Hz Hüseyin
Hz. Hüseyn Efendimizin ismini, dedesi Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam verir. O’na ise bu güzel isim Allah tarafından Cebrail’le gönderilir. Hazreti Fatıma Annemizden olan çocuklarına isim verme esnasında yaşadıklarını Hazreti Ali Efendimiz şöyle anlatır:
“Ben harbi, darbı sever bir adamdım, Hasan doğduğu zaman ona Harb ismini koymuştum. Resûlullah Aleyhisselâm geldi, ‘Gösteriniz oğlumu bana, ne isim koydunuz ona?’ diye buyurdu. ‘Harb ismini koydum’ dedim. ‘Hayır, o Hasan’dır’ buyurdu.
Hüseyin doğduğu zaman da ona Harb ismini koymuştum. Resûlullah Aleyhisselâm geldi, ‘Gösteriniz oğlumu bana, ne isim koydunuz ona?’ diye buyurdu. ‘Harb ismini koydum’ dedim. ‘Hayır, o Hüseyin’dir’ buyurdu.
Üçüncü oğlan doğduğu zaman yine ona Harb ismini koymuştum. Resûlullah Aleyhisselâm geldi, ‘Gösteriniz oğlumu bana, ne isim koydunuz ona?’ diye buyurdu. ‘Harb ismini koydum’ dedim. ‘Hayır, o Muhassin’dir’ buyurdu.
Nitekim Hz. Hüseyin doğduğu zaman Cebrail gelip ‘Yâ Muhammed, Rabbin sana selam söylüyor, oğluna Hârun’un oğlunun ismini koy, diyor.’ dedi. Peygamberimiz, ‘Ey Cebrâil, Hârun’un oğlunun ismi nedir?’ diye sordu. Cebrâil, ‘Şebbir’ dedi. Peygamberimiz, ‘Benim dilim Arapça’ dedi. Cebrâil, ‘Öyleyse bunun Arapça karşılığı olan Hüseyin ismini koy’ dedi.”
Sonra da ‘Ben bunlara Hârun Aleyhisselâm’ın oğulları Şebber, Şebbir ve Müşebbir’in isimlerini koydum’ buyurdu. Peygamberimizin her üç torununun doğumunda Cebrail gelip onlara koyacağı ismi Peygamberimize bildirmişti.