- 27 Ocak 2011
- 816
- 95
Merhaba kızlar,
Aklım o kadar karışık ki bu konuyu açıp açmamak konusunda bile baya bir karasız kaldım... :26:
Benim bir erkek arkadaşım var ve bazılarınız biliyordur, geçen yaz bir beyin tümörü ameliyatı geçirdim ve erkek arkadaşım her an, her saniye yanımdaydı. Gerçekten bebek gibi ilgilendi benimle. Ona aşığım diyordum ama artık hislerimden emin olamıyorum... Çünkü ona karşı olan sevgimin törpülendiğini hissediyorum bazı şeylerden ve kendimden gerçekten çok utanıyorum. Şöyle ki erkek arkadaşım liseden mezun olduğu sırada babası kalp krizi geçirmiş, o yüzden direk iş hayatına geçmek zorunda kalmış. Şuan eczanede kalfa, çırak artık ne derseniz olarak çalışıyor ve AÖF'den okuyor, 26 yaşında, ama son 3-4 senedir 1. sınıfta hep, geçememiş çünkü işi aşırı yoğun, sabah 8 akşam 7, sadece Pazar'ı boş, bir de arada nöbetlere kalıyor, gerisini varın siz düşünün artık... Çok uğraşıyor ama AÖF sınavlarına yoğunluktan çalışamıyor, işten çıkamıyor, çünkü onun maaşı evi geçindiriyor resmen kendi harçlığını alıyor sadece, küçük kardeşi var benim yaşlarımda ama o da çalışmıyor istikrarlı, girip çıkıyor vs. Başka iş aradık ama olmadı bir türlü... Erkek arkadaşım da haklı, elinden bir şey gelmez, kısmet ama ne yapacağım böyle bilmiyorum... Aileler arasında maddi bir fark da söz konusu. Yarın öbür gün beni istemeye geldiğinde babamlar asla kabul etmezler bu durumda, okulunu vs. sini bitirmesi gerek ama şu durumda bitiremiyor, evliliğimiz için kenara para da atamayacak, ne olacak bilemiyorum gerçekten, ailesi de en geç 3 seneye evlendirmek istiyor, hatta 2 ben olur desem... Kapana kısıldım kaldım böyle... Düşünüyorum şimdi ben kimim ki böyle yargılıyorum ama yarın öbür gün evlendiğimizde böyle şeyler sorun olacak muhakkak ki, maaş farkı, eğitimi vs. si çünkü okulu bitirmesi imkansız biz evlenene kadar bu durumda ki bu okul bitecek mi ya da ne zaman bitecek hiç bilemiyorum...
Erkek arkadaşımın gerçekten insanlığına diyecek laf yok ama çok duyuyorum evliliklerde çok sorun çıkıyor ve bana göre normalde denklik olmazsa olmaz şartlardandır -o da bunun farkında ve ben onun onuru, gururu incinmesin diye hiç ses çıkarmadım, hep sen de şunda, bunda iyisin vs. dedim- ama ben bu zamana kadar bir şekilde bunu göz ardı etmeyi başardım lakin böyle giderse ne yapacağım bilmiyorum... Bir yandan da yerin dibine giriyorum benin bu kadar yanımda olmuş birisi için nasıl böyle şeyler düşünürüm diye... İki arada bir derede kaldım resmen... Erkek arkadaşım kadar iyi kalpli birisinin bir daha hayatıma girmeyeceğinden eminim diyebilirim, zaten onun ahını alırsam bir daha da ovmam gibime geliyor ama gerçekten kafam çok karışık... Artık ondan yavaş yavaş uzaklaşıyorum gibi ve bu da onun farkında, en son tartıştık, şuan uçurumun kenarındayız resmen... Ukalalalık yaptığımı düşünmeyin ne olur, ben zaten çok utanıyorum şuan... Hislerime de bir anlam veremiyorum daha fazla... Siz bir akıl verin bana lütfen, ben köşeye sıkıştım çünkü, doluya koysam almıyor, boşa koysam dolmuyor...
Okuyan/Düşüncelerini paylaşan herkese şimdiden teşekkürler... Gözlerinize, ellerinize sağlık...
Edit: Erkek arkadaşımla 9,5 aydır beraberiz...
**Güncelleme: Kusura bakmayın arkadaşlar, kendimi yeterince anlatamadığımı düşünerek bir güncelleme yazma ihtiyacı hissettim.
Öncelikle söylemem gerekir ki ben gelecek kaygısı normalde de çok fazla olan bir insanım ve bu beni gerçekten çok yoruyor zaman zaman, takıntılı bir kişiliğim var, bir şeylere takıldım mı takılıyorum, gözüm başka şey görmüyor adeta. Erkek arkadaşım konusuna gelince, evet işi çok yoğun ve okuluna devam edemiyor. Özellikle babamın denklik gibi bir yargısı olduğu için ben okul ve meslek durumundan ötürü babam kabul etmez diye endişelendim ki bu tarz konuları görüyoruz, duyuyoruz sonra "Kaçayım mı?" vs. diye konu açılıyor oralara buralara. Bir evlilik yapacaksam herkesin gönlünün rızası olsun isterim haliyle her insan gibi, hele hele de ailem söz konusuysa. Bir yerden sonra özellikle de erkek arkadaşım evlendikten sonra acaba bunu sorun eder mi diye endişelenmeye başladım. Benim önümde aynı üniversitenin aynı sınıfından mezun olup da eşiyle boşanmış bir abla örneği var, o yüzden gayet iyi biliyorum denkliğin her şey demek olmadığını ama bu boşanma mevzusu ister istemez bende evliliğe karşı büyük korkular doğurdu ve evliliğimizi en sağlam şekilde inşa etmeye çalışıyorum elimizden gelen her şeyi yapalım, hiçbir sorun çıkmasın diye. Bu anlamda da erkek arkadaşımın ailesi, özellikle de babasının durumu beni korkuttu. Şöyle ki babası baskın bir karakter ve erkek arkadaşım babasına çok önem veriyor anladığım kadarıyla, babası emekli, rahatsız zaten adamcağız, yukarda da dediğim gibi erkek arkadaşım sadece harçlığını alıp maaşının tamamını babasına veriyor ve babası çocukcağızın ekstrelerine kadar kontrol ediyor. Bu duruma kendinizi bir koyun, karşınızda maaşının tamamını ailesine veren bir erkek ve çok baskın bir babası var, evliliğimiz için nasıl birikim yapacağız biz diye endişelenmez misiniz? :26:Ki 2 yılda evlenin diyorlar bir de, siz düşünün artık... :26: Ben bu sene mezun oluyorum inşallah ve tabii ki çalışacağım ama sağlam bir birikim olması lazım yine de... İlerde erkek arkadaşıma özellikle bu anlamda baskı kurulmasını, ailesiyle benim aramda kalıp incinmesini hiç istemem gerçekten ama korktum, zira bizim tanışmamızda da aynı şey sözkonusu oldu, ben tanışmayı istemedim daha var dedim ama erkek arkadaşımın ailesi, özellikle babası o kadar çok ısrar etti ki artık erkek arkadaşım iki arada bir derede kalmaya, sıkılmaya başladı haliyle çocukcağız, ben de o daha fazla üzülmesin, ailesinin gönlü olsun madem diye tamam dedim ve tanıştım. Benim hatam şu oldu ki erkek arkadaşımla oturup konuşmadım doğru dürüst, mesajlarla yazdım öyle ve aramızda bir iletişim bozukluğu oldu haliyle. Ama aile ve maddi konular hassas mevzular olduğu için, erkek arkadaşım kırılır diye o konuda bir şey diyemedim, o da tüm sorunun bizim eğitim farkı olduğunu, babamın razı gelmeyeceğini vs. yi düşündü. Benim her şeyle kendi başıma başa çıkmak gibi bir huyum olduğundan diğer bir hatam da bütün bu endişeleri erkek arkadaşıma söylemeyip kendi kafamda döndürüp döndürüp yazmak oldu. Bu da "Yarın bu durumlar olursa çok daha zor olur her şey, en iyisi biz yol yakınken ayrılalım da kimsenin canı daha çok yanmasın." gibi saçmasapan bir yargıya varmama sebep oldu. Bozuk psikolojinin de katkısıyla endişem artık öyle bir boyuta gelmişti ki erkek arkadaşıma olan sevgimi, hislerimi sorgulamama sebep olacak noktaya kadar geldi. İşte o anda da vicdanım devreye girdi, "Bunca zaman sana hep destek olmuş birini böyle saçmasapan bir şekilde yarı yolda bırakamazsın, arkadaşın bile olsa." diye. Hislerim, endişelerim, vicdanım, hepsi birbirine girik bir noktadayken ben yukardaki cümeleri yazdım, gerisini siz düşünün artık... Ama dün akşam erkek arkadaşımla güzelce oturup konuştuk, işini değiştirmek adına KPSS'ye hazırlanacaktı -ki okulunua da rahatça okuyabilsin- zaten ama çok yoğun olduğu için pek bir şey yapamıyordu, bu anlamda konuştum ve enerjisini oraya yönlendireceğini, elinden geleni yapacağını söyledi ki ona güveniyorum bu konuda, zaten çok çaba sarf eden biridir. Ailesiyle ilgili olan konuyu da anlattım uygun bir dille ve babasının biraz despot olduğunu kendisi söyledi, yakın zamanda borçlar bitince artık maddi anlamda desteğini çekeceğini söyledi ve erkek arkadaşım benden özür diledi zaten, ben böyle bir sıkıntının olduğunu bilmiyordum diye, bir de küçükçe azarladı "Sen hep benden böyle hissettiklerini saklayacak mısın diye?"
Erkek arkadaşımla el ele verirsek hallederiz her şeyi Allah'ın izniyle, artık bunun farkındayım. Erkek arkadaşımı sevmiyor gibi bir şey yok kesinlikle. Onu sevmeseydim sırf o incinecek diye bu konuları ona anlatmaya çekinmezdim zaten. Dün akşam ayrılırken alnımdan öptü, içim titredi, özlemişim bu duyguyu gerçekten...
Güncelleme normal konudan uzun olmuş. Yukarıyı silecektim ama yorum yapan arkadaşlara terbiyesizlik olur gibime geldi... :26: Tekrar çok teşekkürler herkese...
Aklım o kadar karışık ki bu konuyu açıp açmamak konusunda bile baya bir karasız kaldım... :26:
Benim bir erkek arkadaşım var ve bazılarınız biliyordur, geçen yaz bir beyin tümörü ameliyatı geçirdim ve erkek arkadaşım her an, her saniye yanımdaydı. Gerçekten bebek gibi ilgilendi benimle. Ona aşığım diyordum ama artık hislerimden emin olamıyorum... Çünkü ona karşı olan sevgimin törpülendiğini hissediyorum bazı şeylerden ve kendimden gerçekten çok utanıyorum. Şöyle ki erkek arkadaşım liseden mezun olduğu sırada babası kalp krizi geçirmiş, o yüzden direk iş hayatına geçmek zorunda kalmış. Şuan eczanede kalfa, çırak artık ne derseniz olarak çalışıyor ve AÖF'den okuyor, 26 yaşında, ama son 3-4 senedir 1. sınıfta hep, geçememiş çünkü işi aşırı yoğun, sabah 8 akşam 7, sadece Pazar'ı boş, bir de arada nöbetlere kalıyor, gerisini varın siz düşünün artık... Çok uğraşıyor ama AÖF sınavlarına yoğunluktan çalışamıyor, işten çıkamıyor, çünkü onun maaşı evi geçindiriyor resmen kendi harçlığını alıyor sadece, küçük kardeşi var benim yaşlarımda ama o da çalışmıyor istikrarlı, girip çıkıyor vs. Başka iş aradık ama olmadı bir türlü... Erkek arkadaşım da haklı, elinden bir şey gelmez, kısmet ama ne yapacağım böyle bilmiyorum... Aileler arasında maddi bir fark da söz konusu. Yarın öbür gün beni istemeye geldiğinde babamlar asla kabul etmezler bu durumda, okulunu vs. sini bitirmesi gerek ama şu durumda bitiremiyor, evliliğimiz için kenara para da atamayacak, ne olacak bilemiyorum gerçekten, ailesi de en geç 3 seneye evlendirmek istiyor, hatta 2 ben olur desem... Kapana kısıldım kaldım böyle... Düşünüyorum şimdi ben kimim ki böyle yargılıyorum ama yarın öbür gün evlendiğimizde böyle şeyler sorun olacak muhakkak ki, maaş farkı, eğitimi vs. si çünkü okulu bitirmesi imkansız biz evlenene kadar bu durumda ki bu okul bitecek mi ya da ne zaman bitecek hiç bilemiyorum...
Erkek arkadaşımın gerçekten insanlığına diyecek laf yok ama çok duyuyorum evliliklerde çok sorun çıkıyor ve bana göre normalde denklik olmazsa olmaz şartlardandır -o da bunun farkında ve ben onun onuru, gururu incinmesin diye hiç ses çıkarmadım, hep sen de şunda, bunda iyisin vs. dedim- ama ben bu zamana kadar bir şekilde bunu göz ardı etmeyi başardım lakin böyle giderse ne yapacağım bilmiyorum... Bir yandan da yerin dibine giriyorum benin bu kadar yanımda olmuş birisi için nasıl böyle şeyler düşünürüm diye... İki arada bir derede kaldım resmen... Erkek arkadaşım kadar iyi kalpli birisinin bir daha hayatıma girmeyeceğinden eminim diyebilirim, zaten onun ahını alırsam bir daha da ovmam gibime geliyor ama gerçekten kafam çok karışık... Artık ondan yavaş yavaş uzaklaşıyorum gibi ve bu da onun farkında, en son tartıştık, şuan uçurumun kenarındayız resmen... Ukalalalık yaptığımı düşünmeyin ne olur, ben zaten çok utanıyorum şuan... Hislerime de bir anlam veremiyorum daha fazla... Siz bir akıl verin bana lütfen, ben köşeye sıkıştım çünkü, doluya koysam almıyor, boşa koysam dolmuyor...
Okuyan/Düşüncelerini paylaşan herkese şimdiden teşekkürler... Gözlerinize, ellerinize sağlık...
Edit: Erkek arkadaşımla 9,5 aydır beraberiz...
**Güncelleme: Kusura bakmayın arkadaşlar, kendimi yeterince anlatamadığımı düşünerek bir güncelleme yazma ihtiyacı hissettim.
Öncelikle söylemem gerekir ki ben gelecek kaygısı normalde de çok fazla olan bir insanım ve bu beni gerçekten çok yoruyor zaman zaman, takıntılı bir kişiliğim var, bir şeylere takıldım mı takılıyorum, gözüm başka şey görmüyor adeta. Erkek arkadaşım konusuna gelince, evet işi çok yoğun ve okuluna devam edemiyor. Özellikle babamın denklik gibi bir yargısı olduğu için ben okul ve meslek durumundan ötürü babam kabul etmez diye endişelendim ki bu tarz konuları görüyoruz, duyuyoruz sonra "Kaçayım mı?" vs. diye konu açılıyor oralara buralara. Bir evlilik yapacaksam herkesin gönlünün rızası olsun isterim haliyle her insan gibi, hele hele de ailem söz konusuysa. Bir yerden sonra özellikle de erkek arkadaşım evlendikten sonra acaba bunu sorun eder mi diye endişelenmeye başladım. Benim önümde aynı üniversitenin aynı sınıfından mezun olup da eşiyle boşanmış bir abla örneği var, o yüzden gayet iyi biliyorum denkliğin her şey demek olmadığını ama bu boşanma mevzusu ister istemez bende evliliğe karşı büyük korkular doğurdu ve evliliğimizi en sağlam şekilde inşa etmeye çalışıyorum elimizden gelen her şeyi yapalım, hiçbir sorun çıkmasın diye. Bu anlamda da erkek arkadaşımın ailesi, özellikle de babasının durumu beni korkuttu. Şöyle ki babası baskın bir karakter ve erkek arkadaşım babasına çok önem veriyor anladığım kadarıyla, babası emekli, rahatsız zaten adamcağız, yukarda da dediğim gibi erkek arkadaşım sadece harçlığını alıp maaşının tamamını babasına veriyor ve babası çocukcağızın ekstrelerine kadar kontrol ediyor. Bu duruma kendinizi bir koyun, karşınızda maaşının tamamını ailesine veren bir erkek ve çok baskın bir babası var, evliliğimiz için nasıl birikim yapacağız biz diye endişelenmez misiniz? :26:Ki 2 yılda evlenin diyorlar bir de, siz düşünün artık... :26: Ben bu sene mezun oluyorum inşallah ve tabii ki çalışacağım ama sağlam bir birikim olması lazım yine de... İlerde erkek arkadaşıma özellikle bu anlamda baskı kurulmasını, ailesiyle benim aramda kalıp incinmesini hiç istemem gerçekten ama korktum, zira bizim tanışmamızda da aynı şey sözkonusu oldu, ben tanışmayı istemedim daha var dedim ama erkek arkadaşımın ailesi, özellikle babası o kadar çok ısrar etti ki artık erkek arkadaşım iki arada bir derede kalmaya, sıkılmaya başladı haliyle çocukcağız, ben de o daha fazla üzülmesin, ailesinin gönlü olsun madem diye tamam dedim ve tanıştım. Benim hatam şu oldu ki erkek arkadaşımla oturup konuşmadım doğru dürüst, mesajlarla yazdım öyle ve aramızda bir iletişim bozukluğu oldu haliyle. Ama aile ve maddi konular hassas mevzular olduğu için, erkek arkadaşım kırılır diye o konuda bir şey diyemedim, o da tüm sorunun bizim eğitim farkı olduğunu, babamın razı gelmeyeceğini vs. yi düşündü. Benim her şeyle kendi başıma başa çıkmak gibi bir huyum olduğundan diğer bir hatam da bütün bu endişeleri erkek arkadaşıma söylemeyip kendi kafamda döndürüp döndürüp yazmak oldu. Bu da "Yarın bu durumlar olursa çok daha zor olur her şey, en iyisi biz yol yakınken ayrılalım da kimsenin canı daha çok yanmasın." gibi saçmasapan bir yargıya varmama sebep oldu. Bozuk psikolojinin de katkısıyla endişem artık öyle bir boyuta gelmişti ki erkek arkadaşıma olan sevgimi, hislerimi sorgulamama sebep olacak noktaya kadar geldi. İşte o anda da vicdanım devreye girdi, "Bunca zaman sana hep destek olmuş birini böyle saçmasapan bir şekilde yarı yolda bırakamazsın, arkadaşın bile olsa." diye. Hislerim, endişelerim, vicdanım, hepsi birbirine girik bir noktadayken ben yukardaki cümeleri yazdım, gerisini siz düşünün artık... Ama dün akşam erkek arkadaşımla güzelce oturup konuştuk, işini değiştirmek adına KPSS'ye hazırlanacaktı -ki okulunua da rahatça okuyabilsin- zaten ama çok yoğun olduğu için pek bir şey yapamıyordu, bu anlamda konuştum ve enerjisini oraya yönlendireceğini, elinden geleni yapacağını söyledi ki ona güveniyorum bu konuda, zaten çok çaba sarf eden biridir. Ailesiyle ilgili olan konuyu da anlattım uygun bir dille ve babasının biraz despot olduğunu kendisi söyledi, yakın zamanda borçlar bitince artık maddi anlamda desteğini çekeceğini söyledi ve erkek arkadaşım benden özür diledi zaten, ben böyle bir sıkıntının olduğunu bilmiyordum diye, bir de küçükçe azarladı "Sen hep benden böyle hissettiklerini saklayacak mısın diye?"
Erkek arkadaşımla el ele verirsek hallederiz her şeyi Allah'ın izniyle, artık bunun farkındayım. Erkek arkadaşımı sevmiyor gibi bir şey yok kesinlikle. Onu sevmeseydim sırf o incinecek diye bu konuları ona anlatmaya çekinmezdim zaten. Dün akşam ayrılırken alnımdan öptü, içim titredi, özlemişim bu duyguyu gerçekten...
Güncelleme normal konudan uzun olmuş. Yukarıyı silecektim ama yorum yapan arkadaşlara terbiyesizlik olur gibime geldi... :26: Tekrar çok teşekkürler herkese...
Son düzenleme: