Popüler Konu 24 Haziran Başkanlık seçimi anketi ;

Başkanlık seçiminizde oyunuzu kime vereceksiniz ?

  • AKP ile MHP ortak adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

    OY: 891 37,9%
  • CHP adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce

    OY: 1.067 45,4%
  • HDP adayı İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş

    OY: 67 2,9%
  • İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

    OY: 274 11,7%
  • SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu

    OY: 42 1,8%
  • VP Genel Başkanı Doğu Perinçek

    OY: 8 0,3%

  • Ankete Katılan
    2.349
  • Anket Kapalı .
ülke de bir sürü sıkıntı var bıraksınlar artık avantadan beleş verilen küçük şeyleri. Kömür dağıt makarna dağıt şimdi olay iyice düşürüldü kek çay dağıt.
Yap vaadini öğrenciye aylık düzenli vereceğin burs olarak yap.
Eğitim sisteminin aksayan yanlarını çözmeye yönelik vaad yap.
Ekonomide kalkınma yapacak İnşaat ve rant dışında bir atılım vaadinde bulun.
Metro yapıyorsun yol yapıyorsun okey güzel ama geçiş ücretleri niye pahalı bunları düzelt.
Hukuk sistemi çökmüş.
Askerin itibarı yok.
Hastaneler de kuyruk kalmamış tabi kalmayacak internet ve telefondan randevu alamiyor ki insanlar.
Gelişen global teknojiye ayak uydurması tabiki takdir edilebilir. Buna kimse itiraz etmiyor ama aksayan yanları görmezden gelme. Hadi baştakiler geliyorda bu halk oy verenler niye görmezden geliyor anlamıyorum.
Bugün OHAL niye kalmıyor hala. daha içindeki Fetö bağlantılı kişileri ayıklamadan OHAL ile niye insanları kasıyorsun.
Emekliye bayram öncesi ikramiye veriyor Allah razı olsun. Bugün 2008 sonrası emekli olanların maaşlarından haberiniz var mı?Asgari ücretli 2008 den sonra emekli olduğunda 800 TL maaş alıyor. Yaş ve prim süresini söylemiyorum bile.
Süriyeliler konusunda tabiki duyarlı olacağız ama o sürüyeli kadar ülkemizde ihtiyacı olana para dağıtmak zor geliyorken onlara bu oluk oluk akan para neden?
Ülkede herkes ayrışmış ikili zıt kutup gibi gerginlikler varken neden kucaklayıcı olun muyor?
Külliye yaptın o kadar şatapat sergileniyorda ben daha hiç davat edilmedim hiç gitmedim. Külliyenin anlamına uygun olduğunu düşünmüyorum.
Yolsuzluklar bakanların yaptıklarına hiç girmiyorum İnşallah bunların hesabıda sorulacak.
Herkesi dinliyorum Erdoğan, İnce,Akşener, Bahçeli, Demirtaş (demeyide çok isterdim sesini duyuramıyor)
şuan iktitidar da olmasına karşın Erdoğan kendi sorgulamayan kitlesinden o kadar menunki sadece İnce'nin mitinglerdeki konuşmalara cevap veriyor. Vaad yok yaptıkları yapacakalrına teminat ya.
Yok kardeşim sorgulayın isteyin kimin olduğunun bir önemi yok.
 
Ya Erdoğan ben Türkiye'nin bütün sorunlarını kenara bırakıyorum tek derdim ve amacım kıraathane açmaktır mi diyor? Bu adam bu ülkenin sorunlarını çözmek için çalışmıyor mu? Biraz araştırın 90larda bu ulke nasildi. Bi siz cevrecisiniz, bi siz özgürlükçüsünüz, halk sağlığını bi siz düşünürsünüz, sizden olmayanları hic hor görmesiniz o yüzden o yıllarda ülke o haldeydi.

Merak etmeyin sırf bu uygulamadan kimse oyunu değiştirmez. Ama ne diyim ya da devam edin. Kek esprisi yapınca akp gidecekmis.
 

Canım 90 lı yıllarda olanalrı kimse onaylamıyor kimse güllük gülüstanlıktık AKP bozdu demiyor.
Ozamanın yönetimi koalisyon hükümetleriydi Erbakan bile vardı. Ama algı CHP varmış gibi. Hoş CHP savunacak son kişi benim burada.
Niye anlamıyorsunuz ben 81 doğumluyum. 98 ilk cep telefonu evimize girdiğinde hem pahalıydı hem operatörler sms hizmeti bile veremiyordu.
Yani o çağda teklojinin el veridği kadar oluyordu. Şuan cok hızlı gelişen bir teknoji var sistemlar var.
Öyle bir konuşuyorsunuzki Yıllardır o teknoloji sitemler Avrupda vardı da kimse izin vermiyordu AKP ile gelmiş gibi algıdan vaz geçin. Tekrar söylüyorum Çağa ayak uydurmakda takdir edilecek bir konu. Bu konuda AKP küçümseyemeyiz.
Ama olumsuz gidişatları da görmek anlamak eleştirmek niye zor geliyor.
 
Bop adım adım işliyor işte. Bu olaya kimse bişey yazmadı. Hala daha aramızdan bazıları çocuklara kütüphane oley modunda. Ha kütüphane mi oyu hemen değiştirelim. Pardon kütüphane değil kıraathane. Niye kütüphane demediyse bak. Gerçekten çok güzel kekleniyoruz :)
 
Sene 80 li yıllar, bizim köyümüzün kahvehanesinde kitaplık vardı. Her köye gidişimde her gün bir kitap alır okurdum. Ne ileri görüşlü bir yermiş. Bir kez daha gurur duydum köyümle. Aslında kahvehane değil kıraathane imiş..
Ne hallere geldi ülkem. Kütüphaneler secim vaadi oldu ne yazık ki.
 
3 farklı üniversitede eğitim alma fırsatım oldu
Bi çok üniversiteye seminer için gittim
Hiçbirinin kapatılmış bir kütüphanesi yoktu
Bahsettiğiniz üniversiteler hangileri?
 
Kesinlikle size katılıyorum . Esas korkutan taraf bu. O cihatçı grupların neler yapma kapasiteleri olduğunu videolardan çok net gördük. Yarın öbür gün kim onların bize kötü davranmayacaklarının garantisini verebilir, kendimizi onlardan nasıl korucaz. Allah korusun umarım gelmezler
 
Meral Akşener bugün kendisine tepki gösteren şahsa ne güzel söylemiş:

“habur rezaletini ben yapmadım, çadır mahkemeleri ben kurmadım, barzani'yi ben öpmedim. oslo'da cıvık cıvık konuşmadım. 29 ekim’de peşmerge geçerken davulla zurnayla bu ülkeden onları ben geçirmedim.”

 
Ekonomi ile ilgili vaadi nedir? Mesala sorunu tespit etmişler dış mihraklar o gitsin diye dolar yükseltiyor ne olacak o başa gelince dış mihraklar yine kazandı bir dahaki seçime kadar bekleyelim mi diyecek? anlamıyorum gerçekten anlamıyorum.
Oy verilmesini değil herşeyin anında kabul edilmesini sorgulanmamasını.
Eğtim sistemi ile ilgili vaadi nedir? Mesala bir gün sabah kalkıp koyduğu bir sistemi birden kaldırmayacağını vaad ediyor mu?
Sağlık ile ilgil vaadi nedir? Ücretsiz muayene oluınuyormuş. Kim oluyor ben olmuyorum. Her Eczaneye gittiğimde yada Özel hastaneye gittiğimde muayene için ödenen 15 TL ne için bilmiyorum. Babam emekli onun maaşından kesilenler ne için onuda bilmiyorum. Bizden mi alınıyor bu paralar sadece.
İnce'nin bir konuşmasında söylediği bişey var. çok hoşuma gitti çocuk sayısı ile ilgili çocuk yap demeyeceğız sayısına karışmayacağız ama o çocuğun mamasının mezinin KDV ni indireceğiz dedi. Mantık kafa bu olmalı olmuyor. İnce yapacamaycağı için sallıyor diyorsunuz içinizden ya sallamıyorsa bu başımızdaki neden yapmıyor denmiyor.
İlk Asgari ücereti 1750 tl yapcak dedi CHP hükümet 1600 TL yaptı. ee demekki sallanmıyor yapılabiliyormuş.
Yani konuştuğumuz sürece eleştirdiğrdiğimiz sürece istediğimiz sürece veriyor yoksa ses yok.
bu bile itici geliyor bana.
 
3 farklı üniversitede eğitim alma fırsatım oldu
Bi çok üniversiteye seminer için gittim
Hiçbirinin kapatılmış bir kütüphanesi yoktu
Bahsettiğiniz üniversiteler hangileri?
Tuik in açıklamasını paylaştım. Hürriyet gazatesi haberi.
 
Sanki 16 yıldır hükümetin başında ben vardım da hala şunu yapacağız bunu yapacağız diye vaatlerde bulunuyor hükümetin başındakiler. Hoş vaatlerde elle tutulur bir şey de yok ya neyse. Meydanlarda kendilerinden önce yapılanları biz yaptık biz getirdikten başka laf ettikleri de yok. Biri de çıkıp demiyor ki burası siz yokken açıldı diye. Gerçi dinlemiyorlar amigolar eşliğinde sadece alkış tutuyorlar. Bizim de yandaş kanaldan başkasını izlemeyen geçmişi bilmeyen halkımız da gerçek sanıyor.
 
Vallahi şu vaatleri gelişmiş ülke insanları duysa üstümüze gülerler.
Yıllardır en temel haklarımızı zaten olması gereken şeyleri lütufmuş gibi önümüze getiriyorlar
 
Son düzenleme:
3 farklı üniversitede eğitim alma fırsatım oldu
Bi çok üniversiteye seminer için gittim
Hiçbirinin kapatılmış bir kütüphanesi yoktu
Bahsettiğiniz üniversiteler hangileri?

Ayrıca bu ülkenin üniversite kütüphanelerinden vaz geçtim üniversitelerin arazileri rant için kullanıldı yollar geçti. dahası en köklü liselerin eski hallerinden eser kalmadı içi boşaltıldı. Nerede toplum için iyi insan yetişen okul varsa onlar okul olmaktan çıkarıldı. Dinci ve Kindar gençlik idolojisi ile.
Bugün eylem yapan üniversiteler neden var talepleri ne? onlarıda dinleme fırsatınız olmuştur umarım.
yoksa onlarda boş yaygara çıkarıp Hükümete komplo kuruyor.
 
Mustafa KARTOĞLU
mkartoglu@stargazete.com
92 yılda 57 hükümet 13 yılda tek hükümet
Mustafa KARTOĞLU tüm yazıları
05 Haziran 2015 Cuma
Siyasi tarihimiz ‘sivil hükümetin hükmettirilmemesi’ tarihidir.
Sivil siyaset kavga etti/ettirildi, devlet siyasetle kavga etti ve ülkeyi ‘siyaset dışı iktidarlar’ yönetti.

1923’ten itibaren başlayan 27 yıllık CHP’li tek parti dönemi dahil...

Tek parti döneminde 27 yılda tam 18 hükümet kuruldu.

Bakanlar 18 kez değişti, 9 ayrı başbakan geldi. İsmet İnönü 7 kez hükümet kurdu. Sadece birinde, 1931-35 arasında ‘seçimsiz 4 yıl’ iktidar dönemi yaşadı.

Kalan 23 yılda 17 hükümetin görev süresi ortalama ‘15 ay’!..

***

1950’de başlayan 10 yıllık DP iktidarında da Adnan Menderes 5 hükümet kurdu.

Birinci hükümet 10 ay, ikincisi 3 yıl, üçüncüsü 19 ay, dördüncüsü 2 yıl ve beşincisi 2.5 yıl sürdü.

***

27 Mayıs 1960 darbecileri de güçlü iktidar kurmadı; 1.5 yılda 3 hükümet değiştirdiler.

1961’de kurulan İnönü başbakanlığındaki CHP-AP hükümeti ‘ilk koalisyon’ oldu, ‘7 ay’ sürdü!..

1965-71 arası 5.5 yıllık AP iktidarı görünse de, bunun sadece 1965-69 yılları arasındaki Birinci Demirel Hükümeti ‘4 yıl kesintisiz’di...

Suat Hayri Ürgüplü hükümeti 8 ay, ikinci Demirel hükümeti 15 ay, üçüncü Demirel hükümeti ise 1 yıl sürebildi.

10 yıl boyunca 9 hükümet kuruldu!..

Ardından 12 Mart 1971 askeri muhtırası geldi.

Asker kontrollü 3 yılda da 4 hükümet değişti.

***

1974’te Bülent Ecevit sahneye çıktı; CHP-MSP koalisyonu 9 ay sürdü. Sonraki yıllar da CHP, AP, MSP, MHP arasında kurulan koalisyonlarla geçti; ortalama ömürleri bir yılı aşmadı.

En uzun süreli hükümet 1975-77 arasındaki AP-MSP-MHP-CGP koalisyonu oldu; 2 yıl 2 ay!..

12 Eylül 1980 darbesine kadar 19 yılda 18 hükümet kuruldu.

Türkiye 3 yıl darbe hükümetiyle yönetildi.

***

1983’teki Turgut Özal’ın ilk ANAP hükümeti çok partili tarihin ikinci ‘4 yıllık’ hükümeti oldu. Özal’ın ikinci ANAP hükümeti 2 yıl, Yıldırım Akbulut’a ‘devrettiği’ hükümet 2.5 yıl, Mesut Yılmaz’ınki ise 5 ay sürdü.

1991’de başlayan ‘Demirel koalisyonları’ dönemi, 1996’ya kadar sürdü. Ancak DYP-SHP koalisyonu ancak bir kez uzun süreli iktidar oldu, ‘2.5 yıl’!..

Bu yıllar, Türkiye’nin ‘karanlık yılları’ olarak bilinir. Terörle, faili meçhul cinayetlerle, ‘Madımak katliamı’yla, ‘derin devlet’le, Susurluk’la anılan yıllar...

Arada 1996’da Necmettin Erbakan başbakanlığında RP-DYP hükümeti kurulsa da, ‘güçlü sağ koalisyonla seçimsiz 4 yıl’ beklenirken, 8 ay sonra, 28 Şubat 1997’de bu kez ‘postmodern darbe’ geldi.

Sonraki 2 yılda da Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit arasında el değiştiren 2 hükümet kuruldu.

1999’da DSP-MHP-ANAP ortaklığıyla kurulan son Ecevit hükümeti 3.5 yıl sürse de, ülkeyi tarihinin en büyük ekonomik krizine soktu.

Özal’ın ilk 4 yılından sonra 2002’ye kadar 15 yılda 12 hükümet kuruldu; ortalama süre 1 yıl 3 ay!..

***

Türkiye’de 2002’ye kadar, hükümetlerin kurulması, bakanların kurumlarını tanıması, daha ‘icraat’a geçilmeden bürokrasinin direnişi, muhalefetin ‘yeni seçim’ zorlaması ve seçim kampanyaları arasında ne kadar ‘iş yapma’ fırsatı kalıyorsa, o kadar iş yapıldı!..

2002’den bu yana ise erken seçimsiz, koalisyonsuz ve kesintisiz ‘tek başına iktidar’ dönemi yaşanıyor.

Ancak bu 13 yılda da ne yapıldıysa;

- İlk AK Parti hükümetinin daha birinci yılındaki ‘darbe planları’na;

- Bürokrasinin, yargının iş yapmama/yaptırmama direnişine;

- ‘Cumhuriyet mitingleri’ ile kitlesel ayaklanma girişimlerine;

- ‘367 krizi’ ile cumhurbaşkanı seçiminin engellenmesine;

- Askerin ‘e-muhtıra’ vermesine;

- İktidar partisine kapatma davası açılmasına;

- MİT Müsteşarı üzerinden Başbakan’ı devirme girişimine;

- Gezi Parkı’ndan ikinci kitlesel ayaklanma denemesine;

- Yargı ve polis istihbaratındaki paralel yapılanma ile darbe girişimine;

- Türkiye’nin reformlarına karşılık vermek yerine ipe un seren Avrupa Birliği’ne;

- PKK terörüyle mücadeleye destek vermeyen; aksine Irak’ı, Libya’yı kan gölüne çevirdiği, Suriye, Filistin ve Mısır’daki katliamlara sessiz kaldığı halde yükünü Türkiye’ye yükleyen ‘müttefiklere’ RAĞMEN yapıldı...

Daha unuttuklarım vardır...

Özeti;

Türkiye şeytanın bacağını kırdı;

Dişleri ve tırnaklarıyla mücadele ediyor.
 
Bizi kandirabildigi yok.. Kendi secmenlerini kandiriyor. Onlar da dis ulkelere kafa tutan lider diye sevindirik oluyorlar iste.. Halka soyledikleri laf baska, icraat baska.. AKP iktidari sayesinde, verdikleri desteklerle Israil sadece Turkiye karsisinda degil, uluslaraasinda da bir cok ilerleme kaydetti, ama secmene suslu Islam soylemleri ile lanse edilen tam tersi. Aya 4 seritli yol yapacaz dese inanacak bir kitlesi var ya.. Yeter ki lafin basinda sonunda Allah, kitap olsun. Din saticilarinin gecim kaynagi bu.

Egemen Bagis bosuna kahkahalar icinde anlatmiyor hergun google dan arayip bir tane salliyorum Bakara, makara diye.. Hepsinin yaptigi ayni aslinda.. Dinlenip tapelere gecmese idi o da aynen devam edip servetine servet katacakti.. Tedbirsizlik iste..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…