Kızlar bende de 4-5 senedir var bu anksiyete illeti. 4 sene falan ilaç kullandım sonra ilacı bırakmaya karar verdim her şey yolundaydı. Meğer ilaçla duygularımı bile tam yaşayamıyormuşum her şey o kadar güzeldi ki sadece çabuk öfkeleniyordum ama saman alevi gibiydi. Tam kurtuldum derken bu illet yine geldi. Bir gece aniden tansiyonum düştü ölüyorum zannettim eşime ambulans çağırttım anksiyete aklımın ucundan bile geçmiyordu. Haftalarca doktor doktor gezdik. Nerdeyse her gün sakinleştirici vuruluyordum. Öleceğimden o kadar emindim ki son günlerimi böyle huzursuz mu geçirecektim diye ağlıyordum sürekli. Birden içime yoğun bir sıkıntı giriyordu, bağırsaklarım bozulmuştu, ağzım kuruyordu, başım dönüyordu, dizlerimde halsizlik vardı. En ufak sesten ürperiyordum zırıl zırıl ağlıyordum. Tahliller yapıldı b12 demir eksikliği d vit eksikliği ve yüksek enfeksiyon çıktı. Antibiyotikler arkasından vitaminler vs derken tekrar ilaca başlamadan atlattım diyordum kiiiii deprem oldu,kedimi kısırlaştırdım ve narkozlu haldeyken gördüm…. Her şey en başa döndü bir de üzerine kalp çarpıntısı eklendi. O kadar bıkmıştım ki eşimi, ailemi, hayatımı haketmediğimi düşünüyordum bir yandan da kendime çok acıyordum. Sürekli kendimle konuşuyordum “seni ne kadar çok üzdüler nasıl bu hale geldin “ vs diyordum kendime. Saat başı gelen delirme hisleri, kalp çarpıntıları, mide bulantıları, baş dönmeleri, el ayak titremeleri de ayrı tabii. Maalesef tekrar ilaca başladım. Selectra 50 mg. İlk günler yarım içtim sonra bütüne geçtim. Geçmez olaydım. Senelerce kullandığım ilaç sanki zehir olmuştu. Bütün yan etkilerini en ağır şekilde yaşadım. Titreme, ürperme, esneme, içimde çok kötü hisler, intihar düşünceleri, zihin bulanıklığı, nabız yüksekliği vs vs ilacı yarıya düşürdüm her şey güzel bu sefer de delirme hissi ve çarpıntı peşimi bırakmıyor. Bir gün canıma tak etti geçtim aynanın karşısına bana bak dedim kendime sana senden başkasından fayda yok toparlanacaksın eşine de ailene de eziyet etmeyeceksin sağlıklısın şükredeceksin hiç bir şeyin yok bırak bu şımarıklığı dedim kendimi defalarca tokatladım, ağladım ağladım saatlerce ağladım yine atak geçirecek gibi oldum geberirsin inşallah dedim kendime bir şey olmayınca da bak dedim nasıl yaşıyorsun, yaşayacaksın da daha uzuuun yılların var bırakacaksın bu hastalığı iyileşeceksin. Hemen oturdum internetten anksiyeteyle ilgili bir sürü kitaplar aldım. YouTubedan özlem tokgöz diye bir psikoloğu buldum bütün videolarını izledim ne diyorsa hepsini yapıyorum. Ruh hali olarak çok iyiyim. Hala ara ara atak geliyor o kadar güzel atlatıyorum ki bazen kendime bile şaşırıyorum. İlacımı asla yükseltmiyorum hatta azaltma taraftarıyım çünkü ilaca rağmen atak geçiriyorum ama çok hafifledi artık. En önemlisi de artık korkmuyorum. İçim sıkıldığı zaman kendimi dışarı atıyorum. Ölüme kaderimdeki şekilde yakalanacağım ne tedbir alsam boş diyorum. Bol bol dua okuyorum. Sevdiğim şeyleri hatırlatıyorum kendime. Şükretmem gereken şeyleri düşünüyorum. Bişeylere merak salmaya çalışıyorum. Örgü örüyorum cilt bakımı yapıyorum sürekli kendime iş çıkarıyorum. Bazen yataktan kalkmak istemediğim zamanlar oluyor kendimi bişeyler yapmak için heveslendirmeye çalışıyorum. Hayaller kurmaya çalışıyorum. Tamamen bitmeyecek bu illet biliyorum ama en azından artık korkmamaya çalışıyorum. Anksiyeteyle barışmaya çalışıyorum. Kendimi takdir ediyorum. Aferin kızım diyorum nasıl atlattın ama atağı sen bitanesin. Atak geçirdiğim zaman neşeyle eşimi arıyorum veya yanımdaysa söylüyorum nasıl atlattım bak diye sonra birlikte seviniyoruz. Eşim de gurur duyuyor böyle yaptıkça savaşçı karım benim diyor. Ben de öyle düşünüyorum. En büyük hayaletle savaşıyoruz ama karşımızdaki düşman değil gerçek de değil. Her şey yoluna girecek biliyorum. Hepimiz için Allahtan sağlıklı huzurlu günler diliyorum. İnşallah atlatacağız inşallah anksiyeteyle panik atakla anlaşmaya oturacağız