- 6 Kasım 2008
- 3.466
- 8
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
2009 Nisan Anneleri buraya
- Konu Sahibi ade_merke
- Başlangıç Tarihi
- 14 Nisan 2008
- 3.838
- 39
- 35
saol canım sanada ii bayramlarrrrrrr
canım bizde 1 ayı geçti böyleyzzzz dişimz iice kabardı amaa daha çıkamadı
bende almayım dedim ama dayanamdm aldım 2 gündr geziyorummm bahçıvan pantoln aldımm çookk şekerrseninde bayramın kutlu olsun deniz....
bende öğlen çıktım idile bayramlık almıcaktım sözde 2 tane birden aldım( aslında sevindim ama bazen fuzuli mi yaptım diyede düşünüyorum..yok yok gönlümü bulandırmyım iyiki aldım:))
- 24 Kasım 2008
- 3.021
- 1
slmmmmmmmm..
canım sıkılıoo..daha biz bişey almadık kağana..bugün çıkalım diyodum eşimi okuldan çağırdılarrr..son güne kaldı yineeeee...kuaföre de gidicemmm..hepsi bi güne yığıldı..
kağan paşa artık emerek uyumak istiyooo..memem ağzında uyuyoo..bırakmıyo eşşekkk..mecburen bende ölee oturuyom o uyurkeenn..aman emsindee kuzumm..
canım sıkılıoo..daha biz bişey almadık kağana..bugün çıkalım diyodum eşimi okuldan çağırdılarrr..son güne kaldı yineeeee...kuaföre de gidicemmm..hepsi bi güne yığıldı..
kağan paşa artık emerek uyumak istiyooo..memem ağzında uyuyoo..bırakmıyo eşşekkk..mecburen bende ölee oturuyom o uyurkeenn..aman emsindee kuzumm..
- 17 Mart 2008
- 7.997
- 1
merhabalar...kaç gündür giremiyorum. gelen giden . ben dışarlarda.. geziyorum..
bende barana değilde kendime bişeyler bakındım. ama dün ne giydiysem hiçbirşeyi kendime yakıştırmıyorum. göbek göğüs kocaman çıkıyor.
42 pantolan giyiyorum düşük bel çok kötü duruyor..
en son 44 beden deniyim dedim kotonda oda çuval gibi oldu. en sonunda sinirim bozuldu.
kendimi giyecek bölümüne attım . orda alışveriş yaptım....
bende barana değilde kendime bişeyler bakındım. ama dün ne giydiysem hiçbirşeyi kendime yakıştırmıyorum. göbek göğüs kocaman çıkıyor.
42 pantolan giyiyorum düşük bel çok kötü duruyor..
en son 44 beden deniyim dedim kotonda oda çuval gibi oldu. en sonunda sinirim bozuldu.
kendimi giyecek bölümüne attım . orda alışveriş yaptım....
- 12 Eylül 2008
- 4.091
- 0
- 44
biraz önce kağana ferrum şurubunu verdimm..bi damlayı bile yutmadı yaaa..hepsi bembeyaz yastığın üzerine dökülüdü..bende bağırdım yavrumaa.ağladıııı..sonra bende ağladım..salağım ben ya..o ne anlıycak bağırmadan
bende yapıyorum bazen öyle sonra çok üzülüyorum biranda kızıyorum..
kızım da ağlıyor.. kıyamıyorum canım kızıma sonra..
ağlayınca bana sarılılyor ölüyorum o ann
- 24 Kasım 2008
- 3.021
- 1
Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin
seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip
iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç
para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan
sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar.
ılk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar .
Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir;
sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
ıkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği
nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.
Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der
"benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna
bir on lira veririm."
En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce
yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden
buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira
istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm."
Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya
başlar:
"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."
Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini
istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.
Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi
karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki
nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her
şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından
geçen macerasını anlatır.
Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"
Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum,
kafam karmakarışık" diye cevap verir.
Bilge hoca çok kısa cevap verir:
"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini
bileni anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."
Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden
kuyumcular mutlaka vardır.
Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...
seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip
iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç
para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan
sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar.
ılk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar .
Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir;
sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
ıkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği
nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.
Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der
"benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna
bir on lira veririm."
En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce
yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden
buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira
istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm."
Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya
başlar:
"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."
Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini
istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.
Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi
karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki
nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her
şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından
geçen macerasını anlatır.
Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"
Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum,
kafam karmakarışık" diye cevap verir.
Bilge hoca çok kısa cevap verir:
"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini
bileni anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."
Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden
kuyumcular mutlaka vardır.
Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...
- 6 Kasım 2008
- 3.466
- 8
dün akşam güzeldi sultancım!başbaşa romantik bir akşam:)))
desemde inanma güzeldi ama romantizm artık bizden çok uzakta.
spordan sonra buluştuk.gönül hanı diye bir restaurant var aydınlılar bilirler oraya gittik,sonra bi film izledik evde belki bilirsiniz "not:seni seviyorum"
sonra ben evi topladım eşyaları topladım bugün iş çıkışı gidiyoruz ya..
öle yani..
taşlı bir bilezik almış bana hediye çok beğendim..
desemde inanma güzeldi ama romantizm artık bizden çok uzakta.
spordan sonra buluştuk.gönül hanı diye bir restaurant var aydınlılar bilirler oraya gittik,sonra bi film izledik evde belki bilirsiniz "not:seni seviyorum"
sonra ben evi topladım eşyaları topladım bugün iş çıkışı gidiyoruz ya..
öle yani..
taşlı bir bilezik almış bana hediye çok beğendim..
- 6 Kasım 2008
- 3.466
- 8
- 6 Kasım 2008
- 3.466
- 8
- 6 Kasım 2008
- 3.466
- 8
- 15 Ağustos 2008
- 2.834
- 3
slm kızlar....
sizlerle yazışmayı özledim ama işler bitmek bilmiyor.
egeye birkaç gündür çorba içiremiyorum.kahvaltı yediremiyorum.
meyve püresi yerine birkaç gündür meyve suyu sıkıp veriyorum.havuç,elma bayılıyorrrr:)
bizim yediklerimizden ufak parçalar koparıp egeye veriyorum.
kahvaltıyı karıştırmak yerine ayrı ayrı mı versem?
sultancım durumunuza üzüldüm canım ama inanıyorum düzelicek.
sizlerle yazışmayı özledim ama işler bitmek bilmiyor.
egeye birkaç gündür çorba içiremiyorum.kahvaltı yediremiyorum.
meyve püresi yerine birkaç gündür meyve suyu sıkıp veriyorum.havuç,elma bayılıyorrrr:)
bizim yediklerimizden ufak parçalar koparıp egeye veriyorum.
kahvaltıyı karıştırmak yerine ayrı ayrı mı versem?
sultancım durumunuza üzüldüm canım ama inanıyorum düzelicek.
- 5 Eylül 2008
- 1.805
- 0
canım geç oldu ama doğum günün kutlu olsun. sevdiklerinle sağlıklı huzurlu bir ömür diliyorum sana.
ayrıca iyi tatiller.
harikasın canım. ben de 40 bedeni görsem keşke ah ah!
iyi tatiller esencim
