acın o kadar tanıdık ki bana yazdıklarının fazlası var eksiği yok bende..
ama sana diyeceğim tek şey unutmaya ya da hiç bir anını hatırlamaya çalışma.. acı çekmeyeceğim çok mutlu olacağım falan laflarını inanmadığın sürece diline laf olsun diye dolama.. Mevlana'dan örnek vermişsin ilk sayfalarda.. okuyup okuyup kendimi bulduğum gözümü dolduran o kadar çok sözü vardır ki.. muhakkak duymuşsundur ama bunu sürekli aklında tut olur mu?
Ey Gönül! Hayatım alt üst oldu deme; nereden biliyorsun ki hayatının altının, üstünden iyi olmadığını..
Ben bu sözü yazdım aklıma kazıdım..ve o kadar teslim oldum ki ancak öyle salabildim aklımın iplerini.. düşünme nerde, ne yapıyor, kimle diye eğer senin kaderin o ise nerde kimle olduğunun bir önemi yok vakti zamanı geldiğinde o yine seni bulur..ama sana bunu söylerken onu bekle hayattan umudunu kes yeme içme gezme etme eyleme demiyorum.. bu kendine yapacağın en büyük kötülük olur canım.. zamanı akan bir nehre benzetirim hep sende yaşadıklarını kağıttan bir gemi yap ve bu nehre bırak olur mu o nehir o gemiyi bak nasıl uzaklaştıracak :)
seni çok iyi anlıyorum yarasının izi geçmez ama kabuğu düştükten sonrada artık canını acıtmaz..
senin şuan unutacağım aklıma gelmeyecek diye çırpınman kendini yormaktan başka bir şey değil bırak acısın canın bırak hatırlatsın her şey sana onu ama bir gün geldiğinde de unutup hayatın gerçek tadını almaya başladığında belki şükredeceksin yaşadığın o acılara :)
biz insanız iyinin değerini kötüde, güzelin değerini çirkinde, varlığın sırrını yoklukta anlıyoruz.. sende güzelin değerini çektiklerinden sonra anlayacaksın..benim yaşadığım gibi.. bakma sana şuan akıl veriyormuşum gibi görünebilir anlatmayayım ama inan dibe vurduktan sonra sadece düşüncelerimi bu yönde değiştirdim ve daha da kolaylaştı her şey..
umarım bir farklılık yaratabilmişimdir bakış açında, kendini sev.. yaşadığın acıyı sev..sağlıkla sınanmadığına şükret ve mutlu ol :)