Merhaba hanımlar, bana destek olabilirseniz çok sevinicem öncelikle.
Ve şimdiden belirtmeliyim ki anlatacaklarım biraz uzun. Yaşım 29 , bir tane kızım var 1 yaşında. Annemle olan aramdaki mesafeyi yıllardır yenemiyorum. kendimi bildim bileli hep kavga ediyoruz ama öyle böyle değil gerçekten Allahtan korkum olmasa çok farklı şeyler olurdu saatler süren bir kavga. hep kendimi anlatmaya çalışan bir ben. inanılmaz bir şekilde yıprattık birbirimizi sonrasında aşırı pişman oluyorum. çünkü o bir anne ve anneliğin ne derece kutsal birşey olduğunun idrakindeydim şimdi çocuktan sonra daha da anladım.
annem inanılmaz rahat bir kadındır. mesela ev temizliği düzeni herhangi birşey hakkında ondan hiç bişey öğrenmedim. bunları yazmak istemiyorum aslında ama onu ve beni tanımanız açısından bu küçük anektodlar önemli. aslında dünya tatlısı bir kadındır. eli açıktır. saftır. babam gemici ve yıllarca yoktu. 4-5 ayda bir gelirdi. evin ve bizim bütün sorumluluğumuz anneme kalmıştı. oturduğumuz yer inanılmaz kötü bir yerdi.
istanbulda terör olaylarının olduğu, uyuşturucuların su satılır gibi satıldığı bir yerdi. bize olan sevgisinden hiç şüphe etmedik ve Allah büyük öyle bir yerde Rabbimin izniyle bizi lekesiz bir şekilde yetiştirdi büyüttü okuttu. 3 kız kardeşiz hepimiz bir yerlere geldik.
onu çok iyi anlıyorum. sağlıklı bir insan bile bu yükün altında ezilirdi. fakat annem zaten çocukken beyinden bir rahatsızlık geçirmiş sanırım. fakat zekası yerinde. akıllı bir kadın. ama bazı insanlar içgüdülerini kullanmayı tercih eder bilirsiniz. akıl geri planda kalabilir. annem öyledir canı ister yapar canı istemez yapmaz. çok küçük yaşlarda dha çocukken sigaraya başlamış ve bize hamileyken ,doğurduktan sonra yanımızda sigara içerdi. üstümüz başımızın hep sigara koktuğunu hatırlıyorum. şimdi diyebilirsiniz ki o zamanlar sigara çok önemsenen birşey değildi fakat bende şunu hatırlıyorum o günlere dair : amcam ve yengemde sigara içerdi ama amcaoğullarımın yanında içmemeye , evde içmemeye özen gösterirlerdi sağlıkları için. yani bilincin sıfır olduğu 80 ler zamanı değil bu. 2000 li yıllar.
annemi ben doğduğumda hep şöyle hayal ediyorum : kucağında kundaklı ben diğer elinde sigara... kendisi astım, kardeşimde astım zaten. herkesin hataları olduğunun farkındayım. ama neden ona hep öfkeliyim. ergenliğimde odamdan asla çıkmazdım. evde olmaktan nefret ederdim. annemin ailesinde kaostan beslenme huyu vardır zaten tüm kardeşler de birbirine küs. ve ayrımcı insanlardır. mesela anneannem varsa yoksa oğlu ve büyük kızı. bence bunlar farkında olunmadığında nesilden nesile geçiyor.
annemin bana hep öfkeyle baktığını hatırlıyorum. bazen bende aynı onun gibi bakıyorum kızdığımda ve eşim bu bakışından nefret ediyorum der. düşünse ben o bakışla büyüdüm. normal şartlarda iki insan kavga eder. bana göre kavga etmek (tartışmak diyelim) güzel bir ifade etme biçimidir. ama soft olanı. herkes sınırını gösterir kırmızı çizgisini gösterir. karşılıklı olarak saygı duymayı öğrenir. ama annemle kavgalarımız hiç böyle olmadı. her defasında beni yanlış anladı. ve inanılmaz büyüdü. tabi muhtemelen bende onu yanlış anlıyorum. tartışma sonrasında yani sakinleşme sonrasında annemle hep konuşmayı denerdim vicdan azabı duyduğum için. her defasında annem konuşcak bişey yok diye tersler ve gönderir. ve beni sadece bağırdığım zaman dinler. ve bende artık kalıplaşmış bir tavır oldu istemediğim birşey olduğunda bağırarak kendimi ifade etmeyi öğrendim. bu yakın çevremde arkdaşlık ilişkilerimi etkiledi haliyle çook uzun süreler. üni de tanıştığım arkadaşlarımdan bazılarıyla hala görüşürüm ve bna kendimi çok değiştirdiğimi söylerler iyi anlamda.
evlendikten sonra annemden uzaklaşmak bana iyi geldi. ben bu yaşıma kadar yanlış birşey yaptığımda insanların beni artık sevmeyeceğini zannederdim. kendimle çok konuşan biriyim birçok şeyi aştım. ama annemle olan bu ilişkimi de aşmak istiyorum. onu sevmek istiyorum. iyi anlaşalım istiyorum. ama olmuyor.
daha dün incir çekirdeğini doldurmayacak bir mevzu yüzünden kavga ettik. normalde ona he demeyi öğrenmiştim. o da beni görmezden gelmeyi öğrenmişti. fakat şu son bir aydır dengeler bozuldu bazı dış etkenler nedeniyle. bana karşı o eski öfkesi geldi. ergenliğimde yaptıklarımı getiriyor. bana böcekmişim gibi hep kızgın tavırlı. ben bunu hazmedemiyorum ben de karşılık veriyorum.
en son tartıştığımız konu 3. bir şahıs hakkında. annemin kıramayacağı biri ve benim dedikodumu kendisine yaptı, ben tesadüfi bir şekilde denk geldim. annemin beni korumasını en azından onu susturmasını beklerken onun gazına geldi ve yıllarca biraz düzeltebildiğimiz ilişkimiz 0 noktasına geldi. eski tavırlarına döndü. o 3. şahsın yaptıklarına karşı öfkelenip agresif birşekilde çıkışıyorum fakat kendi üzerine alıyor her konusu açıldığında. konuyu açma diyebilirsiniz ama bu konu benim ve ailemin hakkında olan bir karar olduğu için açılmak zorunda kalmıştı. ve onu koruyup durunca dayanamayıp anneme de öfkemi kustum. benim hakkımda da konuşurken bu şekilde ona da tavrını gösterdin mi ?! dedim. tabi ki göstermedi. göstermesin ama bana bari o kişiyi savunmasın.
şuan gözlerimi kapatıyorum ve kendimi ergenliğimde o gri dumanlı evde odada tek başıma koltuğa oturmuş TV ye boş boş bakarken olduğum halimde görüyorum. buraya biraz kendimi dökmek isteğiyle yazdım çünkü çok kötüyüm. ve dünkü tartışmadan sonrasını hatırlamıyorum. hafızam silmiş. içimde kocaman bir kırgınlık öfke kızgınlık var sadece. eğer varsa ümraniye çekmeköy civarlarında bir psikolog öneriniz bilmek isterim. şimdiden teşekkür ederim.
Ve şimdiden belirtmeliyim ki anlatacaklarım biraz uzun. Yaşım 29 , bir tane kızım var 1 yaşında. Annemle olan aramdaki mesafeyi yıllardır yenemiyorum. kendimi bildim bileli hep kavga ediyoruz ama öyle böyle değil gerçekten Allahtan korkum olmasa çok farklı şeyler olurdu saatler süren bir kavga. hep kendimi anlatmaya çalışan bir ben. inanılmaz bir şekilde yıprattık birbirimizi sonrasında aşırı pişman oluyorum. çünkü o bir anne ve anneliğin ne derece kutsal birşey olduğunun idrakindeydim şimdi çocuktan sonra daha da anladım.
annem inanılmaz rahat bir kadındır. mesela ev temizliği düzeni herhangi birşey hakkında ondan hiç bişey öğrenmedim. bunları yazmak istemiyorum aslında ama onu ve beni tanımanız açısından bu küçük anektodlar önemli. aslında dünya tatlısı bir kadındır. eli açıktır. saftır. babam gemici ve yıllarca yoktu. 4-5 ayda bir gelirdi. evin ve bizim bütün sorumluluğumuz anneme kalmıştı. oturduğumuz yer inanılmaz kötü bir yerdi.
istanbulda terör olaylarının olduğu, uyuşturucuların su satılır gibi satıldığı bir yerdi. bize olan sevgisinden hiç şüphe etmedik ve Allah büyük öyle bir yerde Rabbimin izniyle bizi lekesiz bir şekilde yetiştirdi büyüttü okuttu. 3 kız kardeşiz hepimiz bir yerlere geldik.
onu çok iyi anlıyorum. sağlıklı bir insan bile bu yükün altında ezilirdi. fakat annem zaten çocukken beyinden bir rahatsızlık geçirmiş sanırım. fakat zekası yerinde. akıllı bir kadın. ama bazı insanlar içgüdülerini kullanmayı tercih eder bilirsiniz. akıl geri planda kalabilir. annem öyledir canı ister yapar canı istemez yapmaz. çok küçük yaşlarda dha çocukken sigaraya başlamış ve bize hamileyken ,doğurduktan sonra yanımızda sigara içerdi. üstümüz başımızın hep sigara koktuğunu hatırlıyorum. şimdi diyebilirsiniz ki o zamanlar sigara çok önemsenen birşey değildi fakat bende şunu hatırlıyorum o günlere dair : amcam ve yengemde sigara içerdi ama amcaoğullarımın yanında içmemeye , evde içmemeye özen gösterirlerdi sağlıkları için. yani bilincin sıfır olduğu 80 ler zamanı değil bu. 2000 li yıllar.
annemi ben doğduğumda hep şöyle hayal ediyorum : kucağında kundaklı ben diğer elinde sigara... kendisi astım, kardeşimde astım zaten. herkesin hataları olduğunun farkındayım. ama neden ona hep öfkeliyim. ergenliğimde odamdan asla çıkmazdım. evde olmaktan nefret ederdim. annemin ailesinde kaostan beslenme huyu vardır zaten tüm kardeşler de birbirine küs. ve ayrımcı insanlardır. mesela anneannem varsa yoksa oğlu ve büyük kızı. bence bunlar farkında olunmadığında nesilden nesile geçiyor.
annemin bana hep öfkeyle baktığını hatırlıyorum. bazen bende aynı onun gibi bakıyorum kızdığımda ve eşim bu bakışından nefret ediyorum der. düşünse ben o bakışla büyüdüm. normal şartlarda iki insan kavga eder. bana göre kavga etmek (tartışmak diyelim) güzel bir ifade etme biçimidir. ama soft olanı. herkes sınırını gösterir kırmızı çizgisini gösterir. karşılıklı olarak saygı duymayı öğrenir. ama annemle kavgalarımız hiç böyle olmadı. her defasında beni yanlış anladı. ve inanılmaz büyüdü. tabi muhtemelen bende onu yanlış anlıyorum. tartışma sonrasında yani sakinleşme sonrasında annemle hep konuşmayı denerdim vicdan azabı duyduğum için. her defasında annem konuşcak bişey yok diye tersler ve gönderir. ve beni sadece bağırdığım zaman dinler. ve bende artık kalıplaşmış bir tavır oldu istemediğim birşey olduğunda bağırarak kendimi ifade etmeyi öğrendim. bu yakın çevremde arkdaşlık ilişkilerimi etkiledi haliyle çook uzun süreler. üni de tanıştığım arkadaşlarımdan bazılarıyla hala görüşürüm ve bna kendimi çok değiştirdiğimi söylerler iyi anlamda.
evlendikten sonra annemden uzaklaşmak bana iyi geldi. ben bu yaşıma kadar yanlış birşey yaptığımda insanların beni artık sevmeyeceğini zannederdim. kendimle çok konuşan biriyim birçok şeyi aştım. ama annemle olan bu ilişkimi de aşmak istiyorum. onu sevmek istiyorum. iyi anlaşalım istiyorum. ama olmuyor.
daha dün incir çekirdeğini doldurmayacak bir mevzu yüzünden kavga ettik. normalde ona he demeyi öğrenmiştim. o da beni görmezden gelmeyi öğrenmişti. fakat şu son bir aydır dengeler bozuldu bazı dış etkenler nedeniyle. bana karşı o eski öfkesi geldi. ergenliğimde yaptıklarımı getiriyor. bana böcekmişim gibi hep kızgın tavırlı. ben bunu hazmedemiyorum ben de karşılık veriyorum.
en son tartıştığımız konu 3. bir şahıs hakkında. annemin kıramayacağı biri ve benim dedikodumu kendisine yaptı, ben tesadüfi bir şekilde denk geldim. annemin beni korumasını en azından onu susturmasını beklerken onun gazına geldi ve yıllarca biraz düzeltebildiğimiz ilişkimiz 0 noktasına geldi. eski tavırlarına döndü. o 3. şahsın yaptıklarına karşı öfkelenip agresif birşekilde çıkışıyorum fakat kendi üzerine alıyor her konusu açıldığında. konuyu açma diyebilirsiniz ama bu konu benim ve ailemin hakkında olan bir karar olduğu için açılmak zorunda kalmıştı. ve onu koruyup durunca dayanamayıp anneme de öfkemi kustum. benim hakkımda da konuşurken bu şekilde ona da tavrını gösterdin mi ?! dedim. tabi ki göstermedi. göstermesin ama bana bari o kişiyi savunmasın.
şuan gözlerimi kapatıyorum ve kendimi ergenliğimde o gri dumanlı evde odada tek başıma koltuğa oturmuş TV ye boş boş bakarken olduğum halimde görüyorum. buraya biraz kendimi dökmek isteğiyle yazdım çünkü çok kötüyüm. ve dünkü tartışmadan sonrasını hatırlamıyorum. hafızam silmiş. içimde kocaman bir kırgınlık öfke kızgınlık var sadece. eğer varsa ümraniye çekmeköy civarlarında bir psikolog öneriniz bilmek isterim. şimdiden teşekkür ederim.
Son düzenleme: