24 Şubat 2024 Başak burcunda dolunay: Yargılamıyorsan yargılanmazsın
Hata iyidir, yaşanmışlığın delilidir. Mükemmelleşmek için tecrübeye muhtacız. Hata yapmaktan korkup kendini hayattan alıkoyma. Sen kimseyi yargılamıyorsan, yargılanmazsın. Sen kendini affettiğinde Tanrı da seni affeder… Tanrı'ya layık olma kompleksini aşmak mümkün… Dolunayı içselleştirebilmek adına Başak burcuna dair birkaç şey söylemeliyim. Başak burcu, Tanrı'ya layık olma arzumuzla ilişiklidir. Yaşamı her yönüyle (iş, aile, aşk, para, eğitim, beslenme, sağlık, ilişkiler vb.) kusursuz kılmak isteriz. Aslında kusursuz olmasını istediğimiz, kendimiziz. Bireysel niteliklerimizi-niceliklerimizi en üst seviyeye taşıdığımızda Tanrı'nın dileğini yerine getirmiş olduğumuza inanırız. Temel risk bildiğimiz kadarından öteye geçememek, gelişime kapalı olmaktır. Bilip, kabul ettiğimizi değişmez yasalar gibi hayatın rutini kılmak ibadet etmeye benzer. Rahatlatır, arındırır, görevini yapmış olmanın huzurunu yaşatır. Bir kural ve nizama tabi yaşamanın şüphesiz yararları vardır. Ancak
neyi neden yaptığımızı, bazı koşulların değiştiğini kendimize hatırlatmamız gerekir. En fecisi kendi doğrularımızı çevremize dayatmak olabilir. Bildiğimizin doğruluğundan o kadar emin olabiliriz ki onları da kendi doğrularımızla eğitmek isteriz. Başta onların işini yapar, yol gösterir sonrasında da tekrar etmelerini bekleriz. Bize uymadıklarında bir hizmetkar gibi onların yerine yapmaya devam edebiliriz. Her birimizin doğum haritasında Başak burcundan etki alan bir alan bulunuyor. Bir başka ifadeyle kusursuzluk arayışımızı ve Tanrı'ya layık olma çabamızı icra ettiğimiz konular farklı. İş, eğitim, para, sağlık, aile vb. bir konuda Başaklaşabiliriz. Dolunay Başak burcunda olduğuna göre yukarıda belirtiğim konular hayatının bir alanında seni de etkileyecek. O alanda tam ve bütün olmak, kusursuzlaşıp, Tanrı'ya ulaşmak isteyeceksin. Başak semboliğinin çalıştığı gök olaylarda kusursuzluk ihtiyacın artar.
Yakıp-yıkma, yanma-kavrulma hoş görü, sabır ve sevgiyle yapabildiğinin en iyisini yap, yeterli. Başak dolunayı, sabır ve hoşgörüyü elden bırakmamamız gereken bir döneme işaret etmektedir. Başak tabiatıyla detaylara takılır, eleştiriyi abartırız. Üstümüzdeki baskının artması veya arttığını düşünmemiz krizlere ve gerilime neden olabilir.
Çözüme muhtaç alanda yol alamıyorsan acısını başkasından çıkarmak isteyebilirsin. Kurban rolüne bürünmen an meselesi. Örneğin iş hayatında yaşadığın baskıyı ailene yansıtırsın. İşte sorun varsa aile ile ilgili konuyu sükûnetle çözmeye çalış. İş hayatındaki problemlerle alakalı inanılmaz kapılar açılabilir.
Kişisel maddi problemlerinle başa çıkamadığında ortak kazanç ve harcamalar gözüne batmaya başlar. Müşterek gelir-giderler konusunda yargılayıcı olmadığında gelirini arttıracak farklı yollar keşfedebilirsin.
Ailede, ebeveynlerle sorun yaşıyorsan iş arkadaşlarınla uzlaşman zorlaşabilir. İş arkadaşlarına adil olduğunda aileden ciddi destekler görebilirsin.
Aşk hayatında veya çocuklarınla ilgili halledilmesi gereken konular dağ gibi biriktiyse arkadaşlarına tahammül edemez hale gelirsin. Arkadaşlarını oldukları gibi kabul et. Çocuklarınla bugüne kadar kuramadığın derinlikte bir bağ kurman mümkün olabilir vb.
Sorunu ille senin çıkarman gerekmez karşı tarafta seni tetiklemek için elinden geleni yapabilir. Hikâyenin özü sabır ve sağduyuyla hareket edenin kazanacağıdır. Bu dolunay denge arayışını zorunlu kılar. Hem kişisel hem toplumsal sorumlulukları yerine getirmek aciliyet içerir.
İç dünyanda kıyametler kopsa da bazı sorumluluklarını aksatmamalısın. Ancak kendine söz geçiremediğin zamanlar, durumlar hep olur. Dolunayda, içimden gelmiyor, halim yok, canım istemiyor, zaman yetmiyor diye ertelediğin ne varsa onunla sınanacaksın. Ders mi çalışmalısın, diyete mi başlamalısın, zam mı istemelisin, veda mı etmelisin? Artık erteleyemezsin. İçinde bulunduğun her neyse kabullen ve sana göre en doğru olanı yap. Aciliyet baki ancak dürtüsel davranırsan daha fazla sorun yaratacaksın.
Sorumluluklarınla test edildiğin bu dönemde planlı ve düzenli davranmanda yarar var. Yeteneklerini geliştirmek için yapabileceklerini (eğitim, pratik, destek vb.) araştır ve uygula. İş hayatın, ilişkilerin, ailen, okul hayatın aklına gelen hemen her alanda harekete geçmeye zorlanabilirsin. Hak ve adaleti merkeze aldığın bir strateji geliştir.
Yapmadığın yapamadığın şeyler başkalarına zarar veriyor mu, irdele?
Zarar verme, verenlerin bedel ödeyeceği bu dönemi doğru değerlendir. Her birimiz çeşitli gruplarla (aile, iş, arkadaş çevresi vb.) etkileşim içindeyiz. Bağlı olduğumuz gruplar bizi, bizde o grupları besleriz. Bir grubun parçası olmak belli sorumluluklar getirir. İlkelerini benimsemek, ideallerine ulaşmaları yönünde iş birliği yapmak, inançlarıyla uyumlu yaşamak vb. Dolunay bu gruplar içindeki rollerimizi yapılandırmamızla da ilgilidir. Sadece sende olan eşsiz yeteneğini, desteğini paylaş insanlarla. Vermekten, yapmaktan hoşnut olduğun ne varsa onu verdiğinde bir anlamı olacak. Gruplara uyum sağlamak adına kendini zorlama. Taviz verdiğini, herkesten çok çalıştığını zannedip, kriz yaratma. Bir gruba dahil olmak sadece sorumluluk demek değildir. Bizi değerli hissettirir. O grubun ruhunu taşımak ölçü korunduğunda kişiliğimizi geliştirmemize vesiledir. Doktor olmak, aile babası olmak, evlat olmak, hayvansever olmak haz veren etiketlerdir. Kendinle gurur duyacağın sayısız beceriye, niteliğe sahipsin, yeter ki hakkını ver.
Madem Tanrı'ya ulaşmak istiyorsun okumaya devam et.
Yaratım ve yıkımın hipnotik döngüsü… Yaşam enerjisinin sonsuz döngüsü varoluşun temelidir. Bu sonsuz döngü, bedenin ve doğanın döngüleriyle eş zamanlı hareket eder. Yaratım-yıkım, ölüm-doğum, olmak-olmamak….
Atlıkarıncadaki bir çocuğu düşünün. Sesler, renkler, ritmik hareketler oyunun içine giren çocuğu büyüler. Kendi gibi eğlenen çocuklarla bu heyecanı paylaşmak deneyimine (yalan dünya) değer katar. Yaşadığı heyecan ve mutluluk tarifsizdir. Yetişkinler (farkında olanlar) atlıkarıncada aynı hazzı almaz. Çünkü kişi bu hipnotik döngü dışında olup bitenin farkındadır. Döngüden özgürleşmek için ille inzivaya çekilmen, dağlarda yalnız yaşaman gerekmez. Bu döngüden çıkan kişinin, eylemlerine anlam katması, yaşamını özgün bir deneyime dönüştürmesi yeterlidir. Mükemmele ulaşmak için bazen rutinin dışına çıkmak, her şeye uzaktan bakmak gerekir.
Yaşam enerjisi bir öğrencidir. Ölmeyi, ölümü (başka bir aşamada) yaşama dönüştürmeyi öğrenmeye çalışan bir öğrenci. Öğrenci, her ölümle karşılaştığında yaşama dönmenin-dönüşmenin bir yolunu bulma becerisine sahip olmaya çalışır. Sen yaşamsın, ölümsüzlük hayalini gerçek kılmak istiyorsan döngüleri başlatan ve bitiren bir simyacı olmalısın. Dönüşümün gücü, niteliği, verimi ve derinliği simyacının kabiliyetinde gizlidir. Sadece doğmak, büyümek, üremek için yaşasak ve ölsek yazık olurdu. Fikrinin ölümünden korkan kitap yazmayı, bedeninin ölümünden korkan dans etmeyi akıl etmelidir. Sanat, yaşamın ve ölümün icracısıdır.
Bu dolunayı zorlandığın her şeyi kolaylıkla yapabildiğin şahane bir deneyime dönüştür. Başaracağına inancım tamdır. Takıntılarını ve nedenlerini, kusursuzluk arayışın yüzünden neleri kaçırdığını öğrenmek istersen doğum haritanı analiz ettir. Yeteneğim yok, ben asla yapamam dediğin pek çok konuda yanılıyor olabilirsin. En iyisini yapamamaktan korkup uzak durduğun ne çok şey var kim bilir?
Seçkin İlbuğa