Yoğun istek üzerine hikâyenin bir kısmını salıyorum
Ben normalde İzmirliyim ama İstanbulda büyüdüm daha sonra üniversite için tekrar İzmir'e geldim. Geldikten birkaç ay sonra arkadaşlarım bir grup buluşmasına onu da davet ettiler, ik başta sinir olmuştum bunu niye çağırdılar yaa diye düşünüyordum ve maç muhabbeti yapılırken tiksinç bir bakış atıp, sen kesin Galatasaraylısın dimi dedim tabi kızım ne sandın biz doğuştan Galatasaraylıyız dedi sonra sende kesin Fenerbahçelsin dedi, bende aynı şekilde ne sandın oğlum biz doğuştan fenerbahceliyiz dedim. Sonrasında grup buluşmalarına hep şu Fenerbahçeli kızı da çağırın diyormuş:) neyse biz bu şekilde tanıştık ve bir süre sonra çıkmaya başladık. Bizim şarkımız da bizden beklenmeyecek derecede naif olan "Nazende sevgilim" şarkısıydı:) Sevgiliyken bir gün seni biriyle tanıştıracağım çok seveceksin çok kafa çocuktur dedi ve eşimle tanıştırdı
Biz tabiki onuda grup eğlencelerine çağırmaya başladık. 6 kişi takılıyorduk. Ben ona tamamen arkadaşça yaklaşıyordum kız arkadaşları oluyordu lan ne hovardasın İzmir'in kızları ne çekti senden falan öyle bir ilişki
ama biz günlerden bir gün sevgilimle bir kavga ettik ilişkiyi dondurma kararı aldığımız gün evime geldi (kızlarla beraber kaldığımız) o gün dertleştik ben çok ağladım salya sümük, çıkışta itirafta bulundu niyetinin öyle olmadığı hakkında, ben ne diyorsun diye bakarken "aynen klasik arkadaşımın aşkısın olayı neyse görüşürüz"dedi. Ben şok olmuş bakarken ya da s*ktir et bunun için sonra pişman olurum dedi ve öptü. Bu anı hiç unutamıyorum, birkaç gün sonra ben onunla bir konuşma yaptım arkadaşlıktan ileriye gidemeyeceğimiz ile ilgili. Sonra biz barıştık sevgilimle, ama eşime eskisi gibi davranamıyordum (sevgilim ve eşim olarak anlatınca garip oldu ama isim kullanmayacağım x,y mi desem
)sevgilim de anladı zaten, bunlar bir ara kavga etmişler ve bunun gibi bir sürü şey hepsini anlatmayacağım. Üniversite sonda sevgilimin babası felç geçirdi o İstanbul'a döndü. Bende bankada staja başladım o ara, eşle aramız düzelmişti pes etmiş görünüyordu beraber takılıyorduk yine derken biz uzak mesafe ilişkiyi sürdürüyorduk sevgilimle. Daha sonra birgün aradı beni ve ilişkiyi bitirdi ciddi anlamda terketti yani telefonda hem de sen mutlu olmayı hakediyorsun gibi bir klişeyle, çok kırıldım nolduguna anlam veremedim sorguladım yok olmadı işte (eşim yüzünden oluyor bu arada gitmiş buna sen aylarca yalnız bıraktın kızı biz mutluyuz demiş ikimizin dostça çekindiği selfieleri göstermiş kavga etmişler) benim bundan boşanmadan önce haberim oldu. Neyse ben o ara duygusal boşluktaydım, ağır depresyona girdim yani yemeden içmeden kesildim ruh gibi dolanıyordum o ara hep eşim yanımda oldu destek oldu eğlendirdi güldürdü mutlu etti gerçekten sevildigimi hissettim teselli oldum ve aşık olduğumu sandım o boşlukta, o kadar iyiydi ki. Sonrasında o geri döndü o benden özür diledi pişman olduğunu söyledi ( o ara düşünmüş benden vazgecmemeye karar vermiş)o anda tıpkı Türkan Şoray gibi düşündüm. beni sebepsiz terk ettiği aklıma geldi eşim emek harcamıştı ve ben sevgi emektir diyerekten büyük bir hata yapıp eşimi seçtim ( o filmi gördükçe lanet ederim) Üniversite bitti o İstanbul'a yerleşti ben burda iş buldum eşimde burdaydı ilişki ilerledi ve evlendik. Ve ben ilk oğluma onunla koymak istediğimiz ismi koydum. Kerem:) Aslı ve Kerem'den geliyor benim adım Aslı çünkü. Ben oğlum ilk doğduğunda üniversite arkadaşlarım bebeği görmeye geldiler, biz hep buluşuyorduk zaten ama benim onunla olmayan bebeğimi görmeye gelmeleri lohusalığın da etkisiyle beni yaraladı. O zamanlar hep oğlumu nazende sevgilim şarkısıyla uyutmaya başladım. "Her yiğidin bahtına bir güzel düşer" kısmını bana bakarak söylerdi ve bende o kısımda ağlıyordum hep. Aslında o dönem niye öyle oldu bilmiyorum, evlenirken hamile kaldığımda böyle hissetmemiştim ama oğluma baktığımda inanamıyordum nasıl böyle oldu diye... Hızlı çekim yaptım sonlara doğru ama bunaldım artık sonra anlatırım aldatılmayı.