zor, kanamalı ve devamlı yatak istirahatinde bir gebelik geçirdim geçen yıl ve kızım 17. haftada beni bırakıp gitti. yaşasaydı 26 haziran 2010 kızımın doğum günü olacaktı. düşük sonrası dr hiçbirşey demedi, zaten zor geçiyordu hamilelik beklenen birşeydi bu dedi. 3 ay korunun dedi. 3 aydan sonra eşimin de ısrarlarıyla bıraktık korunmayı. 25 haziran da yani kızımın muhtemel doğum tarihinden 1 gün önce hamile olduğumu öğrendim hemde doğal yolla.hemen doktorlara koşuşturmaklar başladı bizim için. işe 1 hafta gidebildim sonrası hep raporla geçti. kanamalarım oldu 4 kez.devamlı yatıyordum yine, en ufak bir rüzgarda karnım ağrıyordu. inanın kızlar o temmuz ağustos sıcaklarında battaniyemi biran olsun yanımdan ayırmadım.12. haftamda doktorum bendeki bu panik hallerini görünce, bu çocuk 17. haftaya kalmaz düşecek yatıp durma git gez dolaş dedi.bu psikolojiyle yatmak daha çok zararlı dedi. kızdı ve bağırdı hatta.kaybedeceksin bu bebeği deyişi hala kulaklarımda Mete beyin. eve ağlaya ağlaya dönmüştüm. yinede o dr a gitmeye devam ettim ve 2. bir doktor daha edindim.sonra birgün yapışkan bir akıntı geldi benden. en ufak bir sinyali bile es geçmemeliydim.her ne kadar annem hamilelikte olur bunun gibi şeyler desede. dr u aradım o da annemin dediğini dedi. ben ısrarla bu farklı ama dedim yapışkan gibi dedim, ama dinletemedim. adım çıkmış ya pinpirikliye, kanamam olmayınca dikkate alınmadım heralde dedim. ertesi gün daha da çoğaldı akıntım. doktordan randevu aldım hemen. doktorum bebeğin iyi olduğunu 385 gr olduğunu gayet sağlıklı olduğunu söyledi. artık rahat ol 20. haftaya geldik, düşük riskin kalmadı dedi.yavaş yavaş ayağa kalkabilirsin dedi. tabi ben yine kalkmadım. 1 gün sonra akıntım artarak gelmeye başlayınca bu sefer ağladım sızlandım beni hastaneye götürün dedim. gittiğimizde dr rahimde açılma var dedi. meğer o gelen mukus tıkaçmış. 5 gün hastanede yattım açılma 4 cm de durdu ama ben enfeksiyon kapmaya başlamışım bile...
ultrasonda bebeğime bakıyoruz canım nasılda hareket ediyor tepmeler atıyordu.karnımın taa tepesine çıkmış hiç o doğum yoluna girmeye niyeti yoktu oğlumun. son gün enfeksiyon değeri 2 ye katlayınca, serumu kestiler ve doğum sürecine alındım.
burda hep doğum hikayelerini okurdum. derdim ki, doğuma kahkaha ata ata gideceğim. isterse kessinler bedenimi parçalasınlar, bebeğim için herşeye değer derdim. zorlu doğumlar hiç korkutmazdı.burda doğum öykümü paylaşacağım derdim. nihayetinde yine normal doğum oldu ama sonu mutlu bitmedi.gece yarısı bebeğimi doğurdum kızlar.sonra kürtaja alındım. çok zor bir süreçti, ama kalbim daha çok acıyordu.
ailem bana hissettirmemeye çalıştı, benim dışımda olan olayları ama anne olan hissetmezmi hiç. bebeğimi mezara götürdüklerini biliyordum.
yalvardım onlara ilk bebeğimi görmemiştim, sonradan keşke görseydim bi öpüp koklasaydım yavrumu dedim.bundada aynı azabı yaşatmayın bana dedim. gözlerimi bağlayın dedim, sadece koklayayım, bebek kokusu cennet kokusu nasıl oluyor ben hiç bilmiyorum dedim.görsemde ben ondan korkmam ki neden bana göstermiyorsunuz, dünyanın en küçük en çirkin bebeğide olsa o benim yavrum o annesinin bitanecik yakışıklı oğlu, UTKUm o benim dedim. yokkk, göstermediler...
40ım dolmadı diye mezarına da gidemiyorum. inşallah bayramda yanına gideceğim utkumun.onu ne çok sevdiğimi haykıracağım. dayısının başucuna koyduğu ayıcığına bakacağım.babamın ektiği çiçekleri sulayacağım. doyasıya koklayacağım toprağını, cennet kokusu neymiş o zaman anlayacağım utkum.
ultrasonda bebeğime bakıyoruz canım nasılda hareket ediyor tepmeler atıyordu.karnımın taa tepesine çıkmış hiç o doğum yoluna girmeye niyeti yoktu oğlumun. son gün enfeksiyon değeri 2 ye katlayınca, serumu kestiler ve doğum sürecine alındım.
burda hep doğum hikayelerini okurdum. derdim ki, doğuma kahkaha ata ata gideceğim. isterse kessinler bedenimi parçalasınlar, bebeğim için herşeye değer derdim. zorlu doğumlar hiç korkutmazdı.burda doğum öykümü paylaşacağım derdim. nihayetinde yine normal doğum oldu ama sonu mutlu bitmedi.gece yarısı bebeğimi doğurdum kızlar.sonra kürtaja alındım. çok zor bir süreçti, ama kalbim daha çok acıyordu.
ailem bana hissettirmemeye çalıştı, benim dışımda olan olayları ama anne olan hissetmezmi hiç. bebeğimi mezara götürdüklerini biliyordum.
yalvardım onlara ilk bebeğimi görmemiştim, sonradan keşke görseydim bi öpüp koklasaydım yavrumu dedim.bundada aynı azabı yaşatmayın bana dedim. gözlerimi bağlayın dedim, sadece koklayayım, bebek kokusu cennet kokusu nasıl oluyor ben hiç bilmiyorum dedim.görsemde ben ondan korkmam ki neden bana göstermiyorsunuz, dünyanın en küçük en çirkin bebeğide olsa o benim yavrum o annesinin bitanecik yakışıklı oğlu, UTKUm o benim dedim. yokkk, göstermediler...
40ım dolmadı diye mezarına da gidemiyorum. inşallah bayramda yanına gideceğim utkumun.onu ne çok sevdiğimi haykıracağım. dayısının başucuna koyduğu ayıcığına bakacağım.babamın ektiği çiçekleri sulayacağım. doyasıya koklayacağım toprağını, cennet kokusu neymiş o zaman anlayacağım utkum.