- 29 Ekim 2012
- 431
- 433
- 103
- Konu Sahibi raggiodisole
-
- #81
Su soylediklerinide hicbir kotu bisey yok. Gebelik olmadgni doktordan duysun daha iyi gidin birlkte..
Ben anladım sizi :) KV nizin sağlıklı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Torun torun diye takıntı yapmış gibi.Ortada bir yanlış anlaşılma var sanırım :) Ben hamile değilim, hamile kalmadım, korunuyoruz biz :) Aşağıda olayın nasıl başladığı var :)
"Şansıma o gelmeden önceki gün ofiste yediğim yemek dokundu bana, midem, bağırsaklarım hep birbirine girdi. Tuvaletten çıkamadım bütün gece. Hastaneye gitmeler serum yemeler derken zar zor toparladım kendimi. Kadına da gelme diyemedim.
Sabah annem ve kardeşim geldi, eşim şehir dışına çıkacaktı iş için annem de yalnız kalmamı istememiş. Öyle garip bir midem var ki böyle hastalanma/zehirlenme hallerinde en az 3 gün ara ara kusuyorum. Serum yesem bile midem toparlanamıyor uzun süre.
E tabi kaynanam gelince ve kustuğumu görünce teşhisimi hemen koydu. Hamileymişim! Duaları kabul olmuş! Erkek olsunmuş! Rüyasında görmüşmüş."
Aslinda kirici bi durum yk sadce israr insani sinir eder. Kendini istediginie inandirsin olmyani lafiyla var edemez ya. Istedgnz zaman cocuk sahibi olmanizi dilerim..Kötü bir şey olmadığının farkındayım, kaynanamın bu tavırları, ısrarları, olmayana kendisini inandırması beni üzüyor, kırıyor sadece..
Ben anladım sizi :) KV nizin sağlıklı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Torun torun diye takıntı yapmış gibi.
Kv den o kavganın öcünü almazsam rahat edemem artık . Ne yapsam acabaDediğin gibi gerçekten o kadar hassas ki evlendikten sonra anladım ben de. Çok yakın bir arkadaşım söylerdi kullervo bak herkes konuşacak ama duyma, eşini, işini, evini düşün sakın yıkılma diye aman canım nolcak ben takmam bunları der geçerdim. Evliliğin tam 1. ayında eve girer girmez yığıldım kapının önüne ağlamaya başladım. Sebebi de iş arkadaşımın göbeğimi görüp ooo hemen hamile kalmışsın hayırlı olsun demesi. Ona orada lafımı yapıştırdım hamile falan kalmadım kalsam da sanane sen mi büyüteceksin diye ama içte öyle olmadığını evin kapısına gelince anladım. Eşimin yanıma telaşla gelişini inan unutamıyorum canımdan can koptu sanki ben böyle ağlamadım, telaştan annemleri çağırdı çocuk Allah'tan yakınız da annem geldi beni kendime getirdi. 3 saat konuşmadım kimseyle annem tokatlamasa belki daha uzun süre konuşmazdım. Sonra anladım herkesin aynı şeyi söyleyip herkesin en derinden yaralayacağını. Ben hiçbir arkadaşıma hatta tanıdığıma bile sormadım, soramam, özeldir bu mahremdir. Sorulmaz, ama insanlar bencil işte, kırdıklarını, üzdüklerini görmüyorlar....
Bırak kabullenmesinler, yapmıyoruz çocuk de geç. Dimdik dur çarp lafı ağızlarına.
Aslinda kirici bi durum yk sadce israr insani sinir eder. Kendini istediginie inandirsin olmyani lafiyla var edemez ya. Istedgnz zaman cocuk sahibi olmanizi dilerim..
Takıntının sebebi basit, hayatında başka bir şey yoktur. Ülkemizdeki yaşlıların %99,99'u gibi. Bir hobisi yoktur, uğraşı yoktur, çevresi yoktur, amacı yoktur, kitap okumazlar (diğer herkes gibi), gezmezler vsvsvs. Eee ne kalıyor geriye gönül eğleyip, ego kasıp vakit dolduracak? Tabi ki torunlar!! Zaten gelin-kv anlaşmazlıkları, sürekli aile içinde yaşanan müdahalelerin çoğu da bu "birey" olamamaktan geliyor. Ya kv ye gidilecek, ya kv gelecek. Torun yoksa ne zaman torun olacak sorunsalı, torun varsa her şeyine karışma takıntısı. Her gün açılan konuların yaklaşık yarısı bunların etrafında dönüyor. Bilemiyorum, hayırlısı.Ben de bi an kese yok falan diye okuyunca aha yanlış anlaşıldı sanırım diye telaşlandım :) Evet çok takıntılı torun konusunda farkındayız, sağlıklı da değil, yarın duyunca da hayal kırıklığı yaşayacak hatta belki de hastalanacak ama nedenini bi bulabilsek bu ısrarın bu takıntının...
Ne garip ya benide hic sorulmamasi ilgilenilmemesi kiriyor. Belki de oyuzden anlayamadim pek sizi.Güzel dileğiniz için teşekkür ederim, inşallah :) Kırıcı olmaya başladı çünkü 3 aydır sürekli aynı şeyi duyuyorum. Kaynanam o kadar farklı şekillerde söyledi ki torun istediğini boğuluyor gibi hissetmeye başladım. Bizim için de zor, gerçekten sürekli sorması çok zor..
Cehalet kotu sey
Takıntının sebebi basit, hayatında başka bir şey yoktur. Ülkemizdeki yaşlıların %99,99'u gibi. Bir hobisi yoktur, uğraşı yoktur, çevresi yoktur, amacı yoktur, kitap okumazlar (diğer herkes gibi), gezmezler vsvsvs. Eee ne kalıyor geriye gönül eğleyip, ego kasıp vakit dolduracak? Tabi ki torunlar!! Zaten gelin-kv anlaşmazlıkları, sürekli aile içinde yaşanan müdahalelerin çoğu da bu "birey" olamamaktan geliyor. Ya kv ye gidilecek, ya kv gelecek. Torun yoksa ne zaman torun olacak sorunsalı, torun varsa her şeyine karışma takıntısı. Her gün açılan konuların yaklaşık yarısı bunların etrafında dönüyor. Bilemiyorum, hayırlısı.
Kv den o kavganın öcünü almazsam rahat edemem artık . Ne yapsam acaba
Deli falan değil bir an önce yapın diye acındırıyor olunca da erkek kız tribine girer rüyamda erkek gördüm der durur tam o kafada biri belli gaza gelip yapma sakın önce düzenine bak
O iş hiç bana göre değil ne yazıkki hahaÖyle...
Aslında hobisi var, evde durmaz, gezer tozar, el işi kursuna da gider. Diğer gelinlerine hiç bu kadar söylememiş mesela bir bana söylüyor. Anlaşmazlığımız sadece bu konu çünkü gerisine laf söyleyemiyor, eşim kesin bir dille susturuyor. Gidip gelmelerimiz çok değil, burada dayısı var ona gider ayda 1 kere o zaman da bana uğrar o da eşim evdeyse, eşim evde değilse çalışıyorum derim. Yani tek kalmam kendisiyle. Dediğiniz gibi yoksa ne zaman olacak olsa ne kadar karışacak. Sakin kalmaya çalışıyoruz ama işte. Kendi ailemden duymadığım şeyleri ondan duymak zor oluyor biraz. Yine de çok şükür eşimle fikirlerimiz aynı
Sabret.
Zaten yapamam. Kendi hayatımızı yoluna koymamız, birbirimize alışmamız, birbirimizi daha iyi tanımamız lazım eşimle. Çok yeni her şey.
Ne garip ya benide hic sorulmamasi ilgilenilmemesi kiriyor. Belki de oyuzden anlayamadim pek sizi.
O iş hiç bana göre değil ne yazıkki haha
Takıntının sebebi basit, hayatında başka bir şey yoktur. Ülkemizdeki yaşlıların %99,99'u gibi. Bir hobisi yoktur, uğraşı yoktur, çevresi yoktur, amacı yoktur, kitap okumazlar (diğer herkes gibi), gezmezler vsvsvs. Eee ne kalıyor geriye gönül eğleyip, ego kasıp vakit dolduracak? Tabi ki torunlar!! Zaten gelin-kv anlaşmazlıkları, sürekli aile içinde yaşanan müdahalelerin çoğu da bu "birey" olamamaktan geliyor. Ya kv ye gidilecek, ya kv gelecek. Torun yoksa ne zaman torun olacak sorunsalı, torun varsa her şeyine karışma takıntısı. Her gün açılan konuların yaklaşık yarısı bunların etrafında dönüyor. Bilemiyorum, hayırlısı.
Merhabalar,
Evleneli 3 ay oldu. 3 aydır 2 - 3 günde bir ne zaman çocuk yapacaksınız sorusunu duyuyorum. Evlendikten sonra kilo aldım, kilo alışımı biraz doğum kontrol hapına biraz da oburluğuma bağlıyorum :)
Kilo aldığımı fark eden herkes aaa Kullervo hamile misin diye sormaya başladı. Evet biliyorum herkes bunu soracak çünkü evliyim. Herkes en küçük değişiklikte buna yoracak biliyorum...
Ama... Asıl sorun kaynanam. 15 gün önce bize geldi, uzakta oturduğu için bizde kalacaktı, sorun etmedim, gelip giderken yorulmasını da istemedim açıkçası. Şansıma o gelmeden önceki gün ofiste yediğim yemek dokundu bana, midem, bağırsaklarım hep birbirine girdi. Tuvaletten çıkamadım bütün gece. Hastaneye gitmeler serum yemeler derken zar zor toparladım kendimi. Kadına da gelme diyemedim.
Sabah annem ve kardeşim geldi, eşim şehir dışına çıkacaktı iş için annem de yalnız kalmamı istememiş. Öyle garip bir midem var ki böyle hastalanma/zehirlenme hallerinde en az 3 gün ara ara kusuyorum. Serum yesem bile midem toparlanamıyor uzun süre.
E tabi kaynanam gelince ve kustuğumu görünce teşhisimi hemen koydu. Hamileymişim! Duaları kabul olmuş! Erkek olsunmuş! Rüyasında görmüşmüş.
Kaynanama saygım büyük ama kırıldım. Annem durumu anlattı, eşim durumu anlatmış... Nafile.
Kadına göre bana yemek dokunmamış, ben hamileyim. Asla vazgeçiremiyoruz bu düşünceden... Ortanca gelin bizim evliliğimizden sonra ah etmiş, onların çocuğu olur da benim olmazsa boşar giderim oğlunu demiş. Bana gelip bunlardan dert yanıyor, kızım napcam ben, kızım o giderse oğlum mahvolur, kızım seni de üzmeyeyim neler neler...
Tüm arkadaşlarıyla bir olmuşlar hayali bebeğe eşyalar hazırlıyorlar. Her gün, her konuşmamızda eşim de ben de anlatıyoruz bak gebelik yok yapma böyle diye, söylemeyin zaten kimseye nazar değer diyor. Doktora geleyim seninle diye tutturdu, doktora gitmeyeceğim hamile değilim dedim, gideriz kızım gideriz demeye başladı. Haftaya birlikte doktora gideceğiz, gebe olmadığımı doktordan duyarsa inanır belki...
Etrafımdakilerin sorularını duymamazlıktan gelmeye alıştım ama kaynanamla ne yapacağımı bilemiyorum...
Canım daha genç yaşın ailende var diye sende olacak bir şey değil ama kesin alanda iyi bir doktora git ve için rahat borcunu bitirince başla . Ben kendimi bildim bileli hastayım . PCos var. Bazı doktorlar bir sorun yok dedi dedim ne alaka elbette sorun var . Meğerse bazı durumlarda kistler görünmüyormuş bazısı baştan savıyor falan . Kime güveneceğini bilemiyor insan. Direkt dondurma olayını düşünme zira maliyeti senin bebek yapman daha uygun olur ne yazık ki hele o ilaçlar falan . Bence gerek kalmayacak rahat ol sen takma kafaya .Eltim 3 senedir doktor doktor gezen bir insan, her doktor ona aynı cevabı verdiği halde adım atmıyor. Neyse kulaklarını daha fazla çınlatmayayım :)
Bizim borcumuz çok fazla olduğu için kısa dönemde bebek yapmak oldukça zorlar. Borç biraz hafifleyince deneyeceğiz. Büyük şehirde hayat şartları malum. Benim yaşım 28, eşimin de aynı. Embriyo dondurma olayını ben de araştırdım birkaç kere, birkaç doktorla da görüşeceğim bu konuda. Ailemde erken menopoz olduğu için biraz tetikteyiz aslında. Zor bir süreç sanırım, Allah sabır versin :)
Hahaha işte nasıl birşey kurgulasam fikrin var mıE o zaman hata yaparsın cicim :) Sabret. Sinirle hareket etme, pişman olursun :) Sakinleş, kurgula, harekete geç
Ahahhaha yok artık bence kadın doğumdan sonra bir de psikiyatriste uğrayın derimMerhabalar,
Evleneli 3 ay oldu. 3 aydır 2 - 3 günde bir ne zaman çocuk yapacaksınız sorusunu duyuyorum. Evlendikten sonra kilo aldım, kilo alışımı biraz doğum kontrol hapına biraz da oburluğuma bağlıyorum :)
Kilo aldığımı fark eden herkes aaa Kullervo hamile misin diye sormaya başladı. Evet biliyorum herkes bunu soracak çünkü evliyim. Herkes en küçük değişiklikte buna yoracak biliyorum...
Ama... Asıl sorun kaynanam. 15 gün önce bize geldi, uzakta oturduğu için bizde kalacaktı, sorun etmedim, gelip giderken yorulmasını da istemedim açıkçası. Şansıma o gelmeden önceki gün ofiste yediğim yemek dokundu bana, midem, bağırsaklarım hep birbirine girdi. Tuvaletten çıkamadım bütün gece. Hastaneye gitmeler serum yemeler derken zar zor toparladım kendimi. Kadına da gelme diyemedim.
Sabah annem ve kardeşim geldi, eşim şehir dışına çıkacaktı iş için annem de yalnız kalmamı istememiş. Öyle garip bir midem var ki böyle hastalanma/zehirlenme hallerinde en az 3 gün ara ara kusuyorum. Serum yesem bile midem toparlanamıyor uzun süre.
E tabi kaynanam gelince ve kustuğumu görünce teşhisimi hemen koydu. Hamileymişim! Duaları kabul olmuş! Erkek olsunmuş! Rüyasında görmüşmüş.
Kaynanama saygım büyük ama kırıldım. Annem durumu anlattı, eşim durumu anlatmış... Nafile.
Kadına göre bana yemek dokunmamış, ben hamileyim. Asla vazgeçiremiyoruz bu düşünceden... Ortanca gelin bizim evliliğimizden sonra ah etmiş, onların çocuğu olur da benim olmazsa boşar giderim oğlunu demiş. Bana gelip bunlardan dert yanıyor, kızım napcam ben, kızım o giderse oğlum mahvolur, kızım seni de üzmeyeyim neler neler...
Tüm arkadaşlarıyla bir olmuşlar hayali bebeğe eşyalar hazırlıyorlar. Her gün, her konuşmamızda eşim de ben de anlatıyoruz bak gebelik yok yapma böyle diye, söylemeyin zaten kimseye nazar değer diyor. Doktora geleyim seninle diye tutturdu, doktora gitmeyeceğim hamile değilim dedim, gideriz kızım gideriz demeye başladı. Haftaya birlikte doktora gideceğiz, gebe olmadığımı doktordan duyarsa inanır belki...
Etrafımdakilerin sorularını duymamazlıktan gelmeye alıştım ama kaynanamla ne yapacağımı bilemiyorum...
Ay ne takıyorsun kafana tatlım? Boşver ya, senden değerli değil bak. Umursama :)
Marjinallik diz boyu bizde canımcım. Benim annem eşimin arkadaşı gibidir, eşim hala kaynana gözüyle bakmaz anneme. Teyze bile demiyor efendim diyor. Kaynanam ilk günden bana anne diyeceksin! dedi yoo demeyeceğim benim annem var dedim :) Ya ama beslenmesine dikkat ediyor mu demek ne demek ya, adama her gün ballar, macunlar mı yedireceksiniz tövbe tövbe. Ben olsam yok etmiyor annecim gel sen besle dananı derdim.
28 yaşındayım ben :) İnatçıyımdır, eşimin burnundan getiririm sinirimle ama yeri gelince de sakin kalıp alttan alttan sokarım lafımı.
E niye istenmiyo ki? Amaaaan sanki onlar yapıyorsunuz. Siz sağlıkla alın da kucağınıza :) Negatif test verdim eline 3 tane yaptım yok yanlış bu diyor kadın.
Ayy o 9 ayı burnumdan getirir hiç çekemem! Gelsin doktor söylesin inanmazsa inanmasın.
Bence hastaneyi birbirine katacak yarın. Eşim de çalıştığı için gelemeyecek, bırakır kaçarım en olmadı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?