Kötü evlat gibi hissediyorum. Yoruldum...

socialscientist

Huysuz Şirin Emma
Kayıtlı Üye
4 Şubat 2019
3.778
8.502
Merhabalar,
Bu konuyu ifşa olma korkusuyla açmayı erteliyorum ne zamandır. Bugün çok bunaldım, dertleşmek istedim.
Evliyim. Yakın sayılabilecek bir zamanda babamı kaybettim. Bana göre, aramızda çok özel bir bağ vardı babamla.
Vefattan sonra hemen iş ve şehir değiştirmek zorunda kaldım. Eşimle de zaman zaman ayrı kalıyoruz bu sebeple.
Yani evlilik, yeni iş(çok stresli bir iş) , babamın kaybı, yeni şehir derken baya zor zamanlar geçiriyorum.
Hepsini olgunlukla karşılamaya çalıştım. Hayat böyle, hayat devam ediyor gibisinden hep ayakta durmaya çalıştım. Belki de zorunda kaldım çünkü annem çocuk ben ebeveyn gibi bir şey olduk.
Annem zaten olgun bir kadın değildir. Babamın kaybını da metanetle karşılayamadı ne yazık ki. Ona ilk söylendiğinde beni suçladı. Ben iş için uzağa gitmek istediğim için ölmüş, evlendiğim için dayanamamış vs vs. Ben yetişememişim... Bunlar doğru değil biliyorum çünkü babam annemin aksine çok makul bir adamdı, ve hayalimi gerçekleştirdiğim için benimle gurur duyuyordu. Ama yine de içime oturdu tabi. Devam eden günlerde çığlıkla ağlamalar vs.. (tahammülüm yok bu şekilde acısını bağıra bağıra yaşayan insanlara. Bu şekilde düşünmemin sebebi de annemin tarafı her acıyı böyle senelerce sündüre sündüre yaşar sanırım doldum artık) neyse ben ağlayamadım bile milleti sakinleştirmekten.
Ben kısa bir süre sonra yeni işim için başka şehire gittim. Ama annem hayatında hiç bir işi (fatura ödemek, banka işi, kasaba gitmek) kendi halletmeye alışmadığı için çok zorlanıyor ve sürekli işini başkalarına halletirmeye çalışıyor hiç kendisi denemiyor. Ben de uzaktan yetişemiyorum ve aklım hep onda. Faturalarını falan ben hallediyorum zaten ama uzaktan halledemeyeceğim şeyler de var. Maaşını çekemiyor mesela birinden istiyor, vergi dairesinde bir iş var diyelim beni arıyor socialscientist sen ordan yapamıyor musun benim adıma diyor(gece 11lere kadar çalışıyorum ben, zaten kendisini istiyorlar yani yapamam) gibi gibi.
Mesela müşteri hizmetlerini arayıp işini halledemiyor. Ben arayınca hattın yasal sahibini istiyorlar. Annemi arayıp söylüyorum bozuluyor.
Bir de günde 7 kere falan konuşuyoruz. Aşırı evhamlı. Ben de idare etmeye çalışıyorum ama çok zor yani.
Mesela sabah arıyor kalktın mı, sonra mesai saati başlayınca gittin mi diye mesaj, sonra akşam merak etmesin diye geç çıkacağım yazıyorum. Tamam haber ver, yalnız kalma falan yazıyor. Zaten stresliyim, bitmişim yani bu mesaj bana anlamsız geliyor haksız mıyım? Neyse çıkınca haber veriyorum. Eve gidince bir daha arıyor. E üstümü değişiyorum kendime yemek hazırlıyorum falan işim var yani daha duşa gireceğim. Neyse yatarken yatmıyor musun/eşim yanımdaysa yatmıyor musunuz...
Küçük bir örnek anlatıp iyice uzatmadan bitereceğim. Bu sabah beni aramış duymamışım. Lavabodaydım. Eşim de duymamış kahvaltı hazırlıyordu. Saat 9.30 falan. Neyse eşimi aramış baktım içeriden sesleri geliyor. Ama nasıl panik bir ses aman allahım... Bana mesaj atmış cevap vermemişim, aramış açmamışım. Çok merak etmiş. (erkek anası yapınca sövüyoruz burada). Bir de telefonda hep şu yemeği şöyle yap, şunu pişir, pazardan bunu al. Evini temizle, evini düzenli tut, ütünü yapmadın mı ütünü yap, eşimden için salona sokma dağıtır öyle alışmışş, istisnasız hep bunları söylüyor. 🙄
Daha neler neler varda sordukça anlatırım artık milletin gözleri kanamasın.
Neyse bir müddet sonra yurtdışı görevine gitmem gerekecek. Uzun bir görev. Ben ülke dışındayken nasıl göz kulak olacağım anneme? Hep bunu düşünüyorum. Gerçekten acımı yaşayamadım hanımlar bunları düşünmekten. Kendimi sıkıp duruyorum. 😓
(Not: annem 60 yaşında. Fiziksel hiç bir sorunu ve rahatsızlığı yok. Yapamam dediği şeyler bilmediği ve öğrenmeye çalışmadığından. Atm'den para çekemez mesela. Kaç kere gösterdim. Gidip çekmez ama)
 
Son düzenleme:
Tek çocukmusunuz
Maalesef kardeşim yok. Bu hayatta en çok eksikliğini çektiğim şey. En azından sorumluluk paylaşımı yapardık. Kader ortağı olurduk. Hiç olmazsa manevi destek. Eşim sağolsun o görevi görmeye çalışıyor. Benim işim müsait olmadığı için bir ihtiyaç olunca o koşup gidiyor annemin yanına ama nereye kadar? Biz gidince ne olacak?
 
Annenin acısı taze bence seni de kaybetmekten korkuyor. Hayatta tek kalmaktan. Bence destek alması bu süreci atlatmasını hızlandırır.
Annem hep böyleydi. Babamı kaybedince böyle olmadı. Babam biraz frenlerdi onu.
Evet hayatta tek kalmaktan korkuyor ve acısı da taze. Ama benim de acım taze. Benim de acımı yaşamaya hakkım var. Haksız mıyım sizce?
 
Kardeş yokmu olmazsa yanınıza alın
Kardeşim yok.
Sürekli yurtdışında ülke ülke gezeceğim bir mesleğim var. Annemi her yere götüremem orada senelerce kalması mümkün değil.
Elden ayaktan düşmedikçe, bakıma muhtaç olmadıkça yanıma almam. Çok sorun yaşarız. Annemi tanısanız anlardınız beni.
 
Maalesef kardeşim yok. Bu hayatta en çok eksikliğini çektiğim şey. En azından sorumluluk paylaşımı yapardık. Kader ortağı olurduk. Hiç olmazsa manevi destek. Eşim sağolsun o görevi görmeye çalışıyor. Benim işim müsait olmadığı için bir ihtiyaç olunca o koşup gidiyor annemin yanına ama nereye kadar? Biz gidince ne olacak?
zor gerçekten
tek kalması ayrı, birine bağımlı olması ayrı zor
yanına ayarlayabileceğiniz bir yardımcı varmı
eş,dost, akraba olabilir
 
Kardeşim yok.
Sürekli yurtdışında ülke ülke gezeceğim bir mesleğim var. Annemi her yere götüremem orada senelerce kalması mümkün değil.
Elden ayaktan düşmedikçe, bakıma muhtaç olmadıkça yanıma almam. Çok sorun yaşarız. Annemi tanısanız anlardınız beni.
Anneniz icin bir bakici tutsaniz ? Haftada en azindan 2-3 defa onu ziyaret edip yardimci olabilen birini.
 
Ben size hak veriyorum.

Anneniz eşini kaybetmiş olabilir ama siz de babanızı kaybettiniz. İnsanları telkin etmekten sakinleştirmekten kendi acınızı yaşamaya vakit bulamamışsınız.

Annenizin aramaları kontrolleri sizin yararınıza olmadığı gibi, size bir gram destek vermediği gibi kendinizi daha da kötü ve yetersiz hissetmenize sebep oluyor. Yaşı kaç bilmiyorum ama kendi işlerini halletmeyi öğrenmesi lazım. Siz elinizden geleni yapıyorsunuz.

Birilerinin evladı olmanın yanında kendinizi düşünmeniz gereken bir hayat da var. O yüzden size bir kabahat bulmuyorum, kötü evlat olduğunuzu da düşünmüyorum.
 
zor gerçekten
tek kalması ayrı, birine bağımlı olması ayrı zor
yanına ayarlayabileceğiniz bir yardımcı varmı
eş,dost, akraba olabilir
Yani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.
Bütün akrabaları ile aynı mahallede oturuyor. A dese biri koşar yardıma o mesele değil. Ben kendi ayaklarının üstünde dursun, bağımsız olsun istiyorum.
 
Anneniz sizin ona cocuk gibi göz kulak olacağınızı bildiği sürece hiçbisey yapmaya yanasmayacak. Ama siz de 7/24 annenizin yanında olamayacaksiniz. Bence yavaş yavaş anne benim işlerim var, bunu kendin halledebilirsin, ben yardımcı olamam falan diye alıştırmaya bakın, bozulursa da bozulsun. Ben sizin eski konularınizi biliyorum. Sizin kötü evlat gibi değil annenizin kötü bi anne gibi hissetmesi lazım. Çünkü kötü bir anne.
 
Yani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.
Anladım
zaten bu tür işlerini halledecek bir yardımcıdan bahsediyorum
birlikte dışarı işlerinde yardımcı, çarşı -pazar işlerinde destek olacağı biri olsa yanında
bu yaşa kadar öğrenmemiş şimdiden sonra zor malesef
 
Anneniz sizin ona cocuk gibi göz kulak olacağınızı bildiği sürece hiçbisey yapmaya yanasmayacak. Ama siz de 7/24 annenizin yanında olamayacaksiniz. Bence yavaş yavaş anne benim işlerim var, bunu kendin halledebilirsin, ben yardımcı olamam falan diye alıştırmaya bakın, bozulursa da bozulsun. Ben sizin eski konularınizi biliyorum. Sizin kötü evlat gibi değil annenizin kötü bi anne gibi hissetmesi lazım. Çünkü kötü bir anne.
Öyle dedim bir kaç kez. Kendi becerdi bi özgüveni gelir gibi oldu. Sonra başka bir mevzuda yine başa döndük. Aslında doğrusu bu, bırakmam lazım ki öğrensin mecbur kalıp.
Ama bir de şu var: ben yapmıyorum, gidip amcamı arıyor. Onlar yapıyor ya da beni arayıp annenin şu işi varmış diyorlar.
Kendimi çok kötü hissediyorum böyle ben
 
Öncelikle başınız sağ olsun, allah sabır versin

Size gökselden ya sabır şarkısını yollamak istedim 😔

Annenizi karşınıza alıp konuşun, henüz çok yaşlı değildir her halde. her işe yetişmesi gerektiğini çünkü sizin uzakta olduğunuzu hatırlatın ona, bağımlı insanlarla uğraşmak zordur iyi bilirim. Ama dirayetli durmak durumundasınız, hep pohpohlarsanız başa çıkma şansınız yok. Bazı zamanlarda sert durun, konuşmaları kısa kesin, ev işlerinizden bahsetmeyin ki karışamasın

Yakınına taşınabileceği kardeşleri falan yok mu, onlardan destek alamaz mısınız? En azından ona arkadaşlık ederler. Sizin üzerinize bu kadar düşmez böylece.

Çok vicdan azabı çekmeyin, yetişkin bir kadınsa kendi ayaklarının üzerinde duracak, işlerini kendi halletmeye alışacak, yok bunun başka çaresi, siz sonsuza kadar onun işlerine koşturamazsınız ki koşturamayacaksınız da zaten, sizin de bir hayatınız var.

Evlenmenize şehir dışına çıkmanıza söyledikleri ayrıca sinir bozucu onlara hiç takılmayın, evde turşu olun diye mi yapmışlar sizi, kendileri neden baba evinde turşu olmamış. Duygu sömürüsü bunlar kapılmayın, ruhunuza yazık. Anneniz de olsa sizin kişisel alanınıza saldırmamalı.
 
Merhabalar,
Bu konuyu ifşa olma korkusuyla açmayı erteliyorum ne zamandır. Bugün çok bunaldım, dertleşmek istedim.
Evliyim. Yakın sayılabilecek bir zamanda babamı kaybettim. Bana göre, aramızda çok özel bir bağ vardı babamla.
Vefattan sonra hemen iş ve şehir değiştirmek zorunda kaldım. Eşimle de zaman zaman ayrı kalıyoruz bu sebeple.
Yani evlilik, yeni iş(çok stresli bir iş) , babamın kaybı, yeni şehir derken baya zor zamanlar geçiriyorum.
Hepsini olgunlukla karşılamaya çalıştım. Hayat böyle, hayat devam ediyor gibisinden hep ayakta durmaya çalıştım. Belki de zorunda kaldım çünkü annem çocuk ben ebeveyn gibi bir şey olduk.
Annem zaten olgun bir kadın değildir. Babamın kaybını da metanetle karşılayamadı ne yazık ki. Ona ilk söylendiğinde beni suçladı. Ben iş için uzağa gitmek istediğim için ölmüş, evlendiğim için dayanamamış vs vs. Ben yetişememişim... Bunlar doğru değil biliyorum çünkü babam annemin aksine çok makul bir adamdı, ve hayalimi gerçekleştirdiğim için benimle gurur duyuyordu. Ama yine de içime oturdu tabi. Devam eden günlerde çığlıkla ağlamalar vs.. (tahammülüm yok bu şekilde acısını bağıra bağıra yaşayan insanlara. Bu şekilde düşünmemin sebebi de annemin tarafı her acıyı böyle senelerce sündüre sündüre yaşar sanırım doldum artık) neyse ben ağlayamadım bile milleti sakinleştirmekten.
Ben kısa bir süre sonra yeni işim için başka şehire gittim. Ama annem hayatında hiç bir işi (fatura ödemek, banka işi, kasaba gitmek) kendi halletmeye alışmadığı için çok zorlanıyor ve sürekli işini başkalarına halletirmeye çalışıyor hiç kendisi denemiyor. Ben de uzaktan yetişemiyorum ve aklım hep onda. Faturalarını falan ben hallediyorum zaten ama uzaktan halledemeyeceğim şeyler de var. Maaşını çekemiyor mesela birinden istiyor, vergi dairesinde bir iş var diyelim beni arıyor socialscientist sen ordan yapamıyor musun benim adıma diyor(gece 11lere kadar çalışıyorum ben, zaten kendisini istiyorlar yani yapamam) gibi gibi.
Mesela müşteri hizmetlerini arayıp işini halledemiyor. Ben arayınca hattın yasal sahibini istiyorlar. Annemi arayıp söylüyorum bozuluyor.
Bir de günde 7 kere falan konuşuyoruz. Aşırı evhamlı. Ben de idare etmeye çalışıyorum ama çok zor yani.
Mesela sabah arıyor kalktın mı, sonra mesai saati başlayınca gittin mi diye mesaj, sonra akşam merak etmesin diye geç çıkacağım yazıyorum. Tamam haber ver, yalnız kalma falan yazıyor. Zaten stresliyim, bitmişim yani bu mesaj bana anlamsız geliyor haksız mıyım? Neyse çıkınca haber veriyorum. Eve gidince bir daha arıyor. E üstümü değişiyorum kendime yemek hazırlıyorum falan işim var yani daha duşa gireceğim. Neyse yatarken yatmıyor musun/eşim yanımdaysa yatmıyor musunuz...
Küçük bir örnek anlatıp iyice uzatmadan bitereceğim. Bu sabah beni aramış duymamışım. Lavabodaydım. Eşim de duymamış kahvaltı hazırlıyordu. Saat 9.30 falan. Neyse eşimi aramış baktım içeriden sesleri geliyor. Ama nasıl panik bir ses aman allahım... Bana mesaj atmış cevap vermemişim, aramış açmamışım. Çok merak etmiş. (erkek anası yapınca sövüyoruz burada). Bir de telefonda hep şu yemeği şöyle yap, şunu pişir, pazardan bunu al. Evini temizle, evini düzenli tut, ütünü yapmadın mı ütünü yap, eşimden için salona sokma dağıtır öyle alışmışş, istisnasız hep bunları söylüyor. 🙄
Daha neler neler varda sordukça anlatırım artık milletin gözleri kanamasın.
Neyse bir müddet sonra yurtdışı görevine gitmem gerekecek. Uzun bir görev. Ben ülke dışındayken nasıl göz kulak olacağım anneme? Hep bunu düşünüyorum. Gerçekten acımı yaşayamadım hanımlar bunları düşünmekten. Kendimi sıkıp duruyorum. 😓
(Not: annem 60 yaşında. Fiziksel hiç bir sorunu ve rahatsızlığı yok. Yapamam dediği şeyler bilmediği ve öğrenmeye çalışmadığından. Atm'den para çekemez mesela. Kaç kere gösterdim. Gidip çekmez ama)
Yapmayin Allah askina 60 yasindaki insanlar kolay kolay atmden para cekemezler. Onlar bizler gibi dokunmatiklerle buyumediler. Tek kaldi. Ele ayaga dusecek bir yas dgil ama bu atm telefon musteri hizmetleri bunlar onlara gore zor. Defalarca sadece ayni yasta olan dayima youtubenin kirmizi dugmesine bas sadece dedim orda onun sevecegi sarkilari favorilere ekledim yani sadece kirmziyi gorecek basacak. Bak o bile ben ugrasamam bilmem dedi gecti. Ama kasap islerini halledebilir markete gidebilir. Musteri hizmetleride ayni sekilde ben 30 yasindayim beni bile cildirtiyorlar tatifemi degistrecegim 21 dakikada baglanmasinami yanayim 1 kelimeyle dogrularmisiniz diyo yani o yasta insanlar bunlari cozemez. yurtdisi gorevine uzun kalacaksaniz annenizide yaniniza alamazmisiniz acaba
 
Öncelikle başınız sağolsun..
Çok zor bir durum sizin için anneniz de çok zor bir kadın ne yazık ki.
Zamanla bu duruma alışıp sizi bu kadar sıkboğaz etmez diye düşünüyorum.
Bu anlamda sizin yurtdışına çıkacak olmanız duruma uyum sağlamasını hızlandırabilir hatta
 
Öyle dedim bir kaç kez. Kendi becerdi bi özgüveni gelir gibi oldu. Sonra başka bir mevzuda yine başa döndük. Aslında doğrusu bu, bırakmam lazım ki öğrensin mecbur kalıp.
Ama bir de şu var: ben yapmıyorum, gidip amcamı arıyor. Onlar yapıyor ya da beni arayıp annenin şu işi varmış diyorlar.
Kendimi çok kötü hissediyorum böyle ben
Ama anneniz sizin bunu medenice konuşmanizdan anlayacak bi kadın değil maalesef, trip atıp kavga edecektir sizinle. Amcanizla, annenizin işini gören yakinlarinizla konuşup halletmeniz lazım bu meseleyi. Benim 70 yaşındaki babaannem vergi dairesiydi maaş cekmesiydi bu gibi işlerini hep kendisi hallediyo. Atla deve değil ki yahu nereye kadar eli ayaği tutan koca kadına annelik yapacaksınız
 
Dedem vefat ettiğinde anneannem 62 yaşındaydı

İlkokul mezunu dahi değil

Dedem yıllarca tüm dışarı işlerini yapmıştı ona yaptıramadığı, aldıramadığını şeyleri de dayılarım alırdı

30 üstü yaşlarda evlendiler akabinde dedem vefat etti

Anneannem Ankara nın göbeğinde akrabası vs olmayan ortamda 20 yıl yalnız yaşadı sonra dayım eşinden ayrıldı bir kaç yıldır birlikteler

Ankara da iki oğlu bir kızı olan anneannemin hiçbir işini kimse yapmadı

gitti çekti parasını, doktora da gitti hatta biz dolandırıldı sanmıştık ama devremülk bile aldı her yıl gidiyor

Özetle bırakın hata yapsın öğrenir

Sen yap dediğinde yapamam deyin geçin o kadar aramasında cevap vermeyin

Yani geç gideceğim diye aynı evde yaşamadığım birine neden haber vereyim ki

Sabah kalktın mı diye ararsan açmam derim akşamdan ve asla açmam

Biraz net olarak tavır gösterin bence
 
Yani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.
Bütün akrabaları ile aynı mahallede oturuyor. A dese biri koşar yardıma o mesele değil. Ben kendi ayaklarının üstünde dursun, bağımsız olsun istiyorum.
Başınız sağ olsun sabırlar diliyorum, annenizin yaşını da baz alırsak en azından 30-35 senelik bir evlilik sonrası eşini kaybetmiş, tek çocuk sahibi bir kadın, yüksek ihtimalle sizin evlenmeniz babanızın vefatı peş peşe yaşanmış şeyler, anneniz ister istemez birden bire evde yalnız kalınca tek kalma korkusu yaşamaya başlamış olabilir.

Anlatımlarınızdan yola çıkarsam da bugüne kadar faturalardır, evi çekip çevirmektir vs hep babanız üstlenmiş gibi görünüyor, yanlış anlamayın sakın ama anneniz yapamaz diye mi bu kadar geri planda bırakılmış yoksa yapmıyor diye mi?

Keşke biraz hayatın içine karışması için zorlasaymışsınız, bu saatten sonra ne yapılabilir diye düşününce aklıma sosyalleşmesi, kendine güvenini kazanabilmesi için aktivitelere katılması geldi ama pandemi sürecinde bu da mümkün değil:KK43: acaba evde yapabileceği hobiler mi bulsanız?

Bana kalırsa kafasını meşgul edecek uğraşlara ihtiyacı var ve biraz da cesaretlendirilmeye, mesela faturaların hepsi olmasa da bir tanesini onun sorumluluğuna verseniz, banka işlerinde birebir yanında olamasanız da bir kağıda neler yapması gerektiğini yazdırıp o kağıtla işlem yapmasını sağlasanız olmaz mı?

Yaş olarak henüz kendi işlerini yapabilecek bir yaşta, eve kapanıp sürekli birilerinin yardım etmesini beklemek bir süre sonra annenizi dışarıya çıkıp bir şeyler yapmaktan korkutur hale gelir çünkü, onun iyiliği için bağımsız biri olmayı öğrenmesi, öğretilmesi gerekiyor gibi geldi bana.
 
X