- 22 Nisan 2008
- 1.024
- 4
18 YAŞ HAKKINDA......
*dünyanın açık pembeye doğru döndüğünü görmeye başladığın yaş.
*çocukluktan yetişkinliğe geçişte ara dönemdir.. bu yaşta insan sorumluluklarının farkına varmaya başlar. yeniden çocuk olmak için tanrıya yalvarmaya başlama ya da ana rahmine geri dönme isteği bu yaşlarda başgösterir.. lakin büyük adam olmanın çocukken hayal edildiği kadar keyifli birlşey olmadığı o yaşlarda anlaşılır..
*hayat onsekizde daha bir zor gelir insana. gerçekten de öylemidir bilinmez ama sen de kolay biri sayılmazsan bu yaşı da atlatabilirsin.
*öss yüzünden en güzel yılları sınav stresi almaya başlamış o yaşı yaşayamamış insanların cümlesi.
ben daha 18'im
ya hepsi ya da hiçbiriyim
sanma ki şu son 3 saatte
hiç kimse ya da birisiyim
her şeye rağmen hem çalışıp hem eğlenmek lazım. geriye dönüp keşke dememek için.
*gençlerin 18 yaşına girdikten sonra daha da asi oldukları ve amerikan kültüründeki filmlerden etkilenerek kendilerini tamamen özgür gördükleri yaştır.
*kişinin resmen eşşek kadar adam olduğu varsayılıp imzasının geçerli sayıldığı yaş..
*18 devlet tarafından birey olarak tanınıp oy kullanma, kendi iradesiyle evlenebilme ve ehliyet alma gibi hakların kazanıldığı yaş olması itibariyle bir mihenk taşıdır. bir çok 18 altı kişi 18 yaşı gözünde büyütür de büyütür, sanki 18 olunca dünya tersine dönecektir de herkes onlara artık yetişkin gibi davranacaktır.
hadi ordandır. yok daha nelerdir. 18 olmayla hiç bişey değişmez,hala babanın sözü dinlenir, hala eve belirli bğir giriş vakti vardır ve lakin bunları çocuklara anlatmak zordur.
öyleyseee; bir müsibet, bin nasihattan iyidir. bırakalım onlar da biz gibi yaşayarak öğrensinler 18 olmanın birşeye yaramadığını
*hiçbirşeyin değişmeyeceğini bilmeyen 17'nin abartılı heyecanı.
*erkekler büyüyüp geneleve gitmeyi ister, kızlar ise topuklu ayakkabı giyip makyaj yapmayı. yıllar geçer ilk deneyimler yaşanır, ve o zamanda serzeniş başlar "keşke çocuk olsam, önceden küçük şeylerden mutlu olurdum şimdi büyük mutluluklar küçük geliyor..."
anın değerini bilmeyiz, hep özlemlerle geçer ömrümüz. insan küçükken hayatın anlamını bilmez, büyür yavaş yavaş tadını alır, fakat yaşlandığında geçen zaman ömrünün en sindirilmiş, en özümsenmiş zamanıdır. Ama o noktadan sonra tadı çıkarılınabilecek pekte bir ömür kalmamıştır tabii.
*ülkemizde 18 olmanın bir artısı yoktur. hayatının geri kalan kısmını belirleyecek öss vardır genelde bu yaşta mesela. artık resmi işlemlerini ebevynlerin yaparken, sen evde yan gelip yatamazsın, imzan önem kazanmıştır.
*çoğu konuda sınır olan önemli bir yaştır.özgürsünüzdür, kısıtlamalar kalkmıştır.kısıtlamaları aşmanın verdiği coşkunlukla sapıtılabilir, dikkat edilmelidir...
*türkiye'de reşit olma yaşı.neler hayal edilir,neler planlanır o yaşa dair.ama her 18'ini geçen insanın düşündüğü şeyde aynıdır.''bi bok yokmuş be''...barlara diskolara bilumum yaş sınırı olan mekana girebilmenin dışında getirdiği başka da bir artısı yoktur.zaten 20 den sonrası çorap söküğü misali durmak bilmez.en kıymetli zamanlar.
*bireyselliğin ön planda olduğu batı ülkerinde kendinizi kapının önünde bulduğunuz yaştır 18.
*oy kullanabilmektir. kimlik taşıma sebebidir. birçok yere girebilme vizesidir.
*rahatça içki-sigara alınabilecek yılların habercisidir.
*anne ve babanın hiçbirşey bilmediğini sandığın, on sene sonra da o yaşına baktığında asıl kendinin hiç bir bok bilmediğini anladığın yaştır.
*sorumluluğunu bilmek zorunda olan bir bireysindir artık. ne tam anlamıyla yetişkinsindir ne de tam anlamıyla çocuk (kimin işine nasıl geliyorsa) .
*kerem sinemasına rahat rahat girebildiğiniz yaştır.18 oldum diye sevinen zihniyet birkaç sene sonra 'ulen keşke velet kalsaydım' demekten kendini alamaz.reşitlik olayına gelince,özgürüm diye gezinirsiniz fakat sorumluluklar tavana vurur.bu nasıl özgürlük lan denyo.
*yıllarca hayali kurulan yaşta olmak.. 17 yaşına gelince yavaş yavaş anlamını yitirmeye başlayan yaşta olmak.. 18. kime ne kazandırdı ki bir kaç basit belge dışında? elimizde bir sürücü belgesi var artık, kimliğimizi sorunca birileri rahatça gösterebiliyoruz, oy kullanabiliyoruz, annemize babamıza reşit olduğumuzu vurgulayarak dikleniyoruz.. evet, sonra? hiç. ne bir sene öncesinden farkı var ne bir sene sonrasından sayısal değer hariç.. tam da sınıra gelmiş oluyoruz belki de. o çabucak geçen 20li yaşlara çok az kalmış oluyor. 30larını yaşayan insanların "şimdi 18 olmak vardı" cümlesine daha da çok yaklaşıyoruz. ama elden bir şey geliyor mu? hayır. okula gitmek, ders çalışmak, beklentiler, boş zamanları eskiden olduğu gibi öldürmek.. en güzel yıllarımızı böyle geçiriyoruz işte. bütün 18 yaşındakiler, 18 yaşında olduğunun farkında olsa.. gençliğinin farkında olsa.. neler yapabileceğinin, ne kadar toy olduklarının farkında olsa.. artık büyümesi de kalmadı bunun, bir an önce yaşlanmaya çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunun farkında olsa..
güzeldir 18 yaş, her şeyiyle ama en çok acemilikleriyle.
*yuvarlak bi hesapla yolun dörtte biri eden..
*isabetli bir hesapla yolun 0.257'si eden.
*çabuk geçen yaştır.
*dünyanın açık pembeye doğru döndüğünü görmeye başladığın yaş.
*çocukluktan yetişkinliğe geçişte ara dönemdir.. bu yaşta insan sorumluluklarının farkına varmaya başlar. yeniden çocuk olmak için tanrıya yalvarmaya başlama ya da ana rahmine geri dönme isteği bu yaşlarda başgösterir.. lakin büyük adam olmanın çocukken hayal edildiği kadar keyifli birlşey olmadığı o yaşlarda anlaşılır..
*hayat onsekizde daha bir zor gelir insana. gerçekten de öylemidir bilinmez ama sen de kolay biri sayılmazsan bu yaşı da atlatabilirsin.
*öss yüzünden en güzel yılları sınav stresi almaya başlamış o yaşı yaşayamamış insanların cümlesi.
ben daha 18'im
ya hepsi ya da hiçbiriyim
sanma ki şu son 3 saatte
hiç kimse ya da birisiyim
her şeye rağmen hem çalışıp hem eğlenmek lazım. geriye dönüp keşke dememek için.
*gençlerin 18 yaşına girdikten sonra daha da asi oldukları ve amerikan kültüründeki filmlerden etkilenerek kendilerini tamamen özgür gördükleri yaştır.
*kişinin resmen eşşek kadar adam olduğu varsayılıp imzasının geçerli sayıldığı yaş..
*18 devlet tarafından birey olarak tanınıp oy kullanma, kendi iradesiyle evlenebilme ve ehliyet alma gibi hakların kazanıldığı yaş olması itibariyle bir mihenk taşıdır. bir çok 18 altı kişi 18 yaşı gözünde büyütür de büyütür, sanki 18 olunca dünya tersine dönecektir de herkes onlara artık yetişkin gibi davranacaktır.
hadi ordandır. yok daha nelerdir. 18 olmayla hiç bişey değişmez,hala babanın sözü dinlenir, hala eve belirli bğir giriş vakti vardır ve lakin bunları çocuklara anlatmak zordur.
öyleyseee; bir müsibet, bin nasihattan iyidir. bırakalım onlar da biz gibi yaşayarak öğrensinler 18 olmanın birşeye yaramadığını
*hiçbirşeyin değişmeyeceğini bilmeyen 17'nin abartılı heyecanı.
*erkekler büyüyüp geneleve gitmeyi ister, kızlar ise topuklu ayakkabı giyip makyaj yapmayı. yıllar geçer ilk deneyimler yaşanır, ve o zamanda serzeniş başlar "keşke çocuk olsam, önceden küçük şeylerden mutlu olurdum şimdi büyük mutluluklar küçük geliyor..."
anın değerini bilmeyiz, hep özlemlerle geçer ömrümüz. insan küçükken hayatın anlamını bilmez, büyür yavaş yavaş tadını alır, fakat yaşlandığında geçen zaman ömrünün en sindirilmiş, en özümsenmiş zamanıdır. Ama o noktadan sonra tadı çıkarılınabilecek pekte bir ömür kalmamıştır tabii.
*ülkemizde 18 olmanın bir artısı yoktur. hayatının geri kalan kısmını belirleyecek öss vardır genelde bu yaşta mesela. artık resmi işlemlerini ebevynlerin yaparken, sen evde yan gelip yatamazsın, imzan önem kazanmıştır.
*çoğu konuda sınır olan önemli bir yaştır.özgürsünüzdür, kısıtlamalar kalkmıştır.kısıtlamaları aşmanın verdiği coşkunlukla sapıtılabilir, dikkat edilmelidir...
*türkiye'de reşit olma yaşı.neler hayal edilir,neler planlanır o yaşa dair.ama her 18'ini geçen insanın düşündüğü şeyde aynıdır.''bi bok yokmuş be''...barlara diskolara bilumum yaş sınırı olan mekana girebilmenin dışında getirdiği başka da bir artısı yoktur.zaten 20 den sonrası çorap söküğü misali durmak bilmez.en kıymetli zamanlar.
*bireyselliğin ön planda olduğu batı ülkerinde kendinizi kapının önünde bulduğunuz yaştır 18.
*oy kullanabilmektir. kimlik taşıma sebebidir. birçok yere girebilme vizesidir.
*rahatça içki-sigara alınabilecek yılların habercisidir.
*anne ve babanın hiçbirşey bilmediğini sandığın, on sene sonra da o yaşına baktığında asıl kendinin hiç bir bok bilmediğini anladığın yaştır.
*sorumluluğunu bilmek zorunda olan bir bireysindir artık. ne tam anlamıyla yetişkinsindir ne de tam anlamıyla çocuk (kimin işine nasıl geliyorsa) .
*kerem sinemasına rahat rahat girebildiğiniz yaştır.18 oldum diye sevinen zihniyet birkaç sene sonra 'ulen keşke velet kalsaydım' demekten kendini alamaz.reşitlik olayına gelince,özgürüm diye gezinirsiniz fakat sorumluluklar tavana vurur.bu nasıl özgürlük lan denyo.
*yıllarca hayali kurulan yaşta olmak.. 17 yaşına gelince yavaş yavaş anlamını yitirmeye başlayan yaşta olmak.. 18. kime ne kazandırdı ki bir kaç basit belge dışında? elimizde bir sürücü belgesi var artık, kimliğimizi sorunca birileri rahatça gösterebiliyoruz, oy kullanabiliyoruz, annemize babamıza reşit olduğumuzu vurgulayarak dikleniyoruz.. evet, sonra? hiç. ne bir sene öncesinden farkı var ne bir sene sonrasından sayısal değer hariç.. tam da sınıra gelmiş oluyoruz belki de. o çabucak geçen 20li yaşlara çok az kalmış oluyor. 30larını yaşayan insanların "şimdi 18 olmak vardı" cümlesine daha da çok yaklaşıyoruz. ama elden bir şey geliyor mu? hayır. okula gitmek, ders çalışmak, beklentiler, boş zamanları eskiden olduğu gibi öldürmek.. en güzel yıllarımızı böyle geçiriyoruz işte. bütün 18 yaşındakiler, 18 yaşında olduğunun farkında olsa.. gençliğinin farkında olsa.. neler yapabileceğinin, ne kadar toy olduklarının farkında olsa.. artık büyümesi de kalmadı bunun, bir an önce yaşlanmaya çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunun farkında olsa..
güzeldir 18 yaş, her şeyiyle ama en çok acemilikleriyle.
*yuvarlak bi hesapla yolun dörtte biri eden..
*isabetli bir hesapla yolun 0.257'si eden.
*çabuk geçen yaştır.