• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alıntılar...

neredeyse tanıdığım hiç kimseyle anlaşamıyorum.
filmlerin çoğu berbat bence,
televizyon ise daha kötü.
boş konuşmalar kadar nefret ettiğim
hiçbir şey yok.
uzay araştırmaları
beni sıkar
ve günlük gazeteyi
yüzyılların bütün edebiyatına
yeğleyebilirim.

yalnızlığın mutluluğuyla
sabahın üçünde oturmuş
tırnaklarımı keserken
şöyle diyen en gözde filozofumu
düşünüyorum:
"Temel Reis benim adım
çöp kutusunda yaşarım
çarpık bacaklı kadınlarla
yüzmeye gitmeyi severim
ve neysem
oyum oyum oyum!"
c.bukowski

bizde seni bu yüzden seviyoruz pis moruk
 
"Bilinecek, bilinince de daha fazla hatırı sayılacak diye iyi adam olan, insanların kulağına gitmesi koşuluyla iyilik eden kişi, kendisinden fazla yarar sağlanabilecek bir insan değildir. "

"ınsanların en güç inandığım tarafı değişmezlik, en kolay inandığım tarafları da değişikliktir. "

"DENEMELER - Montaigne"
 
O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
- hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...

O şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!..
Ve ne düşünüyor
beni mi?
Yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?

O şimdi ne düşünüyor,
şu anda, şimdi, şimdi?..

NAZIM HıKMET
 
Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın
Kulaklarım komşuların ayak sesinde
Varsın yine biryudumsu veren olmasın
Baş ucumda biri bana su yok desinde.
:içelim:
 
Niceleri geldi , neler istediler,
Sonunda dunyayı bırakıp gittiler:
Sen hiç gitmeyecek gibisin , değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

ÖMER HAYYAM
 
Aldanmışım bir kere


Yalan sevgine
Aşık gibi görünen
Sahte bakışına
Aldanmışım bir kere
Ardındaki yapmacık gülüşüne
Aldanmışım bir kere mert, yiğit gibi
Görünen erkekliğine
Aldanmışsın bir kere
Seni ne kadar çok,
Sevdiğim halde bırakmayacağıma
Ama ne yazık sana
Aldanmışsın bir kere


Attila ıLHAN
 
BAĞIŞLA

Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya her şey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Seviye on kala ölüme beş

Aziz NESıN
 
kızlar mutlaka okuyunnnnnnnnnnnnn ...hiçbir yerini kesemedim mukemmel bir siir

*Beni mi Seviyorsun

Kadın adamı çok seviyordu...
Yemyeşil ovalarını verdi adama
Yaşam fışkıran.
Beni seviyor musun?
Evet, dedi adam...
Güneşini, ayını verdi kadın
Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına...
Beni seviyor musun?
Tabii, dedi adam...
Kadın çağladı
Gürül gürül akan pınarını verdi adama.
Beni seviyor musun?
Elbette, dedi adam...
Kadın bağlandı
Yaşam ipini adama verdi.
Bir oldular tek oldular adamla.
Beni seviyor musun?
Biliyorsun, dedi adam...
Kadın dağlarını verdi adama
Tırmandılar doruklara.
Beni seviyor musun?
Aşağılara baktı adam zirveden
Başkalarını gördü
Sustu adam...
Ağladı kadın...
Gözyaşını verdi adama
Almadı adam...
Kadın onurunu verdi adama
Şaşırdı adam...
Sordu yine usulca kadın
Beni mi seviyorsun?
Onu da seviyorum seni de, dedi adam...
Sustu kadın, sustu
Verecek bir şeyi kalmadığında...
Senin yüreğine ihtiyacım var, dedi adam
Başkasını sevebilmek için...
Çıkarıp yüreğini verdi kadın.
Korktu adam...
Beni sevmiyor musun, dedi adam.
Sesi yoktu kadının söyleyemezdi.
Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı.
Kalbi yoktu kadının sevemezdi.
Onuru yoktu kadının yaşayamazdı...
 
Son düzenleme:
Şeb-i Aruz...

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme…
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme!

mevlana

http://video.google.com/googleplayer.swf?docId=-2324211759523335474
 
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Senden tattım yemişlerin cümlesini.


Cahit Sıtkı Tarancı
 
ıste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su

(Gönül! Onun ok temrenine benzeyen kirpiklerini iste
ve onun ayrılığında duyduğum hararetimi yatıştır,
söndür. Susuzum bu defa da benim için su ara.)

Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su

(Nasıl sarhoşa şarap içmek, aklı başında olana da su
içmek hoş geliyorsa, ben senin dudağını özlüyorum,
sofular da kevser istiyorlar.)


FUZULı
 
ben seni seviyorum
sen gezmeyi,
senin hep gittiğin yere ben hiç gidemiyorum.
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..


Ceyhun Yılmaz
 
Back