Adın Geçer.. Allah'ın Adıyla, Rahman Ve Rahim Olan
O'nun adıyla isimler unutulur.
Unutturur Yaradan, Adın Geçer..
Kalbe Nur, Gönle Safa
Eşrefil Vera Seyyidina Hazreti Muhammed Mustafa
Adın Geçer..
Ebabil çığlığı vurur dağlarına
Ve gölgesi toprağına düşer.
Toprak Sensiz karanlıktır, Mekke sensiz karanlık
Karanlıkta, duyulan kürek sesleri..
Karanlıkta, açılan karanlık çukurlar..
Karanlıkta, bir kız çocuğunun anne diyen feryadı..
Karanlıkta, bir kız çocuğunun toprağa gömülen adı..
Çukurun yani başında bir terlik,
Belli ki, diğeri ayağındaydı.
Ve çukura bir yıldızın ışığı düşer..
Bu yıldız, yazar gökyüzüne adını..
Gökyüzüne sürünce Cebrail kanadını..
Rengarenk melekler iner sema dan
Bir melek seslenir maveradan
Alemlere kutlu doğum haberini yayın, müjde vermedik bir varlık bırakmayın..
Ve ey medayin şefi, titreyerek uyan..
İstahrabatta yanan ateşlere sön emri verilsin..
Ey Kabe deki putlar, yüzünüzü toprağa gömün..
Ey toprak, save gölünün suyunu çek..
Ey yer altı suları; çıkın ve semaveyi doldurun..
Ve durun, durun ve sessiz olun..
Bakın, yıldızlar yaklaşıyor..
Salkım salkım yıldızlar yaklaşıyor annesinin yüzüne
İşte gözleri gözlerinde, o simsiyah nur denizi gözlerine..
Doya doya bakıyor, Hazreti Amine..
Her asra uzanacak ellerinden öpüyor..
Arşa reyhan kokusu salan o minik nefesini kokluyor..
Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri..
Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin elleri..
Ve eğiliyor kulağına ismini fısıldıyor..
Muhammed Muhammedim..
Adın Geçer..
Benibekr yurdunda, beş süt kardeşten birisin..
Hevazin sofrasında
Halime'nin evinde, şeref misafirisin..
Adın Geçer..
Anasız kalırsın şehirlerin arasında, bir elinden deden tutar..
Diğerinden Ebu Talip..
Seni büyütmek fatıma'ya nasipmiş..
Şefkat kanatlarını yerlere serip, saçlarını toplamak
Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş,
Adın Geçer
Hatice'nin kalbinde en sevgili yar..
Hatice'nin evinde hazırlık başlar..
Önce sadık rüyalar, gece ne görürsen gündüz onunla şekillenir..
Ve ardından, geçince yanından..
Ağaç yapraklarından, sana selamlar gelir..
Sen herşeye aşinasın, herşey aşina sana..
Ruhul kudüs inecek bu gece nur dağına..
Ağır bir yük binecek geniş omuzlarına..
Adın Geçer..
Vahyin arafesinde, nur dağının zirvesinde..
Dünya'ya teşrif buyurduğun gibi yine pazartesinde..
Adın Geçer..
Hira'yı vahyin kokusu sarar, nur yağar nur dağına..
Mübarek ayağına sabah serinliği vurur..
Ardından nurdan bir anafor kaplar Hira'yı
Ve insan suretinde Cebrail karşında durur..
Oku ! Sen okuma bilmezsin Efendim doğru..
Ancak, Sen oku ki, okuma bilenlerin hepsi susacak..
Allah, Seninle konuşacak..
Oku ! Yaradan Rabbinin adıyla oku !..
O, insanı bir kan pıhtısından yarattı..
Oku ! Senin Rabbin kalemle yazmayı talim eden..
İnsana bilmediğini öğreten bol kerem ve ihsan sahibidir..
İşte Nur Dağı'nın zirvesinden eteklerine doğru inen son Peygamber..
İnsanlığın kurtuluşu inen bu nurda..
Sema da yıldızlar, Mekke de dağlar, el bağlamış huzurda..
Sevinin Ey İnsanlar..
Bu inen; baş tacımız, övüncümüz, ilacımız..
Bu inen; iki dünya servetimiz, sevincimiz, acımız..
Bu inen; nur denizi, varlığın en şereflisi..
İbrahim milletinin biricik seyyididir O..
Savaşların bileği bükülmemiş yiğididir O..
Şanını anlatmaya kelimelerin yok sonu..
Çünkü; on sekiz bin alem O' nu, Muhammed Mustafa diye tanır..
Adın Geçer..
Yirmiüç yıl süren ilahi davet..
Alevden bir şehirdir Mekke-i Mükerreme..
Girdiğin kalbi ateşe vermek ister şirk..
Sonra hicret, bir serinlik..
Ana kucağı gibidir Medine-i Münevvere..
Nazarınla büyür Yessibin çocukları..
Nazarınla taşları elmasa çevirirsin..
Gökyüzünden ayet yağar Cebrail yağmurlarıyla..
Kalbine inenleri, insanlığa verirsin..
Ve son kez açılır Sema'nın kapıları..
Son kez vahyi getirir Cibrili Emin Sana..
Sen, hüzün Peygamberisin ama bu son ayette daha bir hüzünlü sesin..
Demek ki, gideceksin Efendim..
Gideceksin Sen, Medine yetim Fatıma yetim kalacak..
Cebrail kapını son kez çalacak..
Yanında Ölüm Meleği Azrail, girmeyecek huzura, Sen izin verene dek..
Ne Senden önce kimseden izin istedi, nede Senden sonra isteyecek..
Demek ki, gideceksin Efendim..
Matem şehri olacak Medine, kimse inanmayacak gittiğine..
Ta ki, sabah ezanını okurken Bilal, mübarek ismine sıra gelince..
Ve Bilal'in sesi titreyince, işte o an sensizlik kıyameti kopacak..
Yıldızlara benzettiğin ashabın bir bir düşücek toprağa..
Ve ehlibeytin yüreği param parça olmuş gibi..
İşte Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibi Fatıma..
Hazreti Ali'ye bakacak ama bu bakış başka..
Ey Hasan'ın babası diyecek..
Resulullahı toprağa gömüp dönmeye kalbin nasıl dayanır ?
O'nun üzerine toprak saçmaya gönlün nasıl razı oldu ?
Oysa O rahmet ve merhamet peygamberiydi..
Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibiydi..
Ve Adın Geçer..
Her asır adını hatırlatır, müjdelediğin kardeşlerin gelir sonra..
Abdulkadir Geylani'ler, Şah-ı Nakşibendiler, İmamı Rabbaniler..
Adını ezberlettiler..
Aşkını kalplere nakş ettiler..
Şah-ı haznevinin bahçesinde nurundan bir güneş doğdu..
Ve aydınlattı Anadolu'yu, O güneşten güneşler doğdu..
Söndürmesin Allah..
Şimdi ne güzel Güneş var semamızda Elhamdülillah..
Adın Geçer..
Bilal'in bıraktığı yerden sayısız minareden ezanların yükselir..
Susturmasın Allah.. Ondört asrın ardından çıkıpta vatanından,
Yeryüzüne yayılan Peygamber çiçekleri..
Musad bin Umeyr gibi Uhud kokan elleri..
Sevgini insanlığın kalbine merhem diye sürüyor..
Onlar, toprağın her karışında adın geçsin diye yürüyor..
Durdurmasın Allah..
Ve gün biter, saat biter, vakit gelir, görmez olur gözler, kulaklar duymaz olur..
Diller tutulur, dünyalık felakette biter saadette..
Ama Efendim inşaallah son nefeste Kelime-i Şehadette Adın Geçer..
Allah'ın Adıyla Rahman ve Rahim olan, O'nun Adıyla isimler unutulur..
Unutturur Yaradan Adın Geçer..
Kalbe Nur, Gönle Sefa, Eşrefil Vera Hazreti Seyyidina Muhammed Mustafa
Dursun Ali Erzincanlı