Daha önceden deprem ile alakalı burada iki tane konu açmıştım. Evden hiçbir şey almadan gecelik ile kaçmış haftalardır da girmeye cesaret edememiştim sonrasında da önce hafif hasar raporu ardından da ağır hasar raporu verilmişti. Ben o ağır hasarlı eve birkaç akrabam ile girme cesaretini mi desem aptallığını mı desem bugün gösterdim. Bilmiyorum, iki büyük depremin ardından haftalar geçmiş olması da insanı gaza getiriyor galiba. Tam o esnada 5,6'lık deprem oldu. Nasıl bir şeydi anlatmam mümkün değil. Bina ikiye katlandı açıldı sanki saniyeler boyunca. İki büyük depremde yemediğim korkuyu yedim çünkü ağır hasarlı binada o şekilde sallanmak çok korkunçtu. Binadan çatırdama sesleri gelmeye başladı. İnsan o an öleceğine emin oluyor ama ölmemek için de yalvarıyor. Sarsıntı durdu merdivenlere koştuk merdivende de sallanmaya başladık. Binadan çıkıp teyzeme doğru koşmaya başladım o an sanki yeniden doğdum. Hasarlı birçok bina yıkıldı. Enkaz altında insanlar kalmış. Can malın yongası, evet. Üç haftadır acil yıkılacak binalara bile insanlar girdi. Bir sürü kişi sandalyesine kadar her şeyini çıkarttı. Biz ise günler sonra ilk defa girdik her şey dakikalar içinde oldu bir anda sallanmaya başladık bu şekilde denk geldik. Bu artık şans mı kader mi bilmiyorum ama inanın ev tıka basa altın dolu olsa bile değmiyor. Şu an bile zangır zangır titriyorum. İnanabiliyor musunuz evin kapısını bile sonuna kadar açık bırakıp kaçtık, can korkusu hiçbir şeye benzemiyor.