canım senin hikayeni mi desem yaşadıklarını mı desem bir solukta okudum. Yaşadıkların kolay değil, hele seven bir kadın için hiç değil. kilo belli başlı bir sebep olmuş gidiyor görebiliyorum. aynı şeyleri ama daha hafifini ben de yaşadım. güneşim bana sen asla kararlı olmadın zayıflamaya dediğinde şok oldum. günlerce düşündüm. ben nerede yanlış yapıyorum diye. hala da yapıyorum.(bi kaç kilo geri aldım) ben neyim dedim kendi kendime? sadece o mu var hayatımda? ben nerdeyim dedim? işe giderken her sabah söz verdim 5 ay içinde yeşil bir pantolon giyeceğim diye, ama maalesef nasıl ypacağımı bilmiyordum. diyetisyene gittim evet ve bana sen 100 kilo olursun dedi. yazıklar olsun dedim kendi kendime. sonra ben en çok ne yiyiorum, neyin tadından hoşlanıyorum diye sormaya başladım. çok uzatmayacağım kendime istediğim gibi bir sofra ile saat 18.00 sınırı koydum.
tüm ağır karbonhidratlarla nişastaları öğlen 14.00 kadar aldım. bu sırada meyveyi de sabah ile öğle arası yedim. (kivi ve ananas,elma armut ama birer tane) öğlen 200 ml yoğurt ve 160 gram sebze (pişmiş) akşam 160 gram et(kırmızı , beyaz) ama 18.00dan sonra hiçbir şey yemedim rüyalarım dışında. cannım seni anlıyorum kocan ilk sırada ama senden önemli değil. git saçına bir fön çektir, yeni elbiseler alacakmış gibi dolaş, manikür yaptır. ama hayatının merkezinde yine sen ol. seni destekliyortum ama aç kalma az az az. bazı şeyleri yemedikçe tadını unutursun. boyun v eyaşını sorabilir miyim