canım korkma bol bol dua et benim kuzenimin bebeğinide küveze aldılar ciğerleri gelişsin diye içini ferah tut kuzucum korkma bizim zeynep dayanıklı kızdır öyle pes etmez oğluşun doğduğunda annesinim gözlerine baktığında melek gibi bir anne görecek dua ediyorum inan senın için
Doğum, yerine göre hayatî tehlike arz eden bir ameliyat olabilir. Böylesine ciddî bir olay, elbette sadece mânevi dua ile geçiştiritlemez. Önce maddi tedbirler alınır, yâni gereken ebeye, doktora gidilir, alâka ve muayenesi temin edilir, Bundan sonra sıra manevî tedbire, yâni duaya gelir.
Nasıl sadece doktor kesin şifaya vasıta değilse, sadece dua da öyle kesin şifaya sebep olmaz. Zira ikisini de Rabbimiz emretmekte, hem maddî, hem de manevî tedbiri dinimiz istemektedir. Birini icra edip ötekini ihmal eden, elbette yarım iş yapmış olur. Tek kanatlı kuşun uçtuğu kadar başarı temin edilir.
Maddî tedbirden sonra alınacak manevî tedbiri, yâni okunacak duayı,
Efendimiz şöyle tavsiye buyurmuştur:
Doğum yapacak hanımın sıhhat ve kolaylıkla doğumunu yapması niyetiyle, Önce Âyetel-Kürsî okunur, sonra (Felâk ve Nâs) sûreleri okunur. Bunlardan sonra da şu âyet okunur:
İnne rabbekümüllahüllezi halekas semavati vel erda fi sitteti eyyamin sümmesteva alel arşi yuğşil leylen nehara yatlübühu hasisev veş şemse vel kamera ven nücume müsehharatim bi emrih ela lehül halku vel emr tebarakellahü rabbül alemin. (Araf 54)
Resul-i Ekrem Efendimiz kızı Fâtıma validemizin doğumunda bu duayı okutmuş, netice sevindirici şekilde huzurlu ve sıhhatli bir doğum olarak tecelli etmiştir,
Mübarek nesil Hazret-i Hasan ve Hüseyin Efendilerimiz böyle dualarla dünyaya gelmişlerdir. Sıhhatli bir doğum haberini alınca Allaha şükretmek, konu komşuda bulunan yoksullara yardım etmek, münasip olan bîr cömertliktir.