zamansiz kapimi çalmasi yok mu askin
ben böylesini istemiyorum
yagmurlarim var benim
karabasanlarim var
anlamsiz kaçislarim var
sususlarim ve nevalemde sakli
nice karinagrisi hüzünlerim var benim
Agri’nin Korhan eteklerine gömdügüm naasim
Ishakpasa’da tarihi kalintilarim
Hanibaba’ya emanet mavi rüyalarim var benim
''Kadının biri doğru üstünüze gelir, sizi farketmez bile, sanki siz kendinizi bir yana atıp ona kesinlikle yol vermek zorundaymışsınız gibi. Ben bir kadına benden daha zayıf bir varlık olarak yol vermeye her zaman hazırım. Ama niçin benim kendisine yol vermek zorunda bulunduguma bu kadar kesin olarak inanıyor ?''
Yasallığın kaybolduğu noktalarda insan vücudunu özlüyor etini özlüyor.
Söyleyecek sözüm yok.
Yeni bir sevdaya tutulana kadar yer çekimsiz ortamda şizofreni dersleri alacağım...
Sabahları soğuk suyla yıkar gibi yüzünü
öyle tatlı tatlı ürpererek sev beni..
annenin tuvalet kapısına astığı küçük havlu niyetine bu kerelik ellerim...
göz kenarlarında gözyaşlarım, çapak olsun asla dökemediğin!
Yarın kırkım okunur, ona göre giyin;
çok kötü yazılmış bir dua olup kapanırım ellerinle Allah'a
ve bir ihtimal
sana... aşka, insafa, güzel insana...
vaktin var, bari sen ölme, ah mecbur sükunetim
fail kelimesinin meçhul kısmını anlasana!
Karıcığım,
Hasretliğin on ikinci yılı
on ikinci yılı
Gönül ağzına kadar dolu
Sen diyorum İstanbul geliyor aklıma
İstanbul diyorum sen
Sen şehrim kadar güzelsin
Şehrim senin kadar acılı.
(Nazım Hikmet'in karısı Piraye'ye yazdığı şiir..)
"İlk kez öldürdüğünde bir değil sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun.Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür.Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da zavallı bir kadının kocasını da, savaş giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... Bütün bu kişileri öldürmüş olursun.İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür.Üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın."
Tarihin en acı derslerinden biri şudur: Yeterince uzun zaman aldatılmışsak, aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddederiz. Gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz artık. Aldatmaca bizi kafeslemiştir.Tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir çünkü. Bir kez şarlatana iplerinizi verdiniz mi bir daha hiçbir zaman geri alamazsınız.
"...ölümle dirim arasında bir tül var ince.. çok ince
hatırlıyorumda bir gece, vuslata erene kadar içince,
hiç bilmeden konuşabilmiştim.. çince
sonra, tamda meşk peşinde koşarken
tanrı beni aranızdan alırsa bir gece
mezar taşıma şunları yazın..
"şarkısı yarıda aklı karıda kaldı"
... " GÖKHAN SEMİZ
Erkek şöyLe düşünür "isterse başkasını sevsin , yeterki sevişmesin." Kadında cümLe tersine döner " İsterse başkasıyLa sevişsin, yeterki sevmesin "
Çünkü kadına göre vücudun merkezi yürek, erkeğe göre etek. Erkek eteği payLaşamaz , kadınsa yüreği....