- Konu Sahibi biricik mericik
-
- #1
Çocuklar büyükse dolaylı konuşun.
"Babanız burada kalsın biz başka evde yaşayalım mı? Özlediğiniz zaman babanızı görmeye geliriz." gibi cümlelerle tepkilerini ölçebilirsiniz.
Çocukların yaşları 10 ve 4, ben 34 üm. Teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için.Canim yazinin tamamini okudum. Cok guzel anlatmissin duygularini icinde bulundugun durumu. Simdi ona sorsan ne var da bosaniyorsun ne yaptim sovdum mu dovdum mu kumarim mi var kahvem mi var aldattim mi der ama hayat oyle degil iste. Duygularimizin oksanmaya arada nazlatilmaya ihtiyacımız var. Diger turlu evlenme kardesim git evcil hayvan besle.
15 yil dile kolay valla cok iyi dayanmissin. Cocuklat kac yasinda siz kac yasindasiniz yazmamissiniz ama simdi ne desek bos. Bazrn gelen gideni mumla aratir bazende keske bu kadar gec bile kalmasaymisim da dedirtir.
Yardimci olmak isterdim ama gercekten cok ince bicak sirti bir durum. Yanlis yönlendirmek istemem.
Bozmadım düzenimi yıllardır. Hep çabaladım hem maddi standartlarımızı yukarıya taşımak için, hem de mutluluğumuzu sağlamak için...Ben olsam ortada boşanmayı gerektirir çok majör bir durum olmadığı için boşanıp düzenimi bozmazdım sanırım
Çocuklar kaç yaşında?
Bu evliliğin size ve çocuklarınıza artıları ve eksileri neler yazın. Her maddeye de öneme göre puan verin bence. Daha net görmenizi sağlar.
Sizi okurken kendi hayatımı birisi kaleme almış gibi hissettim. Aynı durumlar, hissettiklerimiz aynı, korkularımız aynı, herşey aynıAh kızlar perişanım, yıllardır iç dünyamda sürekli kavga halindeyim. Böyle böyle ömrüm geçiyor. Ne mutlu olabiliyorum ne çocuklarıma kıyabiliyorum ne de o zor günleri göze alabiliyorum. Hatta bazen kocama da kıyamıyorum.
Peki neden boşanmak istiyorum, ayıptır söylemesi öküz ruhlu bir kocam var. Sabah akşam işe gidip gelsin. Evdeyken sadece tv, telefon ve balkonda sigarasıyla ilgilensin, kimse ona git öte demesin, çayı kahvesi ayağına gelsin, yatağa girince de güler yüz görsün isteyen bir kocam var. 15 senedir var.
Evlenmeden anlamadım mı, hayır anlamadım. Çok küçük evlendim. Bana aşık sandım. Kimsenin onaylamadığı, herkese rağmen bir ilişkimiz vardı. O yaşın cahilliği ve aşktan dönen kendi başım yüzünden o zaman ki davranışlarını ilişkimizin ağırlığı yüzünden sanıyordum. Yani hareketsizliğini üzüntüsüne, elinden bir şey gelmemesine falan yoruyordum. Meğer adam öyleymiş. Çabalamayan, hazıra alışık biriymiş. Yerden göğe mallık yani benimki
Sonuçta herkese rağmen olan ilişkiyi herkese rağmen evliliğe çevirdik. Yıllar geçti rağmenler ortadan kalktı. Herkes alıştı, yoluna koymayı ve herkese kabullendirmeyi başardık yani. Başardım mı demeliyim acaba! Ama o kadar da değildir heralde, emin değilim.
Evlikle birlikte gerçeklerle yüzleşmeye başladım. En ufak bir problemimizde çözmeye hiç zahmet etmeyen, küsüp dönüp sırtını uyuyan, günlerce konuşmayan kocamla, bıkmadan usanmadan konuşmaya onu hayat mücadelemize katmaya, ilgi beklediğimizi (benim ve çocuklarımın) anlatmaya, bir kırgınlık küskünlük durumunda surat yapmayıp bize değer verdiğini göstermesi gerektiğini anlatmaya çalıştım yıllardır. Dile kolay 15 yıldır.
Çocuklarıma karşı ilgisizliğine, onları sinirlenip hırpalayarak (sadece psikolojik şiddet) yada görmezden gelerek sındırmasına çok içerliyorum. Evlatlarımın psikolojilerinde babalarının olumsuz izlerini farkettiğimde üzülüyorum, koruyamadağım için suçluluk hissediyorum.
Peki neden boşanmakta kararlı olamıyorum; çocuklarıma fayda sağlamaya çalışırken aslında zarar vermiş olurum, "anne bizi babasız bırakmamak için sürdürebilirdin" derler diye çekiniyorum. Kötü üvey anne ile muhattap olurlar diye korkuyorum. Dövmüyordu sövmüyordu ben bu adamı niye boşadım boşanmış hayatı daha mı kolay diye pişman olurum diye korkuyorum. Bir gün bir erkekle konuşurken "bekar kadın ihtiyaçları var mıdır" diye aklından geçtiğini hissedersem diye korkuyorum. Ailemle boşanma konusunu konuşmaktan bile korkuyorum...
Eşimse içimden geçenlerin farkında. Kavga gürültü eden tipler değiliz. Ses yükseltme olayımız yok birbirimize. Kavgamız birer cümlelik öldürücü laflardan kırılmaktan ve küsmekten ibaret. Ben "artık onunla konuşmayacağım asla" deyip genelde birkaç saat sonra bir bakıyorum unutup normal konuşmaya dönmüşüm. Birkaç defa konuyu uzatıp kesin tavrımı koymayı başardım asla gamsızlığında geri atmıyor, gidersen git havasında. Zaten genel tavrı ne istersen onu yap ama bişey olursa senin yüzünden oldu...
Yaz yaz bitmez 15 yılın birikimi. Kendime gençliğin gidiyor, bir tane canın var diyorum. Dönüyorum kaşınma takılma alıştın zaten diyorum. Çocukların zaten babalarından bir beklentileri yok, herşeyleriyle ben ilgilendiğim için hep benim etrafımdalar. Maddi olarak kimseye muhtaç olmadan kendi evimi çekip çevirecek kadar kazanıyorum.
Diğer taraftan eşim tabi ki öcü gibi değil. Çocuklarıyla iyi zamanları da oluyor. Kendini bizimle ilgilenmeye zorladığı da oluyor. Mesela gezmeye gidiyoruz bazen ama onun kişiliğinde zora gelmek olmadığı için benim için yüreğim ağzımda geçiyor o gezi. Aman çocuklar babalarını kızdırmasın, aman eşimin bişey yapması gerekmesin gibi, Bilmiyorum anlatabiliyor muyum.
Değişik yorumlar gelecek, tahmin edebiliyorum. Saldırılar olabilir, hepsi olabilir. Ben de bunca yıldır bakmadığım bir açı kalmış olabilir mi diye buraya yazmak istedim açıkçası.
İçime sinecek yolumu bulmama yardımcı olacak görüşler için şimdiden teşekkür ederim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?