kızlar kafayı yemenin son aşamasındayım hatta belki de yedim tam bilemedim şimdi...bu kadar para pulu döküyoruz fala bide hocalar çıktı başımıza...ben bu adam çıkınca yaşadığım her acıya şükretmiştim öyle güzel bakıyordu ki mucize gibiydi kısa sürdü o ayrı...elbet bu da unutulur ama bişey buldum bi okuyun...
başka bir siteden alıntı...
yıl iki bin sekiz. işsizim. birbirimizi sevdiğimizi düşündüğümüz kız arkadaşımla 7 yıldır sevişiyoruz. bir şekilde beni punduna getirmiş yüzük taktırmış. aşk adet gelenek görenek ve töre'ye göre sözlenmişiz. çıkmazdayım abi. geceleri uykularım kaçıyor. ailem durumdan rahatsız. para yok, umut yok. evlilik planları yapıyorum. bırak bir gün sonrasını, bir saat sonrasını merak ediyorum. ve bir gün uzak bir diyarda bir falcı var dediler. fal değil de cini filan var diye anlattılar. isterse atı olsun, yarından haber veriyor mu, veriyor. tamam o zaman. birkaç ay içinde yolumu o uzak diyara düşürdüm. küçük bir ilçe. aracıyı bulduk. ara yollardan giriyoruz, avlulardan çıkıyoruz. sonunda iki katlı bir evin önünde durduk. üst katın balkonunda çamaşırlar asılıydı. alt kat boş gibiydi. zile bastık. çamaşırların arasından koca memeli bir abla göründü. alt kata geçip beklememizi söyledi. elinde tepsi ile küçük bir kız geldi. kola ikram ettiler. kolalar bitmek üzereyken ihtiyar bir teyze geldi. ya ne hallere düşmüşüz arkadaş. benim yaşımda holding yönetenler var. ama geldik bir kere. baktıracaz. kadın odanın orta yerine oturdu. beni çağırdı yanına. kalktım, hemen önüne oturdum. adımı filan sordu. arada önüne doğru eğilip bir şeyler fısıldıyor. haydi hayırlısı. kızın adını söyledi. kadını tanımıyorum. aracı da benim kızı bilmiyor. hayırdır inşallah. ee teyzoğlu? niyet ileri ama kısa zamanda yollarınız ayrılacak. mümkünatı yok. sakın üsteleme ayır yolunu dedi. annesi kötü, kız anaya çeker. yani bu kız verici demek istedi herhalde. öyle de oldu. 7 yıllık birliktelik kızın başkasına vermesiyle son buldu. üstelemedim ben de. bu kadının söylemesinden 5 ay sonra filan ayrıldık. neyse kadın devam ediyor. ideallerin yüksek. sen okuyacaksın. ohoo biz evleniyoruz teyze okul okuyacaksın diyor. okulum deniz kenarındaymış. büyük, güzel, gösterişli bir okulmuş. 2009 yılında mimar sinan'a yerleştim. okuldan sonra da yurt dışına çıkacakmışım. şu an dünyanın en zengin ülkelerinden birindeyim. tabi bu kadın bunları bana okurken benim cepte sadece 5 lira var. o derece umutsuz bir vaziyetteyim. yurt dışında çok para kazanacaksın, ilerde çok zengin olacaksın dedi. şimdi bir ayda kazandığım para türkiye'de yirmi asgari ücret filan eder. belki daha fazla. ve böyle giderse yatırım yapmaya başlicam. tabi içimden teyzeye he he diyordum. imkansızdı söyledikleri. ama oldu. hepsi tek tek, ayarlanmış gibi oldu. kaderimi okudu karı. o beş lirayı da çok temiz kalpli olduğum için almamıştı.
ya bunu okuyunca dedim ki bu falcı ise bizim gittiklerimiz ne?bu 800 küsür sayfada gabriella denen dolandırıcıyı bile beğenen olmuş iyi olmayan psikolojilerimizle herkese yollanan otomatik fallara bile hayretler içerisinde inanıyoruz...bilemiyorum ama fal çare değil gibi duruyor.en azından benim için yukarıda anlatılan gibi bi falcı bulana kadar fal defteri kapandı.çünkü anladım ki işini gerçekten yapan bizden farklı hisleri olanlar parayla yapmaz bu işi...