Popüler Konu Mevlid Kandili

images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Peygamber Efendimiz'in kızı Fatıma, bir gün babasının yanına geldi. Açlıktan benzi sararmıştı.
Peygamber Efendimiz, elini göğsüne koyarak ''Ey açları doyuran Rabbim! Muhammedin kızı Fatıma'yı aç bırakma! dedi.
Hz. Fatıma'nın hemen yüzü kanlandı, canlandı. ölünceye kadar açlık duymadı.
attachment.php

2) Her Peygamberin duası kabul olur. Her Peygamber ümmeti için dünya da dua etti. Ben ise kıyamet günü ümmetime şefaat izni verilmesi için dua ediyorum. İnşaallah duam kabul olacak. Müşrik olmayanların hepsine şefaat edeceğim buyurdu.
attachment.php

3) Bir kimse sol eliyle yemek yiyordu.

Peygamber Efendimiz:
-Sağ el ile ye dedi.

O kişi:
-Sağ kolum hareket etmiyor diye yalan söyledi.

Peygamber Efendimiz:
- ''Sağ elin artık hareket etmesin '' buyurdu.

O kişi, ölünceye kadar artık sağ elini ağzına götüremez oldu.
attachment.php

4) Peygamber Efendimiz, Mekke'den Medine'ye hicret ederken, Allah düşmanı olan putperestler onları takip ediyordu.
Peygamberimiz, o sırada Sebir Dağı üzerindeydi.

Dağ:
— Ya Resulallah, dedi. Lütfen benim üzerimden ininiz. Eğer kafirler sizi benim üzerimdeyken vururlarsa, korkarım ki, Allah beni cezalandırır.

Bunun üzerine Hira Dağı çağırdı:
— Ya Resulallah, bana gel.

Bugün hacca veya Umreye giderek bu dağları ziyaret eden müslümanlardan bazıları, yukarıdaki sırdan ötürü Sebir Dağında korku, Hira Dağında ise emniyet (güven) hissi duyduklarını ifade ederler.

Bu hadiseden anlaşılır ki, o koca dağlar bile Allah'ın kullarıdır. Peygamber Efendimizi tanır ve severler, başıboş değillerdir.
 
[video=youtube;LiKDJpBR9UU]http://www.youtube.com/watch?v=LiKDJpBR9UU[/video]

Sen Yoksun Ey Canan

Sen yoktun Ey Canan
İnsü cin Sana hayran
Alemde gün be gün göz yaşı ve kan

Mazlumlar seni bekler
Aşıklar yolun gözler
Ey soluğu Çağlara şifa olan

Gelsen bir görsen,
Gelsen bir sevsen

Sen yoksun Ey Canan
Sinemde sızı hicran
Ben mücrim ayaklarına kapanıp ağlasam

Hac dan döner gibi gel
Mirac dan iner gibi
Ey soluğu çağlara şifa olan

Gelsen bir görsen
Gelsen bir sevsen

“Yollara sular dökün
Bahçelere müjdeler edin
Bahar kokuları geliyor
O geliyor, O..:KK69:
Ay parçamız, Sevgilimiz, Yarimiz geliyor

Yol verin açılın, savrulun, beri durun beri
Yüzü apaydınlık ak pak,
Bastığı yeri ardından gündüzler gibi bırakarak
O geliyor, O..:KK69:
Ay parçamız, Sevgilimiz, Yarimiz geliyor

Gökler yeryüzünü kapladı, örttü bir anda
Bir anda dört bir yanı mis gibi bir koku sardı
Bir anda bir velvele bir kıyamet koptu cihanda
O geliyor, O..:KK69:
Ay parçamız, Sevgilimiz, Yarimiz geliyor
O geliyor, O..:KK69:
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Bedir Savaşında Ukkaşe ibn-il Mihsan-ıl Esedi'nin, müşriklerle dövüşürken kılıcı kırıldı. Peygamber Efendimiz, O'na kılıcına karşılık kalınca bir değnek verdi, Bununla harbet dedi.
Birden değnek Allah'ın izni ile uzun beyaz bir kılıç oldu onunla harbetti.
attachment.php

2) Peygamber Efendimiz, bir gün elinde put bulunan bir kimseye:
-Put bana söylerse iman eder misin ? dedi.

Adam:
-Ben buna 50 senedir ibadet ediyorum, bana hiç bir şey söylemedi, Sana nasıl söyler? dedi.

Peygamber Efendimiz:
-Ey put ben kimim? deyince.

Put:
-Sen, Allah'ın Peygamberisin dedi.

Putun sahibi, hemen imana geldi.
attachment.php

3) Peygamber Efendimiz , Hayber Gazasındayken, yemek yemesi için önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında,

Koyun dile gelerek:
-Beni yeme ben zehirliyim demiştir.
attachment.php

4) Peygamber Efendimiz, vefat ederken kızı Fatıma'ya;
''Akrabam arasında bana ilk kavuşan sen olacaksın'' dedi. 6 ay sonra Hz. Fatıma vefat etti. Akrabasından O'ndan evvel kimse vefat etmedi.
attachment.php

5) Bir gün, kendisinden mucize isteyenlere karşı, uzaktaki bir ağacı çağırdı. Ağaç köklerini sürüyerek gelip selam verip, “Eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluh” dedi. Sonra gidip yerine dikildi.
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Peygamber Efendimiz, Medine’de, minberde hutbe okurken, bir kimse, ya Resulallah! Susuzluktan çocuklarımız, hayvanlarımız, tarlalarımız helak oluyor. İmdadımıza yetiş dedi.

Peygamber Efendimiz:
-Ellerini kaldırıp, dua eyledi. Gökte hiç bulut yokken, mübarek ellerini yüzüne sürmeden, bulutlar toplandı. Hemen yağmur başladı.

Birkaç gün devam etti. Yine minberde okurken,

O kimse:
-Ya Resulallah! Yağmurdan helak olacağız deyince,

Peygamber Efendimiz:
-Tebessüm etti ve ''Ya Rabbi! Rahmetini başka kullarına da ihsan eyle!'' buyurdu. Bulutlar açılıp, güneş göründü.
attachment.php

2) Peygamber Efendimizin meşhur mucizelerinden birisi de, Ay' ın ikiye ayrılmasıdır.

Bir gurup müşrik Peygamber Efendimize gelerek
-Eğer sen gerçekten bir Peygamber isen bize Ay'ı ikiye ayır dediler.

Kainatın Efendisi,
Allah'ın emir ve iradesi dairesinde hareket eden Ay'a şehadet parmağı ile işaret etti.
Bu işaret kafi geldi ve Ay ikiye ayrıldı.
attachment.php

3) Cabir bin Abdullah diyor ki:
-Çok borcum vardı. Peygamber Efendimize haber verdim. Bahçeme gelip, hurma yığınının etrafında üç kere dolaştı. Ve

Peygamber Efendimiz:
-Alacaklılarını çağır, gelsinler! buyurdu. Her birine hakları verildi. Yığından bir şey eksilmedi.
attachment.php

4) Bir kadın:
Peygamber Efendimize hediye olarak bal gönderdi.

Peygamber Efendimiz:
-Balı kabul edip, boş kabı geri gönderdi. Kap bal ile dolu olarak geri geldi.

Kadın:
-Gelerek, Ya Resulallah! Hediyemi niçin kabul etmediniz? Acaba günahım nedir? dedi.


Peygamber Efendimiz:
-Senin hediyeni kabul ettik. Gördüğün bal, Allah'ü Teala nın hediyene verdiği berekettir buyurdu.

Kadın, çocukları ile aylarca yediler. Hiç eksilmedi. Bir gün yanılarak balı başka bir kaba koydular. Oradan yiyerek bitirdiler.

Bunu, Peygamber Efendimize haber verdiler.

Peygamber Efendimiz:
-Gönderdiğim kapta kalsaydı, dünya durdukça yerlerdi, hiç eksilmezdi buyurdu.
attachment.php

5) Ashabından çok kimseye hayır dualar etmiş, hepsi kabul olunarak faydalarını görmüşlerdir.
Hazret-i Ali buyuruyor ki:
-Peygamberimiz beni Yemen’e kadı [Hakim] olarak göndermek istedi. Ya Resulallah! Ben kadılık yapmasını bilmiyorum dedim.

Peygamber Efendimiz:
-Mübarek elini göğsüme koyup, '' Ya Rabbi! Bunun kalbine doğru şeyleri bildir. Hep doğru söylemek nasip eyle!'' buyurdu.

Bundan sonra bana gelen şikayetçilerden doğru olanı hemen anlar, hak üzere hükmederdim.
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Nabiga ismindeki meşhur şair, şiirlerinden bir kaçını okuyunca,

Peygamber Efendimiz:
-Allah'ü Teala dişlerini dökmesin diye dua etti.

Nabiga, yüz yaşına gelmişti. Dişleri ak ve berrak, inci gibi dizilmiş ağzında duruyordu.
attachment.php

2) Amcası Ebu Leheb’in oğlu Uteybe, Peygamber Efendimizi çok üzdü. Çirkin şeyler söyledi.

Buna çok üzülen Peygamberimiz:
-Ya Rabbi! Buna köpeklerinden birini musallat eyle! buyurdu.

Uteybe, Şam’a ticaret için giderken bir gece arkadaşlarının arasında yatıyordu. Bir aslan gelip arkadaşlarını koklayıp bıraktı. Sıra Uteybe’ye gelince, kaptı parçaladı.
attachment.php

3) Peygamber Efendimiz:
-Acem padişahı Hüsrev Perviz' e, iman etmesi için mektup gönderdi.

Alçak Hüsrev, mektubu parçaladı ve getiren elçiyi şehit eyledi.

Peygamber efendimiz bunu işitince:
-Çok üzüldü ve '' Ya Rabbi! onun mülkünü parçala! buyurdu.

Peygamberimiz hayatta iken, Hüsrev' in oğlu Şireveyh hançerle parçaladı. Hazret-i Ömer halife iken, acem memleketinin tamamını müslümanlar fetih edip, Hüsrev’in nesli de, mülkü de kalmadı.
attachment.php

4) Allah'ü Teala, Habibini belalardan korurdu. Ebu Cehil, Peygamberimizin en büyük düşmanı idi. peygamberimiz, Kabe-i Muazzama yanında namaz kılarken, alçak Ebu Cehil, tam zamanıdır diyerek, bıçakla üzerine yürümek isterken, hemen geri dönüp kaçtı.

Arkadaşları, niçin korktun dediklerinde, Muhammed ile aramızda ateş dolu bir hendek gördüm. Bir çok kimse beni bekliyorlardı. Bir adım atsaydım, yakalayıp ateşe atacaklardı. Bunu müslümanlar işitip, Peygamber Efendimize sorduklarında,

Peygamber Efendimiz:
-Allah'ü Teala nın melekleri, onu yakalayıp parçalayacaklardı buyurdu.
attachment.php

5) Peygamber Efendimiz, Muaz bin Cebel' i, vali olarak Yemen’e gönderirken, Medine’nin dışına kadar uğurlayıp ona çok nasihatler verdi.

-Seninle dünya da artık buluşamayız buyurdu. Hazret-i Muaz Yemen’de iken, Peygamber Efendimiz Medine’de vefat etti.
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Peygamber Efendimiz, bir gün abdest alıp, mestlerinden birini giyip, ikincisine mübarek elini uzatırken, bir kuş geldi.
Bu mesti kapıp havada silkeledi. İçinden bir yılan düştü. Sonra kuş mesti yere bıraktı. Bugünden sonra, ayakkabı giyerken, önce silkelemek sünnet oldu.
attachment.php

2) Peygamber Efendimizi tanıyan ve emirlerine itaat edenler, sadece canlılardan ibaret değildi. Dağ ve taş gibi cansız şeyler de O'nun Peygamberliğini tasdik etmişti, (onaylamıştı).

Hazreti Ali, Hazreti Cabir ve Hazreti Ayşe Validemiz, üçü birden haber veriyorlar ki:
-"Peygamber Efendimiz dışarıya çıktığında, yolu üzerindeki ağaç ve taşlar, ona:
— Esselamu aleyke Ya Resulallah" ( Selam Sana Ey Allah'ın Resulü ) diyorlardı.

Hazreti Ayşe Validemizin anlattığına göre, Efendimiz şöyle demişti:
— Cebrail bana Peygamberliği getirdiğinde, yanından geçtiğim bütün taş ve ağaçlar:
-"Sana selam olsun Ey Allah'ın Resulü" diyerek beni selamlıyordu.
attachment.php

3) Peygamber Efendimizin özel hizmetinde bulunan Hazreti Enes anlatıyor:

-"Peygamber Efendimizin yanındaydık. Avucuna küçük taşları aldığında, o taşlar tesbih etmeye (Allah'ı anmaya) başladılar.

Peygamber Efendimiz, o taşları daha sonra Hazreti Ebubekir'in avucuna koydu, yine tesbih ettiler. Hazreti Ömer'in eline verdi, tesbih etmeye devam ettiler. Sonra ondan alıp Hazreti Osman'a verdi. Taşlar yine tesbihe başladılar. Sonra o taşları benim ve Ebu Zer'in eline koydu. Taşlar sustular."
attachment.php

4) Hazreti Enes, Ebu Hureyre, Hazreti Osman ve daha dünya dayken, Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hazreti Sa'd, hep birlikte haber veriyorlar ki;
-"Efendimiz, Hazreti Ebubekir, Ömer ve Osman'la birlikte Uhud Dağına çıkmıştı. Uhud Dağı, ya onların büyüklüğünden, ya da böyle bir ziyaret karşısındaki sevincinden dolayı heyecanlanıp yerinden kımıldadı.

Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle ferman etti:
— Dur ey Uhud!.. Şüphesiz ki, üzerinde bir Peygamber, bir Sıddık ve iki de Şehit var.

Bildiğiniz gibi Hazreti Ebubekir'in lakabı, yani sonradan takılan adı, "Allah ve Peygamberine çok sadık ve bağlı " manasına gelen "Sıddık" idi. Efendimiz, yukarıdaki sözüyle onun bu özelliğini doğrularken, Hazreti Ömer ve Osman'ın da şehit edileceğini haber veriyordu. Sonunda da öyle oldu.
attachment.php

5) İbni Abbas ve İbni Mesud, birlikte haber veriyorlar:

-"Mekke'nin fethedildiği gün, Kabe ve etrafında, dip taraflarından taşlara bağlanmış vaziyette üç yüz altmış tane put bulunuyordu.

Peygamber Efendimiz, elindeki ucu kıvrık değneği o putlara çevirerek:
— Hak geldi, batıl ( yalan ve yanlışlar ) yok oldu. Muhakkak ki batıl, yok olup gidicidir, dedi. Peygamberimiz, elindeki değneği hangi puta yöneltirse, o put devriliyordu. Putun yüzüne işaret ettiyse, put arka üstü düşüyor, arkasına işaret ettiğinde ise, yüz üstü yuvarlanıyordu. Hepsi tek tek devrilerek parçalandılar.
 
[video=youtube;WkZ77uYQ92M]http://www.youtube.com/watch?v=WkZ77uYQ92M&feature=fvw[/video]

Durmaz Yanar Vücudum Allah, Bizleri de Mahrum Eyleme Allah
Durmaz yanar vücudum Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah

Sensin benim maksudum Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah

Halas eyle narından Allah
Ayırma didarından Allah

Cennette cemalinden Allah:KK69:
Bizleri de mahrum eyleme Allah
:KK69:

Kandiller yana yana Allah
Dervişler döne döne Allah

Şükür erdik bu güne Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah

Günahım çok avareyim sevabım yok bi çareyim
Ya Rab kime yalvarayım inayet kıl Ya Rabbena

Ya Rab kapına gelmişem ismine Gafur bilmişem
Sıdk ile tevbe kılmışam inayet kıl Ya Rabbena

Sırri gel uykudan uyan aşkın boyasıyla boyan
Söyle Ya Rabbi el aman inayet kıl Ya Rabbena

Gül bülbülün harmanı Allah
Ver derdime dermanı Allah

Son nefeste imandan Allah
Bizleride mahrum eyleme Allah
Kulunu da mahzun eyleme Allah
 
Son düzenleme:
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Peygamber Efendimiz, Peygamberlik vazifesiyle görevlendirilmeden önce, amcası Ebu Talip ve arkadaşlarıyla birlikte ticaret yapmak üzere Şam tarafına gidiyordu. Yol üzerindeki bir kiliseye yaklaştıklarında, insanların içine hiç çıkmayan Bahira adlı bir rahip, onların yanına geldi ve o zamanlar henüz on iki yaşında olan Efendimiz'e işaret ederek

şöyle dedi:
-"Bu çocuk, şu alemin ( bütün kainatın ) reisidir ve Peygamber olacaktır."

Kureyşliler sordular:
-"Nereden biliyorsun?"

O rahip dedi ki:
-"Siz buraya gelirken, baktım ki üstünüzde bir parça bulut var. Siz nereye giderseniz o da sizinle geliyor ve bu çocuğun üstünde alçalıp ona gölge yapıyor. Hem bütün taş ve ağaçlar, ona secde eder gibi bir vaziyet içine giriyor. Bu ise sadece Peygamberlere yapılır."

Bahira, Yahudi bir rahip olmasına rağmen çocuk yaştaki Muhammed'i tanımış ve O' nun beklenen son Peygamber olduğunu anlamıştı. Çünkü; Yahudilerin mukaddes kitabı olan Tevratta, asırlar sonra gelecek olan bu Yüce Peygamberin özellikleri belirtiliyordu. Rahip Bahira, bundan dolayı diğer Yahudilerin de Efendimizi tanıyabileceğinden ve O' na zarar vereceklerinden korktuğu için, Ebu Talip' ten Efendimizi Mekke'ye götürmesini istedi. Ebu Talip te onu dinleyerek geri döndü.
attachment.php

2) Bazı mucizeleri, sahabelerin ağzından dinlemiştik.
Aşağıdaki mucizeyi ise, bizzat Allah'ın kelamından ( Kur'an da ki sözlerinden ) dinleyeceğiz:
-İslam ordusunun Allah düşmanları ile yaptığı ilk savaş olan Bedir Harbi, sayısız harikalarla doluydu. Efendimiz, bu harp sırasında yerden bir avuç toprak aldı

Ve:
-"Yüzleri kara olsun" diyerek düşman ordusu üzerine fırlattı.

Efendimizin söylediği bu söz, Allah tarafından bütün kafirlerin kulağına tek tek ulaştırılırken, atmış olduğu o bir avuç toprak da, yine Allah tarafından her bir düşman askerinin gözüne girerek onların kaçmasına sebep oldu. Halbuki düşman ordusu, bu mucizeden biraz önce müslümanlara hücum etmekteydi.

Yüce Rabbimiz, Bedir Harbindeki bu mucizeyi, Kur'an da ki, Enfal Suresi'nin 17. Ayetinde şöyle "( O toprağı ) Attığın zaman sen atmadın, ancak Allah attı."

Rabbimizin Efendimize ihsan ettiği bu mucizenin aynısı, Huneyn Harbinde de yaşandı ve Allah düşmanları, Peygamberimizin attığı bir avuç toprakla perişan olarak kaçmak zorunda kaldılar.
attachment.php

3) Araplar, hayvanlara çok kötü ve merhametsizce hareket ederlerdi. Canlı hayvanları ok atışlarında hedef dikerler, kendi hayvanlarını diğerlerinden ayırmak için kulak ve kuyruklarını keserler, hatta dağlarlardı. Çölde acıktıkları zaman canlı devenin hörgücünü yarıp bir parça yağ çıkararak pişirip yerler, susadıkları zaman da hayvanın damarını keser, bir miktar kan alırlar, tekrar dikerlerdi.

Peygamberimiz bütün bu alışkanlıklardan onları vazgeçirdi. Hayvana bir işaret konulsa bile, en az acıyacak yere konulmasını tavsiye etti. Peygamberimiz hayvanlara fazla yük vurulduğunu, aç ve susuz bırakıldıklarını veya bünye ve yaratılışlarına aykırı bir işte kullanıldıklarını görünce, bunu yapmamalarını söylerdi.
 
images


Peygamber Efendimizin Mucizeleri
Peygamberimiz insanlarla konuştuğu gibi, aynı şekilde hayvanların dilini de anlardı. Onlarla konuşur, dertlerini ve şikayetlerini dinlerdi. Çünkü hayvanlar Peygamberimizi tanırlardı.
attachment.php

Temim ed-Dari anlatıyor:

"Peygamberimizle birlikte oturuyorduk. O sırada bir deve koşarak geldi. Peygamberimize yaklaştı. Başı ucunda durdu.

Bunu gören Peygamberimiz:
-"Ey deve sakin ol. Doğru söyle, doğru söylersen senin yararınadır, yalan söylersen zararına olur. Hem de Allah bize sığınanı güvende kıldı, artık sen güven altındasın. Bize sığınan mahrum kalmaz' buyurdu.


Biz:
-''Ya Resulallah, bu deve ne diyor?'' dedik.

Peygamberimiz:
-"Sahipleri onu kesip etini yemek istemişler. O da kaçmış, bana sığındı'' buyurdu.

Biz bunları konuşurken devenin sahipleri koşarak geldiler. Deve onları görünce tekrar Peygamberimizin yanına sokuldu. Korunmasını istedi.

Bunun üzerine adamlar:
-"Ya Resulallah, bu bizim devemizdir. Üç gün önce kaçtı. Onu arıyorduk. Sonunda yanınızda bulduk'' dediler.

Peygamberimiz:
-'Ama o sizden çok fena şikayet ediyor' deyince,

"Ne diyor, Ya Resulallah?'' diye sordular.

"O yanınızda güven içinde büyümüş, gelişmiş. Üzerinde yıllar boyu yaz aylarında otlu ağaçlı ülkelere, kış aylarında sıcak memleketlere yük taşımışsınız. Büyüdükten sonra ondan yavru almak istemişsiniz. Allah ondan size bir sürü deve nasip etmiş. Bolluk senesi gelince onu kesip etini yemek istediniz değil mi?''


"Doğru Ya Resulallah. Vallahi böyle oldu'' dediler.
attachment.php

Peygamberimiz:
-"Sahiplerine bu şekilde güzelce hizmet verenin mükafatı bu mudur?'' deyince;

-"Ya Resulallah, onu gerçekten kesmeyeceğiz'' dediler.

Serbestsin, sana kimse dokunamaz.

Peygamberimiz, '' Yalan söylediniz. O size sığındı, yardım istedi, kabul etmediniz. Ben ise sizden daha merhametliyim. Allah münafıkların kalbinden merhameti çıkarmış, mü'minlerin kalbine koymuştur'' buyurdu ve deveyi onlardan yüz dirheme satın aldı,
attachment.php

Sonra da deveye döndü:
-"Ey deve, haydi git, Allah rızası için serbestsin, sana kimse dokunamaz' buyurdu.

Deve:
-Peygamberimizin başının üzerine eğildi ve dua eder gibi yaptı.

Peygamberimiz de:
"Amin'' dedi.

Deve :
Tekrar dua etti.

Peygamberimiz yine:
"Amin'' dedi.

Deve :
Sonra tekrar dua etti.

Peygamberimiz yine:
"Amin'' dedi.

Deve:
Dördüncü kez dua edince,

Peygamberimiz ağladı.

-"Ya Resulallah, bu deve ne diyor?'' diye sorduk.
attachment.php

Devenin son isteği:

Peygamberimiz şöyle buyurdu:
-"Ey Peygamber, Allah İslam'dan ve Kur'an' dan size hayırlar versin'' dedi.

''Amin'' dedim.

Sonra
Siz beni rahat ve huzura kavuşturduğunuz gibi, Allah da kıyamet gününde ümmetini korkudan kurtarsın, rahat ve huzura kavuştursun' dedi.

''Amin'' dedim.

Daha sonra,
''Allah ümmetinin kanını düşmanlarından korusun'' dedi.

''Amin'' dedim.

Daha sonra da,
''Allah ümmetinin helak oluşunu aralarında fitne fesat çıkararak birbirine silah çekmede kılmasın'' deyince ağladım.

Çünkü; ilk isteklerini ben de Allah'tan istedim, Allah isteklerimi kabul etti, onları bana verdi. Son istediğini ise vermedi. Cebrail, Allah'tan ümmetimin birbirlerine silah çekerek helak olacağı haberini getirdi. Olacakları kalem böyle yazmış. Allah'ın takdiri değişmez.
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri

1) Resulallah vefat edeceği zaman, Cebrail Aleyhisselam gelip, Allah'ü Teala dan selam getirdi ve hatırını sorduğunu söyledi. Vefat edeceğini bildirdi. Kendisi ve ümmeti için çok müjdeler verdi.
attachment.php

2) Peygamber Efendimizin, Mübarek ruhunu almak için Azrail Aleyhisselam, insan şeklinde geldi, içeri girmek için izin istedi. Azrail, Peygamber Efendimizin dışında hiç kimseden izin istememiştir.
attachment.php

3) Dünyanın her yerinde Peygamber Efendimize salavat okuyan müslümanların selamlarını işiten melekler kabrine gelip haber verirler. Kabrini her gün binlerce melek ziyaret eder.
attachment.php

4) Ümmetinin amelleri ve ibadetleri her sabah ve akşam kendisine gösterilir. Bunları yapanları da görür. Günah işleyenin af olması için dua eder.
attachment.php

5) Diri iken olduğu gibi, vefatından sonra da, dünyanın her yerinde, her zaman ona tevessül edenlerin, yani onun hatırı ve hürmeti için isteyenlerin duasını Allah' ü Teala kabul eder.
 
images

Peygamber Efendimizin Mucizeleri
1) Kıyamet günü kabirden ilk kalkan Peygamber Efendimiz olacaktır. Üzerinde Cennet elbisesi bulunacaktır. Burak üzerinde mahşer yerine gidecektir.

Elinde '' Livaül hamd '' ( Hamd sancağı; kıyamet günü insanların altında toplanacakları sancak; Hz. Peygamber'in sancağı. Kıyamet günü övgü ve şeref Hz. Peygamber'e ait olacağı için, onun ümmetini toplayacağı sancağın ismi "Hamd sancağı" diye isimlendirilmiştir. ) denilen bayrak olacaktır.

Peygamberler ve bütün insanlar bu bayrağın altında duracaktır. Hepsi bin sene beklemekten çok sıkılacaklardır. Önce Adem, sonra Nuh , sonra İbrahim ve Musa ve İsa Peygamberlere gidip hesaba başlanması için şefaat etmelerini isteyeceklerdir.

Her biri birer özür bildirerek Allah’tan utandıklarını, korktuklarını söyleyeceklerdir, şefaat edemeyeceklerdir. Sonra, Peygamberimize gelip yalvaracaklardır. Secde edip dua edecek ve şefaati kabul olacaktır.

Önce O'nun ümmetinin hesabı görülecek, önce sırattan geçecekler ve cennete gireceklerdir. Her gittikleri yeri nurlandıracaklardır. Hz. Fatıma sırattan geçerken “herkes gözlerini kapasın! Muhammed Aleyhisselamın kızı geliyor” denecektir.
attachment.php

2) Altı yerde şefaat yapacaktır.
Birincisi; Makamı Mahmut da
Şefaat ile, bütün insanları mahşerde beklemek azabından kurtaracaktır.

İkincisi, şefaati ile çok kimseyi hesapsız cennete sokacaktır.

Üçüncüsü, azap çekmesi lazım olanları azaptan kurtaracaktır.

Dördüncüsü, günahı çok olan müminleri cehennemden çıkaracaktır.

Beşincisi, sevabı ve günahı müsavi olup, Araf denilen yerde bekleyenleri cennete gitmelerine şefaat edecektir.

Altıncısı, cennette, olanların derecelerinin yükselmesine şefaat edecektir.

attachment.php

3) Peygamber Efendimizin, Cennette bulunduğu makamın ismi Vesiledir. Burası Cennetin en yüksek derecesidir. Cennete bulunan herkese birer dal yetişecek olan sidretül münteha ağacının kökü oradadır. Cennettekilere her nimet bu dallardan gelecektir.
 
Son düzenleme:
[video=youtube;sNK9_PPvloc]http://www.youtube.com/watch?v=sNK9_PPvloc[/video]
Hak yarattı alemi
Aşkına Muhammed’in
Ay ve günü yarattı
Şevkine Muhammed'in

Ol dedi oldu alem
Yazıldı levh ü kalem
Okundu hatm-i kelam
Şanına Muhammed'in

Hep erenler geldiler,
Dergaha yüz sürdüler
Zikr-i tevhid ettiler,
Nuruna Muhammed’in

Veysel Karanî kazandı,
Ahir yine özendi
Sekiz uçmak bezendi,
Aşkına Muhammed’in

Ferişteler geldiler,
Saf saf olup durdular
Beş vakit namaz kıldılar,
Aşkına Muhammed’in

Yunus kim ede methi,
Över Kur’an ayeti
Ana, vergil salavatı,
Aşkına Muhammed’in

Yunus Emre
 
Sen geldin yetimler güldü . Sen geldin kız çocukları diri diri gömülmedi . Sen geldin dünyaya nur geldi . Sen geldin gönüllerimiz aşkı gördü . Sen geldin adalet geldi huzur geldi sevgi geldi . Hoşgeldin rahmetler getirdin EFENDİMİZ (s.a.v)
 
ImageProxy.mvc

Adın Geçer..
Allah'ın Adıyla, Rahman Ve Rahim Olan
O'nun adıyla isimler unutulur.
Unutturur Yaradan, Adın Geçer..

Kalbe Nur, Gönle Safa
Eşrefil Vera Seyyidina Hazreti Muhammed Mustafa

Adın Geçer..
Ebabil çığlığı vurur dağlarına
Ve gölgesi toprağına düşer.
Toprak Sensiz karanlıktır, Mekke sensiz karanlık
Karanlıkta, duyulan kürek sesleri..
Karanlıkta, açılan karanlık çukurlar..
Karanlıkta, bir kız çocuğunun anne diyen feryadı..
Karanlıkta, bir kız çocuğunun toprağa gömülen adı..
Çukurun yani başında bir terlik,
Belli ki, diğeri ayağındaydı.

Ve çukura bir yıldızın ışığı düşer..
Bu yıldız, yazar gökyüzüne adını..
Gökyüzüne sürünce Cebrail kanadını..
Rengarenk melekler iner sema dan
Bir melek seslenir maveradan
Alemlere kutlu doğum haberini yayın, müjde vermedik bir varlık bırakmayın..

Ve ey medayin şefi, titreyerek uyan..
İstahrabatta yanan ateşlere sön emri verilsin..
Ey Kabe deki putlar, yüzünüzü toprağa gömün..
Ey toprak, save gölünün suyunu çek..
Ey yer altı suları; çıkın ve semaveyi doldurun..
Ve durun, durun ve sessiz olun..

Bakın, yıldızlar yaklaşıyor..
Salkım salkım yıldızlar yaklaşıyor annesinin yüzüne
İşte gözleri gözlerinde, o simsiyah nur denizi gözlerine..
Doya doya bakıyor, Hazreti Amine..
Her asra uzanacak ellerinden öpüyor..
Arşa reyhan kokusu salan o minik nefesini kokluyor..
Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri..
Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin elleri..
Ve eğiliyor kulağına ismini fısıldıyor..
Muhammed Muhammedim..

Adın Geçer..
Benibekr yurdunda, beş süt kardeşten birisin..
Hevazin sofrasında
Halime'nin evinde, şeref misafirisin..

Adın Geçer..
Anasız kalırsın şehirlerin arasında, bir elinden deden tutar..
Diğerinden Ebu Talip..
Seni büyütmek fatıma'ya nasipmiş..
Şefkat kanatlarını yerlere serip, saçlarını toplamak
Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş,

Adın Geçer
Hatice'nin kalbinde en sevgili yar..
Hatice'nin evinde hazırlık başlar..
Önce sadık rüyalar, gece ne görürsen gündüz onunla şekillenir..
Ve ardından, geçince yanından..
Ağaç yapraklarından, sana selamlar gelir..
Sen herşeye aşinasın, herşey aşina sana..
Ruhul kudüs inecek bu gece nur dağına..
Ağır bir yük binecek geniş omuzlarına..

Adın Geçer..
Vahyin arafesinde, nur dağının zirvesinde..
Dünya'ya teşrif buyurduğun gibi yine pazartesinde..

Adın Geçer..
Hira'yı vahyin kokusu sarar, nur yağar nur dağına..
Mübarek ayağına sabah serinliği vurur..
Ardından nurdan bir anafor kaplar Hira'yı
Ve insan suretinde Cebrail karşında durur..

Oku ! Sen okuma bilmezsin Efendim doğru..
Ancak, Sen oku ki, okuma bilenlerin hepsi susacak..
Allah, Seninle konuşacak..

Oku ! Yaradan Rabbinin adıyla oku !..
O, insanı bir kan pıhtısından yarattı..
Oku ! Senin Rabbin kalemle yazmayı talim eden..
İnsana bilmediğini öğreten bol kerem ve ihsan sahibidir..

İşte Nur Dağı'nın zirvesinden eteklerine doğru inen son Peygamber..
İnsanlığın kurtuluşu inen bu nurda..
Sema da yıldızlar, Mekke de dağlar, el bağlamış huzurda..

Sevinin Ey İnsanlar..
Bu inen; baş tacımız, övüncümüz, ilacımız..
Bu inen; iki dünya servetimiz, sevincimiz, acımız..
Bu inen; nur denizi, varlığın en şereflisi..
İbrahim milletinin biricik seyyididir O..
Savaşların bileği bükülmemiş yiğididir O..
Şanını anlatmaya kelimelerin yok sonu..
Çünkü; on sekiz bin alem O' nu, Muhammed Mustafa diye tanır..

Adın Geçer..
Yirmiüç yıl süren ilahi davet..
Alevden bir şehirdir Mekke-i Mükerreme..
Girdiğin kalbi ateşe vermek ister şirk..
Sonra hicret, bir serinlik..
Ana kucağı gibidir Medine-i Münevvere..

Nazarınla büyür Yessibin çocukları..
Nazarınla taşları elmasa çevirirsin..
Gökyüzünden ayet yağar Cebrail yağmurlarıyla..
Kalbine inenleri, insanlığa verirsin..

Ve son kez açılır Sema'nın kapıları..
Son kez vahyi getirir Cibrili Emin Sana..
Sen, hüzün Peygamberisin ama bu son ayette daha bir hüzünlü sesin..
Demek ki, gideceksin Efendim..
Gideceksin Sen, Medine yetim Fatıma yetim kalacak..

Cebrail kapını son kez çalacak..
Yanında Ölüm Meleği Azrail, girmeyecek huzura, Sen izin verene dek..
Ne Senden önce kimseden izin istedi, nede Senden sonra isteyecek..
Demek ki, gideceksin Efendim..

Matem şehri olacak Medine, kimse inanmayacak gittiğine..
Ta ki, sabah ezanını okurken Bilal, mübarek ismine sıra gelince..
Ve Bilal'in sesi titreyince, işte o an sensizlik kıyameti kopacak..

Yıldızlara benzettiğin ashabın bir bir düşücek toprağa..
Ve ehlibeytin yüreği param parça olmuş gibi..
İşte Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibi Fatıma..
Hazreti Ali'ye bakacak ama bu bakış başka..

Ey Hasan'ın babası diyecek..
Resulullahı toprağa gömüp dönmeye kalbin nasıl dayanır ?
O'nun üzerine toprak saçmaya gönlün nasıl razı oldu ?
Oysa O rahmet ve merhamet peygamberiydi..
Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibiydi..

Ve Adın Geçer..
Her asır adını hatırlatır, müjdelediğin kardeşlerin gelir sonra..
Abdulkadir Geylani'ler, Şah-ı Nakşibendiler, İmamı Rabbaniler..
Adını ezberlettiler..
Aşkını kalplere nakş ettiler..
Şah-ı haznevinin bahçesinde nurundan bir güneş doğdu..
Ve aydınlattı Anadolu'yu, O güneşten güneşler doğdu..
Söndürmesin Allah..
Şimdi ne güzel Güneş var semamızda Elhamdülillah..

Adın Geçer..
Bilal'in bıraktığı yerden sayısız minareden ezanların yükselir..
Susturmasın Allah.. Ondört asrın ardından çıkıpta vatanından,
Yeryüzüne yayılan Peygamber çiçekleri..
Musad bin Umeyr gibi Uhud kokan elleri..
Sevgini insanlığın kalbine merhem diye sürüyor..

Onlar, toprağın her karışında adın geçsin diye yürüyor..
Durdurmasın Allah..
Ve gün biter, saat biter, vakit gelir, görmez olur gözler, kulaklar duymaz olur..
Diller tutulur, dünyalık felakette biter saadette..
Ama Efendim inşaallah son nefeste Kelime-i Şehadette Adın Geçer..

Allah'ın Adıyla Rahman ve Rahim olan, O'nun Adıyla isimler unutulur..
Unutturur Yaradan Adın Geçer..

Kalbe Nur, Gönle Sefa, Eşrefil Vera Hazreti Seyyidina Muhammed Mustafa
Dursun Ali Erzincanlı
 
[video=youtube;vsx7GOGP00I]http://www.youtube.com/watch?v=vsx7GOGP00I[/video]
 
esnaf-ve-calisanlara-kutlu-dogum-karanfili_normal_216817.jpg
ImageProxy.mvc


Peygamber Efendimizin Mühürleri

Nübüvvet Mührü
Bilindiği üzere, Peygamber Efendimiz bütün insanlarla müşterek olan yaratılışı yanında, diğer insanlardan farklı ve sadece kendine has bir kısım özelliklere de sahipti.

attachment.php


Allah, hiç bir Peygamber göndermemiştir ki, onun sağ elinde Peygamberlik beni olmamış olsun. Ancak bizim Peygamberimiz bunun istisnasını teşkil etmektedir. Zira O' nun Peygamberlik beni, sağ elinde değil, kürek kemiklerinin arasındadır.

Peygamber Efendimize bu durum sorulunca :
- Kürek kemiklerim arasında bulunan bu ben, benden önceki Peygamberlerin beni gibidir. Ne var ki, artık benden sonra bir daha nebi ve resul gelmeyecektir. demiştir.

attachment.php


Kaynaklardaki bilgiler;
Peygamber Efendimizin mübarek sırtlarında, kürek kemikleri arasında, elle hissedilecek şekilde kabarık, mühür damgasına benzeyen bir iz vardı.

Bunun şekli ve hacmi hakkındaki rivayetler ise,
Mahiyeti itibariyle aynı olmasına rağmen, anlatanların ifade ve tasvirleri bakımından değişiklik arz etmektedir. Şöyle ki; görgü şahitlerinden kimisi onu, keklik veya güvercin yumurtasına, kimisi gül tomurcuğuna, kimisi yumruğa veya insan bedeninde çıkan siğile benzeterek tasvir etmişlerdir.
 
X