Politika da bır fıkırdır, sanıyorum anlaşamıyoruz... Demirel sağcının da tillahıdır bugünlere gelmemızde epey emeği vardır... saydığın seyler demırelın eserleri değil, eritemedıklerı yetmıslerın sol hukumetlerının ve işçi hareketlerinin yarattığı haklardır...sol eriye eriye kalmayınca geriye sendikal mücadele de kalmaz...Demirel paşa gibi de yürüyen işçiye tazyikli su da sıkardı , sağ için protesto demek, yürüyen işçi demek " düşmanından beter olan solcu" demektir, çünkü sol sermayeden hak talep eder, daha eşit gelir dağılımı talep eder, doğal olarak sağ siyaset vurun abalıya der, kah vatan haini ilan eder solu, kah iç mıhraklar vs vs... ben ne Demirel ne de ozalı sevmem keza çiller de aynen. Doksanlar bu ülkenin basına gelmiş en kötü zamanlardan biridir, mimarlarındwn biri de Demireldir...
Türkiye de pek bir şey değişmedi, mağdurlar daha geniş bir grup sadece, bu kadar ses de bu yüzden çıkıyor zaten, bazıları kendi komünal tarihinde ve kişisel tarihinde ilk defa mağdur oldular!
Her dönemin mağdurları Kürtler, Aleviler ve solcular ise baki, kim gelirse gelsin tepelerine tepelerine vuruyor! O yüzden bütün ciddi hak ve hukuk talepleri de bu üç gruptan gelir, Türkiye için demokrasi talepleri de bu üçünden gelir....gerisi O.
Bakalım neler demiş bu Demirel bu dünyaya veda etmeden önce!
""" Demirel,
1979 yılındaki Maraş katliamının ardından, “Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz, böyle bir şey söylemiyorum, devlet cinayet işleyenin yakasına yapışmak zorundadır” demişti""
Gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin rutin haline geldiği 90’lı yılların başlarında başbakanlık koltuğunda oturan Demirel,
8 Kasım 1992’de kayıp çocuklarının akıbetini soran kayıp annelerine ‘Çocuklarınız benim cebimde mi çıkarıp vereyim?’ karşılığını vermişti.
57 kişinin öldüğü Çorum Katliamı’nı kendisine soran bir gazeteciye, ‘Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın’ karşılığını vermişti. Belediye başkanı seçilen Fikri Sönmez’le (Terzi Fikri) birlikte ilçedeki özerk dönüşüme müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyordu.
Sivas Katliamı’nın ardından, “Fevkalade hassas bir konu. Devlet güçleriyle halk karşı karşıya getirilmemelidir” derken, olayın münferit olduğunu savunmuştu. Demirel, “
Olay münferittir. Ağır tahrik var” demişti.
1968 kuşağının öğrenci liderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamı için ‘evet’ oyu veren 276 milletvekilinden biriydi. O dönem Adalet Partisi genel başkanıydı. Aynı oylamada İsmet İnönü ve Bülent Ecevit ‘hayır’oyu vermişti.
http://www.diken.com.tr/demirelden-geriye-kalanlar-bana-sagcilar-cinayet-isliyor-dedirtemezsiniz/ https://www.birgun.net/haber-detay/bize-asla-suleyman-demirel-demokrattir-dedirtemezsiniz-70575.html Neyse. MR Demirel kendisi kendi sözleriyle kendını anlatıyor zaten, karıştığı yolsuzluklardan bahsetmeye bıle gerek yok.
Bütün gün dışarıda olduğum ıcın anne yazdım metanol hakkında, o da sana rastladı.