2010 Nisan Anneleri Sağlıklı Gıda ve Beslenme Rehberi + Vitaminleri

gxoxlgeler

Tekvandocum ve ben
Kayıtlı Üye
28 Eylül 2007
453
10
39
Kızlar Şuanda bebişlerimiz yaklaşık 3 aylıklar mesela özellikle bu dönemde nasıl beslenmeliyiz nelerden kaçınmalıyız burada paylaşalım.

Bebişlerimiz büyüdükçe tavsiyelerimizde değişecek....
(mesela doğum yaklaştığında haydii hurma yiyelim diyeceğiz)
buradan takip etmiş oluruz olmaz mı?


GEBELIKTE BESLENME TAVSIYELERI ONSOZUMUZ OLSUN Hamilelikte yeterli beslenemeyen anne adaylarının 'ölü doğum, düşük, beden ve zihin özürlü doğum' gibi tehlikelerle karşı karşıya bulunduğu, kendi sağlığında da 'kansızlık, tansiyon, kemik ve diş' problemleri görülebileceği belirtilerek, gebelik döneminde ortalama 9-13 kilo alınmasının uygun olduğu bildirildi.

ıHA muhabirine açıklama yapan Türkiye Hastanesi Diyet Uzmanı Fatma Arslan, gebelikle birlikte, kadın için bedenindeki bir başka Canlının sorumluluğunun başladığını, bu sürecin çok özel duygularla birlikte yeni bir davranış, yeni bir yaşama tarzını beraberinde getirdiğini ifade ederek, "Gebe bir kadının kendi sağlığı, karnında taşıdığı bebeğin de sağlığını doğrudan etkiliyor. Bütün bunlar, anne adayının, günlük alışkanlıklarından beslenmesine kadar bir çok hayati faaliyetinde köklü değişikliği mecburi kılıyor" dedi.

Gebelik öncesi vücudun besin ihtiyacını dengede tutmanın, bebeğin normal büyüme ve gelişimini sağlamak için çok önemli olduğunu vurgulayan Diyet Uzmanı Arslan, "Besin ihtiyacını karşılamak, bebeğin gelişiminin yanı sıra anne sağlığı için de önem taşır. Özellikle ağır işte çalışan kadınların artan Protein ve enerji ihtiyacının karşılanamaması, annenin zayıflamasına neden olur" diye konuştu.

DEMıR EKSıKLıĞıNE BAĞLI ANEMı
Arslan, gebelik döneminde bebekte demir ve kalsiyum gibi Minerallerin depo edildiğini, dolayısıyla annenin bu minerallere ihtiyacının arttığını kaydederek, "Ayrıca, gebelikte sık kan kaybı, parazitler, döle Mineral depo edilmesi, diyetin artan ihtiyacı karşılayamaması, özellikle ilk aylarda sık kusmalar, sindirim bozukluğu sebebiyle demirin yeterince emilememesi ve demir emilimini güçlendiren etmenlerin diyette bulunması, demir eksiğine bağlı anemiyi oluşturur" dedi.

Anne doğru beslenmezse, ölü doğum, düşük, beden ve zihin özürlü doğum ile düşük ağırlıklı doğum gibi tehlikelerle karşılaşabileceği uyarısında bulunan Diyet Uzmanı Fatma Arslan, "Kendi sağlığında da kansızlık, tansiyon problemleri, Su tutumunun artması, kemik, diş, zayıflama veya aşırı kilo alma gibi problemler görülebilir" diye konuştu.

Arslan, dengeli beslenmenin, doğum sonrası formun korunması için de şart olduğunu belirterek, "Bu tür dengeli beslenme alışkanlığı ile gebeliğe has şikayetlerde azalma olur. Bebeğinizin istenilen kiloya ulaşması, Sağlıklı ve ihtiyacı olan besinleri depolamış olarak doğması sağlanır. Anne rahat bir doğum ve loğusalık dönemi geçirir. Bütün bunlar, doğum sonrası sütün yeterli ve kaliteli oluşabilmesini, gebelik ve emziklilik dönemlerinde sık görülen Demir Eksikliğianemisi gibi şikayetlerin azalmasını sağlar" dedi.

HAMıLELıKTE 9-13 KıLO ALMAK NORMAL
Gebelik döneminde anne adayının ortalama 9-13 kilo almasının uygun olduğunu bildiren Diyet Uzmanı Fatma Arslan, "Gebeliğin ilk 3 ayında 0.5-1 kilogram, son aylarında 1-1.5 kilogram arasında olması sağlıklı bir gelişme olarak kabul edilir. Eğer anne adayı zayıfsa normal kilo alımı 14-16 kilogram, şişmansa 5-6 kilogram normal kabul ediyor" diye konuştu.

Diyet Uzmanı Arslan, hamile bayanların düzenli beslenmesi ve yemek saatlerini aksatmaması gerektiğini vurgulayarak, Günde en az 15-30 Dakika yürüyüş yapılmasını ve yemeklerden sonra bir süre dinlenilmesini önerdi.

Özellikle ilk aylarda sık görülen bulantı ve kusma durumlarında galeta, peynir, salatalık gibi besinleri tüketmenin faydalı olacağını ifade eden Arslan, çok yağlı, baharatlı, kükürtlü, kokulu (lahana, karnabahar, pırasa, Kereviz gibi) yiyeceklerin bulantı ve kusmayı arttırabileceğini hatırlattı.

'HAZIR GIDA' UYARISI
Diyet Uzmanı Fatma Arslan, sık sık Sıvı tüketilmesini ve makarna, sebze gibi yiyecekler haşlandıktan sonra Suyunun dökülmeden yenilmesini istedi. Hazır çorba ve meyve sularından kaçınılması ve doğal besin tüketilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, "Mevsimi olmayan sebze ve meyvelerden kesinlikle uzak durun" diye de uyardı.

Diyet Uzmanı Arslan, gebelik dönemlerinde sık görülen kabızlığın önlenmesi için de, sabahları 1 bardak ılık Suyun içine bir tatlı kaşığı sıvı yağ ilave edilip içilmesini önerdi.

Meyvelerin kabuklarının soyulmadan yenilmesini tavsiye eden Arslan, salam, sucuk, sosis gibi katkı Maddeleri içeren yiyeceklerin de fazla tüketilmemesini istedi. Arslan, mutlaka iyotlu Tuz kullanılması gerektiğini de kaydederek, "Ödem, preeklemsi, Hipertansiyon gibi problemleriniz varsa tuzsuz yiyin. Bir günde ortalama 3 su bardağı süt veya yoğurt, 3 kibrit kutusu kadar peynir, 1 haşlanmış yumurta, 3 köfte büyüklüğünde et, tavuk veya balık, 1 porsiyon kuru baklagil veya pilav, makarna, 6-7 ince dilim ekmek, 3 porsiyon sebze yemeği, 3-5 porsiyon meyve yiyin. Yağda kızartmalar, Hamur işleri ve ağır tatlılardan kaçının. Günde ortalama bir avuç kuruyemiş tüketin" dedi.
ıHA-ALINTIDIR
 
Son düzenleme:
güzel olmuş canımm topikk eline sağlıkk paylaşırızz artıkın burdann opuyorumnanaktan
 
ilk olarak ben başlalayım barii
Kan hapı Ferrum Fort Kullanmaya başladım ve
Elevit destekleyici vitamin

Sebzelerden özellikle yeşil yapraklı sebzeler yememiz tavsiye ediliyor.
 
HANGI VITAMINLER NE ICIN GEREKLI :CüvCüv: :CüvCüv:
Doc. Dr. Ramazan Mercan Açıklıyor;

Gebelik sırasında beslenme konusu Kadın-Doğum Uzmanlarının en çok karşılaştığı sorulardan bir tanesidir. Birçok kadın gebelik dönemini olağanüstü bir dönem olarak kabul etmekte ve bu nedenle de her ay veya bazen her haftaya özgün bir diyet planı isteğinde bulunabilmektedir. Bazı gebelerin ise günde 5-6 vitamin ve mineral içeren hap kullandığını sıklıkla görebiliyoruz. Aslında aşağıda geniş olarak açıklayacağımız gibi gebelik sırasında kesin olarak alımı önerilen çok az sayıda besin bulunmaktadır.
Yapılan çalışmalarda gebelik öncesi beslenme yetersizliği olan kadınlarda ...

gebe kalma şansının daha düşük olduğu ve gebelik durumunda bebekte nöral tüp defekti olasılığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Gebeliğin ilk 3 ayında beslenme yetersizliği durumunda ölü doğum, erken doğum ve yeni doğan döneminde ölüm riskinin arttığı gösterilmiştir. Gebeliğin 3. ayından sonra ise düşük doğum ağırlığı ve erken doğum olasılığı artmaktadır. Bebekte anomali oranında nöral tüp defektleri dışında genel olarak bir artış görülmemektedir.

Diğer yandan yapılan çalışmalarda yüksek proteinli beslenme ile bebek doğum ağırlığı arasında direk bir ilişki gösterilememiştir. Protein ve enerji yönünden dengeli beslenmenin doğum ağırlığında 30 gram gibi minimal bir artışa yol açtığı gösterilmiştir.


Mikrobesin Eksikliğinin Gebelik üzerindeki Etkileri
Folik Asit............Nöral tüp defektleri

Demir..................Anemi ve kanama

İyot......................Kretenizm

Kalsiyum.............Hipertansiyon, preeklampsi

çinko...................Anemi, nöral tüp defektleri, düşük doğum ağırlığı, anensefali

A Vitamini...........HIVnin bebeğe geçiş oranında artış, annede anemi, enfeksiyon ve anne ölümünde artış

D Vitamini...........Neonatal hipokalsemi

K Vitamini...........Hemoraji

Bakır....................Anemi, anensefali, düşük doğum ağırlığı

Selenyum.............Nöral tüp defekti, beyin ve kalp damar sisteminde fonksiyon bozukluğu, düşük olasılığında artış

Magnezyum.........Kanda pıhtılaşma eğiliminde artış, preeklampsi, erken doğum


Folik Asit: Folik asitin nöral tüp defektleri dışındaki anomalilerinde riskini azalttığına dair bulgulara rastlanmıştır. Son zamanlarda folik asit eksikliğinin Down Sendromu riskini de artırdığı öne sürülmüştür.

önerilen Doz: 1. üreme çağındaki Kadınlar:400 mikrogram/gün

1. Gebeler: 1 mg/gün

2. Nöral tüp defekti riski olan kadınlar: 4 mg/gün

Folik asit alımına gebelik oluşumundan 2 ay önce başlanması önerilmektedir. Bu şekilde kullanıldığı zaman nöral tüp defekti görülme riskinde 2/3 oranında azalma olmaktadır. Epilepsi tedavisi alan kadınlarda folik asitin daha yüksek dozlarda alınması gerekir.

Birçok gebelik planlanmadan gerçekleştiği için gebelik öncesi folik asit alınmamaktadır. Bu nedenle üreme çağındaki bütün kadınlara folik asit verilmesi önerilmekle birlikte, bu konuz tartışmalıdır.

Demir: Gebelikte şiddetli anemi (Hemoglobinin 7 gr/dlnin altında olması) düşük doğum ağırlığı, prematür doğum, gebeliğin son 3 ayı ve yeni doğan döneminde ölüm ve anne hastalık ve ölüm riskini artırmaktadır. Gebelerde kan hacmi kırmızı kan hücrelerine oranla daha fazla arttığı için fizyolojik olarak anemi gelişmektedir. Ancak kan hemoglobin düzeyleri normal olan gebelerde rutin olarak demir verilmeyebilir. Ayrıca demir eksikliğ olduğu halde yakınması bulunmayan hastalarda demir verilmeyebileceği üzerinde durulmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde demir eksikliği anemisi sık görüldüğü için rutin demir takviyesi önerilebilir. Biz de bütün gebelere demir tedavisi öneriyoruz.

önerilen Doz: 60 mg/gün elementer demir

İyot: Gebelik sırasında iyot eksikliği bebekte geri zekalılığa yol açabilmektedir. Ancak tuz gibi yiyeceklere iyot eklenmesi sayesinde gebelerde iyot eksikliği görülme olasılığı oldukça düşüktür.Bu nedenle gebelik sırasında rutin iyot takviyesine gerek yoktur. Ancak geri zekalı çocuk oranının yüksek olduğu bölgelerde gebelik öncesi ve gebeliğin ilk yarısında iyot takviyesi yapılabilir. Verilecek iyot miktarı iyot eksikliğinin derecesine göre belirlenir. Bu takviye iyotlu yiyecekler veya direk ilaç şeklinde yapılabilir. İyotun aşırı alınması durumunda ise bebekte tiroid fonksiyonlarının baskılanmasına ve guatra neden olabilmektedir.

Kalsiyum: Bazı çalışmalarda gebelik sırasında kalsiyum alımının gebelik tansiyonu riskini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle özellikle gebelik tansiyonu açısından risk taşıyan gebelerde dışarıdan kalsiyum verilmesiönerilmektedir. Ayrıca günde 2 gram gibi yüksek dozda alınan kalsiyumun bile herhangi bir zararlı etkisi gösterilememiştir.

önerilen Doz: Gebelikte günlük kalsiyum gereksinimi 1200 mgdır. Gebelere rutin olarak önerilen vitaminlerin içerisindeki kalsiyum yeterli değildir. Bu nedenle dışarıdan bol kalsiyum içeren yiyecekler veya kalsiyum hapları ile ek takviye yapılması önerilmektedir. Gebelerde kalsiyum alımının annede gebelik tansiyonu riskini azaltması dışında,özellikle riskli hastalarda olmak üzere düşük doğum ağırlığı riskini de azalttığı görülmüştür.

çinko: çinko birçok enzimin fonksiyonunda, çekirdek proteinlerinin yapımında, DNA sentezinde, protein sentezi ve hücre bölünmesinde rol oynamaktadır. Gebelikte çinko düzeylerinde oluşan değişiklikler konusunda çelişkili yayınlar bulunmaktadır. Ayrıca doğum ağırlığına etkisi konusunda da net veriler bulunmamaktadır. Aynı karışıklık rahim içi büyüme geriliği, erken doğum ve doğumsal anomaliler için de sözkonusudur. Bu nedenle gebelikte rutin çinko takviyesine gerek olup olmadığı konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. Genel olarak günlük alınması gereken miktar 15 mg olarak belirtilmektedir.

Bakır: Bakır bazı enzimlerin yapısında, damar oluşumunda ve bağ dokusu sentezinde rol oynamaktadır. Gebelik sırasında kandaki bakır düzeyinde bir yükselme görülür. Anne kan düzeyi ile bebekteki kan düzeyleri arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalarda bakır düzeyi ile düşük, erken doğum ve doğum ağırlığı ile bir bağlantı bulunamamıştır.

Selenyum: Selenyum antioxidan özelliğe sahip olup, glutatyon peroxidaz enzimi aktivitesini artırır, vücutta serbest radikal oluşumunu ve DNA değişikliklerini önler. Yapılan çalışmalarda gebelik sırasında selenyum düzeylerinde düşme olduğu görülmüştür. çocuklarda selenyum eksikliği fetal kardiyomyopatiye neden olmaktadır. çok az çalışmada ise eksikliğinde nöral tüp defektleri, düşük ve erken doğum riskinin arttığı gösterilmiştir. Fazla alınması toksik etkiler gösterebilmektedir.

Krom: Krom vücutta insülinin aktivitesinde rol oynamaktadır. Gebelik sırasında rutin kullanımı önerilmemektedir.

Flor: Gebelikte flor kullanımı ile bebeğin daha sonraki dişlerinde çürüme olasılığı oldukça sık sorulan sorulardan bir tanesidir. Bu konuda yapılan bir çalışmada florlu su kullanımının bebeğin daha sonraki diş gelişimi üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. Diğer bir çalışmada ise florun ilaç şeklinde (2.2 mg/gün) kullanımının daha sonra bebekte diş çürümelerini azalttığı gösterilmiştir. Şu anda gebelikte flor kullanımı rutin olarak önerilmemektedir.

Magnezyum: Magnesium gebelikte konvüziyon (havale) tedavisinde kullanılır. Eksikliğinde kanın pıhtılaşmasında artma, gebelik tansiyonu ve erken doğum olasılığında artma olabileceği öne sürülmektedir. Bir çalışmada doğum kilosu ile magnezyum düzeyleri arasında ters bir ilişki olduğu, diğer bir çalışmada ise magnezyum eksikliğinin rahim içi büyüme geriliği riskini artırdığı görülmüştür. Ayrıca bir çalışmada gebeliğin 25. haftasından önce magnezyum alımının erken doğum riskini azalttığı, gebelik döneminde kanama olsalığında bir azalmaya yol açtığı ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskini azalttığı görülmüştür.

A Vitamini: Gebelik sırasında günde 10.000 ünite veya haftada 25.000 ünite güvenle kullanılabilir. Avitamini HIV (+) gebelerde virüsün bebeğe geçiş olasılığını azalttığı, gebelik sırasında alınan demirin etkinliğini artırarak aneminin düzelmesinde rol oynadığı, enfeksiyonlara karşı direnci artırdığı ve anne ölümlerini azalttığı öne sürülmektedir. Gebeliğin 7.haftasından önce günde 10,000 üniteden fazla alınması durumunda ise bebekte yüz-kafatası, sinir sistemi, kalp ve timus bezinde anomalilere yol açabilmektedir. Beta-karotenin fazla alınması toksik etki göstermemektedir.

B6 Vitamini: Gebelikte B6 vitamini kullanımının diş çürümelerini azalttığına dair bazı bulgulara rastlanmıştır. Madde bağımlısı, çok genç gebeler ve çoğul gebelikler gibi beslenme yetmezliği riskinin fazla olduğu hastalarda dışarıdan verilebilir. Diğer gebelerde rutin olarak verilmemektedir.

C Vitamini: Gebelikte 70 mg/gün alınması önerilmektedir.

D Vitamini: D vitamini kalsiyum emiliminde rol oynamaktadır. Gebelik sırasında alım eksikliği durumunda bebekte kalsiyum eksikliğine yol açabilir, ancak gebelik üzerindeki etkileri konusunda çalışma bulunmamaktadır. Dvitamini eksikliği için risk taşıyan (asya ırkı) ve gecelerin uzun olduğu bölgeler dışında rutin D vitamini verilmesine gerek yoktur.

K Vitamini: Eksikliğinde kanama eğiliminde artma görülebilir. Ancak gebelik üzerindeki etkileri bilinmemektedir.

Balık Yağı: Son zamanlarda gebelik sırasında balık yağı kullanımında bir artış gözlüyoruz. özellikle bebek zekasında artmaya neden olduğu konusunda yaygın bir inanç olduğunu görüyoruz. Bu konuda yapılan çalışmalarda gebelikte balık yağı kullanımın bebeğin doğum kilosunda bir artmaya ve bu gebelik süresinde uzamaya neden olduğu görülmüştür. Ancak sonuç olarak bebeklerin yaşam şansında veya doğum öncesi ve sonrası dönemde görülebilecek risklerde bir değişiklik olmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle rutin olarak önerilmemektedir.


Sonuç olarak mikrobesinlerin gebelik üzerindeki etkileri konusunda yapılan çalışmalar yetersiz olup, bu konuda kesin bir şey söyleyebilmek için daha geniş ve iyi planlanmış çalışmalara gereksinim bulunmaktadır.

Gebelik sırasında şu an için önerilen besinleri şu şekilde özetleyebiliriz:

1. Dengeli enerji-protein diyeti

2. Demir

3. Gebelik öncesi ve gebelik sırasında folik asit

4. İyot

5. Kalsiyum

Diğer besinleri için ek çalışmaların yapılması gerekir. Gebelikte gerekli olan besin ve mikrobesinlerin öncellikle doğal yollardan sağlanmasını, eğer beslenme yetersiz ise dışarıdan alınımı önerilmektedir. Bu nedenle iyot ve kalsiyum yiyeceklerle sağlanabilir. Ancak demir ve folik asitin dışarıdan takviye edilmesi gerekir.

Yukarıdaki sonuçlardan da anlaşılacağı gibi gebelik sırasında çok özel bir beslenme şekli olmayıp, istediğini yiyebileceğini söyleyebiliriz. Yapılan çalışmalarda enerji-protein diyetinin dengeli olması durumunda bebeğin ancak 30 gram fazla olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle gebelik sırasında beslenme için özel bir stresse gerek yoktur. Daha önce de belirttiğimiz gibi folik asit ve demir takviyesi dışında diğer bütün vitamin ve mineraller yiyeceklerle alınabilir.

Gebelikte demir, çinko, selenyum ve bazı vitaminlerin(A, B6, C ve D) fazla alınması durumunda potansiyel olarak toksik etkiler görülebilir.


Kalori Gereksinimi: Gebelik sırasında ek olarak günde 300 kaloriye gereksinim vardır.

Kilo Alımı: Gebelikte genel olarak 11-16 kg arasında kilo alımı önerilmektedir. Ancak bu annenin gebelik öncesi kilosuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Vücut kitle indeksine bağlı olarak kilo alımı 7 ile 18 kg arasında değişebilir. Obez kadınlarda 7 kilodan daha az kilo alımı yeterli olabilmektedir. Gebelik sırasında ortalama olarak 12.5 kg alındığında, bunun 9 kgnı bebek, plasenta, artan kan hacmi ve sıvı birkimi oluşturmakta; diğer 3.5 kg vücutta yağ olarak depolanmaktadır.

Yapılan çalışmalarda gebelik sırasında yetrsiz kilo alımı durumunda erken doğum ve düşük ağırlıklı bebek doğurma oranının arttığı, fazla kilo alımı durumunda ise bebeğin büyük olmasına bağlı olarak sezaryen oranının arttığı gözlenmiştir.
 
bende eksik kalmayayım bari kaydirigubbakcemile3

elevit kullanıyorum ilk aydan beri.günde 1200 ml kalsiyum tüketmemiz gerekiyormuş kızlar bebeğin ihtiyacı olan buymuş.bir bardak sütte 300 ml kalsiyum var gerisini beyaz beynirden yoğurttan yeşil yapraklardan alabiliriz.haftada bir balık mutlaka tüketmeliyiz.çay kahve özellikle gıdalardan aldığımız demiri ve vitamini eritiyor ve idrar olarak dışarı attıyormuş bu yüzden çay ve kahveden mümkün olduğunda uzak durmalıyız çok tiryaki isek yemeklerden 3-4 saat sonra içmeliymişiz.paket dondurulmuş gıdalar,fast food yiyecekler,cips,asitli içecekler yasak kızlar..benden bu kadar şimdilik konuyu takip edeceğim..:eek:
 
Ben çok az süt falan içiyorum.Napim ama inanılmaz gaz yapıyor.Balık et falan desen yiyemiyorum.O yüzden mi sadece 100 gr aldım 14 haftada.
 
paylasim icin sagol canim Şeniz

ben diyet listesi yapmistim kendime ama gelde uygula :çok üzgünüm:

yemek yapamiyorum,devamli ayva ,nar,arada et ekmekle yiyorum,ne olacak bilmiyorum bu halim

cuma gunu randevum var sanirim ek haplari bende isticem zaten demir eksikligiyle kansizlik var bende

demirle folik asiti sanirim yiyeceklerden alamiyormusuz o yuzden sartmis hap seklinde almamiz

yazdiklarindanda bir kac not edindim kendime tesekkurler canim :1hug:
 
bende eksik kalmayayım bari kaydirigubbakcemile3

elevit kullanıyorum ilk aydan beri.günde 1200 ml kalsiyum tüketmemiz gerekiyormuş kızlar bebeğin ihtiyacı olan buymuş.bir bardak sütte 300 ml kalsiyum var gerisini beyaz beynirden yoğurttan yeşil yapraklardan alabiliriz.haftada bir balık mutlaka tüketmeliyiz.çay kahve özellikle gıdalardan aldığımız demiri ve vitamini eritiyor ve idrar olarak dışarı attıyormuş bu yüzden çay ve kahveden mümkün olduğunda uzak durmalıyız çok tiryaki isek yemeklerden 3-4 saat sonra içmeliymişiz.paket dondurulmuş gıdalar,fast food yiyecekler,cips,asitli içecekler yasak kızlar..benden bu kadar şimdilik konuyu takip edeceğim..:eek:

ben sütü cok severim canim,bir bardak 300 ml ise ben gunde 1 litreyi bitiriyorum icinede kakao katiyorum eyvah eyvah akannehir

demek peynir ,yogurt su bu yersem sisicem iyice,gerci ben sismeyi bile beceremiyorum aksine zayifladim benneyaptımki

 
merhaba kızlar çok güzel bir topik olmuş ama ben yeşil yapraklı yiyecekler yiyemiyorum daha doğrusu k vitamini içeren bütün yiyecek ve içecekleri tüketemiyorum çünkü bende kan pıhtılaşması var o yüzden yeterince besin alamıyorum ne yapacağımı şaşırdım çünkü nerdeyse çoğu şey yasak
 
merhabalar,

ben de hamileliğimin başından beri folik asit kullandım, doktorum bu hafta bıraktırdı. Şimdi ise hamileliğimin sonuna kadar elevit ve demir hapı kullanıyorum. Doktorum haftada iki kez balık ve günde 7-8 ceviz tüketirsen başka şeylere gerek yok dedi. Ben de hiç sevmem balığı ama mecburen yiyecem artık. Ha bi de karbonhidrat mümkün olduğunca azalt, tuz alımını sınırla dedi. Zeytin çok yeme dedi tuzdan dolayı. Süt, peynir ve yoğurt ile protein ağırlıklı beslenicem... günde 6 öğün.. meyve ve sebze zaten gerekli... bakalım başka bişey hatırlayamadım, hatırlarsam yazarım. Bi de elevit ile demir hapını aynı saatlerde almıyorum, ilaç etkileşimi oluyormuş. Vitamini sabah, demiri akşam alıyorum.. işte böyle :CüvCüv:
 
X