Davranış Bozuklukları 8 yaşındaki oğlum beni delirtecek

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
peki o zaman belirtseydiniz sadece anneler yazsın diye.

ama bir anneye en soylenmeyecek laftır başarısızlığı hele de türk annesisiyle, asla ama asla kabul etmez bir noktada tıkanabileceğini, yetemeyebileceğini...

e ikisiylede eşit ilgiliyim demiyorum diyorsunuz ben söyleyince mi kabahat?babadan yardım isteyin ikisiyle de siz ilgilenmek zorunda kalıyorsunuz sanırım demişim ne var bunda?
size vakit ayırıp yorum yapmak hata...

yanlışımı ancak ben söyleyebilirim sen söyleyemezsin henüz anne de değilsin sen anlamazsın.
gittiğiniz terapist anne mi peki? onu ciddiye alacak mısınız anne değilse..

öğretmenlerini de takmazsınız siz, anne değil diye pedagojı yalayıp yutmaları önemli değil anne değillerse önemi yok
bu zihniyetle zaten birşeye yetemezsinizde su anda olduğu gibi.

sizin oğlan kesın hiperaktirtir de zaten.(kalıplaşmış türk annesi lafı: bizim çocuk hiperaktif)kardeşinin boğazını sıkmaya çalışırken yapma demek yerine ona kardeşini nasıl seveceğini nasıl okşayacağını sarılacağını göstermek yerine yapma demek daha etlkili ya da bağırmak korkutmak.
ay pardon özel okula gönderiyormuşsunuz çocuğunuzu yeter daha ne istiyor...

ya yok ilginç bir insansınız gerçekten. ben o kırmızıyla işaretlediğiniz şeyi yazdım, çünkü anne olmadan o konuda fikir yapmanız gerçekten anlamsız. yani 4-5 aylık bebekle 8 yaşındaki çocuğa eşit ilgi gösterin demek mantıksız anlatabiliyor muyum. yapamazsınız.
sizin eleştirileriniz de öyle suçlayıcı ki, insan kendisini nasıl ifade edeceğini şaşırıyor. biraz iyiniyetli okusanız eleştirmek yerine yapıcı çözüm önerileri sunsanız neyse. ama siz kalkmışsınız altına yapar tabi vs yazmışsınız, öyle bir şey yazmadığım halde.
sürekli niyet okuyorsunuz sürekli. bknz kırmızıyla alıntıladıklarım. öğretmeniyle sürekli bir iletişim halindeyiz, yanılıyorsunuz. ve evet öğretmeni de anne değilse zaten ben ona vermem. şimdiki ve önceki öğretmeni de anneydi. annelik çok şey değiştiriyor insanda.
pedagoji de annelik değil evet, her pedagoji kitabı okuyan da ahkam kesmesin. benim okuduğum kitapların sayısı haddi hesabı yok, hem bilimsel hem roman vs, şimdi ben kalkıp bi biyokimya kitabı okudum diye atıyorum tıp doktoruyum desem oldu mu yani.
oğlumun hiperaktif olduğuna katılmıyorum, onu gören bazı doktorlar öyle olduğunu söylese de. o nedenle gitmeyeceğim psikiyatriste, çünkü kalkıp size şu ilacı vereceğiz deseler zaten kullanmak istemem onu. terapiye gidiyoruz, sanırım yavaş yavaş fayda ediyor.
ay pardon özel okula gönderiyormuşsunuz lafı da ayrıca üzdü beni, ben sandığınız annelerden olsam zaten kalkıp bu konuda kimseden yardım istemem. yediği önünde yemediği ardında, derim bırakırım ne hali varsa görsün.
bu zihniyetle zaten bir yere yetemzsiniz de ne demek.
ben gayet başarılı bir insanım. ama elbette var hayatımda sorunlarım. yetemiyorum evet kabul ediyorum.
ama siz de çok büyük konuşuyorsunuz. başınıza bir gün öyle bişey gelir, öyle bir yanlış yaparsınız ki, o zaman yetersizlik neymiş görürsünüz.
 
Pedagog ve ilaç güzel fikirler de biraz garibime gitti.. 8 yaşında, biraz hareketli bir çocuğa kıskançlık için ilaç verilmesi hoş değil pek..

Görev verin derim ben.. kardeşi uyuduğu zaman çok yorgun olduğunuzu ama ev şlerini yapmak zorunda olduğunuzu bu yüzden kardeşinden onun sorumlu olduğunu söyleyin..

benim de kardeşimle aram 7 yaş idi.. ben de kıskandım ama annem ve babam cumartesileri çalışıyodu ve kardeşim 4 aylıkken kreşe başlamak zorunda kalmıştı.. cumartesileri benim bakma günümde zira aldığımız bakıcı terminatör çıktığı için yollanmıştı..

evet 7 yaşında idim ve 45 aylık bebek ile bir cumartesi geçiriyodum.. hayal edemiyorsunuz değil mi? :))

tabii ki bu kadarını yapmayın siz.. hem ben kızkardeştim hem de eve yarım saatte bir telefon açılıyordu..

ama şunu yapın.. yukarıdaki bahaneyi söyledikten sonra kardeşi uyandığında size haber vermesi gerektiğini söyleyin bu onun ilk görevi olsun..

sonra bezini nasıl değiştirdiğinizi gösterin... günde en az iki kere bezini değiştirtin..

gibi görevler icad edin bebein bakımı ile ilgili.. bebeği yıkadığınızda ya da üğstünü dğeiştireceğinizde bırakın kıyafetlerini o seçip getirsin..

ve mutlaka sarılması ve kucaklaması gerektiğini söyleyin ve buna izin verin.. sevgisiz kalan bebeklerin ölbileceklerinden bahsedin (ALlah korusun tabii ki ama bu bir gerçek.. ülkemizde var mı bilmiyorum ama yurt dışında bakım evlerinde kalan bebekleri kucaklamak için gönüllü anneler grupları var.. işleri sadece gidip bir bebeği alıp saatlerce kucaklarında tutmak)..

başka verebileceğiniz görevlerde vardır kardeşi ile ilgili. ama unutmayın kardeşi ile temasta olacağı görevler seçin derim ben :)

kolay gelsin şimdiden :)

çok da umutlanmayın o kıskançlık işi rtataflardan biri 20 li yaşlarına ulaşana kadar devam ediyor maalesef :) bu kadar şiddetli olmasa da ne azaman tm anlamıyla büyüyor o zaman normale dönüyor herşey :)
 
her zaman devlet okulu objektiftir paranız çoksa bilemem onun yerine ingilterede bir okulda okutun o paraya gelsin işi hazır burada

şaka değil mi bu mesaj :) entry-nick uyumu dedikleri bu olsa gerek :27:

peki o zaman belirtseydiniz sadece anneler yazsın diye.

ama bir anneye en soylenmeyecek laftır başarısızlığı hele de türk annesisiyle, asla ama asla kabul etmez bir noktada tıkanabileceğini, yetemeyebileceğini...

e ikisiylede eşit ilgiliyim demiyorum diyorsunuz ben söyleyince mi kabahat?babadan yardım isteyin ikisiyle de siz ilgilenmek zorunda kalıyorsunuz sanırım demişim ne var bunda?
size vakit ayırıp yorum yapmak hata...

yanlışımı ancak ben söyleyebilirim sen söyleyemezsin henüz anne de değilsin sen anlamazsın.
gittiğiniz terapist anne mi peki? onu ciddiye alacak mısınız anne değilse..

öğretmenlerini de takmazsınız siz, anne değil diye pedagojı yalayıp yutmaları önemli değil anne değillerse önemi yok
bu zihniyetle zaten birşeye yetemezsinizde su anda olduğu gibi.

sizin oğlan kesın hiperaktirtir de zaten.(kalıplaşmış türk annesi lafı: bizim çocuk hiperaktif)kardeşinin boğazını sıkmaya çalışırken yapma demek yerine ona kardeşini nasıl seveceğini nasıl okşayacağını sarılacağını göstermek yerine yapma demek daha etlkili ya da bağırmak korkutmak.
ay pardon özel okula gönderiyormuşsunuz çocuğunuzu yeter daha ne istiyor...


sevgili mlkctk, herhalde bu forumda böyle bir mesajı en son beklediğim üyelerden birisin.. çok şaşırdım çünkü her ne kadar "anne olmayan anlamaz" mantığına karşıysam da bazen de damdan düşenin halini damdan düşen anlayabiliyor.. inanmayacaksın ama bu eğitimciler için de geçerli.. mesela sana kendimden örnek vereyim.. benim oğlum geçen yıl anaokuluna gitti, öğretmenimize ben aşık oldum diyebilirim :) öğretmenlikte ilk yılı, çıtı-pıtı, güzeller güzeli bir kızcağız.. oğlum da çok ama çok sevdi ama gel gör ki oğlumun sınıf fobisi var.. resmen çocuk sınıfa girdiğinde mutasyona uğruyor, saatlerce hıçkırarak ağlıyordu annem gelsin diye.. hal böyle olunca bir hafta, iki hafta bekledik.. okul pedagogu da devreye girdi ama ı-ıh yok.. en son öğretmen "bu çocuk çok şımartılmış, yeter sürekli ağlıyor" türevinde bir tepki verdi.. hemde çocuğun yanında!!!

bir süre sonra benim bütün uğraşmalarımla atlattık sorunumuzu ama çocuğun aklında hep kendisine denilen "şımarık" kelimesi kaldı, yıl boyunca..

şimdi "özel bir okulda" (bu kısım üstteki üyeye gitsin :27:) ilkokul 1. sınıfta ve yine ilk gün kabus gibiydi.. ağladı, gitmek istemediğini söyledi.. öğretmenimiz orta yaş üzerinde, harika bir bayan.. kadıncağız aldı oğlumu kucağına, saçlarını okşadı, saatlerce konuştu, her geldiği gün için bir süpriz vereceğini söyledi ve haftasına kalmadan atlattı oğlum fobisini.. şimdi en üzüldüğü seneye yurtdışında olacağımız için öğretmeninden ayrılmak zorunda kalacağı..

demek istediğim özel-devlet farkı falan değil, yanlış anlaşılmasın.. demek istediğim anne olmak-olmamak da değil, tecrübe.. hiç anne olmasa bile elinden 400 tane çocuk geçmiş, eğitmiş, terapi etmiş uzmanlar mutlaka farklı oluyor..

konu sahibi, benim de başımdan sizin yaşadığınıza benzer şeyler geçti.. bir süre sonra illaki düzeliyor, özellikle 2 numara büyüdükçe.. o sizin tepkinizi almak istiyor ve bunu yapma dediğinizi yaparak olacağını biliyor.. elbette bir uzmandan yardım alın ama çok da üstelemeyin, sadece bu dönem için biraz esnek davranın ona karşı..

sevgiler:34:
 
valla evlenmeden anlamazsın diyenlere bende kızarımda sanki sadece evli kadınlar erkek görüyormuş gibi

ama çocuğun olmadan bilmezsine kesinlikle katılıyorum, çünkü anne çocuk arasıdaki kimyasal bağ gerçekten yaşanmadan bilinmiyor, bebek ağlarken annenin göğüslerinden süt fışkırıyor diğer oda da, böyle bişey nasıl yaşanmadan bilinebilir, hissedilebilir mesela
her çocuk kendine özel, öyle sanıldığı gibi genel geçer bi çocuk profili de yok, iki kardeş bile bambaşka, tabii çocuğu en iyi annesi tanıyacaktır bu durumda

cydkns canım, konuyu ilk açtığından itibaren bayağı bi zaman geçmiş umarım sorunlarınız hafiflemiştir
 
Son düzenleme:
sevgili mlkctk, herhalde bu forumda böyle bir mesajı en son beklediğim üyelerden birisin.. çok şaşırdım çünkü her ne kadar "anne olmayan anlamaz" mantığına karşıysam da bazen de damdan düşenin halini damdan düşen anlayabiliyor.. inanmayacaksın ama bu eğitimciler için de geçerli.. mesela sana kendimden örnek vereyim.. benim oğlum geçen yıl anaokuluna gitti, öğretmenimize ben aşık oldum diyebilirim :) öğretmenlikte ilk yılı, çıtı-pıtı, güzeller güzeli bir kızcağız.. oğlum da çok ama çok sevdi ama gel gör ki oğlumun sınıf fobisi var.. resmen çocuk sınıfa girdiğinde mutasyona uğruyor, saatlerce hıçkırarak ağlıyordu annem gelsin diye.. hal böyle olunca bir hafta, iki hafta bekledik.. okul pedagogu da devreye girdi ama ı-ıh yok.. en son öğretmen "bu çocuk çok şımartılmış, yeter sürekli ağlıyor" türevinde bir tepki verdi.. hemde çocuğun yanında!!!

bir süre sonra benim bütün uğraşmalarımla atlattık sorunumuzu ama çocuğun aklında hep kendisine denilen "şımarık" kelimesi kaldı, yıl boyunca..

şimdi "özel bir okulda" (bu kısım üstteki üyeye gitsin :27:) ilkokul 1. sınıfta ve yine ilk gün kabus gibiydi.. ağladı, gitmek istemediğini söyledi.. öğretmenimiz orta yaş üzerinde, harika bir bayan.. kadıncağız aldı oğlumu kucağına, saçlarını okşadı, saatlerce konuştu, her geldiği gün için bir süpriz vereceğini söyledi ve haftasına kalmadan atlattı oğlum fobisini.. şimdi en üzüldüğü seneye yurtdışında olacağımız için öğretmeninden ayrılmak zorunda kalacağı..

demek istediğim özel-devlet farkı falan değil, yanlış anlaşılmasın.. demek istediğim anne olmak-olmamak da değil, tecrübe.. hiç anne olmasa bile elinden 400 tane çocuk geçmiş, eğitmiş, terapi etmiş uzmanlar mutlaka farklı oluyor..

konu sahibi, benim de başımdan sizin yaşadığınıza benzer şeyler geçti.. bir süre sonra illaki düzeliyor, özellikle 2 numara büyüdükçe.. o sizin tepkinizi almak istiyor ve bunu yapma dediğinizi yaparak olacağını biliyor.. elbette bir uzmandan yardım alın ama çok da üstelemeyin, sadece bu dönem için biraz esnek davranın ona karşı..

sevgiler:34:
çok teşekkürler yorumunuz için, çok zor geçti ilk dönemler ama artık daha iyiyiz
eleştirilerin dozu azaldıkça ve oğluş da kardeşinin sevgisine karşılık verdikçe daha iyiye gidiyoruz

valla evlenmeden anlamazsın diyenlere bende kızarımda sanki sadece evli kadınlar erkek görüyormuş gibi

ama çocuğun olmadan bilmezsine kesinlikle katılıyorum, çünkü anne çocuk arasıdaki kimyasal bağ gerçekten yaşanmadan bilinmiyor, bebek ağlarken annenin göğüslerinden süt fışkırıyor diğer oda da, böyle bişey nasıl yaşanmadan bilinebilir, hissedilebilir mesela
her çocuk kendine özel, öyle sanıldığı gibi genel geçer bi çocuk profili de yok, iki kardeş bile bambaşka, tabii çocuğu en iyi annesi tanıyacaktır bu durumda

cydkns canım, konuyu ilk açtığından itibaren bayağı bi zaman geçmiş umarım sorunlarınız hafiflemiştir
chess teşekkür ederim canım, artık çok daha iyiyiz, kardeşine daha yumuşak davranıyor, ilgisini daha güzel gösteriyor,
mutluyum çok şükür, arada coşuyor, onu da görmezden geliyoruz zarar vermediği sürece
bizimki küçük çocuklar kadar kıskanmaz sanıyodum 8-9 yaş fark olunca, ama tabi olabiliyormuş, yaşayarak gördüm:1:
 
Pedagog ve ilaç güzel fikirler de biraz garibime gitti.. 8 yaşında, biraz hareketli bir çocuğa kıskançlık için ilaç verilmesi hoş değil pek..

Görev verin derim ben.. kardeşi uyuduğu zaman çok yorgun olduğunuzu ama ev şlerini yapmak zorunda olduğunuzu bu yüzden kardeşinden onun sorumlu olduğunu söyleyin..

benim de kardeşimle aram 7 yaş idi.. ben de kıskandım ama annem ve babam cumartesileri çalışıyodu ve kardeşim 4 aylıkken kreşe başlamak zorunda kalmıştı.. cumartesileri benim bakma günümde zira aldığımız bakıcı terminatör çıktığı için yollanmıştı..

evet 7 yaşında idim ve 45 aylık bebek ile bir cumartesi geçiriyodum.. hayal edemiyorsunuz değil mi? :))

tabii ki bu kadarını yapmayın siz.. hem ben kızkardeştim hem de eve yarım saatte bir telefon açılıyordu..

ama şunu yapın.. yukarıdaki bahaneyi söyledikten sonra kardeşi uyandığında size haber vermesi gerektiğini söyleyin bu onun ilk görevi olsun..

sonra bezini nasıl değiştirdiğinizi gösterin... günde en az iki kere bezini değiştirtin..

gibi görevler icad edin bebein bakımı ile ilgili.. bebeği yıkadığınızda ya da üğstünü dğeiştireceğinizde bırakın kıyafetlerini o seçip getirsin..

ve mutlaka sarılması ve kucaklaması gerektiğini söyleyin ve buna izin verin.. sevgisiz kalan bebeklerin ölbileceklerinden bahsedin (ALlah korusun tabii ki ama bu bir gerçek.. ülkemizde var mı bilmiyorum ama yurt dışında bakım evlerinde kalan bebekleri kucaklamak için gönüllü anneler grupları var.. işleri sadece gidip bir bebeği alıp saatlerce kucaklarında tutmak)..

başka verebileceğiniz görevlerde vardır kardeşi ile ilgili. ama unutmayın kardeşi ile temasta olacağı görevler seçin derim ben :)

kolay gelsin şimdiden :)

çok da umutlanmayın o kıskançlık işi rtataflardan biri 20 li yaşlarına ulaşana kadar devam ediyor maalesef :) bu kadar şiddetli olmasa da ne azaman tm anlamıyla büyüyor o zaman normale dönüyor herşey :)
çok teşekkür ederim, yorumlarınızın bir kısmını uyguladım, diğerleri de aklımda
ben de 7 yaş küçük bir kardeş sahibiyim, kardeşime de ben baktım biraz daha büyüyünce, aynısını bekledim demekki oğlumda da ondan şaşırdım. ama her çocuk farklı tabi, bi de kız erkek de farklı tepkiler veriyor genelde
kıskançlık da sürüyor evet kendimden de biliyorum :1: ne yapalım annelik de bazı şeyleri görmezden gelmek olcak demek ki:1:
 
Back