• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alıntılar...

Sevelim mi olric?
Sevmek nedir efendimiz?
Sevmek vazgeçmektir olric...
Vazgeçtiyseniz sevelim efendimiz...

Oğuz Atay / Tutunamayanlar
 
Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum,
fakat asla umutsuzluğu değil...

Nâzım Hikmet
 
Sevelim mi olric?
Sevmek nedir efendimiz?
Sevmek vazgeçmektir olric...
Vazgeçtiyseniz sevelim efendimiz...

Oğuz Atay / Tutunamayanlar
Aklıma bu geldi :)

"- Yağmur yağıyor Olric..
Islanıyor etraf..
Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
- Anlamaz efendimiz..
- Tut ki güneş açtı..
Papatyalardan taç yapar mı saçlarımıza?
- Bilinmez efendimiz..
- Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı?
- Sanmam efendimiz..
- Ben de sanmam..
Gidelim Olric...
- Gidelim efendimiz..."
 
Aklıma bu geldi :)

"- Yağmur yağıyor Olric..
Islanıyor etraf..
Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
- Anlamaz efendimiz..
- Tut ki güneş açtı..
Papatyalardan taç yapar mı saçlarımıza?
- Bilinmez efendimiz..
- Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı?
- Sanmam efendimiz..
- Ben de sanmam..
Gidelim Olric...
- Gidelim efendimiz..."

''Gidelim Olric ...
-Gidelim efendimiz...''
 
Bazen alabileceğin en büyük intikam; affetmektir. Ve bazen karşındakine verebilecek en güzel cevap gülüp geçmektir...
Victor Hugo
 
Güçlü olmak artık beni yoruyor olric...
herkese karşı dimdik olmak...
arkasında durmak attığım her adımın yoruyor...
Ki buralarda bilmem hangi uykunun hangi köşesinde…
beklemedeyim hiç gelmeyecek olanı
. . .
 
Uyan olric !
Doğrul !
Seni bekliyor, düş değil; gerçek seni bekliyor...
 
Bugün mektuplarımı postalamak için çıktım sokağa olric en iyi kendime yazarım ben...
`kış´ dedim, `henüz gitmek için hazırlık yapmıyor´...
hala (d)üşüyorum...(mart)
 
Sonbahar gibi hep kaynayan bir neşeyle savrulurdun hayatın içinde
yaprak yaprak… yön seçmeden…
Ben yüzüme kondurduğum hüzünle boyardım her şeyi…
sen hazan yüzlüm olurdun olric…
 
“Severken"biz", giderken"sen" ve "ben", kalırken iki "aşk yoksunu". "Aşk, iki kişiden birinin yokluğudur!" anlayışında mermer sertliği, deli aklı, sara nöbeti... Oysa varsan vardı aşk ve yoksan yoktu her şey. Ve her şey en çok sen yokken hiçbir şeydi...”
 
Karşılarında hiçbir şey olmaya çalışmadığımız, sadece 'olduğumuz' o insanlar, hayatımızdaki tortuları temizlerler.
 

Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.

Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.

Cemal SÜREYA
 
"nedendi burnumdan esirgediniz kokunuzu
oysa ben saç tellerinize asılıydım
incecik bir cam parçası gibiydim
dokunsaydınız kırılmazdım..."


Sinem Sal
 
Back