- 25 Nisan 2007
- 131
- 4
Diğer Çiftlerin Aşkları Hakkında Bilmeniz Gereken 7 Gerçek
Hepimiz arkadaşlarımızın ilişkilerini merak ederiz. Bazen bu merakla o kadar ileri gideriz ki, kendi ilişkimizi sürekli diğerlerinin ilişkileriyle kıyaslarız. Dışardan görünen ile gerçek arasındaki farkı daha iyi algılamak için okuyun.
1. Genelde Sizin Görmek İstediğiniz Gibi Davranırlar
Hani her grupta gıptayla bakılan, "onların aşkı bir başka" denilen bir çift vardır... Onları her zaman uyumlu, birbirlerine deliler gibi aşık görürsünüz ve çoğu zaman onlara olan hayranlığınızı dile getirmekten de çekinmezsiniz.
Aslında olağanüstü görünmek hiç de kolay olmayabilir. Size sergiledikleri o dört dörtlük davranışların çoğu doğal olmayabilir. Bir kere ideal çift statüsünü kazandıktan sonra, çiftiniz sırf bunu korumak için sizin onlardan beklediğiniz gibi davranma çabasına girebilir. Uzmanlara göre bu bir tür sosyal motivasyondur. Çevremizdekilerin bizi tanıma biçimi davranışlarımızı etkiler. Bize bir rol verilir ve bu rolü sürdürmek için çoğu zaman yüzümüze bir maske takmak zorunda kalırız.
İdeal çift mizanseni ne yazık ki bazen diğer çiftleri olumsuz etkileyebilir. Onlara bakarak, diğer çiftler kendi ilişkilerini olumsuz değerlendirebilirler. 29 yaşındaki Merve benzer bir tecrübe yaşamış: "Arkadaşım ve sevgilisi, sevgili olmadan önce birkaç sene iyi dostlardı ve birbirleri hakkında bilmedikleri şey yoktu. Bir gece, sevgilimle birlikte onlardan döndükten sonra ciddi bir kavga ettik. Arkadaşlarımız kadar birbirimize yakın olmadığımız için bizim ilişkimizde bir problem olduğunu düşünmeyi başlamıştım" diye anlatıyor Merve.
Merve gibi gereksiz yere sorun yaşamamak için, şunu asla unutmayın: İdeal çift olarak gördüğünüz insanlar, kapalı kapılar ardında aslında son derece sıradan bir ilişki yaşıyor olabilirler. Birbirlerine karşı sevgi dolu davranışları sizin yanınızda sergiledikleri bir oyundur belki de. Gerçekçi olmayan hedefler peşinden koşarak ilişkinizi zehir etmeyin.
2. Birbirlerine Çok Dokunan Çiftlerin Gizledikleri Bir Sırları Olabilir
Bazı çiftler var ki, ellerini bir türlü birbirilerinin üzerinden çekemezler. Bunu görünce, aralarındaki kimyanın çok güçlü olduğu düşünebilirsiniz, ancak uzmanlara göre durum tam tersi de olabilir: Toplum içindeyken birbirine çok dokunan çiftler yalnız kalınca birbirlerine çok bağlı olmayabilirler.
"Herkesin önünde samimiyet gösterisinde bulunan çiftler, bu şekilde davranarak aralarındaki bazı eksiklikleri gizlemeye çalışırlar" diyor ilişki uzmanı ve psikolog Linda Olsen. "İlişki ilerledikçe, aşırı duygu gösterileri samimiyet eksikliğini işaret eder."
Toplumda birbirine fazla dokunmayan çiftlerin bir problemi olduğu düşünülmemeli. Onlar özel anlarını kendilerine saklamayı tercih ederler.
3. Arkadaşınızın Sevgilisi Tüm Sırlarınızı Bilir
Arkadaşınıza patronunuzla yattığınızı itiraf ettiğinizde, kimseye söylemeyeceğini mi düşündünüz? Belki size buna dair yemin ettiği için öyle düşünmüşsünüzdür ama emin olun ki arkadaşınız hiç değilse sevgilisiyle bu sırrınızı paylaşmıştır. Özellikle sevgilisi sizin sosyal çevrenizin içinde değilse, sırlarınızı onunla paylaştığından daha da emin olabilirsiniz.
Aslında bu bir aldatma değil. Arkadaşınız sizi aldatmak istemiyor, istediği tek şey, özel bazı şeyleri paylaşarak sevgilisiyle daha derin bir bağlantı kurmaktır. Kendi dünyasını ona açarak, ilişkisini ilerletme amacındadır. En yakın arkadaşı olarak sizin sırlarınızı ona açarken, sevgilisinden sizinle ilgilenmesini beklemektedir. Arkadaşları otomatik olarak sevgilisinin arkadaşları oluverirler.
Eğer sevgilisinin duymasını istemediğiniz bir sırrınızı arkadaşınızla paylaşırsanız, açık açık bunu söylememesini belirtmelisiniz. Aksi taktirde arkadaşınız, sevgilisine durumu anlatacağını bildiğinizi ve bunu kabul ettiğinizi düşünebilir.
4. Her İlişkinin Artıları ve Eksileri Vardır
Arkadaşınızın nişan yüzüğünü görünce belki kıskanmışsınızdır. Sizin yüzüğünüzden çok daha pahalı bir parça olduğunu düşündüğünüzde, bir de şunu hatırlayın: Hayatta her şeyin bir bedeli var. Belki arkadaşınızın sevgilisi sizinkinden daha fazla para kazanıyordur ama bunu yapabilmek için çok az evde kalabiliyordur veya kaldığı zaman daima yorgun ve streslidir.
Her olayın artılarını ve eksilerini birlikte değerlendirmelisiniz. Belki de arkadaşınıza soracak olsaydınız, o da sizin yerinizde olmak istediğini söylerdi.
Bu olayın bir de diğer yönü var: Sizin için değersiz olan bir erkek, bir başkası için ideal olabilir. Siz belki onu hırsı olmayan ve pasif biri olarak değerlendirebilirsiniz ama aynı erkek sevgilisine son derece sadık olup, onu mutlu edebilir. "Bir kişi için önemli olan bir değer, başka birisi için önem taşımayabilir" diyor Olsen.
5. Anlatılan Seks Hikayeleri Olağan Durumu Yansıtmaz
Sevgilisiyle 3 sene beraber olduktan sonra, 32 yaşındaki Zeynep, seks hayatlarının eskisi kadar heyecanlı olmadığını düşünmeye başlamış. Bu durumun herkes için geçerli olduğunu düşünüyormuş, ta ki yakın bir kız arkadaşı ona çok özel bir gecesini anlatana dek. Arkadaşının hikayesini dinledikten sonra, Zeynep kendi ilişkisinin sorunlu olduğu kararına varmış.
Zeynep'in durumu belki de kulağınıza hiç yabancı gelmiyordur. Öyleyse, bilmeniz gereken bir şey var: Size çılgın bir aşk gecesi anlatan arkadaşınızın hayatı hep o tür çılgın gecelerden oluşmamaktadır. Tam tersine, o gece özel ve belki de tek olduğu için anlatma ihtiyacı duymuştur. O gecelerden çok yaşasaydı, ona özel gelmezdi, dolayısıyla anlatmazdı. Emin olun ki arkadaşınız bile hala yaşadıklarına inanamıyordur.
Bazı insanlar konuşmayı çok severler. "Arkadaşınız bazı şeyleri abartarak size bir şey anlattıysa, bu olay sizin üzerinizde şok etkisi yaratmamalı. Ona sansasyonel gelmiş olabilir ama siz şöyle düşünebilirsiniz: Belki hakikaten özel bir gece yaşanmış ama anlatılanlarda abartı da olabilir. Bu seks hayatlarının hep böyle özel olduğunu göstermez veya sizinkinin de ille de buna benzemesi gerekmez" diyor Lawrence.
6. Tartışan Çiftler Aslında Birbiriyle Daha Yakınlar
Tartışan bir çiftle bir akşamı geçirmek rahatsız edici olabilir. Bu sinir bozucu durumdan belki siz, seyirci olarak, onlardan daha çok etkilenirsiniz. Siz siz olun, onlar için fazla endişelenmeyin. Tartışabilmek aslında bir samimiyet göstergesi ve sizin önünüzde kavga etseler de, emin olun bu kalıcı bir sorun değildir.
"Birbirine değer veren insanlar tartışabilirler. Bir problem varsa, onu örtbas etmek yerine, onu açık yüreklilikle tartışarak çözmeyi tercih ederler. Beraberlikleri ufak bir münakaşadan etkilenmeyecek kadar kuvvetlidir" diyor Lawrence.
Tartışmanın boyutları ve üslubu her zaman önemlidir. Saygı sınırlarını aşmayan, belirli bir görüş ayrılığını çözümlemeye yönelik her tartışma çiftler için yapıcıdır ve kabul edilir. Sorun tartışmakta değil, tartışmamaktadır aslında. Eğer bir çift asla kavga etmezse, demek ki bu çift ilişkiye yeterince güvenmiyor ve sorunlarını dile getirip çözme yeteneğine henüz kavuşmamışlar.
7. Herkesin Bazı Kuşkuları Olabilir
Karşınıza geçip de asla ilişkisi hakkında herhangi bir kuşku yaşamadığını söyleyen kişinin yalan söylediğini bilin. Hepimiz "bir daha düşünsem mi" kuşkusunu yaşamışızdır.
Nişanlanmadan önce bu kuşkuyu 27 yaşındaki Aylin de yaşamış: "O an için sevgilimle evlenmek istediğimi biliyordum ama kendime sormak istedim soru şuydu: Hayatım boyunca bunu isteyeceğimden yüzde yüz emin miyim? Evli arkadaşlarıma sordum ve herkes bu tip bir kuşku yaşamadığını söyledi. Bu durumda doğru şeyi yapıp yapmadığımı kendime sormaya başladım."
Bu tür kuşkular yaşamak ilişki için son derece olumludur. Bir daha düşünmek ilişkinin eksi noktalarını ortaya koyup, neyi iyileştirmek istediğinizi ortaya çıkarır. İlişkinizden yüzde yüz memnunsanız, bir kez daha sorgularken buna daha iyi inanmış olursunuz, eksi yönleriniz varsa, onları tamamlamış olursunuz. İlişkinizle ilgili bazı soru işaretleriniz varsa, panik olmayın çünkü yalnız değilsiniz. Uzmanlara göre en uyumlu ilişki bile içerisinde ufak uyumsuzluklar barındırır. İlişki düz giden bir heyecan değildir, iniş ve çıkışları vardır ama bu iniş çıkışlar partnerler arasındaki bağlılığı kuvvetlendirir.
Hepimiz arkadaşlarımızın ilişkilerini merak ederiz. Bazen bu merakla o kadar ileri gideriz ki, kendi ilişkimizi sürekli diğerlerinin ilişkileriyle kıyaslarız. Dışardan görünen ile gerçek arasındaki farkı daha iyi algılamak için okuyun.
1. Genelde Sizin Görmek İstediğiniz Gibi Davranırlar
Hani her grupta gıptayla bakılan, "onların aşkı bir başka" denilen bir çift vardır... Onları her zaman uyumlu, birbirlerine deliler gibi aşık görürsünüz ve çoğu zaman onlara olan hayranlığınızı dile getirmekten de çekinmezsiniz.
Aslında olağanüstü görünmek hiç de kolay olmayabilir. Size sergiledikleri o dört dörtlük davranışların çoğu doğal olmayabilir. Bir kere ideal çift statüsünü kazandıktan sonra, çiftiniz sırf bunu korumak için sizin onlardan beklediğiniz gibi davranma çabasına girebilir. Uzmanlara göre bu bir tür sosyal motivasyondur. Çevremizdekilerin bizi tanıma biçimi davranışlarımızı etkiler. Bize bir rol verilir ve bu rolü sürdürmek için çoğu zaman yüzümüze bir maske takmak zorunda kalırız.
İdeal çift mizanseni ne yazık ki bazen diğer çiftleri olumsuz etkileyebilir. Onlara bakarak, diğer çiftler kendi ilişkilerini olumsuz değerlendirebilirler. 29 yaşındaki Merve benzer bir tecrübe yaşamış: "Arkadaşım ve sevgilisi, sevgili olmadan önce birkaç sene iyi dostlardı ve birbirleri hakkında bilmedikleri şey yoktu. Bir gece, sevgilimle birlikte onlardan döndükten sonra ciddi bir kavga ettik. Arkadaşlarımız kadar birbirimize yakın olmadığımız için bizim ilişkimizde bir problem olduğunu düşünmeyi başlamıştım" diye anlatıyor Merve.
Merve gibi gereksiz yere sorun yaşamamak için, şunu asla unutmayın: İdeal çift olarak gördüğünüz insanlar, kapalı kapılar ardında aslında son derece sıradan bir ilişki yaşıyor olabilirler. Birbirlerine karşı sevgi dolu davranışları sizin yanınızda sergiledikleri bir oyundur belki de. Gerçekçi olmayan hedefler peşinden koşarak ilişkinizi zehir etmeyin.
2. Birbirlerine Çok Dokunan Çiftlerin Gizledikleri Bir Sırları Olabilir
Bazı çiftler var ki, ellerini bir türlü birbirilerinin üzerinden çekemezler. Bunu görünce, aralarındaki kimyanın çok güçlü olduğu düşünebilirsiniz, ancak uzmanlara göre durum tam tersi de olabilir: Toplum içindeyken birbirine çok dokunan çiftler yalnız kalınca birbirlerine çok bağlı olmayabilirler.
"Herkesin önünde samimiyet gösterisinde bulunan çiftler, bu şekilde davranarak aralarındaki bazı eksiklikleri gizlemeye çalışırlar" diyor ilişki uzmanı ve psikolog Linda Olsen. "İlişki ilerledikçe, aşırı duygu gösterileri samimiyet eksikliğini işaret eder."
Toplumda birbirine fazla dokunmayan çiftlerin bir problemi olduğu düşünülmemeli. Onlar özel anlarını kendilerine saklamayı tercih ederler.
3. Arkadaşınızın Sevgilisi Tüm Sırlarınızı Bilir
Arkadaşınıza patronunuzla yattığınızı itiraf ettiğinizde, kimseye söylemeyeceğini mi düşündünüz? Belki size buna dair yemin ettiği için öyle düşünmüşsünüzdür ama emin olun ki arkadaşınız hiç değilse sevgilisiyle bu sırrınızı paylaşmıştır. Özellikle sevgilisi sizin sosyal çevrenizin içinde değilse, sırlarınızı onunla paylaştığından daha da emin olabilirsiniz.
Aslında bu bir aldatma değil. Arkadaşınız sizi aldatmak istemiyor, istediği tek şey, özel bazı şeyleri paylaşarak sevgilisiyle daha derin bir bağlantı kurmaktır. Kendi dünyasını ona açarak, ilişkisini ilerletme amacındadır. En yakın arkadaşı olarak sizin sırlarınızı ona açarken, sevgilisinden sizinle ilgilenmesini beklemektedir. Arkadaşları otomatik olarak sevgilisinin arkadaşları oluverirler.
Eğer sevgilisinin duymasını istemediğiniz bir sırrınızı arkadaşınızla paylaşırsanız, açık açık bunu söylememesini belirtmelisiniz. Aksi taktirde arkadaşınız, sevgilisine durumu anlatacağını bildiğinizi ve bunu kabul ettiğinizi düşünebilir.
4. Her İlişkinin Artıları ve Eksileri Vardır
Arkadaşınızın nişan yüzüğünü görünce belki kıskanmışsınızdır. Sizin yüzüğünüzden çok daha pahalı bir parça olduğunu düşündüğünüzde, bir de şunu hatırlayın: Hayatta her şeyin bir bedeli var. Belki arkadaşınızın sevgilisi sizinkinden daha fazla para kazanıyordur ama bunu yapabilmek için çok az evde kalabiliyordur veya kaldığı zaman daima yorgun ve streslidir.
Her olayın artılarını ve eksilerini birlikte değerlendirmelisiniz. Belki de arkadaşınıza soracak olsaydınız, o da sizin yerinizde olmak istediğini söylerdi.
Bu olayın bir de diğer yönü var: Sizin için değersiz olan bir erkek, bir başkası için ideal olabilir. Siz belki onu hırsı olmayan ve pasif biri olarak değerlendirebilirsiniz ama aynı erkek sevgilisine son derece sadık olup, onu mutlu edebilir. "Bir kişi için önemli olan bir değer, başka birisi için önem taşımayabilir" diyor Olsen.
5. Anlatılan Seks Hikayeleri Olağan Durumu Yansıtmaz
Sevgilisiyle 3 sene beraber olduktan sonra, 32 yaşındaki Zeynep, seks hayatlarının eskisi kadar heyecanlı olmadığını düşünmeye başlamış. Bu durumun herkes için geçerli olduğunu düşünüyormuş, ta ki yakın bir kız arkadaşı ona çok özel bir gecesini anlatana dek. Arkadaşının hikayesini dinledikten sonra, Zeynep kendi ilişkisinin sorunlu olduğu kararına varmış.
Zeynep'in durumu belki de kulağınıza hiç yabancı gelmiyordur. Öyleyse, bilmeniz gereken bir şey var: Size çılgın bir aşk gecesi anlatan arkadaşınızın hayatı hep o tür çılgın gecelerden oluşmamaktadır. Tam tersine, o gece özel ve belki de tek olduğu için anlatma ihtiyacı duymuştur. O gecelerden çok yaşasaydı, ona özel gelmezdi, dolayısıyla anlatmazdı. Emin olun ki arkadaşınız bile hala yaşadıklarına inanamıyordur.
Bazı insanlar konuşmayı çok severler. "Arkadaşınız bazı şeyleri abartarak size bir şey anlattıysa, bu olay sizin üzerinizde şok etkisi yaratmamalı. Ona sansasyonel gelmiş olabilir ama siz şöyle düşünebilirsiniz: Belki hakikaten özel bir gece yaşanmış ama anlatılanlarda abartı da olabilir. Bu seks hayatlarının hep böyle özel olduğunu göstermez veya sizinkinin de ille de buna benzemesi gerekmez" diyor Lawrence.
6. Tartışan Çiftler Aslında Birbiriyle Daha Yakınlar
Tartışan bir çiftle bir akşamı geçirmek rahatsız edici olabilir. Bu sinir bozucu durumdan belki siz, seyirci olarak, onlardan daha çok etkilenirsiniz. Siz siz olun, onlar için fazla endişelenmeyin. Tartışabilmek aslında bir samimiyet göstergesi ve sizin önünüzde kavga etseler de, emin olun bu kalıcı bir sorun değildir.
"Birbirine değer veren insanlar tartışabilirler. Bir problem varsa, onu örtbas etmek yerine, onu açık yüreklilikle tartışarak çözmeyi tercih ederler. Beraberlikleri ufak bir münakaşadan etkilenmeyecek kadar kuvvetlidir" diyor Lawrence.
Tartışmanın boyutları ve üslubu her zaman önemlidir. Saygı sınırlarını aşmayan, belirli bir görüş ayrılığını çözümlemeye yönelik her tartışma çiftler için yapıcıdır ve kabul edilir. Sorun tartışmakta değil, tartışmamaktadır aslında. Eğer bir çift asla kavga etmezse, demek ki bu çift ilişkiye yeterince güvenmiyor ve sorunlarını dile getirip çözme yeteneğine henüz kavuşmamışlar.
7. Herkesin Bazı Kuşkuları Olabilir
Karşınıza geçip de asla ilişkisi hakkında herhangi bir kuşku yaşamadığını söyleyen kişinin yalan söylediğini bilin. Hepimiz "bir daha düşünsem mi" kuşkusunu yaşamışızdır.
Nişanlanmadan önce bu kuşkuyu 27 yaşındaki Aylin de yaşamış: "O an için sevgilimle evlenmek istediğimi biliyordum ama kendime sormak istedim soru şuydu: Hayatım boyunca bunu isteyeceğimden yüzde yüz emin miyim? Evli arkadaşlarıma sordum ve herkes bu tip bir kuşku yaşamadığını söyledi. Bu durumda doğru şeyi yapıp yapmadığımı kendime sormaya başladım."
Bu tür kuşkular yaşamak ilişki için son derece olumludur. Bir daha düşünmek ilişkinin eksi noktalarını ortaya koyup, neyi iyileştirmek istediğinizi ortaya çıkarır. İlişkinizden yüzde yüz memnunsanız, bir kez daha sorgularken buna daha iyi inanmış olursunuz, eksi yönleriniz varsa, onları tamamlamış olursunuz. İlişkinizle ilgili bazı soru işaretleriniz varsa, panik olmayın çünkü yalnız değilsiniz. Uzmanlara göre en uyumlu ilişki bile içerisinde ufak uyumsuzluklar barındırır. İlişki düz giden bir heyecan değildir, iniş ve çıkışları vardır ama bu iniş çıkışlar partnerler arasındaki bağlılığı kuvvetlendirir.
