işte hepsi beynimi kurcalıyor zaten.. bir de aynı anda yapıp çocukların dengesini bozuyorlar.. o kadar hastalığın mikrobunu bir anda enjekte ediyorlar minnacık bedene...
okula kayıt yapılırken aşı karnesi istendi diğer evraklarla birlikte. MEB'e bağlı okullar istiyor sanırım bunu.
neyse o zamana kim öle kim kala.. yaptırmaktan vaz geçebilirim her an(tek korkum aşısız mültecilerin getirdiği hastalıklara karşı çocuğu savunmasız bırakmak). fuzuli yere kan sayımı bile yaptırmaya kıyamıyorum ben kuzularıma, anca hasta olacaklar ki doktor gerek görürse kan veririz, onun dışında iğneyle vücut bütünlüğüne zarar veren her şeyden uzak tutma çabasındayım..
kızımdan en son 6 günlükken billirubin seviyesine bakmak için kan alınmıştı. 15-20 dk sürdü kan almaları, ben ruhumu teslim ediyordum dışarıda beklerken, o kadar ağlattılar ki yavrumu... ağlatmasınlar şu bebekleri benim kalbim dayanmıyor
çocuk doktorları öyle kolay kan tahlili istiyor ki.. kadını ikna edemedim daha önce bazı testlerin yapıldığına (aynı hastanede doğum yaptım, doktorlar bilgilere niye ulaşamıyorsa). hadi billirubin seviyesine bakıyorsun 1 tüp (ki ona da gerek yok bence, ciltten billirubin seviyesi ölçen cihazlar çıkmış, hastanelerde yok!), kan grubuyla direct coombs testi yapıldı dedim, onlar için de 2 ayrı tüp alındı boş yere.. damarı bulamıyorlar (ki damar bulmak için özel bir sprey de var, çocuk hastanesinde görmüştük, diğer hastaneler bulundurmuyor), bulsalar çatlatabiliyorlar.. kaç yerden delik deşik ediyorlar.. 1 ay geçmedi elinin üstündeki morluk... sinirlerim bozuldu gece gece hatırlayınca...