- 28 Mayıs 2009
- 11.309
- 137
hepimizin keyifli-sağlıklıca gönlümüzce daha nice anneler günü geçirmemiz dileğiyle 
Eki Görüntüle 709210 ....
Eki Görüntüle 709210 ....
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
2013 Mart Anneleri Paylaşım Alanı
- Konu Sahibi sifaa
- Başlangıç Tarihi
- 24 Eylül 2012
- 300
- 3
- 28 Ocak 2012
- 2.942
- 640
Bebegim bazn aglarken anne diye agliyor. Doktor da tum bebekler anne kelimesimi cikariyor dedi.
- 16 Eylül 2012
- 283
- 0
himmm...... bende istiyoruuummm!!!!!!!!!! :))
- 24 Eylül 2012
- 300
- 3
- 24 Eylül 2012
- 300
- 3
Anneye kolaylık canım ben vermeyi hiç istemiyordum ama sonra mecbur kaldım tek başımayım nefes aldırıyor bana ama çok az veriyorum fazla alışmasını istemiyorum ilerde bırakması kolay olsun diye. Dışarı çıktığında özellikle çok işe yarıyor ya da uykuya geçemediği zaman veriyorum biraz zor tutuyor benim ki daha tam alışmadı. 5-6 denemede anca alıyor.
- 28 Ocak 2012
- 2.942
- 640
Inga sesi degil cnm. Inga dan ayri anne diyor.
- 16 Eylül 2012
- 283
- 0
kizlar benim kullandim emzikte koku olustu.plastik kokusu var gibi.dayanamadim agzima alip baktim garipte bir tadi vardi.
hic sevmedim kizimda almadi tam olarak zaten.bende vermedim.
digerine baktim oda ayni her emzikmi bole acaba?baska bi tane daha alsam ayni seymi olurki?sizinkilerde varmi ole bisey canlarim?
hic sevmedim kizimda almadi tam olarak zaten.bende vermedim.
digerine baktim oda ayni her emzikmi bole acaba?baska bi tane daha alsam ayni seymi olurki?sizinkilerde varmi ole bisey canlarim?
- 8 Mayıs 2013
- 557
- 0
sen diyene kadar emziğin tadına bakmak aklıma gelmemişti.chicco kavuçuk emzik kullanıyorum.koku ya da herhangi bir tad yok bizim emzikte
- 28 Mayıs 2009
- 11.309
- 137
ANNE OLMASAYDIM EĞER
Ben anne olmasaydım eğer...
Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.
Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.
O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.
Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.
Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.
Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.
Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.
Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.
Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.
Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.
Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.
Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.
Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.
Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.
Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.
Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.
Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.
Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.
38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.
Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.
Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.
Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.
Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!...
Alıntı
Ben anne olmasaydım eğer...
Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.
Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.
O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.
Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.
Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.
Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.
Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.
Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.
Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.
Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.
Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.
Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.
Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.
Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.
Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.
Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.
Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.
Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.
38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.
Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.
Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.
Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.
Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!...
Alıntı
Son düzenleme:
- 2 Mart 2009
- 1.928
- 0
hangi emziği kullanıyosun ki? bizimki avent herhangi bişey olmadı koku yada bi gariplik yok.günde 2 sefer falan kaynar suda bekletiyorum 2 tane emziğimiz var dönüşümlü kullanıyorum.
- 23 Aralık 2012
- 248
- 0
Burada heyecanımızı, sorunlarımızı, dertlerimizi, sevinçlerimizi, telaşlarımızı paylaştığımız tüm annelerin ANNELER GÜNÜnü kutluyorum. Biçok arkadaşımızın ilk anneler günü; onların da bu özel gününü tebrik ederim, minik kuzularının konuşupta annelerinin ANNELER GÜNÜnü kutladığı günleri de görürler inşallah. hepimize evlatlarımızla birlikte daha nice anneler günü temenni ediyorum. sevgiler...
- 23 Aralık 2012
- 248
- 0
Bebeğim iki ayı doldurdu, zaman zaman kakası belinden taşıyor, prima bez kullanıyorum, bezden midir sorun bilemedim, ama benim asıl sorunum atletindeki lekeleri çıkaramıyorum, deterjan tek başına çıkarmadı, kosla da kullandım sonuç yine aynı ( bi de o kadar reklam yapıyorlar) siz ne yapiyosunuz kaka lekesini çıkarmak için, ya da sizde de oluyor mu böyle ufak kazalar :) (atletler beyaz değil, renkli, resimli felan. çamaşır suyu da kullanamıyorum)
- 8 Ocak 2012
- 769
- 5
canım bende bazen öyle sorunlarla karşılaşıyorum ve tek çözümüm malesef çamaşır suyu oluyor.başka türlü çıkmadı.
- 8 Mayıs 2013
- 557
- 0
bizde de oldu bu kazalar.kaç numaralı bez kullanıyorsun. kakasının beline taşması bezin küçük geldiği anlamına geliyor.Bu nedenle biz 3 nolu beze geçtik.ben dalin , hacı şakir ve dalan roxy kullandım ama malesef lekeler tamamen yok olmuş değil.hatta bu yüzden 2 tane zıbını da atmak zorunda kaldım.Makinede en uzun programda da çalıştırsam olmadı.
