• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Akşam öğünlerin de az yiyerek sağlıklı beslenerek kilo verelim..

merhaba akrep.:71:
bende akşam öğünlerini kısarak 4 kilo verdim.akşamları kıstımmı kilolar güzel gidiyor.
ama bizim türk mutfak kültüründe aksi gibi hep güzel yemekler akşama yapılıyor.insan eşiyle çocuğuyla masaya oturmak istiyor.haliylede bazen kaçabiliyor.sen bu kadar kiloyu bu şekildemi verdin canım.tebrik ederim.:46:
epey bir zamandır buraya yazmamışsın.izin verirsen canım ,bende sana katılmak istiyorum.istersen hergün buraya yazalım ne dersin.:13:

Tabiki katılabilirsin canım..
Birbirimize destek veririz böylelikle:13:
 
ÇEKİRDEK DEYİP GEÇMEYİN! SAĞLIĞINIZ İÇİN ÇOK FAYDALI VİTAMİN VE MİNERALLERİ BARINDIRIYOR. PROTEİN YÖNÜNDEN DE ÇOK ZENGİN

293785_536356706392252_1706989343_n.jpg


Ayçiçeğinin çerezlik olarak kullanımı gerek ülkemizde, gerekse dünyanın değişik ülkelerinde oldukça yaygın olup, birço
k ülkede insanlar tarafından en fazla tüketilen çerez konumundadır.


Bileşiminde bedende yağların ekşimesini önleyen E vitamini vardır. Bütün gün yüzünü güneşe veren bu çiçeğin tohumlarında ayrıca pek az bitkide rastlanan D vitamini de bulunur. Bilindiği gibi D vitamini bedenin kalsiyumu ve fosforu daha iyi kullanmasını sağlar.
Ayçiçeği A, K ve B vitaminlerinden yana da üstündür. İçinde kansızlığı önleyen ve besinlerde ender bulunan folik asit, nikotinik asit ve pantotenik asit bile vardır.

Ayçiçeğinin üstünlüğü protein yönündendir. Bedenin ihtiyaç duyduğu 8 aminoasit dengeli bir şekilde bu bitkide bulunur.
Fırsat buldukça ayçiçeği yemelidir. Çimlendirilen ayçiçeği daha yumuşak olur; hem sindirimi kolaylaşır, hem de biyolojik değerleri artar.
Soyulmuş ayçiçeği çekirdeği yemeklere ve ekmeğe katılırsa hem nefis hem de besleyici olur.

-İçerdiği fosfor ve çinko kemik ve dişlerin oluşumu için gereklidir. Ayrıca fosfor, kalp kasının kasılması ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcıdır.

-İçerdiği çinko ise yaraların iyileşmesi, aknenin önlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, tekrarlayan enfeksiyonların ortadan kalkması, tat ve koku duyarlılığının güçlenmesi, sperm hareketlerinin artması açısından önem taşır.

-İçerdiği B6 vitamini bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yarar, kan şekeri düşüklüğüne faydalıdır.

-Ayçiçek yağındaki E vitamini kalp, damarlar, beyin ve sinir fonksiyonlarını düzenler, yaraların iyileşmesine yararlı olur, prostat kanserine karşı korur, cilt yaşlılığını geciktirir.

-Posalı bir besindir. Posalı besinler kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada faydalı olurlar.
 
Son düzenleme:
''''''AGIZ KOKUSUNA SON..!!



8741_536725699688686_1780834010_n.jpg


Cevizin bir çok hastalığa iyi geldiği açıklandı.
Sofralarımızda sıkça yer verdiğimiz, tatlılarımızın vazgeçilmez malzemesi ceviz, kabuğuyla, içiyle, hatta perde tabir edilen iç bölümünde yer alan odunsu
zarlarıyla pek çok hastalığın tedavisine destek oluyor.



Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dr. Dilek Polat, cevizin cilt rahatsızlıklarından saç dökülmesine, tiroit hastalıklarından ağız kokusuna kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceğini belirtti.

Dr. Polat, kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyan doymamış yağ asitlerini yüksek düzeyde içeren cevizin, kolesterol birikimini ve damar sertliğini önleyici etkisinin halk arasında artık daha iyi bilindiğini, bu nedenle damak zevkinin yanı sıra, birçok insanın sağlık nedenleriyle ceviz tüketmeye başladığını söyledi.

''Doğanın mucizelerinden'' cevizin farklı kullanımının ise iyi bilinmediğini ifade eden Polat, yaş ve kuru ceviz kabuklarının basit işlemlerle çok etkili sonuçlar vereceğini kaydetti.

-GÜÇLÜ VE CANLI SAÇLAR-

Dr. Polat, saç dökülmesine ve saçlarının yeterince canlı olmadığını düşünenlere cevizin kuru ve yaş kabuğunu öneriyor.

Polat, 20 tane cevizin sert kabuğunu 1 litre suda 10-15 dakika kaynatarak elde edilen suyun saç durulamasında kullanılması durumunda, saçların dökülmesinin son bulacağını belirtiyor.

Taze cevizin yeşil kabuğunun az suyla kaynatılması sonucu macun elde edileceğini anlatan Polat, bu macunun da saç maskesi olarak kullanılabileceğini kaydediyor.

-DİNLENME, TİROİD, AĞIZ KOKUSU-

Sağlıklı yaşamak ve beslenmek isteyenlerin mutfaklarından cevizi eksik etmemeleri gerektiğini ifade eden Dr. Polat, şu bilgileri verdi:

''8 tane cevizi bir bardak suda 2 gün bekletin. Günde iki ceviz olmak üzere tüketin ve cevizleri içinde beklettiğiniz suyu da için, 4 günlük kür sonunda ne kadar dinlenmiş hissettiğinize şaşıracaksınız. Cevizin arasında bulunan perdeleri atmıyoruz. 25-30 kadar ceviz perdesini bir litre suda güneş görmeyen bir yerde bir hafta bekletiyoruz. Sabahları aç karnına her gün bir bardak tüketiyoruz, tiroid hastalarına çok yardımcı olacaktır.

Ceviz yaprağını suda kaynatıp biraz zeytinyağı ekleyin. bu karışımla düzenli gargara yapıldığında ağız kokusu sorunu da ortadan kalkacaktır.''

Günde birkaç ceviz tüketmenin sindirim sistemi hastalıkları, öksürük, göğüs ağrıları gibi birçok şikayeti azaltığına işaret eden Dr. Polat, pürüzsüz bir cilt isteyenlerin de yine ceviz kabuğu suyundan yararlanabileceklerini kaydetti
 
155984_540512125976710_1575051836_n.jpg


1. Kahvaltı etmemek :

Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda b
eyin dejenerasyonuna yol açar.
2 . Aşırı ısınma

Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar
3. Sigara içmek
Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.
4. Yüksek şeker tüketimi
Çok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.
5. Hava kirlenmesi
Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.
6 . Uyku yetersizliği
Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.
7. Uyurken kafayı örtmek
Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.
8. Hastalık sırasında beyni çalıştırmak
Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.
9. Uyarıcı düşüncelerde eksiklik
Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.
10. Az konuşmak
Zihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir.

Karaciğer hasarının ana nedenleri
1. Çok geç uyuma ve çok geç kalkma
2. Sabahları çiş yapmamak
3. Çok fazla yemek.
4. Kahvaltıyı atlamak
5. Çok fazla ilaç tüketmek
6. Çok fazla koruyucu, gıda katkısı, gıda boyası ve yapay tatlandırıcı tüketmek
7. Sağlıksız pişirme yağı tüketmek
İçinde en iyi pişirme yağı olan zeytinyağı bile olsa, kızartma yaparken mümkün olduğunca pişirme yağını azaltın. Yorgun olduğunuzda, eğer vücudunuz formda (zinde) değilse kızarmış gıdalar tüketmeyin.
8. Çiğ (veya fazla pişmiş) gıdaların da tüketilmesi karaciğere ağır yük olur.
Sebzeler çiğ veya 3-5 kısım pişirilerek yenmelidir. Kızarmış sebzeler bir öğünde bitirilmeli, saklanmamalıdır.

KANSERE EN ÇOK NEDEN OLAN 5 GIDA
1. Sosisli sandviç
Zira içinde çok fazla nitrat vardır. Kanser koruma koalisyonu, çocukların ayda 12 adetten fazla sosisli sandviç yememelerini önermektedir. Sosisli sandviçsiz yapamıyorsanız, sodyum nitratsız yapılan cinsini satın alın.
2. İşlenmiş et ve domuz pastırması
Sosisli sandviçte, domuz pastırmasında ve diğer işlenmiş etlerde bulunan aynı yüksek sodyum nitrat aynı şekilde kalp hastalığı riskini yükseltir. Domuz pastırmasında doymuş yağın aynı şekilde kanserde payı olur.
3. Yağda kızarmış şekerli çörek veya lokma
Lokmalar kansere yol açan çiftli dertlerdir. Birincisi, bunlar beyaz undan, şekerden ve hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar, belki de kanser riskini arttırmak için yiyebileceğiniz en kötü yiyecektir.
4. Kızarmış patates
Lokmalar gibi, kızarmış patates de hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar ayrıca, kızarma işlemi sırasında ortaya çıkan ve kansere neden olan akrilamid maddesini de içerir. Bunlara “French fries” değil, “kanser fries” olarak çağırılmalıdır.
5. Cips, kraker ve kurabiye, bisküvi
Tümü genellikle beyaz un ve şekerden yapılır. Etiketinde “trans yağlar içermez” yazılı olsa bile, genellikle az miktarda trans yağ vardır.

Yaşamda sizin, tercih de...


PDR Dr.Fatih Kalkinc​
 
Back
X