- 29 Mayıs 2021
- 2.717
- 5.278
- 39
Uht ambalajın niye geri dönüştürülemeyeceğini düşünüyorsunuz?ikisi de uht süt ambalajlarının geri dönüştürülemediğini bilmeyecek kadar geri zekalılar.
hanımlar merhaba. aptal olduğunu düşündüğüm bir ablam var. yemeklere muskat atar, kinoalı çay, chia tohumlu omlet, ciğerli sütlaç, nutellalı balık ekmek gibi tarifler dener, hepsini de eline yüzüne bulaştırır. bulaşık sabununun neden imal edildiğini bilmez, üzerinde marka yazan bir sabunun daha kaliteli olduğuna inanır. bulaşıkları da lavabonun içine doldurur, klozet suyundan hallice şeyden çıkardığı tabakları sabunlayınca temizlendiğine inanır. balkonda 5 tane çamaşır ipi var. balkonun içinde 5 tane daha var. ancak dafaatle uyarmama rağmen çamaşırları benim odama getirip çamaşır teline asıyor. babamın malı olduğu için kırıp atamıyorum, zaten kırsam da kırıldı diyip babama yenisini aldırma olasılığı çok yüksek. ablam olan, hayvanları çok sevdiğini iddia eden bu şahıs, abimin toza alerjisi olduğunu bilmesine rağmen eve kedi getirdi. sen abimin alerjisi olduğunu bilmiyor musun dediğimde de ya anlamamış, ya başka bir şey sormuşum gibi yapıp dolamabaçlı cevaplar veriyor. sadece bu konuda değil, her konuda öyle. zaten hayvanları sevdiğini söyleyen biri neden onu eve kapatır, tırnaklarını kesip savunmasızlaştırır, cinsel hayatını yaşatmaz ve tek tip mamayla beslemeye çalışır orası da muamma. ablam olacak bu cadaloz daha önce de anne bir kedinin yavrusunu bırakmasını bekleyip, sonra kaçırıp eve getirmişti. hemen ertesi gün çorum'a gitti, hayvana 7 gün ben baktım. bulaşıkları yıkamadığı için evimiz 2-3 yıldır sinekliydi, annemin cenazesinde bile sinekli sinekli misafir ağırlamıştık. ben bu 7 gün içinde bütün sinekleri bitirdim, etrafı tertemiz yaptım, çöp kutusuna kapak taktım, sanki nispet yapıyormuş gibi çöpün kapağını hep açık bırakıyor, sokaktan çöp ayrıştırma arabası geçiyor diye 5 kuruş kârı olmamasına rağmen çöpleri ayırmaya çalışıp bana nasihat çekiyorlar, çöp arabası geçtiğinde de arabanın peşinden koşturmamı bekliyorlar. ikisi de uht süt ambalajlarının geri dönüştürülemediğini bilmeyecek kadar geri zekalılar. çamaşırlarımı bu aptalın içeride kurutma sevdası yüzünden ayrı yıkayıp asmaya başladım, uzun kollu, kapüşonlu, hangi kıyafetimi giysem koktuğu için çıkartmak zorunda kalıyordum. sonra bu süper zekalı, ne zaman un, süt, şeker, yumurta alsak hiç kimsenin yemediği poğaça ve kekler yapmaya kalkar, yeni tarifler yapmaya çalışır, hiçbiri ne bir şeye benzetemez. çünkü yemek yapmaya yetecek temel akli melekelere sahip değil. bunun mutfakta malzeme var mı bakmaksızın yemek yapmaya çalışıp sonra ayy malzeme yokmuş bi koşu gidip alsana demesinden bıktım. yüzünü görünce yumruk atasım geliyor. işsizim diye bir yere de taşınamıyorum. ruh hastası oldum.
Ben niye ablaya çok üzüldüm yahanımlar merhaba. aptal olduğunu düşündüğüm bir ablam var. yemeklere muskat atar, kinoalı çay, chia tohumlu omlet, ciğerli sütlaç, nutellalı balık ekmek gibi tarifler dener, hepsini de eline yüzüne bulaştırır. bulaşık sabununun neden imal edildiğini bilmez, üzerinde marka yazan bir sabunun daha kaliteli olduğuna inanır. bulaşıkları da lavabonun içine doldurur, klozet suyundan hallice şeyden çıkardığı tabakları sabunlayınca temizlendiğine inanır. balkonda 5 tane çamaşır ipi var. balkonun içinde 5 tane daha var. ancak dafaatle uyarmama rağmen çamaşırları benim odama getirip çamaşır teline asıyor. babamın malı olduğu için kırıp atamıyorum, zaten kırsam da kırıldı diyip babama yenisini aldırma olasılığı çok yüksek. ablam olan, hayvanları çok sevdiğini iddia eden bu şahıs, abimin toza alerjisi olduğunu bilmesine rağmen eve kedi getirdi. sen abimin alerjisi olduğunu bilmiyor musun dediğimde de ya anlamamış, ya başka bir şey sormuşum gibi yapıp dolamabaçlı cevaplar veriyor. sadece bu konuda değil, her konuda öyle. zaten hayvanları sevdiğini söyleyen biri neden onu eve kapatır, tırnaklarını kesip savunmasızlaştırır, cinsel hayatını yaşatmaz ve tek tip mamayla beslemeye çalışır orası da muamma. ablam olacak bu cadaloz daha önce de anne bir kedinin yavrusunu bırakmasını bekleyip, sonra kaçırıp eve getirmişti. hemen ertesi gün çorum'a gitti, hayvana 7 gün ben baktım. bulaşıkları yıkamadığı için evimiz 2-3 yıldır sinekliydi, annemin cenazesinde bile sinekli sinekli misafir ağırlamıştık. ben bu 7 gün içinde bütün sinekleri bitirdim, etrafı tertemiz yaptım, çöp kutusuna kapak taktım, sanki nispet yapıyormuş gibi çöpün kapağını hep açık bırakıyor, sokaktan çöp ayrıştırma arabası geçiyor diye 5 kuruş kârı olmamasına rağmen çöpleri ayırmaya çalışıp bana nasihat çekiyorlar, çöp arabası geçtiğinde de arabanın peşinden koşturmamı bekliyorlar. ikisi de uht süt ambalajlarının geri dönüştürülemediğini bilmeyecek kadar geri zekalılar. çamaşırlarımı bu aptalın içeride kurutma sevdası yüzünden ayrı yıkayıp asmaya başladım, uzun kollu, kapüşonlu, hangi kıyafetimi giysem koktuğu için çıkartmak zorunda kalıyordum. sonra bu süper zekalı, ne zaman un, süt, şeker, yumurta alsak hiç kimsenin yemediği poğaça ve kekler yapmaya kalkar, yeni tarifler yapmaya çalışır, hiçbiri ne bir şeye benzetemez. çünkü yemek yapmaya yetecek temel akli melekelere sahip değil. bunun mutfakta malzeme var mı bakmaksızın yemek yapmaya çalışıp sonra ayy malzeme yokmuş bi koşu gidip alsana demesinden bıktım. yüzünü görünce yumruk atasım geliyor. işsizim diye bir yere de taşınamıyorum. ruh hastası oldum.
Benimde öyle bi ablam var bosver. Anneniz icin basiniz sagolsun. Onun yerine yapmaya calisiyordur zamana birakinhanımlar merhaba. aptal olduğunu düşündüğüm bir ablam var. yemeklere muskat atar, kinoalı çay, chia tohumlu omlet, ciğerli sütlaç, nutellalı balık ekmek gibi tarifler dener, hepsini de eline yüzüne bulaştırır. bulaşık sabununun neden imal edildiğini bilmez, üzerinde marka yazan bir sabunun daha kaliteli olduğuna inanır. bulaşıkları da lavabonun içine doldurur, klozet suyundan hallice şeyden çıkardığı tabakları sabunlayınca temizlendiğine inanır. balkonda 5 tane çamaşır ipi var. balkonun içinde 5 tane daha var. ancak dafaatle uyarmama rağmen çamaşırları benim odama getirip çamaşır teline asıyor. babamın malı olduğu için kırıp atamıyorum, zaten kırsam da kırıldı diyip babama yenisini aldırma olasılığı çok yüksek. ablam olan, hayvanları çok sevdiğini iddia eden bu şahıs, abimin toza alerjisi olduğunu bilmesine rağmen eve kedi getirdi. sen abimin alerjisi olduğunu bilmiyor musun dediğimde de ya anlamamış, ya başka bir şey sormuşum gibi yapıp dolamabaçlı cevaplar veriyor. sadece bu konuda değil, her konuda öyle. zaten hayvanları sevdiğini söyleyen biri neden onu eve kapatır, tırnaklarını kesip savunmasızlaştırır, cinsel hayatını yaşatmaz ve tek tip mamayla beslemeye çalışır orası da muamma. ablam olacak bu cadaloz daha önce de anne bir kedinin yavrusunu bırakmasını bekleyip, sonra kaçırıp eve getirmişti. hemen ertesi gün çorum'a gitti, hayvana 7 gün ben baktım. bulaşıkları yıkamadığı için evimiz 2-3 yıldır sinekliydi, annemin cenazesinde bile sinekli sinekli misafir ağırlamıştık. ben bu 7 gün içinde bütün sinekleri bitirdim, etrafı tertemiz yaptım, çöp kutusuna kapak taktım, sanki nispet yapıyormuş gibi çöpün kapağını hep açık bırakıyor, sokaktan çöp ayrıştırma arabası geçiyor diye 5 kuruş kârı olmamasına rağmen çöpleri ayırmaya çalışıp bana nasihat çekiyorlar, çöp arabası geçtiğinde de arabanın peşinden koşturmamı bekliyorlar. ikisi de uht süt ambalajlarının geri dönüştürülemediğini bilmeyecek kadar geri zekalılar. çamaşırlarımı bu aptalın içeride kurutma sevdası yüzünden ayrı yıkayıp asmaya başladım, uzun kollu, kapüşonlu, hangi kıyafetimi giysem koktuğu için çıkartmak zorunda kalıyordum. sonra bu süper zekalı, ne zaman un, süt, şeker, yumurta alsak hiç kimsenin yemediği poğaça ve kekler yapmaya kalkar, yeni tarifler yapmaya çalışır, hiçbiri ne bir şeye benzetemez. çünkü yemek yapmaya yetecek temel akli melekelere sahip değil. bunun mutfakta malzeme var mı bakmaksızın yemek yapmaya çalışıp sonra ayy malzeme yokmuş bi koşu gidip alsana demesinden bıktım. yüzünü görünce yumruk atasım geliyor. işsizim diye bir yere de taşınamıyorum. ruh hastası oldum.
Allah kardeşinde hayırlısını versinBen niye ablaya çok üzüldüm ya( kardeşimin arkamdan böyle şeyler söylediğini bilsem kahrolurdum
ben sinekleri bitirdim, o yeniden sineklendirdi. çöpün kapağını kapatmadığı ve meyveleri dışarıda bekletmeyi marifet sandığı için sürekli sinekleniyor.
Allah kardeşinde hayırlısını versin
1- bir kedi evde kapana kısılmış değildir. Tersine dışarıdaki tehlikelerden ve hava şartlarından daha korunaklı durumdadır. Hiçbir hayvan sokak şartlarında evden daha iyi durumdadır diyemezsiniz. Normal bir kedinin ömrü yaklaşık 15 sene iken bu sokak kedilerinde 2 yıl. Hayvanlar hakkında diğer söyledikleriniz de alakasızhanımlar merhaba. aptal olduğunu düşündüğüm bir ablam var. yemeklere muskat atar, kinoalı çay, chia tohumlu omlet, ciğerli sütlaç, nutellalı balık ekmek gibi tarifler dener, hepsini de eline yüzüne bulaştırır. bulaşık sabununun neden imal edildiğini bilmez, üzerinde marka yazan bir sabunun daha kaliteli olduğuna inanır. bulaşıkları da lavabonun içine doldurur, klozet suyundan hallice şeyden çıkardığı tabakları sabunlayınca temizlendiğine inanır. balkonda 5 tane çamaşır ipi var. balkonun içinde 5 tane daha var. ancak dafaatle uyarmama rağmen çamaşırları benim odama getirip çamaşır teline asıyor. babamın malı olduğu için kırıp atamıyorum, zaten kırsam da kırıldı diyip babama yenisini aldırma olasılığı çok yüksek. ablam olan, hayvanları çok sevdiğini iddia eden bu şahıs, abimin toza alerjisi olduğunu bilmesine rağmen eve kedi getirdi. sen abimin alerjisi olduğunu bilmiyor musun dediğimde de ya anlamamış, ya başka bir şey sormuşum gibi yapıp dolamabaçlı cevaplar veriyor. sadece bu konuda değil, her konuda öyle. zaten hayvanları sevdiğini söyleyen biri neden onu eve kapatır, tırnaklarını kesip savunmasızlaştırır, cinsel hayatını yaşatmaz ve tek tip mamayla beslemeye çalışır orası da muamma. ablam olacak bu cadaloz daha önce de anne bir kedinin yavrusunu bırakmasını bekleyip, sonra kaçırıp eve getirmişti. hemen ertesi gün çorum'a gitti, hayvana 7 gün ben baktım. bulaşıkları yıkamadığı için evimiz 2-3 yıldır sinekliydi, annemin cenazesinde bile sinekli sinekli misafir ağırlamıştık. ben bu 7 gün içinde bütün sinekleri bitirdim, etrafı tertemiz yaptım, çöp kutusuna kapak taktım, sanki nispet yapıyormuş gibi çöpün kapağını hep açık bırakıyor, sokaktan çöp ayrıştırma arabası geçiyor diye 5 kuruş kârı olmamasına rağmen çöpleri ayırmaya çalışıp bana nasihat çekiyorlar, çöp arabası geçtiğinde de arabanın peşinden koşturmamı bekliyorlar. ikisi de uht süt ambalajlarının geri dönüştürülemediğini bilmeyecek kadar geri zekalılar. çamaşırlarımı bu aptalın içeride kurutma sevdası yüzünden ayrı yıkayıp asmaya başladım, uzun kollu, kapüşonlu, hangi kıyafetimi giysem koktuğu için çıkartmak zorunda kalıyordum. sonra bu süper zekalı, ne zaman un, süt, şeker, yumurta alsak hiç kimsenin yemediği poğaça ve kekler yapmaya kalkar, yeni tarifler yapmaya çalışır, hiçbiri ne bir şeye benzetemez. çünkü yemek yapmaya yetecek temel akli melekelere sahip değil. bunun mutfakta malzeme var mı bakmaksızın yemek yapmaya çalışıp sonra ayy malzeme yokmuş bi koşu gidip alsana demesinden bıktım. yüzünü görünce yumruk atasım geliyor. işsizim diye bir yere de taşınamıyorum. ruh hastası oldum.