- Konu Sahibi reyyan6380
-
- #41
Şu an mecliste konuşan milletvekilimiz dedi ki:
"Farkı sabah anladım. Radyoyu açtım ve deniyorduki: 'keyifli sabahlar diyerek müzik yayınımıza başlıyoruz' Eskiden 10 Kasımda kimse keyif almaz dı ki.. kimseye keyifli sabahlar nasıl diyesin..."
çok doğru...
bende bu hikayeyi seviyorum
Iki satirlik bir telgrafin yarattigi bilim adami
Ord.Prof.Dr. Sadi Irmak’in anisi
“Istanbul Universitesi’nde ogrenci oldugum siralar, okul duvarinda bir ilan gordum:
“Avrupa’ya talebe yollanacaktir. ”
Allah Allah, dedim! Ulke yikik dokuk, her yer virane, Lozan yeni imzalanmis, bu durumda Avrupa’ya talebe… Luks gibi gelen bir sey…
Ama bir sansimi denemek istedim. 150 kisi icinden 11 kisi secilmisiz. Benim ismimin yanina Ataturk, “Berlin Universitesi’ne gitsin.” diye yazmis.
Vakit geldi, Sirkeci Gari ‘ndayim;ama kafam cok karisik.
Gitsem mi, kalsam mi? Beni orada unuturlar mi? Para yollarlar mi?
Tam gitmemeye karar verdigim, geri dondugum sirada bir post muvezzi ismimi cagirdi.
“Mahmut Sadi! Mahmut Sadi! Bir telgrafin var.”
“Benim” dedim.
Telgrafi actim, aynen sunlar yaziyordu:
“Sizleri bir kivilcim olarak yolluyorum, alevler olarak geri donmelisiniz.”
Imza
Mustafa Kemal
Okuyunca dusunduklerimden olaganustu utandim. “Simdi gel de gitme, git de calisma, don de bu ulke icin canini verme” dedim.”
“Dusunun 1923′te o kadar isinin arasinda 11 ogrencinin nerde, ne zaman, ne hissettigini sezebilen, ona gore telgraf ceken bir liderin onderliginde bu ulke icin can verilmez mi?”
Cok basarili oldum. Ulkeme alev olarak dondum. Once Istanbul Universitesi Genel ve Beseri Fizyoloji Enstitusu’nu kurdum.
Kursu baskani oldum. Daha sonra ulkemin basbakanligini yaptim.
Ben kim miyim?
Ben sadece iki satirlik bir telgrafin yarattigi bilim adami Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak’im.”
turkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragiturkbayragi
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım.
Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur.
Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir.
Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm.
Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim.
Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım.
Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
M.Kemal ATATÜRK
söylemek zorundayım..
konu ile ilgili şurda 4-5 kişi yazıyoruz..
çok acı..
sadece şu an bile kim bilir kaç kişi vardır forumda ya ...
:gitme:
Şu an mecliste konuşan milletvekilimiz dedi ki:
"Farkı sabah anladım. Radyoyu açtım ve deniyorduki: 'keyifli sabahlar diyerek müzik yayınımıza başlıyoruz' Eskiden 10 Kasımda kimse keyif almaz dı ki.. kimseye keyifli sabahlar nasıl diyesin..."
çok doğru...
Atatürkçülük bu mu
Ahmet Altan - 11.11.2009
Başkası anlatsa inanmakta zorlanırdım ama kendim izledim.
CHP Grup Başkanvekili şöyle diyordu dünkü Meclis oturumunda.
“Sabah tıraş olurken TRT 3’ü dinliyordum, spiker yayına keyifli bir sabah dileyerek başladı... Böyle bir günde keyifli sabah olur mu?”
“Böyle bir gün” dediği Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün yetmiş birinci ölüm yıldönümü olan 10 Kasım günüydü.
Bu milletvekili “sol” bir geçmişi olan, araştırmalar yapmış, kitaplar yazmış biri.
Bir klasik müzik kanalının spikerinin dinleyicilerine “keyifli” bir sabah dilemesini kınıyor çünkü 10 Kasımlarda hep birlikte acı çekmesi gerekiyor bu ülkenin.
Her 10 Kasım gününü donduracağız hayatımızda, o gün gülmeyeceğiz, eğlenmeyeceğiz, sevişmeyeceğiz, fıkra anlatmayacağız, şaka yapmayacağız, bir müzik parçasını “keyifle” dinlemeyeceğiz.
Muhalefet partisinin halkına önerdiği bu.
Bunun, hayatta bir karşılığı var mı?
İnsanlar gerçekten bir ölümün 71. yıldönümünde, o ölümün ilk günündeki acıyı aynen duyarak yaşayabilirler mi?
Yeryüzünde, “tarihî” bir liderinin ölümünün 71. yıldönümünde “yas” tutan bir ülke biliyor musunuz?
Ben böyle bir ülke bilmiyorum, bilen varsa bana söylesin.
Böyle bir şey sadece Türkiye’de yaşanıyorsa, bunun bir nedeni olmalı.
İngilizleri ülkesinden savaşarak çıkaran ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı olan General Washington’ın Amerikan tarihindeki önemi Atatürk’ün Türkiye tarihindeki öneminden az mıdır?
Azsa, niye az?
Az değilse, niye Amerikalılar ölüm yıldönümlerinde “yas” tutmuyorlar da bize “keyifli” müzik dinlemek bile yasak oluyor?
Amerikalılar çok mu nankör?
Sanırım fark, bu liderlerin tarihteki önemlerinin farklılığından kaynaklanmıyor.
Fark, bu liderlerin “geçmişteki” değil “bugünkü” öneminden doğuyor.
Amerika’da hiç kimse Washington’ı “bugünkü” siyasi tartışmalarda “kendi görüşünü” savunmak için kullanmaz ama Türkiye’de bir kısım insan “kendi görüşlerini” Atatürk’ün arkasına saklanarak savunmak ister.
Atatürk’ü “tarihî bir lider” kimliğinden çıkarır, onu günlük bir politikanın bir parçası haline getirir.
Ama bunu yaparken bir şeyi unutur.
Siyaset, tartışmak demektir, Atatürk’ü “günlük siyasetin” parçası haline getirdiğinizde onu da günlük tartışmaların bir parçası yaparsınız.
Ya da hem Atatürk’ü siyasete sokar hem de onun “tartışılmasını” yasaklamaya çalışırsınız.
O zaman, Atatürk’ü “tabulaştırmak”, “insanüstü” bir varlık haline getirmek, ona neredeyse “kutsal biri” muamelesi yapmak zorunda kalırsınız.
Atatürk, “kutsal” biri mi?
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyen birini beğeniyorsanız, seviyorsanız, onun çok önemli olduğuna inanıyorsanız, onun düşüncelerini kendinize “mihmandar” seçiyorsanız, “ilimin en hakiki yol gösterici” olduğuna da inanmak zorundasınız.
İlimde, “kutsallığın” yeri var mı?
Atatürk’ü “kutsallaştırmaya” çalışanlar ya onun ne dediğini bilmiyorlar ya da ciddi bir çarpıtmayla onu kendilerine siyasi bir kalkan yapmaya uğraşıyorlar.
Ben, ikincisinin daha muhtemel olduğunu düşünüyorum.
Asla Atatürk’e “ilimin” ışığında bakmıyorlar.
Çünkü Atatürk, kendi “fikirlerinin” yetmediği noktada onlara “destek” olacak, onları eleştirilerden koruyacak “kutsal” bir muska onlar için.
Parlamento’da, Kürt açılımının ya da demokratik açılımın Atatürk’ün ölüm yıldönümünde konuşulamayacağını söyledi muhalefet partileri.
Neyi Atatürk’e saygısızlık olarak gördüler?
Yirmi beş yıllık savaşı bitirecek olan “Kürt açılımı” acaba “yurtta sulh” ilkesine hangi noktada aykırı?
Ben Atatürkçü değilim, onun zamanında yaşamış olsaydım herhalde onu ve arkadaşlarını değil, “demokrasi” isteyen grubun fikirlerini kendime yakın bulurdum.
Ama Atatürk’ün “tarihî bir lider” olarak gereken saygıyı görmesini, tarihî gerçekler ışığında değerlendirilmesini, hatalarının belli bir saygı çerçevesinde tartışılmasını isterim.
Türkiye’yi acı çekmekten kurtaracak çok önemli bir “barış açılımını” Atatürk’ün adıyla engellemeye çalışmak bana pek “saygılı” bir davranış gibi gözükmüyor.
Eğer “barış” konusunda fikirleriniz varsa söyleyin hep birlikte dinleyelim ama kendi fikirsizliğinize onu alet etmeyin bence.
Siz onun adını böyle kullandığınızda Atatürk’ü, hiçbir fikri olmayan, her değişime karşı çıkan, saçma sapan demagojilerle vakit geçiren bir insan grubuyla “özdeşleştirmeye” kalkıyorsunuz.
Unutmayın ki adının arkasına saklanmaya çalıştığınız insanın pek çok hatası vardı ama hiçbir zaman sizinki gibi çaresiz bir ucuzluğun adamı olmadı, fikirlerini söylerken kimsenin arkasına saklanmadı.
Kendi fikrini kendisi gibi söyledi.
yavas yavas unutturluyomusun ATAM yavas yavas ızlerını senıı ve senı hatırlatıcak herseyı kaldırıyolarmıı
tıpkı devlet daırelerındekı resımlerının kaldırılmak ıstenmesı gıbıı
sahı noldu bızım ataturk bustlerımıze meselalerımze kasım patlarımızaaaaaaa sahı nolduu
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?