Bir dilci olarak puan ve başarı sıralamalarını bir yorumlayayım dedim.
Tercümanlık bölümleri dilde en az iş imkanı olan ve girmesi en zor bölümler. Sadece İngilizce değil İngilizce-Almanca veya İngilizce-Fransızca oluyor çoğu. Bir de en yüksek puanla alan üniversite dışında iş imkanı çok az. İlk bine girmek lazım. Yani Bilkent ya da Başkent olmayacaksa hiç gerek yok. Tanıdığım mütercim tercüman var, Antik Bizans dahil 7 dil biliyor. Ayda ortalama 2 bine yakın kazanıyor. Sağlık sorunlarından dolayı çok iş almıyor ama ayda bir roman büyüklüğünde çeviri yapıyor.
İngiliz dili edebiyatı tarzı bölümleri girmesi kolay, bitirmesi zor. Alakalı iş bulması da zor. Çoğu zaten formasyon alarak öğretmen olmaya çalışıyor. Ancak eğitim bilimleri, metodoloji ve sınıf yönetimi açısından çok zorlanıyorlar.
En rahatı öğretmenlik. Ben orta okuldayken de İngilizce öğretmenliği alımları iyiydi, hâlâ daha öyle. Birkaç yıl daha da devam eder bu şekilde. Kpss puanlarımız da düşük, 70-72 puanla il merkezine atanılabiliyor. Üstelik hangi üniversite olduğu hiç önemli değil. Kpss çalışarak, özelde az gelirle işlere girerek kendinizi geliştirebilirsiniz. Önemli olan tecrübe ve kendini geliştirmek. Hangi üniversiteden mezun olduğunuz özelde fark eder ama özelde köle gibi davranırlar, asgari ücretten az alırsınız. Normalde bir öğretmen için maksimum çalışma saati 30 iken 45 saat derse girebilirsiniz. Yds gibi sınavlara hazırlanan öğrenci sınıflarına ders vererek aldığınız parayı biraz arttırabilirsiniz. Atanmak daha rahat açıkçası.
Öğretmenlik puanları da benim zamanıma göre baya düşmüş. Üstelik gözlemlediğim kadarıyla kat sayı açısından sorun oldu. Birkaç yıldır, dil bölümü okumamış öğrenciler ilk aşama sınavında matematik vs yaparak dil okumuşlardan daha üste çıkıyor çok daha az İngilizce netiyle. Şansınız var dil bitirmemiş olmanıza rağmen. Hazırlık okuma şansınız da var.