Allah sana da sabırlar versin canım, ben aslında çalışıyorum ama şu an izindeyim, herkesten, tanıdığım herkesten kaçar haldeyim. Burada bile nasıl yazıştığıma şaşırıyorum ve aslında bana hiç iyi gelmiyor, ağlama krizlerine giriyorum. Geçecek inşallah bu kara günler..
Benim daha fazla üzülmeme imkan yok zaten ama anne adaylarını üzmekten çok korkuyorum.
Benim önce bebeğimin 2 hafta kadar geri kaldığı çıktı ortaya, ki o zamana kadar hiçbir sorunu yoktu, 3 hafta kadar sıkı takipte kaldım ve gerileme arttı, buna yüksek tansiyon da eklenince preeklampsi geçirdiğin anlaşılıyor. Protein kaçağı oluyor ve vücudun etkileniyor.
Ben kötü bir durumdaydım gerçekten, her yerim şişti, bel oyuntum bile şişti, tasvir edemem, inanmak çok güç.
Preeklampsinin tek tedavisi doğum, öncelikli olarak anneyi ve tabiki bebeği de düşünerek ne kadar uzatılabilirse süre uzatılarak sonunda doğum yaptırtıyorlar ancak benim bebeğimin gelişimi 21 haftalık kadardı ve durumumdan ötürü bekletmek istemedi doktorlar, hastaneye yattığımın 2. günü bebeğimi doğurdum, o gün ultrasonda canlıydı, ben de hareketlerini az da olsa hissediyordum, ancak ne zaman öldüğünü(( bilmiyorum tam olarak. Sormaya da gücüm yoktu
İlk kez 3 hafta kadar önce detaylı ultrasonda fark edilmişti bebeğimin suyunun az olduğu, gelişiminin geri kaldığı. Her hafta bir umutla gittim kontrollere ama nafile. Son kontrolde özel doktorumun durumun riskli olduğunu söylemesiyle gittiğim Çapa’da ölçülen ilk tansiyonum 18-11 di, yatış verildikten sonra 20-12. Tansiyonumu ölçen hemşire nasılsın sorusuna iyiyim diye cevap alınca, “iyi değilsin, senin haberin yok” dedi şaşkınlıkla. 5 dakika sonra yoğun bakımda yatıyordum. Birkaç saat sonrasında ilk kez bir doktorun ağzından özetle ağır preeklampsi geçirdiğimi ve benim sağlığım için gebeliğin sonlandırılmasından başka çare olmadığını duyduğumda sanırım yarım saat boyunca bacaklarım titremişti, engel olamamıştım. Tüm gece boyunca nöbetçi doktor ne yapmaya karar verdiğimizi sormaya geldi; şoktaydım, insan böyle bir şeyi nasıl kabullenebilir ve bir karar verebilirdi.
İkinci gün dopplere girdim, sonuç aynıydı, önce anne düşünülmeliydi, bu yüzden bebekten vazgeçilmeliydi. Her yerim şiş, burnum kanamaktan tıkalı, sık sık bayılır ve nefes alamaz durumdaydım. Ama yine de bunları duyarken bilmiyorum fiziksel mi yoksa psikolojik acım mı daha çoktu. Konseye girdim, karar aynı. Bebeğimden vazgeçmek zorundaydım.
Suni sancı verildi. Çektiğim o kadar sancının sonunda 23+6 haftalıkken bebeğim 5-6 saat sonra ölü doğdu, 23 cm, 340 gram, kuzum minicik kuzum.. Hiç bakamadım dayanamam aklımdan çıkmaz diye, o kadar pişmanım ki.. O güzel yüzünü bir kez görseydim.. Onu o kadar özlüyorum ki.. Daha dün gibi içimde kıpır kıpırdı, şimdi toprak oldu.. Geçmiyor bu acı, hiç aklımdan çıkmıyor yavrum.. Geceleri yastığım hep ıslak, dünya, yaşam, her şey anlamını yitirdi…
Amin canım benim... girme bir süre okudukça daha kötü olursun eşine yansır bunu kendine ve eşine yapma, geçecek inşallah.. Biz şimdi çocuğa karar verdik bu ay artık inşallah rabbim verir.yüzümüzü güldürür
merhaba canım;
aynı hastanede belkide aynı oda ve aynı yatakta aynı şeyleri yaşamışız.ama ben bunu altı sene once yaşadım.bebeğim 27 haftalıktı.benimde doktorum beni üniversite hastanesine yönlendirdi.ve o gece ben bebeğimi karnımdayken kaybettim.3 gece yoğun bakımda yattım.kabus dolu günler yaşadım.suni sancıyla normal doğum yatım.belkide aynı şeyleri yaşadık sadece senesi farklıydı.ve tam altı ay sonra hamile kaldım tekrar ve bu sefer hiçbir sorun yaşamadan bebeğimi bu sefer kucağıma aldım.inşallah sende en kısa zamanda tekrar hamile kalıcan bu yaşadıklarını unutmayacaksın belki ama acın ilk günkü gibi olmayacak.yaşadıklarımı ilk zamanlar ağlayarak anlatsamda şimdi en azından ağlamadan anlatabiliyorum.allah sabır versin canım.kolay bir dönem değil senin için ama kader diyelim.
başınız sağolsun.....ben de kızımı kaybettim....2 gün yaşadı......25+5 de doğdu preeklampsi nedeniyle, 565 gr.dı.....ben 565 gr doğan kızımın yaşayacağını sanmıştım......şimdi düşünüyorum, örnekleri olsa da çok zormuş yaşaması (o kiloda bile diyemiyorum) o gr daki bebeğin.........eşim, belki beni teselli etmekten kendisi acısını yaşayamadı.......ki inanın hayatımın şimdiye kadar ki en acı anı, eşimin kollarında kızımın minicik kefenlenmiş görüntüsüydü......nefes alamadım......ama yaşayamam diyorsunuz, yaşanıyor.....ben ocakta kaybettim kızımı......ve sonra eşim askere gitti........yalnız kaldım bi de bu acının üstüne.......kızımın mezarına eşimle o gitmeden önce de çok sık gidiyorduk, eşim gittikten sonra aklıma geldikçe vaktim oldukça kendim de gidiyorum.....ki şehir merkezine uzak bi köyde mezarı.......kendimi iyi hissediyorum kızımın yanına gittiğimde....ilk aylar berbat dönerdim kızımın yanından.....artık kötü dönmüyorum evet onu orada bırakıp gelmek çook zor geliyo mahvoluyorum ama hep diyorum ki kendime onun evi artık burası....size saçma gelebilir ama mezarları birbirinden çok uzakta da olsa, vefat eden dedemin ve ananemin ona orda baktıklarını, yanında olduklarını düşündüğümde çook rahatlıyorum...... ve 6 ay geçti kızım gittikten sonra, biz tekrar bebek düşünüyoruz şimdi.....eşim askerse olmasına rağmen belki denk gelir diyoruz....evet çook korkuyorum tekrar aynı şeyleri yaşar mıyım diye ama bu sefer olmayacak diye telkin ediyorum kendimi sürekli......kızımı hiç unutmuyorum, aklıma geldikçe burnumun direği sızlıyo.....biz kızımızı çok sevdik, o da bunu biliyordu bence.......ve yeni bir bebek gözüyle bakmıyorum ben tekrar bebek yapma fikrine.....ben kızıma kardeş yapmak istiyorum.....acınızı tahmin edebiliyorum, biliyorum o çaresizliği, ama aynı acıyı yaşayan biri olarak şunu söylemek istiyorum ki, inanın kendinizi iyi hissedecek gücü, allah veriyor size......zamanla canın şimdiki gibi yanmayacak inan.....unutulmayacak hiçbi zaman, hep burnunun direğini sızlatacak aklına geldiğinde ama ilk günkü gibi olmayacak......uzun oldu ama kusura bakmayın, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın, allah herkese hayırlı, sağlıklı ve ömürlü evlatlar nasip etsin......
yazınızı kaç kere okudum bilmem ama bir türlü cevap verecek gücü kendimde bulamadım, neden bilmiyorum. Çok zor, Allah size de sabır versin, en kısa zamanda meleğinize bir kardeş göndersin inşallah. Ben hala oğlumun mezarına gidemedim, aslında çok isteyip bir türlü cesaret edemiyorum, çok kötü olacağım kesin çünkü. Bir şekilde insan kendini avutmaya çalışıyor işte. Ama çok özlüyorum, hayattan soğudum resmen. Annem ve eşim dışında kimseyle konuşmuyorum. Gücüm yok, tahammülüm yok. Çok garip duygular içindeyim aynı zaman da çok sinirliyim. Bilmiyorum.. Allah yardımcımız olsun.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.....dile kolay değil çünkü yaşadım bu acıları......ama emin ol geçiyor.......o içindeki ilk yangın külleniyor....çalışıyor musun bilmiyorum ama bana çalışmak da çok iyi gelmişti......kafam dağılıyordu.....ameliyatımın ikinci haftası, 2 ay analık iznim olmasına rağmen gittim işe.....istediğim saatte gidip, istediğim saatte geliyordum ama inan iyi geliyordu....evde hem gelen giden hem de hatıralar mahvediyordu beni, çalışmak iyi geliyordu.......
Evet bana da 16 hafta analık izni verildi. Ben işe gitmiyorum insanlardan kaçtığım için ama dediğim gibi ben onun dışında da kimseyle görüşmüyorum, telefonla bile. Bana acımalarını istemiyorum. Başkalarından örnekler vermelerini, sözde teselli etmelerini dinlemek istemiyorum veya normal hayatlarına devam edişlerini görmek vs vs. bunların hiç birine şahit olmak istemiyorum. Farkındayım aslında, yaşadığım kötü olaya olan kızgınlığımı insanlardan çıkarmak istiyorum, off offf çok tahammülsüzüm.
Allah hepimize bol sabırlar versin.
Amin canım yaşadıkların hiç kolay değil ki...imtihandayız..
Bende ağır preeklemspiden 28 haftalık bebeğimi kaybettim.7 gün yaşadı benim bitanecik oğlum((.insanın inancı olmasa kim bilir neler yapar (( bende gidemiyorum oğlumun mezarına (.düşünürken bile karnım da bişeyler oluyor sanki ( bu acıyı hiç bişey alıp götürmüyor ki (( çok özlüyorum son günlerde.doğduğuna alışamadım ki yokluğuna nasıl alışayım kuzunun ((
Görmek mi görmemek mi ya da kucağına almak mı almamak mı hangisi daha üzücü bilemiyorum ama her türlüsü çok yıpratıcı.Allah hepimize güç versin.sabır versin inşallah....burayı önce çok okudum bebeğimi kaybettikten sonra da devam ettim ve yalnız değilim beni anlayan birileri var dedim.çünkü herkes aynı şeyi söylüyor gençsiniz olur.anlayamadıkları ise onun olmayacağı(
Evet yaşamayanların asla anlamayacağı birşey.. Bir kayıp yaşadık biz, yerine koyulacak birşey yok ki bunun, gençlikle alakası olsun. Anca yeni bir evlatla insan acısını azaltmak istiyor. Belki başka bir çocuğun olacak işte, ama günlerce, haftalarca karnında okşadığın, konuştuğun, hayalini kurduğun, hasretle beklediğin 'o' yok artık, geri de gelmeyecek. Özlem insanı mahvediyor.
Hatta yeni bir çocuk düşününce oğluma ihanetmiş gibi geliyor, ama anlayamazlar işte.. Konuşurlar anca, kim bilir arkamızdan neler düşünüp konuşuyorlardır.
İnan arkamdan ne konuştukları umurumda değil.benim acımı yaşamama bile izin vermiyecekler nerdeyse.azıcık suratım asılsın 'aacak hiç yakışıyor mu sana 'diyenler bile var.oğlumu o kadar özlüyorum ki son günlerde.karnımda olmadığını kabullendim artık.ama halen mezarına gidemedim kuzunun.düşününce karnımda bişeyler uçuşuyor sanki.yakıştıramıyorum ona((.
tabiki düşündüklerinin konuştuklarının hiçbir önemi yok, ben zaten kimseyle konuşmuyorum ama bana acımı yaşatmayacak olan olsa, ağzının payını veririm, hıncımı alırım. Zaten bütün dünya gözüme batıyor, ciddi bir zarar verme isteği var mutlu olan insanlara karşı bende bu aralar
Ben de gidemiyorum mezarına, hiç gitmedim, öylesi istiyorum ama gücüm yok, gittiğimi düşününce bile ağlama krizleri.. Toprak oldu yavrum((
Gözümün yaşı dinmedi bunca gündür..
Allahım yüreğimize ferahlık versin.
Âmin arkadaşım.o bazan bendede oluyor .aramızda 15 gün olan arkadaşım var çok seviyorum tatbiki hala ama.oğlum geliyor aklıma( yakında hayırlısıyla doğum yapıcak.eşim o bizim tesellimiz diyor.dün resimlerini gördüm benim oğlum yok yanımda diye oturdum ağladım.ona haksızlık etmek değil tatbiki ama ne bileyim.kafam çok karışık (
Ben biraz da bu yüzden kaçıyorum insanlardan, hem katlanamıyorum, hem de kırarım diye korkuyorum. Çok kızgınım hayata ve herhalde bu normaldir, zamanla geçer inşallah..
Allah tez zamanda sağlıklı evlatlar nasip etsin bize ve bizim gibilere.. Belki acımız hafifler.
Tüm arkadaşlarım ve eşim çok güçlü olduğumu bu olaylar hep dik durabildiğimi söylüyorlar.işin aslı bende kendimde bu kadar güç beklemiyordum ama Allah I'm veriyor o gücü.hiç isyan etmedim.hiç aklımdan bile geçirmedim .baştan beri söyledim hep insanı inancı ayakta tutuyor.yoksa katlanılabilrcek bi acı değil..
Allah veriyor sabrını bir şekilde.. Sürünsen de yaşıyorsun.
Bu yıpranmanın yanında fiziksel etkileri de çok kötü, benim hala zaman zaman tansiyonum yükseliyor, ödemim oluyor, geçen hafta protein kaçağı çıktı idrarımda. 6 aya kadar olabiliyormuş ama normal kabul ediyorlarmış. Ama bir sıkıntı olması da insanın psikolojisini iyice bozuyor.
Eşim kafam dağılsın diye beni tatile götürmüştü. Orada ödem yaptı ayaklarım, devlet hastanesine gittik, çok önemsemediler, idrar söktürücü yaptı. Diğer gün zorla İstanbula döndük korkumdan. Ölümden korktum, bana bişi olsa bu doktorlar acemi, beni iyileştiremezler diye düşündüm ve tabi aksine kendimi inandırmaya çalıştım ama kendimi ikna edemedim bir türlü, beynim normal çalışmıyor ki resmen korkudan besleniyor.
Benim hamileliğimde eve hırsız girdi, çok korktum. Bebeğimi kaybettikten sonra deprem oldu, uykumdan uyandım, korkudan ölecektim neredeyse, geçen hafta da karşı evin çatısına adamın biri çıkmış öldürecem kendimi diyor, yere kiremitleri fırlatıyor, yüreğimi ağzıma getirdi. Hep olumsuzluklar çevremde sanki, biraz normalleşiyorum, yeni bir travma çıkıyor başıma.
Şimdi azıcık kendimi kötü hissedeyim hemen deprem korkusu sarıyor.
Banyoya gireyim eve hırsız girdi diye duramıyorum. Sinir sistemim çöktü herhaldeAllahım iyi etsin beni de herkesi de. Amin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?