınların hayatını tehdit edebilen önemli bir soruna daha yol açıyor; "dış gebelik".
DİĞER ENGELLER
Spiral kullanımı bazı durumlarda gebeliğin oluşmasını olumsuz etkileyebilmektedir. Polikistik over sendromunun bulunması, birden fazla kürtaj yaptırmış olmak, antibiyotik ve ağrı kesici ilaçların bilinçsizce kullanılması, rahim ağzında mevcut olan yaralar ve şekil bozuklukları da anne olma şansını zorlayabilir. Kadınlar düzenli doktor kontrollerini aksatmadan, varsa sorunlarının erken dönemde teşhis ve tedavisi konusunda duyarlı olmalılar.
DUYARLILIK GEREKLİ
Prof. Dr. Erol Tavmergen, kadında yumurtalık deposunu gösteren, çok basit testler olduğunu belirtti. Son dönemde teknolojinin gelişmesiyle de gerçek bilgiye en doğru haliyle ulaşabildiklerini belirten Tavmergen, 'Anti müllerian' (AMH)adlı hormonun yumurtalığın içindeki yumurta kapasitesini ortaya koyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol Tavmergen, bu testin en önemli özelliklerinden birinin de adet döngüsünün herhangi bir zamanında yapılabiliyor olması olduğunu aktardı.