Merhaba. Nerden başlasam bilemiyorum ama kaç seferdir yazmak isteyip de yazsam elime ne geçecek diye düşünüp sildiğim satırları şimdi yazacağım. Siz söyleyin yerimde olsanız ne yapardınız?
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.