Zepp'den Seçmeler

Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir
fısıltıdan sonra ateşlenir.Bir elini duvara dayayarak
- "Beni bir öper misin"..
Kız:
- "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum...
Kız:
- "Ben de seni ama olmaz..."
Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. Bir ara aniden merdivenlerin
ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
Küçük kız:
- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da
olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini
Diyafon düğmesinden çeksin dedi''

**********************************************

Kadıköy'desiniz ,son vapura yetişmek için hızlı hızlı yürüyorsunuz,bir bakıyorsunuz vapur iskelede ama iskeleden biraz ayrılmış gibi sanki,Koşmaya başlıyorsunuz,son 100 metre,turnikelerin üzerinden atlıyorsunuz,bütün gözlerin üzerinizde olduğundan eminsiniz,son bir hamle yapıp uzun bir atlayış yapıyorsunuz ve Bingo ..! Vapurdasınız ...Yerden kalkıp pantolonunuzu silkeliyorsunuz mağrur bir ifadeyle,işte tam bu sırada bir amca yanaşıp '' Yiğenim,niye zahmet ettin biz daha yanaşıyorduk '' dese ne yaparsınız ...?:Roflol:


 
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen
polisi görünce kaçabileceğini
düşünüp basmış gaza. Ancak polisi
atlatamayacağını anlayınca, pes edip
çekmiş kenara. Polis arabasından inmiş.
Bezgin, kızgın ve de küskün bir
sesle:
"Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de
kaçık. Mantıklı bir özür söyle
yoksa yaktım çıranı!"
Kısa bir ara ve sürücü:
"Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada
sizin aracınızı görünce kaçtığı
polis; onu bana geri getiriyor
sandım...
 
Bir köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir.

Ansızın içeri dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber verir.
Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp kaçar.

Sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve

Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır.
Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye çıkar.

Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı kurtarmaya gelir.

Ancak dini bütün imam, Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez.
Sular yükselir. İmam ikinci kata çıkmak zorunda kalır.
Bir tekne daha gelir, ancak imam yine Tanrı'nın kendisini koruyacağına
inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. Sular iyice yükselir.

İmam artık minarenin en tepesindedir. Bir helikopter yaklaşır.

İçindekiler, durumun kötü olduğunu anlatarak imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar ederler.
İmam helikoptere binmeyi de reddeder.
Bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür.


Kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar.
Melek: "Hoşgeldiniz, buyrun..."
İmam: "Cennete girmek istediğimden emin değilim..".
Melek: "Neden?.."
İmam: "Tanrı'ya biraz kırgınım...."
Melek: "Ne oldu ki?.."
İmam: "Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim, insanlara hep iyilik yaptım,
günahtan uzak durdum. Yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama Tanrı'nın
beni kurtaracağına inandığımdan ben kaldım. Görüyorsunuz ki şimdi burdayım."
Tam bu sırada yukarıdan Tanrı'nın sesi duyulur.
"Salağa, iki tekne, bir helikopter gönderdik...

Böylesine geri zekalının benim katımda da yeri yoktur.."

Yukardaki fıkrayı benim milletime uyarlamaya kalkacak olursak.

Muhtemelen Tanrı o gün geldiğinde bu ülke insanlarına şöyle seslenecektir :
"Bu salaklara örnek alsınlar ve onu izlesinler diye Mustafa Kemal Atatürk'ü gönderdim.
Müsibetlerden kurtuluş yolunu, onun eliyle bunlara göstermeye çalıştım.

Ama onlar hala cami minaresinden medet umuyorlarsa benim katımda da yerleri yoktur."


 
Beşiktaşlı, bir Fenerbahçeli ve bir Galatasaraylı Arabistan'da yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanır. Mahkemeye çıkarılırlar. Karar İDAM! Bizimkiler itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Kral Hazretleri ömür boyu hapsi kaldırıp hepsine 20 kırbaç cezası verir.Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp herkese acıyı hafifletmek için bir istek hakkı tanır. Beşiktaşlı , "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanık Fenerbahçeli bunu görünce, "Sırtıma iki yastık bağlayın" der. Ama iki yastık bile 20 kırbaca dayanmaz. Sıra Galatasaraylıya gelince Kral, "Bak Cim bomlu sana üzüldüm. 100. yılda şampiyonluğu kaçırdınız, parasızlık sıkıntısı çok çektiniz ... Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" der... Galatasaraylı bunun üzerine "O zaman bana 40 kırbaç vurulsun" deyince herkes şaşkına döner. Kral Hazretleri, "Peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar... Galatasaraylı pis pis sırıtır ve ekler; "Fenerli'yi sırtıma bağlayın!"
 
Kötü KazenKötü KazenHain galatasaraylı ne olcek.........

Kıskanıyor bizi 100. yılımız ve şampiyonuz varmı ötesi.......lülülülülülülülülülülülülülülülülülü
 
Sampiyon Fenerbahce Link Silinmiştir.
siz fıkralarla avutun kendinizilaelaelaelaelae
 
Yaf,ne var bunda...bunu değiştir,sırtıma fenerli yerine gs li yap olsun bitsin..Ben de bir fenerliyim,hem de öyle böyle değil,bayağı kavga falan ederim insanlarla ama bunlar hoş takılmalar..Hattabir tane de ben anlatayım..

Bir gün Real Madrid, Fenerbahçe'yle maç yapmak için Istanbul'a gelecekmiş. Binmişler uçağa, Real Madrid'li oyuncular çok üzgün. Zidane kaptan olarak sormuş tabi
- Ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
Raul demiş ki:
- Ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
Stata gelmişler. Hala millet surat yapıyor. Zidane arkadaşlarina;
- Siz gidin İstanbul'u gezin, ben Fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
Bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. Hemen dalmışlar İstanbul gecelerine. Maç başlamış. Devre arası Real Madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar Real Madrid 1:0 önde. Demişler bi Laila yapalım gelelim bari. Maçın sonunda geri gelmişler. Bi bakmışlar skor 1:1. Gitmişler soyunma odasına Zidane'yi kutlamaya, ancak Zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- Niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. Bu mükemmel bi şey.
Zidane cevap vermiş;
- Eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. Ben ona üzülüyorum.!!
 
tek avuntunuz fıkralar, eğlenin bakalım ama bu bizim eğlencimizin binde biri

laelaelaelaelaelaelaelaelaelaelaelaelaelaelae
 
Adam genç kızdan hoşlanır ve tanışmak ister...

Oldukça utangaç bir erkek bara gider ve oldukça güzel bir kızın masalardan birinde oturduğunu görür. Bir saat boyunca cesaretini toplamak için uğraştıktan sonra, sonunda ayağa kalkar ve kızın yanına giderek çekingen bir şekilde sorar

"Afedersiniz, ehm, acaba tanışıp, biraz sohbet etmek ister misiniz?" Genç kız ciğerlerinin tüm gücü ile bağırarak cevap verir. "HAYIR! Bu akşam seninle yatmayacağım!"

Barda bulunan herkes onlara bakmaya başlar. Doğal olarak adam ümitsizce ve tamamiyle utanmış olarak masasına geri döner. Bir kaç dakika sonra, genç kız adama doğru gelir ve özür diler. Sonra gülümseyerek,

"Sizi utandırdıysam çok özür dilerim. İşin gerçeği ben psikoloji öğrencisiyim ve insanların utanç verici durumlara nasıl tepki verdiklerini araştırıyorum."

Adam genç kıza döner ve ciğerlerinin tüm gücü ile bağırır,

"Ne demek $200?!"

 
X